Dünya Nüfus Günü, Almanya'nin Ankara Büyükelçiliginde Kutlandi
Dünya Nüfus Günü, Almanya’nin Ankara Büyükelçiliginde düzenlenen programla kutlandi. UNFPA Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami, nüfustan ziyade insanlara odaklanilmasi gerektigini belirterek, “Rakamlar önemli degil, her rakam bir kisi. Bu her bir insanin haklari tartisma konumuz olmali” dedi.
Birlesmis Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), dünya nüfusunun 15 Kasim 2022’de 8 milyara ulasmasini bekliyor. BM tahminlerine göre dünyanin 2030’da 8.5 milyar, 2050’de 9.7 milyar, 2100’de ise 10.4 milyar nüfusa ulasmasi bekleniyor. Almanya Büyükelçiliginde düzenlenen Dünya Nüfus Günü etkinliginde konusan Almanya’nin Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, “Dünya Nüfus Günü bizler için büyük bir firsat ortaya koydu. Bu sayede dünyadaki nüfus dinamiklerini konusabildik. Demografik direnci tartisabildik ve nihayetinde dünyanin 8 milyarlik nüfusa ulasmasi konusundaki dinamikleri üzerinde durma firsati bulduk. 15 Kasim’da 8 milyara ulasiyoruz. 2011 yilinda çok kisa bir süre içerisinde 7 milyarlik nüfusa ulasmistik. Aslinda son derece kisa bir süre içerisinde 8 milyara ulasiyoruz. Gerçekten de siyasi ve sosyal anlamda karar verme süreçleri içerisinde yapmamiz gereken, birçok asmamiz gereken zorluk var. Dünya Nüfus Günü bizler için tüm paydaslari sürece katma açisindan önemli bir vesile. Burada tüm haklarin kullanilabilmesi, bütün insanlar tarafindan kullanilabilmesi önem tasiyor” açiklamasinda bulundu.
"Nüfustan ziyade insanlara odaklanmaliyiz"
Bilim temelli bir tartisma yürütülmesi gerektigini vurgulayan Schulz, “Siyasi olarak yönlendirilmis çesitli politikalar ortaya konulmamali, daha ziyade bilim temelli tartismali ve istatistiklere bakmaliyiz. Nüfusa bakarken bunlari temel almaliyiz. Nüfustan ziyade insanlara odaklanmaliyiz. Insan haklari odak noktamiz olmali. En önemli kilit tasiyan zorluk bu. Bütün bunlari konusurken tek basimiza bunu konusamayiz. Büyük resmi görmeliyiz. Bunu konusurken Birlesmis Milletler bizim en büyük resmimizi olusturuyor” ifadelerini kullandi.
UNFPA’nin Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami ise rakamlara odaklanilmamasi gerektigini belirterek, “Söylemi rakamlara yönlendirmemeliyiz. Bunun ötesinde bir seyden, nitelikten bahsediyoruz. Rakamlara odaklanmak bir miktar siyasi söylemleri de beraberinde getiriyor. Saglikli bir söylem degil bu. 1960’larda, 1970’lerde nüfus patlamasindan bahsedilirdi. Nüfus patlamasinin ardindan acaba kaynaklarimiz yetecek mi konusulurdu. Bunun disinda çesitli politikalar benimsendi. Bu çerçevede abartili söylemler beraberinde 3 çocuk politikasi, 2 çocuk yeterli gibi söylemleri beraberinde getirdi. Ayni zamanda dogurganlik hizini 1970’lerde düsüren politikalar bunlar. Sonrasinda dogurganliga baktigimizda çesitli bir durumla karsi karsiyayiz” degerlendirmesinde bulundu.
"Her bir insanin haklari tartisma konumuz olmali"
Bir grup ülkede çok yüksek dogurganlik orani oldugunu, bir grup ülkede ise tam tersine düsük bir dogurganlik orani oldugunu belirten Mohtashami, “Bir yandan da felakete sürükleyecek olan asiri nüfus konusuluyor. Çok büyük nüfus oraninda azalma görüldügü için baska felaketten bahsediliyor. Bunlar dogru tartisma yöntemi degil. Bizim söylemlerimizi bunlar yönlendirmemeli. Nüfus politikasi dedigimiz zaman ne yapacagimizi konusurken her bir bireyin ihtiyaci nediri tartisiyor olmaliyiz. Rakamlar önemli degil. Bu her rakamin her biri bir kisi. Bu her bir insanin haklari tartisma konumuz olmali” seklinde konustu.
Oyuncu Hazal Kaya da video-konferans yöntemiyle programa katildi.
Kaynak: İHA
"Nüfustan ziyade insanlara odaklanmaliyiz"
Bilim temelli bir tartisma yürütülmesi gerektigini vurgulayan Schulz, “Siyasi olarak yönlendirilmis çesitli politikalar ortaya konulmamali, daha ziyade bilim temelli tartismali ve istatistiklere bakmaliyiz. Nüfusa bakarken bunlari temel almaliyiz. Nüfustan ziyade insanlara odaklanmaliyiz. Insan haklari odak noktamiz olmali. En önemli kilit tasiyan zorluk bu. Bütün bunlari konusurken tek basimiza bunu konusamayiz. Büyük resmi görmeliyiz. Bunu konusurken Birlesmis Milletler bizim en büyük resmimizi olusturuyor” ifadelerini kullandi.
UNFPA’nin Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami ise rakamlara odaklanilmamasi gerektigini belirterek, “Söylemi rakamlara yönlendirmemeliyiz. Bunun ötesinde bir seyden, nitelikten bahsediyoruz. Rakamlara odaklanmak bir miktar siyasi söylemleri de beraberinde getiriyor. Saglikli bir söylem degil bu. 1960’larda, 1970’lerde nüfus patlamasindan bahsedilirdi. Nüfus patlamasinin ardindan acaba kaynaklarimiz yetecek mi konusulurdu. Bunun disinda çesitli politikalar benimsendi. Bu çerçevede abartili söylemler beraberinde 3 çocuk politikasi, 2 çocuk yeterli gibi söylemleri beraberinde getirdi. Ayni zamanda dogurganlik hizini 1970’lerde düsüren politikalar bunlar. Sonrasinda dogurganliga baktigimizda çesitli bir durumla karsi karsiyayiz” degerlendirmesinde bulundu.
"Her bir insanin haklari tartisma konumuz olmali"
Bir grup ülkede çok yüksek dogurganlik orani oldugunu, bir grup ülkede ise tam tersine düsük bir dogurganlik orani oldugunu belirten Mohtashami, “Bir yandan da felakete sürükleyecek olan asiri nüfus konusuluyor. Çok büyük nüfus oraninda azalma görüldügü için baska felaketten bahsediliyor. Bunlar dogru tartisma yöntemi degil. Bizim söylemlerimizi bunlar yönlendirmemeli. Nüfus politikasi dedigimiz zaman ne yapacagimizi konusurken her bir bireyin ihtiyaci nediri tartisiyor olmaliyiz. Rakamlar önemli degil. Bu her rakamin her biri bir kisi. Bu her bir insanin haklari tartisma konumuz olmali” seklinde konustu.
Oyuncu Hazal Kaya da video-konferans yöntemiyle programa katildi.