ÇAKÜ'de 2. Uluslararasi Türkiyat Kongresi Düzenlendi

Çankiri Karatekin Üniversitesi’nde 2. Uluslararasi Türkiyat Kongresi düzenlendi.

yurt disindan ve yurt içinde 130’dan fazla bilim insaninin katildigi konferans salonunda gerçeklestirilen kongreye, katilimcilar yogun ilgi gösterdi. Programin ardindan, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev ve Dr. Cavid Mövsümlü, Rektör Prof. Dr. Harun Çiftçi’ye TÜRKSOY’un kurulusunun 30. yilina adanan hatira hediyesini takdim etti.

Konusmalarinda 2. Dünya savasina deginen Rektör Çiftçi, “Daha önce ifade etmistik, artik her yil Türkiyat kongresi düzenlemek, geleneksellesmesi açisindan, Türk dünyasina hizmet etmesi açisindan önemli. Dolayisiyla bir sonraki dönemde eger baska ülkelerdeki kiymetli hocalarimiz bunu üstlenirse, biz de seve seve elimizden geldigi kadar destek verecegiz. Olmuyorsa da yine Çankiri Karatekin Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü tarafindan da üçüncüsü düzenlenecektir. Bunu da burada ifade etmek istiyorum. Cografyamiz zor bir cografya. Çin’den Adriyatik’e kadar bir Türk dünyasi var önümüzde. Dolayisiyla dünyada dengelerin degistigi bir dönemde, tek kutuplulugun kalktigi bir dönemde yeni merkezler arayisi söz konusu. Özellikle 2. Dünya Savasi’ndan sonra ortay çikan dünya sistemi artik dünyanin sorunlarini tasiyamiyor. O vesileyle yeni yeni merkezlerin yeni yeni eksenlerde olusmasi da kaçinilmazdir. Bu noktada Türkiye merkezinde Türk dünyasiyla birlikte bir Türk jeopolitiginin, bir Türk siyasi cografyasinin ortaya kurulmasi elzem. Bugün 6 tane bagimsiz Türk devletimiz var” dedi.



Kongreye katkida bulunanlara tesekkür eden Rektör Çiftçi, “300 milyonluk bir nüfusumuz var. Ekonomi bakimindan da degerlendirdigimizde, yaklasik 1 trilyon dolarlik da bir ekonomik potansiyelimiz var. dolayisiyla bu potansiyeli en iyi sekilde degerlendirmemiz için gerçekten özellikle Türk Devletler Teskilati, Türki cumhuriyetlerin içerisindeki degerli arkadaslarimiz, kardeslerimiz, sivil toplum kuruluslari yogun bir sekilde çalisiyor. Geldigimiz nokta itibariyle gerçekten geçmise baktigimizda günümüzün sartlarini da degerlendirdigimizde sükrediyoruz. Siirlerimizde, hikayelerimizde yer alan Türk dünyasiyla birlikte olmak, ayni hissiyati sergilemek bugün gerçeklesmekte ve bu gerçekten zor bir süreç. Dolayisiyla bu sürece katki yapanlari ben burada takdirle, minnetle, sükranla aniyorum. Ben üniversite ögrencisiyken Hazar Siir Aksamlari düzenlenirdi. Birçok kiymetli hocam belki gelmistir. Bu Hazar Siir Aksamlarina tipki Türkiyat Kongresindeki gibi birçok Türki cumhuriyetinden degerli bilim insanlari edebiyatçilar gelmisti ve oradaki nameler, oradaki hissiyatlar, oradaki misralar, bugün gerçekten icraata dökülmüs vaziyette devam etmekte ve artik devletler nezdinde bu sürece sahip çikilmasinin da gerçekten memnuniyetini yasiyoruz. Bir avuç gönüllü insanin gönlündeki duygularin meydanlara, meydanlardan kitaplara, kitaplardan da ayni sekilde devlet kurumlarinin ilgili yerlerine akmasi da büyük bir kazanim olsa gerek” diye konustu.



“Ortak miras çerçevesinde, ortaya bir seyler sunmasi için gayret göstermemiz gerekli”

Ortak egitim sisteminin kurulma zamani geldigini belirten Rektör Çiftçi, “Dolayisiyla bu kazanimi da biz en iyi sekilde degerlendirme mecburiyetindeyiz. Konumuz gerçekten çok önemli: Türk Dünyasinin Ortak Mirasi. Bu mirasimizin içerisinde tarihimiz var, kültürümüz var, dilimiz var, sanatimiz var ama bu miras bugüne bir seyler katmali. Gelecegi de insa edecek bazi argümanlari da ifade edebilmeli. O vesileyle biz, ortak mirasimizi bize güç verecek en önemli destek ve unsur olarak görmekteyiz. Zaman zaman Türk dünyasi ziyaretlerimiz olmakta. Orada kiymetli rektörlerimizle, degerli temsilcilerimizle, devlet büyüklerimizle istisare etmekteyiz, degerlendirme yapmaktayiz. Dolayisiyla herkesin ortak kanisi gerçekten bu Türk dünyasini, ortak miras çerçevesinde, ortaya bir seyler sunmasi için gayret göstermemiz gerekliligidir. Bu nedenle bu tür kongrelerin sürekli yapilmasi elzem. Simdi gidiyoruz, egitim is birligi, egitim hareketliligi, egitim diplomasisi, bilim diplomasisi konusunda çabalar sarf ediyoruz. Bunu önümüzdeki süreçlerde de daha etkili olabilmesi için de bazi çalismalari burada ifade etmemiz gerekiyor. Artik ortak egitim sisteminin kurulmasi zamani geldi. Içerikler, kredilerimiz, ayni sekilde karsilikli diploma denklikleri, ortak lisans ve yüksek lisans programlari; bunlari yapmak gerekiyor. Artik bunlarin zamani geçti. Bir an evvel bunlari yapmamiz lazim. Çankiri Karatekin Üniversitesi olarak biz bir seyler yapmaya çalisiyoruz. Simdi is birlikleri gayet güzel gidiyor ama bunun somut çiktilari, gerçekten özellikle egitim is birligi konusunda da ögrencilerimizin karsilikli her iki ülkede veya üç ülkede gidip okumasi, egitim hareketliligine katilmasi. Çünkü gitmediginiz yer sizden bir parça degildir. Dokunmadiginiz insan sizden biri degildir. O yüzden bunlari icraata dökmemiz gerçekten elzem. Isin jeostratejik boyutundan da bahsetmistik. Simdi bizler bu salonlarda bazi hedeflerimizi ortaya koyacagiz ki bu tabanda yankilansin, dile getirilsin. Biz, yeri geldigi zaman siirlerimizi Azerbaycan siirleriyle okuyacagiz. Yeri geldigi zaman Kazakistan romanlarini okuyacagiz. Yeri geldigi zaman Özbekistan hikayelerini okuyacagiz. Bunlari yapabilmemiz için de ortak bir dilimizin olmasi lazim. Dolayisiyla bu ortak dilimizi güçlendirecek çalismalarimizin da yapilmasi lazim. Gerçekten nice büyük sahsiyetlerimiz var, Türk dünyasinda. Onlarin eserleri var, çogumuz bu eserlerden bihaberiz. Dolayisiyla bunlarin sadelestirilmesi, bütün Türk toplumlarinda bunlarin tekrar gündeme getirilmesi lazim” ifadelerini kulandi.

Rektör Çiftçi sunlari da kaydetti;

“Türkiyat Enstitüsü olarak biz bazi çalismalara basladik. Bazi metinlerimizi Özbek Türkçesi’ne, Özbek Türkçesi’nde yazilmis bazi metinlerimizi de Türkiye Türkçesi’ne çevirmek için çalismalar yapiyoruz. O çalismalara, o projelere destek veren hocalarima ben buradan da tesekkür ediyorum. Dolayisiyla bu kongrenin somut çiktilarini ilerleyen dönemlerde, daha farkli alanlarda yankilanmasi gerekli, onu da ifade edeyim. Biz, rektör olarak Çankiri Karatekin Üniversitesi olarak bizi ilgilendiren, bize dair ne varsa; Türk dünyasiyla ilgili ne varsa, orada olacagimizi, imkânlar nispetinde onlari destekleyecegimizi daha önce deklare etmistik. Ben bunu bir kez daha söylüyorum. O yüzden olusturulan bu güzel sinerjiyi, insallah ortak hedefler dogrultusunda güzel çalismalara döndürecegimize de inaniyoruz. Bu güzel ve etkili olacak kongrenin düzenlenmesinde emegi geçenlere de ben tesekkür ediyorum.”