Öksüt Madencilik'in Türkiye'deki Yatirimlari 300 Milyon Dolara Yaklasti
Türkiye’nin madencilik konusunda ’kesfedilecek ilk 10 küresel sicak nokta’ olarak tanimlandigini belirten Centra Gold’un Türkiye Ülke Müdürü Bickford, Türkiye’nin potansiyeline inandiklarini söyledi. Centra Gold’un Kayseri Develi’deki Öksüt Madeni’ne bugüne kadar 250 milyon dolar yatirim yaptigini belirten Bickford “Önümüzdeki dönemde de 40 milyon dolar daha yeni yatirim planliyoruz. Ayrica, farkli bölgelerdeki arama çalismalarimiz sürüyor. Sektördeki firsatlari degerlendirecegiz” dedi.

Türkiye’nin potansiyeline inandiklarini kaydeden Bickford, Öksüt, “Öksüt’te üretime 2020 yilinda geçtik. Yapilan fizibilite çalismalarina göre Öksüt Altin Madeni için 221 milyon ABD dolari tutarinda bir baslangiç sermayesi yatirimi yapildi. 2020-2022 döneminde üç yilda 30 milyon dolar daha yatirim yaparak, toplam yatirimlarimiz 250 milyon dolari asti. Önümüzdeki dönemde de 40 milyon dolar daha yeni yatirim planliyoruz. Ayrica, ruhsat sahibi oldugumuz farkli bölgelerdeki arama çalismalari için de yillik ortalama 5 milyon dolar yatirim yapiyoruz. Yeni maden aramalarimizi sürdürüyoruz ve sektördeki firsatlari degerlendirmek için çalisiyoruz” dedi.
Bin 200 kisi istihdam ediyor
Develi’deki madende 35 ton rezervleri oldugunu belirten Bickford, Öksüt’te bu yil 5.5 ila 6 ton arasinda üretim yapmayi hedeflediklerini söyledi.
Bickford, Öksüt’ün Avrupa Imar ve Kalkinma Bankasi (EBRD) tarafindan Türkiye’de finans destegi verilen ilk maden projesi oldugunun da altini çizdi. Bölgede istihdam saglayan tek kurulus olduklarina dikkat çeken Bickford, "Su anda müteahhitler dahil yaklasik 1.200 kisiye istihdam sagliyoruz. Çogu Develi ilçesinden istihdam ediliyor. Mevcut kadin çalisan oranimiz ise yüzde 15. Bu bizim sektörde yüzde 7" diye konustu.
Türkiye ilk 10’da
Türkiye’nin maden potansiyeliyle ilgili uluslararasi kuruluslarin yayininda çarpici degerlendirmeler bulunuyor. Tetis mineral kusaginin Türkiye üzerinden Romanya ve Sirbistan’a (Türkiye / Karpat Kusagi) uzanan bir bölümünün, kesfedilecek ilk on küresel sicak noktadan biri olarak tanimlandigina dikkat çeken Bickford, “Yirmi yil önce bu alan, yaygin olarak taninan bir mineral kusagi degildi. Bu degisiklik, Türkiye’nin maden potansiyelinin artik küresel ölçekte ölçüldügünün altini çiziyor” dedi.
Sektöre önem veriliyor
Bickford "Madencilik sektörünün Türkiye için çok önemli oldugunu ve büyük potansiyeli barindirdigini düsünüyoruz" belirterek, bu alanda son yillarda Türkiye’de önemli adimlar atildigina da dikkat çekti. Bickford "Hükümet madencilik sektörünü destekliyor ve engelleri belirlemek ve kaldirmak için sektörle sik sik iletisim kuruyor. Hükümetin madencilik sektörüne verdigi önemi Orta Vadeli Program’da (OVP) da gördük. OVP’de 5 madde madencilik sektörüne ayrildi" diye konustu.
"Kendi sektörümüz adina konusursak Türkiye’nin su anda 40 ton civarinda olan yillik altin üretiminin 100 tonlara ulasmasinin mümkün oldugunu düsünüyoruz" diyen David Bickford, su anda Türkiye’de faaliyet gösteren 20 altin madeni operasyonu oldugunu söyledi.
Bickford "Bu büyük bir basari ancak sektörü büyütmek için yeni kesifler yapilmasi gerekiyor. Çünkü Türkiye’nin altin talebi 9 aylik dönemde 159.3 tona ulasti. Bu rakamlar son 10 yilin en yüksek seviyesi. Sektördeki büyüme ithalata bagimliligi daha da azaltacak ve Türkiye ekonomisini güçlendirecektir" dedi.
Toplumun tüm kesimlerine hitap eden kapsayici projelere imza atiyor
Madenlerin bölgesel kalkinmada öneminin büyük oldugunu belirten Öksüt Metal Madencilik Çevresel, Sosyal ve Yönetisim Direktörü Pelin Usta Özkayhan, toplumun tüm kesimlerine hitap eden kapsayici projelere imza attiklarini belirtti.
Özkayhan, sunlari söyledi: “Bölgede ‘öznesi kadin olan’ bir dizi projeyi hayata geçirdik. Bunlarin basinda Kayseri Valiligi, Develi Kaymakamligi ve Develi Belediyesi is birligi ile hayata geçirdigimiz Develi’deki kadin kooperatifine verilen destek geliyor. Bizler için çok önemli olan ‘Kadin Üreticileri Gelistirme Projesi’ kapsaminda tamami el emegi olan dogal sebze, meyve, ev yemekleri, unlu mamuller, süt ürünleri gibi gida maddeleri ile el islerinin hijyenik sartlarda satisa sunuldugu Üretim Tesisi ve Gacer Kafe faaliyetlerine basladi.
Gacer Kafe, ismini Develi’de yetistirilen ve bu bölgeyle özdeslesmis genetigi bozulmamis Ata Tohumu olan gacer bugdayindan aliyor. Ayrica Öksüt Madencilik is birligiyle Kadin Üreticiler Yöresel Ürün Pazari Projesi hayata geçirildi ve Develi’de yasayan tüm kadin üreticilere açildi. Proje kapsaminda yaklasik 30 kadin, emegini esirgemeden büyük bir özveriyle çalismalarini sürdürüyor. Pazar kadinlarin ekonomik etkinliginde dönüstürücü bir rol oynadi. Ev ekonomilerine katkida bulunan kadinlar aile içi dengelerde daha güçlü bir pozisyon elde ettiler.”
‘Ekosisteme sahip çikiyoruz’
Özkayhan, Öksüt olarak egitimden, sagliga, tarimdan hayvanciliga bölgenin kalkinmasi için birçok projeye destek verdiklerini anlatti. Ekosisteme de sahip çiktiklarini kaydeden Özkayhan, söyle devam etti: “Öksüt Madencilik biyoçesitlilik çalismalarinda Öksüt Geveni dedigimiz, Astragalus Oksutdagensis adinda yeni bir bitki türü kesfedildi. Bilim dünyasina da 2022 yilinin ilk aylarinda tanitildi ve yapilan çalismalar ile neslinin kritik tehlike altinda oldugu bildirildi.
Ayrica, maden sahasindaki hayvanlarin zarar görmemesi için büyük çaba gösteriyoruz. Örnegin is makinelerinin ve araçlarin maden sahasi içinde kullandigi yollara kaplumbagalar için alt geçitler yaptik. Böylece zarar görmeden rahatça dolasabiliyorlar. Düzenli göç yollarini takip ediyoruz. Kuslarin zarar görmemesi için önlemlerimizi aldik, kus kovucular koyduk.”
“Siyanürle altin aranmaz”
Altin madenciligi denilince ilk akla gelen ve en çok konusulan konunun siyanür oldugunu anlatan Bickford "Öncelikle su yanlisligi düzeltmek lazim. ‘Siyanürle altin araniyor’ diye bir sey yoktur. Siyanür altin aramada degil, madenlerden çikarilan cevherin çok özel ve güvenli sistemlerle ayristirma yapildigi sirada kullanilir. Üstelik siyanürün sadece, yüzde 4’ü altinda geriye kalan yüzde 96’si ise baska sanayi dallarinda kullaniliyor" dedi.
Bickford, Öksüt Madencilik olarak Uluslararasi Siyanür Yönetim Enstitüsü (ICMI) tarafindan verilen ve siyanür kullanan altin madenleri açisindan önemli bir sertifika olan ICMC denetimlerini basariyla geçtiklerini de belirterek, “Bu sertifika sunu ifade ediyor: Ben siyanürü güvenli bir sekilde çalistiriyorum, bunun da kalite kontrolü ICMI otoriteleri tarafindan yapildi. Sertifikayi yil sonuna kadar almayi planliyoruz” diye konustu.
