8 Bin 600 Yil Öncesine Ait 3 Delikli Müzik Aleti Göz Kamastirdi

Bilecik’in Bahçelievler Mahallesi’nde bos arazi de bir vatandasin tesadüf eseri buldugu seramik parçalari Bilecik tarihini 9 bin yil geriye götürdü. Yapilan kurtarma kazisinda Bati Anadolu’nun en eski müzik aleti olan 8 bin 600 yillik 3 delikli flüt bugün ilk defa müzede sergilendi.

8 Bin 600 Yil Öncesine Ait 3 Delikli Müzik Aleti Göz Kamastirdi
Bilecik’te apartmanin bahçesindeki Bati Anadolu’da ilk yerlesim yerlerinden biri oldugu ortaya çikan kazi alaninda, iki yillik çalismalar sonucu 8 bin 500 yillik oldugu degerlendirilen 11 insan iskeleti, ayni döneme ait 3 delikli müzik aleti ile siyez bugdayi, gernik bugdayi, ekmeklik ve makarnalik bugday, arpa, mercimek ile karaburçak gibi tohum kalintilari bulundu. Bilecik Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ve Bilecik Seyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nün baslattigi kazi çalismalarina Bilecik Belediyesi destek verdi. 2 yil süren kazi çalismalari sonrasi çikan binlerce yillik bulgular bugün Bilecik Müzesinde sergilendi.

"9 bin yil öncesine ait ilk buluntular ele geçti"

Yapilan kazi çalismasi ve bulgular hakkinda bilgi veren Bilecik Arkeoloji ve Etnografya Müze Müdürü ayni kazanda kazi Baskani Harun Küçükaydin, tarihi degistiren bulgularin bir tesadüf eseri bulundugu anlatarak, "Yapmis oldugumuz kazi sonucunda yaklasik günümüzden 9 bin yil öncesine ait ilk buluntular ele geçti. Buranin birkaç açidan iyi olma özelligi var. Örnegin ilk mimari yapilar Bati Anadolu’da, burada meydana gelmis; oval dedigimiz yapilar yapilmis bunlar ortaya çikti. Bu bölgede ilk yaklasik 9 bin yil öncesine ait bir iskelet yine bulmus olduk. Yine ilklerden flüt denen, 8 bin 600 yil öncesine ait bir müzik alet ele geçirdik. Tabi burada ilk Batu Anadolu dedigimiz ilk yerlesim yeri olarak yapmis oldugumuz çalismalardan ve ele geçen buluntulardan bunu anlamis olduk. Burada daha önce Marmara’da Fikirtepe denen bir alanda yapilan kazilar Bati Anadolu’nun en eski yerlesim yeri orasi görünüyordu. Ancak daha sonra burada yapmis oldugumuz çalismalar, ele geçirdigimiz buluntular bilimsel olarak yapildi. Milattan önce 7 bine, yani günümüzden 9 bin sene öncesine gittigini biz böylece teyit ettik" dedi.



"O yillara ait ’Fibula’ dedigimiz bir çengelli igne bizi destekleyen bulgu olarak elimize geçti"

Kazi Baskani Harun Küçükaydin, bu bölgede insanlar hayvancilikla ilk yerlesime geçtigini, insanlarin evlerde yasadigini, avluda çesitli günlük hayatlarina devam ettigini ve ayni zamanda iskeletlerini yine bu avlularda gömdükleri ortaya çiktigi söyledi.

Yapilan kazilarda yaklasik 12 tane iskeleti bulundugunu anlatan Küçükaydin, sözlerine söyle devam etti;

"Buranin bir suyolu üzerinde olmasindan dolayi yerlesimin nedenlerinden biri bu iklim de olmus olabilir. Daha sonra burada 8 tane tabaka, en eski tabaka milattan önce 7 bin sene öncesine gittigini tespit etmemizle beraber bin yillik kesintisiz yerlesimin oldugunu gördük. Yani bin yillik sürekli bir burada yerlesim olmus. Daha sonra bir kesintiye gitmis burasi. Yaklasik 5 bin sene sonra Helenistik dönem dedigimiz dönemde bir duvar yine ele geçti. ’Fibula’ dedigimiz bir çengelli igne bizi destekleyen bulgu olarak elimize geçti. Buranin ikinci bir defa Helenistik dönemde de kullanildigini bu sekilde anlamis olduk. Burada geçen buluntular; çanak çömlekler o günü gösteren, bezemeli, çizgili çanak çömlekler, kutsal ocaklar dedigimiz hayvan kemikleri bol miktarda ele geçti."

"Kalkolitik döneme ait dokumacilik ve ahsap isçiligiyle ilgili birçok eser ele geçirdik"

Bilecik’in Inhisar ilçesinde Paleolitik Çag’a ait izler bulunan Gedikkaya Magarasi (In Magarasi) hakkinda bilgi veren Bilecik Seyh Edebali Üniversitesi Ögr. Gör. Arkeoloji Bölümü’nden Deniz Sari, "Gedikli magarasindaki karbon 14 analizlerine göre suana kadar en erken buluntumuz 16 bin 500 yil öncesi, milattan önce 14 bin 500 yil öncesi. Magarada 2019 yilindan itibaren Bilecik Müzesi Baskanligi’nda müzenin girisimiyle kurtarma kazisina basladik. Çok yeni sonuçlara ulastik. Bu tabi milattan önce 14 bin 500 yil söyle bir özelligi var; buzul çaginda bugün ki iklim kosullari holosen dedigimiz çaga geçis yani buzul çaglarindan iliman iklim, bugünün kosullarina geçisin yasandigi bir dönemdi. Bu dönemle ilgili biz Anadolu’da pek bilgi sahibi degiliz. Bu dönemde çok yogun insan hareketliligi var. Avrupa’dan Kafkasya’ya, yakin Dogu’ya insan hareketliligi var. Belli bölgelerde bu insan hareketliliginde konakliyor insanlar. Dolayisiyla Gediklikaya bu dönemde yerlesmeye çok ideal Inhisar’in bir Akdeniz mikroklimasi olmasi, magaranin genis olmasi yerlesmeye çok ideal bir alan olusturuyor ve bu dönemde insanlar yasiyorlar. Ama tek tarihimiz bu degil sonrasinda Neolitik dönemde de Milattan önce 8 bin yil, neolitik döneminde çok erken zamanlarinda Yine aldigimiz laboratuvar sonuçlarina göre Milattan önce 5 bin, 4 bin 500 yillari Kalkolitik döneme ait dokumacilik ve ahsap isçiligiyle ilgili birçok eser ele geçirdik. Yassi baltalar, igneler, ögütme taslari ve asi boyalari bulundu ve bir kaç ailenin bu magarada yasadigi tespit ettik" dedi.

Kaynak: İHA