'Bati Karadeniz'in Efesi'nde' Heyecanlandiran Kesif

DÜZCE – Tarihi, M.Ö. 3’üncü yüzyila uzanan Prusias Ad Hypium Antik Kenti’nde, Roma dönemine ait antik tiyatrolarin hiç birinde rastlanilmayan çalisir durumda drenaj sistemi bulundu.

'Bati Karadeniz'in Efesi'nde' Heyecanlandiran Kesif
Düzce’nin Konuralp Mahallesi’nde bulunan ve "Bati Karadeniz’in Efes’i" olarak adlandirilan Prusias ad Hypium Antik Kenti’nde kazi çalismalari devam ediyor. Tarihi, M.Ö. 3’üncü yüzyila kadar dayanan bölgede, antik tiyatro, surlar, su kemerleri ve Roma Köprüsü gibi yapilar yer aliyor.

Antik kentin tiyatro bölümünde ise arkeologlari heyecanlandiran yeni gelismeler yasaniyor. Bu çerçevede, kazi çalismalari sirasinda tiyatroyu ikiye bölen drenaj sistemi ortaya çikartildi. Drenaj sisteminin çalisir durumda oldugu ögrenildi.

"Tiyatroya ait bir drenaj sisteminin tiyatroyu ikiye böldügünü görüyoruz"

Düzce Belediyesi Kültür Müdürlügü Arkeologu Güldemet Yildiz Dursun, devam eden kazi çalismalari hakkinda bilgilendirmelerde bulundu. Cumhuriyet, Osmanli, Bizans ve Roma dönemini topragin altindan çikartmak için çalistiklarini kaydeden Dursun, "Dolgu tabakayi tiyatronun disina aldigimizda, tiyatronun altinda 3 katli bir oturma düzeninin oldugunu gördük. Henüz tamamlamadik ama 2 katli da sahne yapisinin oldugunu görebiliyoruz. Daha sonra orkestra alanini ortaya çikarttik. Bu alaninin da tas döseme oldugunu tespit ettik. Kazi çalismalarimiz sirasinda Türkiye’de hiçbir örnegi olmayan tiyatroya ait bir drenaj sisteminin tiyatroyu ikiye böldügünü görüyoruz" dedi.

Tiyatronun sahne kazilarinda da çalismalarin sona yaklastigini belirten Güldemet Yildiz Dursun, "Artik oyuncularin oyuna hazirlandigi kulis odalarini bulmak üzereyiz" diye konustu.



"Tiyatronun Türkiye’de ve dünyada farkli bir literatüre geçeceginden eminim"

Roma döneminde insa edilen tiyatrolarin su sisteminin oldugunu ifade eden arkeolog Dursun, su ifadeleri kullandi:

"Tiyatroyu ikiye bölen ve alttan geçen drenaj hatti yok. Bu tiyatronun baska bir yerinde drenaj hatti olmadigi için alttan geçirmisler. Sahne altinda kulis odalari olmasi bizi düsündürmüstü ama kot farkinin yükseltildigini sonradan gördük. Tiyatronun altindan geçen drenaj sistemi de hala çalisir durumda. M.Ö. 3. yüzyilda Roma dönemine ait tiyatrolar, genellikle sahne binasi ve oturma yerleriyle birlikte yapilir. Ama Prusias’ta ilk önce ahsabi kullanmislar. Daha sonra da yüksek ihtimalle, ahsabin bu cografyaya uygun olmadigini ve sürekli tadilat görmesi gerektigini anladiktan sonra tas yapiya geçmisler. Bu haliyle de bizim tiyatromuz nadide bir eser anlamina geliyor. Çünkü bazi parçalarinin ayaginda da isçilik farki bulunuyor. Bunlar da nadide bir örnek. Drenaj sistemi çalismalari tamamlandiktan sonra, tiyatronun Türkiye’de ve dünyada farkli bir literatüre geçeceginden eminim"
Kaynak: İHA