Bakan Dönmez, Türkiye Ulusal Enerji Plani'ni Paylasti Açiklamasi Hedef 2053'Te Net Sifir Emisyon

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Fatih Dönmez, Türkiye Ulusal Enerji Plani ve Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritasi’ni kamuoyuyla paylasarak, “küresel hidrojen pazarinda bizi güçlü bir oyuncu yapacak tüm enstrümanlara sahibiz. Hedefimiz 2053 net sifir emisyon” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Fatih Dönmez, Türkiye Ulusal Enerji Plani ve Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritasi’ni ve detaylarini kamuoyuna duyurmak amaciyla Bakanligin konferans salonunda düzenlenen programa katildi.

Bakan Dönmez burada yaptigi konusmada, TANAP ve TürkAkim gibi projeleri kisa sürede devreye aldiklarini dile getirerek, “Dogal gaz merkezi olma yolunda da önemli adimlar atiyoruz. Altyapimizi sürekli gelistiriyor bir yandan da yogun bir enerji diplomasisi sürdürüyoruz. 2’si FSRU (Yüzer LNG Depolama ve Gazlastirma Ünitesi) olan toplam 4 LNG (sivilastirilmis dogal gaz) tesisimizin sayisini Saros’ta devreye alacagimiz yeni FSRU ile 5’e çikaracagiz. Gemimiz de yolda insallah. Çok kisa süre içinde karasularimiza girmis olacak” degerlendirmesini yapti.

Dönmez, Türkiye Yüzyili ile enerjide yeni bir döneme girdiklerini belirterek, “Biliyorsunuz 2017 yilinda kamuoyuyla paylastigimiz Milli Enerji ve Maden Politikasi’nin özü “daha fazla yerli, daha fazla yenilenebilir enerji” idi. Temel amacimiz sürdürülebilir bir anlayisla çevreye saygili, verimli ve yerli teknolojilerin daha fazla kullanildigi bir enerji portföyü olusturmakti. Böylece yerli kaynaklarimizin oranini yildan yila artirirken, hem kaynaklarimizi çesitlendirmeyi hem de enerji maliyetlerimizi önemli oranda azaltmayi amaçladik” dedi.

Milli Enerji ve Maden Politikasi’nda belirledikleri arz güvenliginin, yerlilestirmenin ve öngörülebilir piyasalar hedeflerine, yeni dönemde sürdürülebilirlik hedefini de ekledikleri bilgisini veren Dönmez, “Sürdürülebilirlik kapsaminda temiz enerji ve enerji verimliliginin artirilmasini öncelikli bir amaç olarak belirledik” ifadesini kullandi.

Dönmez, 2053 net sifir emisyon hedefi çerçevesinde hazirladiklari Türkiye Ulusal Enerji Plani’nin hem ekonomik büyümeye destek saglayacagini hem de yesil enerji dönüsümünü bir üst merhaleye tasiyacagini aktardi.

“Artik yesil ve yenilenebilir enerji bütün dünyanin gündeminde”

Iklim degisikliginin önümüzdeki yüzyilin en önemli konularindan biri oldugunu hatirlatan Dönmez, “Yogun sanayilesme sonucu artan karbon emisyonu gezegenimizin tolere edebilecegi siniri asti. Artik yesil ve yenilenebilir enerji bütün dünyanin gündeminde” dedi.



"12 yil içinde enerji tüketimimizde yaklasik yüzde 39,5’luk bir artis öngörüyoruz”

Yenilenebilir enerjide yaptiklari çalismalari bir üst seviyeye çikaracak hedefleri paylasan Dönmez, sunlari kaydetti:

“Eylem planimizi hazirlarken arz ve talep tarafini detayli olarak farkli senaryolar üzerinden modelledik. Türkiye için en uygun modeli detaylariyla çalistik. Bu kapsamda 2020 yilinda 147,2 milyon ton es deger petrol olan enerji tüketimimiz, Türkiye’nin büyüme hedefleri dogrultusunda 2035 yilinda 205,3 milyon ton es deger petrole ulasacak. 12 yil içinde enerji tüketimimizde yaklasik yüzde 39,5’luk bir artis öngörüyoruz. 2020 yilinda birincil enerji tüketimimiz içerisinde yüzde 16,7’lik paya sahip olan yenilenebilir enerji kaynaklari 2035 yilinda yüzde 23,7 bandina yükselecek.”

“Kapasite artisimizin yüzde 74,3’ü yenilenebilir kaynaklardan gelecek”

2020 yilinda 95 bin 900 megavat olan elektrik kurulu gücünü 189 bin 700 megavata yükseltecekleri bilgisini veren Dönmez, “Bu artista en yüksek pay elbette ki yenilenebilir enerji kaynaklarinin olacak. Basta günes ve rüzgâr olmak üzere, söz konusu dönemdeki kapasite artisimizin yüzde 74,3’ü yenilenebilir kaynaklardan gelecek” diye konustu.

2035 yilinda günes kurulu gücünü 52 bin 900, rüzgar kurulu gücünü 29 bin 600, hidroelektrik kurulu gücünü 35 bin 100, jeotermal ve biyokütle kurulu gücünün 5 bin 100 megavata çikaracaklarini ifade eden Bakan Dönmez, 2 saatlik dolum süresi dikkate alindiginda 7,5 gigavatlik batarya depolama kapasitesine ulasilacagini söyledi.



Yenilebilir enerji ile Türkiye’nin enerjisini bastan asagi yenileyeceklerini savunan Bakan Dönmez, “Net sifir emisyon hedefimiz dogrultusunda hayata geçirecegimiz en önemli yatirimlardan biri de nükleer enerji alaninda olacak. 2035 yilinda nükleer enerjiden üretecegimiz elektrik, toplam üretimimizin yüzde 11,1’ine ulasacak. Nükleer ile ilgili önemli bir hususu daha paylasmak istiyorum. Konvansiyonel nükleer santrallerin yani sira küçük ve orta ölçekli modüler reaktörler (SMR) de artik gündemimizde. Insallah insasi süren ve planladigimiz nükleer santrallerimizin yani sira SMR’leri de enerji portföyümüze ekleyecegiz” dedi.



“2000-2035 döneminde enerji yogunlugumuzda yüzde 50’den fazla bir iyilesme öngörüyoruz”

Son zamanlarda dünyadaki enerji krizinden kaynakli pek çok ülkede, özellikle Avrupa’da kömüre yeniden dönüsün söz konusu oldugunu hatirlatan Bakan Dönmez, belirledikleri hedeflere göre kömürle ilgili sürecin su sekilde ilerleyecegini söyledi:

“Mevcut kömür santrallerimiz piyasadaki rekabet kurallarina göre teknik ve ekonomik ömrünü tamamlayana kadar üretimlerine devam edecek. Kömür santrallerinin enerji üretim oraninin azalmasini temiz enerji ve elektrik depolama teknolojileri belirleyecek. Yani, enerji arz güvenligi ve enerji dönüsümünü birlikte yürütecegiz. Her iki konu birbirinin tamamlayicisi olacak. Bakanliga geldigimiz ilk günden bu yana üzerinde israrla durdugumuz bir konu var: enerji verimliligi. 2000-2020 yillari arasinda yapilan yatirimlar neticesinde enerji yogunlugunu yüzde 25 oraninda azalttik. Yani bu ne demek? Artik ürettigimiz bir ürünü 4’te 1 daha az enerji harcayarak üretiyoruz. Bu oranin artmasi için yatirimlarimizi artirmak zorundayiz. Böylece 2000-2035 döneminde enerji yogunlugumuzda yüzde 50’den fazla bir iyilesme öngörüyoruz.”

Hidrojen Yol Haritasi

Dönmez, kalkinmada yesil enerjinin önceliklendirildigi bir döneme girildigine vurgu yaparak, bu hedefler dogrultusunda Türkiye Ulusal Enerji Plani ile Hidrojen Yol Haritasi’nin detaylarini paylasacagini kaydetti.

Günümüzde en çok gazlastirma yöntemiyle kömürden ve buhar metan reformalama yöntemiyle dogal gazdan hidrojen üretildigini dile getiren Dönmez, “Dogal gazdan üretilen hidrojen dünyada üretilen hidrojenin yüzde 75’ini olusturuyor. Ancak fosil yakitlarin kullanildigi, çiktilarini kahverengi ve gri hidrojen olarak tanimladigimiz bu iki yöntem de büyük miktarda karbon salimina sebep olabiliyor. Bu sebeple son yillarda dünyada yesil hidrojen üzerine çalismalar da hizini giderek artiriyor” dedi.

Altyapinin gelistirilmesinin ve üretim maliyetlerinin düsmesiyle yesil hidrojenin daha da cazip hale gelmeye basladigina dikkati çeken Dönmez, “Suyun elektrolizi yöntemiyle yenilenebilir enerji kaynaklari kullanilarak elde ettigimiz yesil hidrojen net sifir emisyon hedefimiz için önemli bir argüman olacak. Özellikle petro-kimya, demir çelik, çimento, cam ve seramik gibi enerji yogun sektörlerin karbondan arindirilmasina büyük oranda yardimci olacak. Hidrojenin enerji yogun sektörlerde öncelikli olarak tüketildigi yerde üretilmesi, tasima ve depolama maliyetlerini azaltacagi için daha ekonomik ve çok daha kolay olacak” ifadelerine yer verdi.

“2030 yilindan baslayarak 2053 sonuna kadar hidrojenin dogal gaza karisim oranini yüzde 12’ye, sentetik metanin karisim oranini ise yüzde 30’a çikarmayi hedefliyoruz”

Dönmez, hidrojene “gelecegin enerji tasiyicisi” olarak baktiklarini aktararak, “2053 net sifir hedefimize ulasmak için nihai sektörlerde kullanilan dogal gazin hidrojen ve sentetik metan gibi temiz yakitlarla karistirilmasi için çalismalar devam ediyor. 2030 yilindan baslayarak 2053 sonuna kadar hidrojenin dogal gaza karisim oranini yüzde 12’ye, sentetik metanin karisim oranini ise yüzde 30’a çikarmayi hedefliyoruz” diye konustu.



“Hedefimiz 2053 net sifir emisyon”

Türkiye’nin yesil hidrojen üretimi açisindan büyük potansiyele sahip bir ülke oldugunu savunan Dönmez, “Ülkemizin hem yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek hem de yenilenebilir enerji kaynakli santral kurulum maliyetleri Avrupa’ya nazaran daha düsük seviyede. Jeopolitik konumumuzu da göz önüne alirsak, küresel hidrojen pazarinda bizi güçlü bir oyuncu yapacak tüm enstrümanlara sahibiz. Hedefimiz 2053 net sifir emisyon. Cumhurbaskanimizin açikladigi yesil kalkinma devrimiyle karbonsuzlasma yönünde uzun vadeli yatirimlar yapmaya kararliyiz” dedi.

Kaynak: İHA