Vodafone Türkiye'den 5G Ve Fiber Ekonomik Etki Analizleri
Vodafone, Türkiye’de 5G ve fiber teknolojilerinin olusturacagi ekonomik etkileri ortaya koyan iki ayri arastirmaya imza atti. 5G etki analizine göre, 5G’nin ülkemizde hayata geçmesiyle 15 yilda 1 trilyon TL’yi askin gelir artisi ve 479 milyar TL GSYH artisi saglanabilecek.

Türkiye’nin dijitallesmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, 5G ve fiber teknolojilerinin ülke ekonomisine katkilarini analiz eden iki farkli çalismaya imza atti. Operatörün Deloitte is birligiyle hazirladigi ‘Yeni Nesil Baglantinin Gücü: 5G Teknolojisinin Türkiye Için Ekonomik ve Sosyal Faydalari’ isimli çalisma, Türkiye’de 5G’nin olusturacagi ekonomik etkileri ortaya koyuyor. Alaninda bir ilk olan ve daha önce yapilmamis analizler içeren arastirmaya göre, 5G teknolojisinin Türkiye’de hayata geçmesiyle 15 yilda 1 trilyon TL’yi askin gelir artisi ve 479 milyar TL GSYH artisi bekleniyor. 5G’nin 1 yil gecikmesi ise 120 milyar TL’lik bir faydadan mahrum kalmak anlamina geliyor.
Operatörün Politika Analiz Laboratuvari (PAL) is birligiyle hazirladigi etki analizi çalismasina göre ise fiber kablo uzunlugunu 4 kat artiracak yatirimlar ile 2030 yilina kadar her yil GSYH’de yüzde 2,2 artis yakalanabilir. 2023’e kadar tüm isletmelere hizli genisbant erisimi saglanabilirse, 2023 yili GSYH’sinde yüzde 1’lik ilave artis saglanabilecek. Bu ilave artis, 2023 GSYH tahminlerine göre 8,1 milyar dolara denk geliyor.
Operatörün yayinladigi ekonomik etki analizleri, Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy ve Vodafone Türkiye Icra Kurulu Baskan Yardimcisi Hasan Süel’in katilimiyla düzenlenen toplantida tanitildi. Toplantida, operatörün sektörde yasanan sorunlara yönelik çözüm önerileri de paylasildi.
Günümüzde ekonomik kalkinma ve küresel rekabetin odaginda dijitallesmenin oldugunu hatirlatan Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, “Dijital altyapilar ve dijital dönüsüm, ekonomilerin ve toplumlarin dayanikliligi için kritik unsur haline geldi. Bu süreçte uzaktan çalisma, uzaktan egitim ve e-ticaret gibi hizmetlerden faydalanilabilmesi, isletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmesi dijitallesmeyle mümkün oldu. Dijitallesmeyi mümkün kilan ise telekomünikasyon altyapilari oldu. Telekom sektörünün ve genisbant altyapilarina yapilan yatirimlarin, ülke ekonomisi ve sosyal dayaniklilik için kritik oldugu tüm dünyada anlasildi. Bunun bir yansimasi olarak da dijitallesme için devlet tesviklerinin genisletilmesi yaygin bir kamu politikasi haline geldi. Avrupa Birligi basta olmak üzere pek çok bölge ve ülkede dijitallesmeyi destekleyecek tesvik ve fon programlari baslatildi. Ülkemizde de dijitallesmenin etkisi hizla artiyor. Bugün artik dijital ürün ve servisler, günlük hayatimizin ayrilmaz bir parçasi haline geldi. Bireylerin internet kullanim orani 2021’de yüzde 79’dan yüzde 82,6’ya yükseldi.
Kurumlarin internet ve teknoloji kullanimina baktigimizda, Türkiye’deki firmalarin neredeyse tamaminin internet erisimi bulundugunu görüyoruz. Ancak kurumlarin yüksek hizli internete erisiminin saglanmasi ve ileri teknolojilerin kullaniminin artirilmasi konusunda alinacak yol oldugunu rahatlikla söyleyebiliriz Bununla birlikte, AB ve OECD üye ülkeleri ile karsilastirildiginda hâlâ önemli bir gelisim alani oldugu da görülüyor. 2021 itibariyla Türkiye’de nüfusa göre sabit genisbant yayginlik orani yüzde 20,8 iken OECD ortalamasi yüzde 33,8. Tüm bu göstergelere baktigimizda internetin günlük hayatta kullanimi konusunda görece yol alinmis oldugunu ancak genisbant altyapisinin yayginlasmasina ve isletmelerin dijitallesmesine ihtiyaç oldugunu görüyoruz. Ihtiyaç duyulan genisbant altyapisinin olusmasi için gerekli adimlarin atilmasi ile önemli bir potansiyelin ortaya çikacagini düsünüyoruz. Bu noktada genisbant altyapisinin niteligi için belirleyici olan teknolojiler ise 5G ve fiber” seklinde konustu.
Dünyada 5G yatirimlarinin hizla devam ettigini belirten Engin Aksoy sözlerine söyle devam etti: “Bugün 83 ülkede 209 operatör 5G hizmetlerini baslatti. 2021 sonunda 521 milyon kullaniciya ulasan ve dünya nüfusunun yüzde 15’ini kapsayan 5G aglarinin, 2027 yili sonunda yüzde 75’lik kapsama oranina sahip olmasi bekleniyor. Dünyadaki örneklere baktigimizda, 5G teknolojileri fabrikalarda, magazalarda, ulasim altyapisinda, liman ve baglantili mekanlarda uygulaniyor; verimlilik artisi, maliyet tasarrufu gibi operasyonel faydalarla beraber kullanici deneyimini iyilestiriyor. Bireysel abonelerin de 5G’ye geçis konusunda istekli oldugu görülüyor. Özelikle pandemi döneminde daha yüksek hizda internet hizmetine talep artti. Internet hizina verilen bu önemin, 5G teknolojisine geçis konusundaki tutuma da olumlu yansidigi ve internet kullanicilarinin çogunlugunun 5G’yi daha hizli ve güvenilir buldugu, 5G teknolojisine geçmek istedigi ve operatör tercihlerini 5G hizmetini göz önünde bulundurarak degistirebilecegi görülüyor.
“5 yilda 21 milyar TL’lik GSYH etkisi”
Vodafone’un Deloitte is birligiyle hazirladigi 5G ekonomik etki analizine göre, operatörlerin 5G ihalesinin ardindan 5 yillik süreçte yapacagi yatirim ve hizmet harcamalari sonucu olusacak GSYH etkisi 21 milyar TL olacak. Türkiye’de 5G teknolojileri ile saglanan üretkenlik ve ekonomik aktivite artisi ile 15 yillik teknolojik döngüde 1 trilyon TL’nin üzerinde gelir artisi olusacagi tahmin ediliyor. Toplam etki olarak bakildiginda, 5G teknolojisinin Türkiye’de hayata geçmesiyle 15 yilda 1 trilyon TL’yi asan bir gelir artisi ve 479 milyar TL GSYH artisi bekleniyor. Analizde, 5G’den en çok faydalanacak sektörler üretim, toptan ticaret ve perakende, ulasim ve depolama, bilgi ve iletisim olarak siralaniyor. Bu sektörlerde gerçeklesecek gelir artislarinin toplam etkinin yüzde 70’inden fazlasina denk gelecegi öngörülüyor. 5G’nin bir an önce ülkemizde de hayata geçirilerek, özellikle sektörlerde olusturacagi verimlilik artisi ile ekonomik büyümeye katkisindan faydalanmak gerekiyor.
“2023’te GSYH’de yüzde 1 büyüme”
Vodafone’un Politika Analiz Laboratuvari (PAL) isbirligiyle hazirladigi etki analizi çalismasina göre, fiber uzunlugundaki yüzde 10’luk artis GSYH’de yüzde 1,3’lük büyümeyi tetikliyor. Yapilan analizler, yüksek hizli sabit genisbant abonesi olan firmalarin verimliliginin, bu hizmetlere abone olmayan firmalara göre daha yüksek oldugunu gösteriyor. Güncel yatirim ve kullanim trendleri ile devam edilirse, 2023’te isletmelerin ancak yüzde 64’ü hizli (30 mbps üstü) genisbant kullanabilecek. 2023’e kadar tüm isletmelere hizli genisbant erisimi saglanabilirse, 2023 yili GSYH’sinde yüzde 1’lik ilave artis saglanabilecek. Bu ilave artis, 2023 GSYH tahminlerine göre 8,1 milyar dolara denk geliyor. Ancak, geçtigimiz süreçte 2023 hedeflerine ulasmak için gerekli yol kat edilemedi. Bu veri, sektörde yatirim ortaminin önündeki engellerin ve zorlayici bürokratik süreçlerin ekonominin genelinde ortaya çikardigi etkiyi açikça gösteriyor. Bu nedenle, altyapi yatirimlarini ülke genelinde hizlandiracak ortak yatirima dayali modeller gelistirmemiz, paylasim süreçlerini iyilestirmemiz ve perakende pazarda rekabeti güçlendirmemiz gerekiyor. Bu alandaki politika kararlarinin destegiyle, fiber kablo uzunlugunu 4 kat artiracak yatirimlar ile 2030 yilina kadar her yil GSYH’de yüzde 2,2 artis yakalanabilecek.”
“Yatirimlari destekleyici politikalara ihtiyaç var”
Toplantida Vodafone Türkiye Icra Kurulu Baskan Yardimcisi Hasan Süel de 5G ve fiber teknolojilerinin arzu edilen ekonomik etkiyi ortaya çikarabilmesi için atilmasi gereken politika adimlarina dikkat çekerek sunlari söyledi:
“Elektronik ticaret islemleri, büyük teknoloji sirketlerinin faaliyetleri ve makinelerarasi iletisim gibi unsurlardan olusan dijital ekonomi çerçevesinde veri trafigi sürekli artiyor. Operatörler olarak, yaptigimiz sebeke ve frekans yatirimlariyla bu trafigin aksamadan sürmesini saglayan temel aktörler konumundayiz. Zorlayici makroekonomik kosullarda bu yatirimlari sürdürebilmek için sektörde süregelen sorunlarin çözülmesine ve yatirimlari destekleyici politikalara ihtiyaç oldugunu düsünüyoruz.”
“Spektrum kaynaklari yatirimi tesvik eden yetkilendirme süreçleri ile tahsis edilmeli”
Sektörün deger olusturabilmesi ve büyümesinde, belirleyici olacak adimlari mobil genisbant ve sabit genisbant basliklari mobil ve sabit genisbant basliklari altinda degerlendiren Hasan Süel, söyle devam etti:
“Dünyada 5G konusunda yatirimlar hizla devam ediyor ve görüyoruz ki kamu politikalari ile bu teknolojinin basarisi arasinda dogrudan bir iliski var. Dünyadaki uygulamalarda, Spektrum tahsislerinin zamaninda ve yeterli miktarda planlanmasi, altyapi kurulumlarini hizlandiracak düzenleyici çerçevenin olusturulmasi ve tesviklerle altyapinin yayginlasmasi kritik politika adimlari olarak öne çikiyor. Ülke kaynaklarinin daha verimli kullanilabilmesi için yeni teknolojilerden mümkün mertebe faydalanmak gerekiyor. Bu nedenle 4.5G’ye daha fazla yatirim yapmak yerine, dünyadaki egilimi takip ederek daha verimli olan 5G’ye öncelik verilmesinin, buraya yatirim yapilmasinin yararli olacagini düsünüyoruz. Spektrum kaynaklarinin yatirimi tesvik eden yetkilendirme süreçleri ile tahsis edilmesi çok kritik. Spektrum kaynaklarinin asimetrik dagilimina sebep olan ve teknolojiye uzun vadeli yatirim yerine spektrum kaynagina ödenen bedellere odaklanan yetkilendirmelerin, sektörün gelisimini ve teknolojilerin yayginlasmasini engelledigini dünya örneklerinde de görüyoruz. Bu dogrultuda pazarda etkin rekabetin saglanmasi ve büyük yatirimlarin tesvik edilmesini saglayacak politikalar ile ülkemizin hizla yeni teknolojilerle bulusmasi saglanmali.”
“Lisans yenilemede makul kosullar saglanmali”
Mobil elektronik haberlesme sektörünün diger altyapi sektörleri gibi yogun sermaye yatirimi yapilmasi gereken bir sektör oldugunu ifade eden Süel, “Altyapi sektörlerinde faaliyet gösteren yatirimcilarin yatirim istahi, öngörülen isletme süresi ve belirlilige göre degisiklik gösteriyor. Bu sebeple, lisans yenilemesine iliskin sürecin uygun kosullarla belirlenmesi bizim için önemli. Sona erecek olan imtiyaz yetkilendirmelerinin mobil elektronik haberlesme sektörünün sartlari ve devam eden diger yetkilendirmeler dikkate alinarak, ihalesiz ve makul kosullarda uzatilmasinin uygun olacagini düsünüyoruz.
“Altyapida adil rekabet ihtiyaci devam ediyor”
“Elektronik haberlesme sektöründeki serbestlesmenin baslangici üzerinden uzun yillar geçmis olmasina ragmen özellikle sabit genisbant hizmetleri açisindan rekabetin gelistirilmesi ihtiyaci devam ediyor. Altyapida adil rekabet ortaminin tesisi sektörün güçlü bir ekonomiye kavusmasi ve tüketicilere hizmet çesitliligi sunulabilmesi için elzem. AB üye ülkeleriyle karsilastirildiginda, yerlesik isletmecinin perakende abone pazar payi bakimindan ülkemiz ilk sirada. Bugüne kadar, fiber kazi izinlerine yönelik engellerin yani sira, yerlesik isletmecinin toptan seviyede sundugu hizmetlerin düzenlenmesinde de gecikmeler yasandi. Bu durum ne yazik ki Vodafone Net gibi alternatif isletmecilerin hem pazardan alabilecekleri payi hem de tüketicilere sunabilecekleri ürün çesitliligini kisitladi. Düzenleyici kararlarda sektörün is modelinin, rekabet dengelerinin dikkate alinmasi kritik önemde. Örnegin, yakin zamanda sektördeki rekabet kosullari açisindan endise olusturan bir gelisme oldu. Yeterli geçis süresi taninmadan toptan erisim ücretlerinin artirilmasina yönelik bir karar çikti. Bu gibi durumlar alternatif isletmecilerin rekabet etmesini güçlestiriyor. Hem altyapi kurulumu hem de mevcut altyapiya erisim konusunda rekabeti gelistirici adimlarin atilmasina ihtiyaç var.”
Süel, 5G teknolojisinin getirecegi faydalari açiga çikarmak için vakit kaybetmeden frekans planlamasinin yapilmasi, gerekli fiber transmisyon altyapisinin olusturulmasi ve lisans süreçlerinde öngörülebilirligin saglanmasi gerektigini vurguladi. Sabit genisbant altyapisinda adil rekabetin saglanmasi ve sektörün sürdürülebilirligi için uygun yatirim kosullarinin olusmasina ihtiyaç oldugunu, bu kapsamda izin süreçlerinin iyilestirilmesi ve yatirimlari hizlandiracak bir ortak altyapi yatirim modelinin kilit önemde oldugunu belirtti.
