15 Temmuz Gazisi Halil Algan Açiklamasi ''Bu Vatan Için Canimi Da Veririm'

Mardinli 51 yasindaki Halil Algan, 15 Temmuz 2016 gecesi halkin üzerine sürülen ve üzerine çikarak durdurmaya çalistigi tankin içindeki askerler tarafindan vurulup agir yaralanmisti. 45 gün yogun bakimda kalan Algan, yürüme ve hareket etme yetisini kaybetti. Günlerini yataga bagimli bir sekilde sabit yatarak geçiren Algan, o gece yasananlari anlatarak bugün olsa aynisini yapacagini söyledi.

Istanbul Esenler Atisalani TEM yolunda tankin üzerinde vuruldugunu söyleyen Algan, “Tankin içinden ates açtilar. Günümü yatakta geçiriyorum tavana bakarak. Gecemiz gündüzümüz böyle geçiyor. Saga ve sola dönemiyorum. Bin kere sükürler olsun Allah’ima. Hiçbir sikintimiz yok. Benim için her sey çok güzel, sükürler olsun Allah’ima. Ben yüz kere degil, bin kere de olsa ayakta olsam kosa kosa gider tanka da atlarim, canimi da veririm. Gazi de olurum. Sabahlara kadar yatmadigim günler oluyor acidan. Onlar da önemli degil. Allah’ima binlerce sükürler olsun” diye konustu.

15 Temmuz gecesi yasananlari anlatan Algan, o gece yasananlari unutamadigini söyledi.

Algan, “O gece evde televizyon seyrediyordum, isten gelmistim. Baktim kanallarin hepsi ayni seyi gösteriyor. Orada cumhurbaskanimizin konusmasini duyunca tabii ki hemen disari firladim. Kosa kosa caddeye gittim. Binlerce insan sordum nereye gidiyorsunuz diye. Hepsi emniyete dedi.

Neden emniyeti korumaya, kimden askeriyeden. Askeriyeden derken askeriyenin zaten yüzde 90’i hepsi süper, iyi insanlar, dürüst insanlar. FETÖ’cülerden diyelim. Askeriyeye de örgüt kurmus FETÖ’cüler var. Emniyetimizi onlardan korumak için binlerce insan 5 bin, 10 bin kisi kadar Esenler Atisalani emniyetinin önüne gittik. Orada emniyet müdürümüz müydü, belediye baskanimiz miydi bilmiyorum. Biri bize cumhurbaskanimizin bizi havaalaninda bekledigini söyledi.

Biz de oradan TEM yolu var, Atisalani Esenler arasinda hemen ana yola indik. Havaalanina dogru yürümeye basladik. Binlerce insandik, arkamizdan bir tank geldi. Daha insanlarin arasina girmeden önce 5-10 kisi tankin üstüne atladik. Tank insanlarin içine dalmaya basladi.

Arabalari, insanlari ezmeye basladi.

Orada sehitlerimiz, gazilerimiz oldu. Bir sürü araba pert oldu. Arabanin içindekiler herhalde orada da sehitlerimiz, gazilerimiz vardi. 300 metre kadar arabalarin, insanlarin içinden, üstünden geçti. Oradan kurtulunca üstünde 2 kisi kaldik. Benimle bir arkadas kaldi. Ismini hatirlamiyorum. Bayagi gittik 2-3 kilometre. Tankin kapaginda bir tane asker biliyordum, uzmanmis, bagliydi. Ne çikabiliyordu ne girebiliyordu. Onu dövdük. Asagidakilere tanki birakmalarini söyledik. Içeriden G3 silahi uzmana uzattilar. Aldim ondan, yanimdaki arkadasa verdim. Kimseyi vurma dedim. Içeridekilerin kafasinda takozlar vardi. 2-3 tane takoz vurdum. Tanki birakin dedim. Bir ses geldi pit pit. Öyle yüksek bir ses degildi. Orada vuruldugumu hissettim. Çok büyük bir aciydi. Dayanilmaz bir aciydi. Bazilari diyor ya ilk vuruldugu zaman insan hissetmez. Bende öyle olmadi. Ilk vuruldugum zaman çok büyük bir aci duydum. Kapagi tutuyordum. Ölecegimi zannettim, dualar ettim. Kendimi tanktan asagi biraktim. Baska bir toplulugun içine girmistim. O baska topluluk beni alip hastaneye götürdü” seklinde konustu.

45 gün yogun bakimda kaldigini belirten Algan, “Ilk 20 gün vücudum sisti. Sonra zayiflamaya basladim. 45 gün sonra bir deri bir kemik kalmistim. Beni odaya aldilar. Odada da bir ay kaldim. Konusamiyordum. Oradan sonra beni Bilkent’te askeri hastane var, fizik hastanesi. Beni oraya yolladilar tedavi için. 2-3 ay tedavi gördüm. Izin verdiler. Sonra yine gittim, 2 ay tedavi gördüm. Ankara’da ev tutmustum. Sonra bir yil geçince Mardin’e yerlestim. Simdi ara sira gidip 2 ay tedavi görüyorum, fizik tedavisi. Allah tüm Islam ülkelerine böyle bir darbe yasatmasin. Çünkü darbe kadar kötü bir sey yok. Onu Misir’da da gördük. Acisini yasadik. Sükürler olsun atlattik. Herkesin gözü açildi. Öyle bir durum olsa zaten herkes o zaman hazirliksizdik. Simdi Allah kimseye göstermesin öyle bir sey olsa, her zaman öyle seylere canimizi vermeye haziriz” ifadelerini kullandi.

15 Temmuz’un bütün dünyanin yakindan takip edip izledigi bir olay oldugunu söyleyen Emniyet Teskilati Vazife Malulü ve Sehit Aileleri Vakfi (EMSAV) Mardin Il Baskani Hatice Turan Kandemir, “Biliyorsunuz hainler darbe ile ülkemizi, vatanimizi elimizden almaya çalistilar. Ama iste sehitlerimiz, Halil kardesimiz gibi gaziler aslinda bütün vatandaslarimiz o gün en büyük kahramanlar onlardi. Kimisi tankin önünde durdu. Kimisi tankin üzerine çikti. Kimisi tankin altina yatti ve hainlere firsat vermedi. Aslinda 15 Temmuz Türk tarihinin geçmisine baktigimiz zaman Çanakkale Destani, Kurtulus Savasi gibi 15 Temmuz’da tarihimize altin harflerle yazilmis bir gecedir. Halkin düsmani kendi iradesiyle püskürttügü, zafer kazandigi, milli zafer günümüzdür. O gün evet 253 sehidimiz vardi. Bir sürü gazimiz oldu ama o günü yasayan herkesi ben onlari hep manevi anlamda gazi olarak görüyorum. Allah böyle seyler yasatmasin. Sehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabirlar diliyorum. Gazilerimize Rabbim’den sifalar diliyorum. Biz onlar sayesinde su anda cennet vatanimizda rahat ve huzurlu bir sekilde hayatimizi sürdürüyoruz. Biz onlara ne yapsak azdir. Mesela Halil gazi ne disari çikabiliyor ne hareket edebiliyor. Ne saga dönebiliyor ne sola dönebiliyor. Bizler elimizden geldigince, imkanlar dogrultusunda yanina gelip beraber bir çay, bir kahvesini içmek, bir hos sohbet etmekten baska bir sey yapmak gelmiyor. Ama biz onlara minnettariz. Onlar bizim kahramanlarimiz. Allah onlardan razi olsun. Onlara biraz daha degerli olduklarini hissettirmemiz lazim” dedi.

(Kübra Nur Atik /IHA)