Asik Veysel Ölümünün 50'Inci Yilinda Anildi

UNESCO’nun, 2023 yilini uluslararasi Âsik Veysel Yili kabul etmesi üzerine Türkiye’nin degisik yerlerinde Asik Veysel ölümünün 50. yilinda anildi.

Asik Veysel Ölümünün 50'Inci Yilinda Anildi
Mugla’daki Âsik Veysel anmasi, Metinbilim Enstitüsü Dernegi, MSKÜ Metinbilim Toplulugu ve Türkiye Yazarlar Birligi Mugla Il Temsilciligi’nin öncülügünde ve UNESCO Millî Komisyonu’nun destegiyle gerçeklesti.

Panel öncesinde MSKÜ Ögretim Görevlisi Seval Isikli’nin Türk Halk Müzigi ekibi, Asik Veysel türküsü icra ederek Âsik Veysel’i eserleriyle de hatirlatti.

Mugla Sitki Koçman Üniversitesi AKM C salonunda gerçeklesen panelin yöneticiligini Metinbilim Enstitüsü Dernegi Baskani Doç. Dr. Ümral Deveci yapti. Panelde konusan Dr. Ögretim Üyesi Baki Bora Hança, bir insanin ‘âsiklik gelenegi’ içince degerlendirilebilmesi için saz çalmak, usta-çirak iliskisi içinde olmak, mahlas kullanmak, badeli âsik olmak gibi sartlar oldugunu ve bunun Âsik Veysel tarafindan karsilandigini söyledi.

Hança, bu yüzden Âsik Veysel’in âsik gelenegi içinde degerlendirilmesi gerektigini ve âsiklik geleneginde, saman döneminin epik dönem oldugunu, ozan döneminin lirik dönem oldugunu, âsiklik geleneginin de din-tasavvuf gelenegi çerçevesinde gelistigini belirtti.

Nilgün Günes ise, Âsik Veysel’in siirlerinde sitem duygusu üzerinde durdu. Küçük yasta gözlerini kaybeden ve bütün hayati fakr-u zaruret içinde geçen Âsik Veysel’in siirlerinde, hayata, topluma ve insanlara sitemlerinin oldugunu ifade etti.

Irem Akkus ise, Âsik Veysel’in siirlerinde tabiat olgusunu isledi. Basta toprak olmak üzere, pek çok tabiat olgusunun hayatin en önemli parçalari olarak Âsik Veysel siirinde yer aldigini söyleyen Günes, siirlerden örnekler vererek ve tabiat olgusunu fonksiyonel bir sekilde isleyerek konusma yapti.

Dr. Ögretim Üyesi Fahri Kaplan, Âsik Veysel siirinde tasavvuf ve hikmet üzerinde durdu ve Klasik Türk siiri ile Âsik Veysel siiri arasinda konu ve söyleyis ortakliklarini örnekleriyle anlatti. Panelin son konusmacisi Prof. Dr. Namik Açikgöz, Âsik Veysel’in ‘Uzun ince bir yoldayim’ siirindeki yol metaforu üzerinde durdu ve siirin çatisini han, gurbet, menzil ve yol olusturdugunu; bu yolculugun aslinda tasavvufî bir yolculuk olmakla beraber Veysel tarafinda son derece lirik ve beserî bir dille anlatilan bir tasavvuf anlayisi oldugunu söyledi.

Kaynak: İHA