Avrupa'nın ikiyüzlülüğü! Göçmen mi istemiyorsunuz Müslümanlara mı karşısınız?
Dünyanın ortak sorunu haline dönüşen göçmen krizinde tartışmalar bitmiyor. Sosyal medyada bir grup; Almanya, İngiltere ve Danimarka gibi Avrupa ülkelerinin politikalarını övüyor. Ama aynı ülkeler Müslümanları ya da Afrikalıları kovarak yerlerine özel koruyucu uygulamalarla Ukraynalıları dolduruyor...
Göçmen meselesi uzun süredir dünyanın gündeminde. Savaşlar, kıtlık, doğal afetler, iç karışıklıklar ve dahası... Önümüzdeki dönemde de maalesef bu kriz küresel bir problem olmaya devam edecek. Türkiye, yıllardır uyguladığı göçmen politikası ile dünyaya örnek oluyor. Türkiye'nin BM ve AB gibi kurumların yanı sıra onlarca ülkenin takdirini kazanan bazı yaklaşımlarını kısaca hatırlayalım.
Dil, din, ırk ayrımı yapılmıyor. Entegrasyon ve adaptasyon süreçleri başarıyla yürütülüyor. Çocuklar ve kadınlara maksimum pozitif ayrımcılık yapılıyor. Eğitimler aksamıyor. Sınır ötelerinde yüz binlerce kişi koruma altına alınıyor. Göç krizine neden olan sınır ötesi bölgelerdeki terör yuvaları yok ediliyor. Uygun şartlar gerçekleştiğinde en makul şekilde geri dönüşler sağlanıyor.
SOSYAL MEDYA KRİZİ
Son zamanlarda ise özellikle sosyal medya sitelerinde göçmen karşıtlığı körükleniyor. Türkiye'nin attığı adımları karalamak için ellerinden geleni yapanlar var. Bu internet kullanıcıları göçmenlere karşı yaklaşım açısından Avrupa ülkelerini örnek gösteriyor. Onlara göre Almanya çok başarılıymış. Ya da İngiltere...
Peki bu ülkeler gerçekten söylendiği gibi mülteci politikalarında başarılı mı? Malum Ukrayna savaşı Avrupa'da yeni bir insanlık krizini beraberinde getirdi. Ama bu zor günler Avrupa'nın insanlık anlayışını da bir kez daha gözler önüne serdi. İşte biz de haberimizde Batı'nın göçmen politikalarını ele aldık.
DANİMARKA: SIĞINMACILAR ADAYA
Danimarka yıllardır sıfır sığınmacı politikası uyguluyor. Avrupa'nın baskısıyla geçtiğimiz yıllarda özellikle Ortadoğu'dan 5 bin kadar göçmeni kabul etti. Ülkeye giriş yapan göçmenlerin tüm değerli eşyalarını bile topladılar. Ayrıca uzun süre o göçmenleri ıssız Lindholm Adası'nda toplamayı değerlendirdiler. Ardından iki yıl önce o göçmenleri geri göndermeye başladılar. Şimdi aynı Danimarka, Ukraynalı göçmenleri kabul ediyor.
Peki aynı yaklaşımı onlara yapıyorlar mı? Cevap basit: Hayır. BBC'deki habere göre Danimarka'da Ukraynalı sığınmacılar için özel bir yasa çıkarıldı. 'Çifte standart yasası' yani. 40 bin civarı Ukraynalıyı kabul ettiler. Bazı Danimarkalı milletvekilleri bile bunun örtülü ayrımcılık olduğunu kabul ediyor. Ama hükümet yetkilileri "Küçük bir ülkeyiz. Herkese yardım edemeyiz" diyor. Yani "Tercih yapmak zorunda kalırsak Müslümanları seçemeyiz" demenin kibar yolu herhalde.
ALMANYA: SİZE ARTIK YER YOK
Almanya ve Fransa'yı ele alalım. Fransa ile başlayalım. Yıllardır birçok kentte Afrikalı göçmenler aylarca park köşelerinde çadırlarda hayatta kalmaya çalışıyor. İlk fırsatta hepsini ülkelerine geri gönderiyorlar ya da polis kontrolünde bir yere kapatıyorlar.
Fakat şimdiye kadar derme çatma çadırlarda yokluğa itilen Ukraynalı bir göçmen görmedik. Ya da Almanya. Ukrayna pasaportuna sahip kişilere hiçbir kayıt işlemi yapılmıyor. Oturma veya çalışma izinlerini kolaylıkla alıyorlar. Sağlık hizmetlerinden faydalanabiliyorlar. Evler bulunuyor. Toplu taşıma ya da internet ücretsiz oluyor. Açık açık Afgan göçmenleri yerleştirildikleri evlerden çıkarıp yerlerine Ukrayna'dan gelenleri yerleştiriyorlar.
İNGİLTERE: UYGUN BİR YER BULDUK, RUANDA
Kullanıcılarının öve öve bitiremediği İngiltere'ye geçelim. Birkaç haftadır yoğun bir tartışma var. Tüm tepkilere rağmen İngiliz hükümeti mültecileri Ruanda'ya gönderme kararı aldı.
Önümüzdeki günlerde uygulanmaya başlanacak. Afrikalı göçmenler, Ruanda'ya sevk edilecekler. Orada ne ile karşılacaklar ya da sonları ne olacak kimsenin umurunda değil. Oysa aynı İngiliz hükümeti vatandaşlarını Ukraynalı göçmenlere evlerini açmaları konusunda teşvik ediyor. Bunu yapanlara para desteği bile sağlıyorlar. Bu arada İngiltere gibi Danimarka da ülkesinde istediği göçmenleri Ruanda'ya gönderecek. Her iki ülke de Ruanda ile özel bir anlaşma yaptı.
UKRAYNALI GÖÇMENLERE TANINAN BAZI İMKANLAR
Almanya: Ücretsiz toplu taşıma, oturma ve çalışma izni.
Hollanda: Haftalık para yardımı.
İngiltere: Evini açanlara aylık para desteği.
Fransa: 400 milyon euro'luk ek bütçe.
Polonya: 18 ay oturma ve çalışma izni.
Çekya: Özel vize.
İspanya: Sosyal güvenlik sistemine entegre.
FRONTEX: ÇOLUK ÇOCUK DEMEDEN ÖLÜME İTİYORLAR
Geri itme, yani göçmenleri geldikleri yere ya da nereye olursa olsun geri gönderme. Avrupa'da bu işin 'uzmanı' komşumuz Yunanistan. Göçmenleri Ege'de defalarca kez ölüme geri ittikleri belgelendi. Ya da İngiltere ile Fransa. Onlar da Manş Denizi'ndeki göçmenleri kaderlerine terk ediyorlar. Hatta ne var biliyor musunuz? Avrupa Birliği'nin dış sınırlarının korunmasından sorumlu kurumu Frontex'in göçmenlerin geri itilmesinde rol aldığı ortaya çıktı.
Dil, din, ırk ayrımı yapılmıyor. Entegrasyon ve adaptasyon süreçleri başarıyla yürütülüyor. Çocuklar ve kadınlara maksimum pozitif ayrımcılık yapılıyor. Eğitimler aksamıyor. Sınır ötelerinde yüz binlerce kişi koruma altına alınıyor. Göç krizine neden olan sınır ötesi bölgelerdeki terör yuvaları yok ediliyor. Uygun şartlar gerçekleştiğinde en makul şekilde geri dönüşler sağlanıyor.
SOSYAL MEDYA KRİZİ
Son zamanlarda ise özellikle sosyal medya sitelerinde göçmen karşıtlığı körükleniyor. Türkiye'nin attığı adımları karalamak için ellerinden geleni yapanlar var. Bu internet kullanıcıları göçmenlere karşı yaklaşım açısından Avrupa ülkelerini örnek gösteriyor. Onlara göre Almanya çok başarılıymış. Ya da İngiltere...
Peki bu ülkeler gerçekten söylendiği gibi mülteci politikalarında başarılı mı? Malum Ukrayna savaşı Avrupa'da yeni bir insanlık krizini beraberinde getirdi. Ama bu zor günler Avrupa'nın insanlık anlayışını da bir kez daha gözler önüne serdi. İşte biz de haberimizde Batı'nın göçmen politikalarını ele aldık.
DANİMARKA: SIĞINMACILAR ADAYA
Danimarka yıllardır sıfır sığınmacı politikası uyguluyor. Avrupa'nın baskısıyla geçtiğimiz yıllarda özellikle Ortadoğu'dan 5 bin kadar göçmeni kabul etti. Ülkeye giriş yapan göçmenlerin tüm değerli eşyalarını bile topladılar. Ayrıca uzun süre o göçmenleri ıssız Lindholm Adası'nda toplamayı değerlendirdiler. Ardından iki yıl önce o göçmenleri geri göndermeye başladılar. Şimdi aynı Danimarka, Ukraynalı göçmenleri kabul ediyor.
Peki aynı yaklaşımı onlara yapıyorlar mı? Cevap basit: Hayır. BBC'deki habere göre Danimarka'da Ukraynalı sığınmacılar için özel bir yasa çıkarıldı. 'Çifte standart yasası' yani. 40 bin civarı Ukraynalıyı kabul ettiler. Bazı Danimarkalı milletvekilleri bile bunun örtülü ayrımcılık olduğunu kabul ediyor. Ama hükümet yetkilileri "Küçük bir ülkeyiz. Herkese yardım edemeyiz" diyor. Yani "Tercih yapmak zorunda kalırsak Müslümanları seçemeyiz" demenin kibar yolu herhalde.
ALMANYA: SİZE ARTIK YER YOK
Almanya ve Fransa'yı ele alalım. Fransa ile başlayalım. Yıllardır birçok kentte Afrikalı göçmenler aylarca park köşelerinde çadırlarda hayatta kalmaya çalışıyor. İlk fırsatta hepsini ülkelerine geri gönderiyorlar ya da polis kontrolünde bir yere kapatıyorlar.
Fakat şimdiye kadar derme çatma çadırlarda yokluğa itilen Ukraynalı bir göçmen görmedik. Ya da Almanya. Ukrayna pasaportuna sahip kişilere hiçbir kayıt işlemi yapılmıyor. Oturma veya çalışma izinlerini kolaylıkla alıyorlar. Sağlık hizmetlerinden faydalanabiliyorlar. Evler bulunuyor. Toplu taşıma ya da internet ücretsiz oluyor. Açık açık Afgan göçmenleri yerleştirildikleri evlerden çıkarıp yerlerine Ukrayna'dan gelenleri yerleştiriyorlar.
İNGİLTERE: UYGUN BİR YER BULDUK, RUANDA
Kullanıcılarının öve öve bitiremediği İngiltere'ye geçelim. Birkaç haftadır yoğun bir tartışma var. Tüm tepkilere rağmen İngiliz hükümeti mültecileri Ruanda'ya gönderme kararı aldı.
Önümüzdeki günlerde uygulanmaya başlanacak. Afrikalı göçmenler, Ruanda'ya sevk edilecekler. Orada ne ile karşılacaklar ya da sonları ne olacak kimsenin umurunda değil. Oysa aynı İngiliz hükümeti vatandaşlarını Ukraynalı göçmenlere evlerini açmaları konusunda teşvik ediyor. Bunu yapanlara para desteği bile sağlıyorlar. Bu arada İngiltere gibi Danimarka da ülkesinde istediği göçmenleri Ruanda'ya gönderecek. Her iki ülke de Ruanda ile özel bir anlaşma yaptı.
UKRAYNALI GÖÇMENLERE TANINAN BAZI İMKANLAR
Almanya: Ücretsiz toplu taşıma, oturma ve çalışma izni.
Hollanda: Haftalık para yardımı.
İngiltere: Evini açanlara aylık para desteği.
Fransa: 400 milyon euro'luk ek bütçe.
Polonya: 18 ay oturma ve çalışma izni.
Çekya: Özel vize.
İspanya: Sosyal güvenlik sistemine entegre.
FRONTEX: ÇOLUK ÇOCUK DEMEDEN ÖLÜME İTİYORLAR
Geri itme, yani göçmenleri geldikleri yere ya da nereye olursa olsun geri gönderme. Avrupa'da bu işin 'uzmanı' komşumuz Yunanistan. Göçmenleri Ege'de defalarca kez ölüme geri ittikleri belgelendi. Ya da İngiltere ile Fransa. Onlar da Manş Denizi'ndeki göçmenleri kaderlerine terk ediyorlar. Hatta ne var biliyor musunuz? Avrupa Birliği'nin dış sınırlarının korunmasından sorumlu kurumu Frontex'in göçmenlerin geri itilmesinde rol aldığı ortaya çıktı.