Bursa'daki Intihar Saldirisiyla Ilgili Tutuklu Saniklarin Yeniden Yargilandigi Davada Mütalaa Açiklandi

Bursa’da 6 yil önce Ulu Camii önünde, kadin canli bombanin intihar saldirisi sonucu 13 kisinin yaralandigi terör saldirisiyla alakali 3’ü tutuklu 6 sanigin yargilandigi davanin, Yargitay’in bozma kararinin ardindan yeniden görülmesine baslandi. 3 sanigin yeniden hakim karsisina çiktigi durusmada mütalaasini veren Cumhuriyet Savcisi, saniklarin 5 ayri suçtan cezalandirilmasini talep etti.

Bursa'daki Intihar Saldirisiyla Ilgili Tutuklu Saniklarin Yeniden Yargilandigi Davada Mütalaa Açiklandi
Osmangazi ilçesi Atatürk Caddesi’ndeki Ulu Cami’nin bati kapisi yakininda, 27 Nisan 2016’da meydana gelen terör olayinda, Sultan Yildiz adina sahte kimlik kullanan PKK’li Eser Çali, çantasinda tasidigi bombayla kendini patlatti. Kadin teröristin parçalanarak öldügü saldirida 13 kisi yaralandi, 11 is yeri ise hasar gördü. Çali’nin canli bomba eyleminden sonra sorusturma baslatan Bursa Emniyet Müdürlügü Terörle Mücadele ve Istihbarat Subesi ekipleri, Bursa, Istanbul, Afyonkarahisar, Usak ve Izmir’de 8’i kadin, 17 süpheliyi gözaltina aldi. Mahkemeye çikartilan süphelilerden, canli bombanin iletisim kurdugu ve Bursa’daki ögrenci evinde kaldigi Emine Kizil, Ümmü Gülsüm Mese, Mithat Tunç, T.K. (24), Z.Z. (26) ve I.C. (34) tutuklandi, digerleri ise serbest birakildi. Yapilan savcilik sorusturmasindan sonra 6 tutuklu sanik hakkinda, ’devletin birligini ve ülke bütünlügünü bozmak’, ’silahli terör örgütü kurmak’ suçunun yani sira yaralanan 13 kisi için ayri ayri ’kasten adam öldürmeye tesebbüs’ suçlarindan Bursa 2’nci Agir Ceza Mahkemesi’nde dava açildi. Saniklarin yöneltilen suçlamalari kabul etmedigi durusmalarda tutuklu saniklardan Z.Z., I.C ve T.K. tahliye edildi.

Savcilik sorusturmasindan sonra 6 tutuklu sanik hakkinda, ’devletin birligini ve ülke bütünlügünü bozmak’, ’silahli terör örgütü kurmak’ suçunun yani sira yaralanan 13 kisi için ayri ayri ’kasten adam öldürmeye tesebbüs’ suçlarindan Bursa 2’nci Agir Ceza Mahkemesi’nde dava açildi. Saniklarin yöneltilen suçlamalari kabul etmedigi durusmalarda tutuklu saniklardan Z.Z., I.C ve T.K. tahliye edildi.

Karar durusmasinda, saniklarin ve avukatlarinin son sözlerini dinleyen mahkeme heyeti, hakkinda yakalama karari olmasina ragmen bugüne kadar ele geçirilemeyen Ali Abdo hakkindaki dosyayi ayirdi. Mahkeme heyeti, tutuksuz 3 sanik hakkinda beraat karari verirken, ’silahli terör örgütüne silah saglamak’, ’devletin birligini ve ülke bütünlügünü bozmak’, ’adam öldürmeye tesebbüs etmek’, ’mala zarar vermek’, ’ibadethanelere ve mezarliklara zarar vermek’ suçundan Emine Kizil’a bir kez agirlastirilmis ömür boyu hapis cezasi, toplam 56 yil 11 ay hapis ve 33 bin 320 lira adli para cezasi verdi, Ümmü Gülsüm Mese’yi ise agirlastirilmis ömür boyu hapis cezasinin yani sira toplam 47 yil 6 ay hapis ve 27 bin 760 lira para cezasina çarptirdi. Mahkeme, diger tutuklu sanik Mithat Tunç’a ise ’silahli terör örgütüne üye olmak’ suçundan 8 yil 9 ay hapis cezasi verdi.

Yargitay cezalari az buldu

Sanik avukatlarinin basvurusuyla dava dosyasini inceleyen Yargitay 3. Ceza Dairesi, tutuksuz saniklara verilen beraat kararini onarken tutuklu saniklar Emine Kizil, Ümmü Gülsüm Mese ile Mithat Tunç’a ise verilen cezalari az bularak karari bozdu. Bozma gerekçesi olarak, yargilama sirasinda bazi ceza maddelerinin uygulanmamasini gösteren Yargitay, 3 tutuklu sanik hakkinda, olay aninda ve öncesinde yaptiklari telefon görüsmeleri, olay yerinde yapilan kesif detaylarinin ayrintili sekilde incelenip yeniden degerlendirilmesini istedi.

Bir kez daha hakim karsisina çiktilar

Saniklar, Yargitay’in bozma kararinin ardindan bugün ikinci kez hakim karsisina çikti. Bursa 2. Agir Ceza Mahkemesindeki durusmaya, haklarinda verilen karar Yargitay tarafindan bozulan ve dosyalari birlesme talebiyle mahkemeye gönderilen tutuklu saniklar Emine Kizil, Ümmü Gülsüm Mese ve Mithat Tunç, cezaevinden SEGBIS araciligiyla katildi.

Sanik avukatlari ile bazi sanik yakinlari ise mahkeme salonunda hazir bulundu.

Olay gününü anlatti

Durusmada savunma yapan Emine Kizil, ailesiyle yasadigi sorunlarin ardindan 2014’te Diyarbakir’a gittigini, gençlerin yürüttügü toplumsal çalisma egitimlerine katildigini, bunun PKK ile baglantili olup olmadigini ise bilmedigini öne sürdü. Iletisimde oldugu bir kisi tarafindan Bursa’da bir adrese ihtiyaç duyuldugunun belirtilmesi üzerine daha önceden tanidigi Ümmü Gülsüm Mese’den yardim istedigini söyleyen Kizil, onun da kendisine Mithat Tunç’un ismini verdigini belirtti.

Verilen adrese gidecek kisi için kendisine bazi esyalar gönderildigini, bunlarin egitim materyali oldugunu düsündügünü söyleyen Kizil, "Ben bu çantayi normalde kendim Bursa’daki adrese götürecektim. Ümmü Gülsüm’ün kendi yaz okulu için Bursa’ya gidecegini ögrenince kendim gitmekten vazgeçtim. Küçük 2 kutunun bulundugu poseti Ümmü Gülsüm’e verdim. Ben, ’benden bahsetme’ diye bir sey söylemedim. O da benim akrabamin yardim talebinde bulunacagini düsündügü için farkli bir sey sormadi. Poseti alip valize koydum, içerisine de kiyafet, çarsaf koydum. Valizi Ümmü Gülsüm’e verdim. O Bursa’ya götürdü. Ben oradan Afyonkarahisar’daki evime gittim" dedi.



"Terör örgütüyle baglantisi olabilecegini düsünemedim"

Durusmada söz alan Ümmü Gülsüm Mese de, 19 yasinda üniversite ögrencisiyken meydana gelen olayin ardindan hayatinin altüst oldugunu söyleyerek, "Emine Kizil beni buldu. Onu dindar biri olarak görüyordum. Gözaltina alindiktan sonra nasil bir olaya bulastirildigimi anladim. Emine’nin o kadar siradan bir hayati vardi ki bir terör örgütüyle baglantisi olabilecegini düsünemedim. Bugün baskalarinin tercihleri yüzünden burada oturuyorum. Ben bu olayin en büyük magdurlarindan biriyim" sözleriyle kendisini savundu. Örgüt üyesi olmadigini ileri süren Mese, gözaltina alindiktan sonra olayin bir an önce çözülmesi için bildigi her seyi anlattigini, bu sayede polislerin Emine Kizil’a ulastigini dile getirdi. Bursa’ya götürdügü kutularda ne oldugunu bilmedigini iddia eden Mese, Kizil’in, ilahiyat okuyan bir akrabasinin esyalari oldugunu belirtmesi üzerine merak duymadigini ifade etti.

Mithat Tunç ise önceki savunmalarini tekrar etti.

Cumhuriyet Savcisi mütalaasini verdi

Cumhuriyet Savcisi esas hakkindaki mütalaasinda Emine Kizil’in, ’tasarlayarak kasten öldürme’ ve ’yangin, su baskini, tahrip, batirma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle kasten öldürme’ suçlarindan 2’ser kez ve ’devletin birligini ve ülke bütünlügünü bozma’ suçundan cezalandirilmasini istedi.

Esas hakkindaki mütalaada Ümmü Gülsün Mese’nin de ’tasarlayarak kasten öldürme’ ve ’yangin, su baskini, tahrip, batirma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle kasten öldürme’ suçlarindan 2’ser kez, ’devletin birligini ve ülke bütünlügünü bozma’, ’tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulmasi veya el degistirmesi’, ’müsterek faillik suretiyle suça istirak’ suçlarindan, Mithat Tunç’un ise ’devletin birligini ve ülke bütünlügünü bozma’ suçundan cezalandirilmasi talep edildi.

Saniklarin ve avukatlarin mütalaaya karsi süre talebini kabul eden mahkeme heyeti, saniklarin tutukluluk halinin devamina karar vererek durusmayi ileri bir tarihe erteledi.
Kaynak: İHA