Aracini Kullanmak Için Evine Adeta Kosarak Gidiyor

Eskisehir’de yasayan Mahmut Tekerler, 30 yil önce hurda bir biçimde aldigi 1957 model Amerikan yapimi araci restore ederek yollara döndürdü. Siyah ve beyaz olmak üzere çift renge sahip olan araç, boyutu ile hatlarindan dolayi trafikte diger araçlardan farkli görünüyor. Sehirlerarasi otobüs soförü olan Tekerler, otomobilin trafikte oldukça ilgi çektigine degindi. Araç sahibi, meslegi geregi sik bir sekilde sehir disina çiktigini ve uzun süre sonra evine döndügünde aracini kullanmak için sabirsizlandigini ifade etti.

Garajda özel olarak muhafaza edilen klasik otomobil, sadece hafta sonu yollara çikiyor. 66 yasindaki otomobile zaman zaman satmasi için teklifler geldigini belirten Mahmut Tekerler, aracini çocuklarina miras birakmak istedigi için bunlari düsünmeden reddediyor.

“Aracimi kendim restore ettim”

Yarim asri devirmis araci hakkinda konusan Mahmut Tekerler, “Kendisi, Amerikan yapimi klasik bir araç. 30 senedir araç bizde, aldigimizda bu araba bayagi dökük ve hurda bir haldeydi. Kendim restorasyon yaptim. 15 sene önce tekrar restorasyon yaptim. Sürekli olarak üzerine ilgi göstermek gerekiyor. Hatta simdi 15 sene oldu bir restorasyon daha istiyor. Tabii bu maliyetleri çok fazla oldugu için pek fazla ilgilenemiyorum ama en yakin zamanda tekrardan bir restorasyon yapacagim. Mümkün oldugu kadar uzun yoldan geldigim zaman gözümüz kulagimiz bu arabada oluyor. Binmek için can atiyorum. Hafta sonlari özellikle biniyorum. Ondan sonra iste esimizin, dostumuzun dügünü dernegi oluyor, onlara veriyoruz, götürüyoruz, gelin arabasi yapiyorlar. Kiralama maksatli degil. Sadece zevk için yapiyorum” ifadelerini kullandi.

“1957 model deyince tabii bayagi sasiriyorlar”

Aracina verdigi önemi bir hastaliga benzeten Tekerler, otomobili kullanmak için isinden evine sabirsizlikla geldigini belirtiyor. Çevredeki ilgiden de bahseden Mahmut Tekerler, söyle devam etti;

“Bu da bir hastalik bence, kedimde otobüs soförü olarak çalisiyorum özel bir firmada. Ondan sonra iste böyle arabamiza gözümüz gibi bakiyoruz. Çok ilgi çekiyor bir bakan bir daha bakiyor arabaya. Iste özellikle gençler bu arabanin ne oldugunu bilemiyor. Hevesliler arabalara karsi ama arabanin ne oldugunu pek bilmiyorlar. Markasini ve hangi ülke yapimi oldugunu soruyorlar. Sonra 1957 model deyince tabii bayagi bir yasi var arabanin, çok sasiriyorlar. Bu zamana kadar bu diri biçimiyle de gelmesi tabii insanlar üzerinde etki olusturuyor.”