Ulastirma Ve Altyapi Bakanligindan Aksener'e Cevap
IYI Parti Genel Baskani Merak Aksener’in Kamu-Özel Sektör Is Birligi (KÖI) projelerini elestirmesine yönelik Ulastirma ve Altyapi Bakanligi tarafindan yapilan açiklamada, “Aksener, yaptigi kiyaslamalarla, faydalari çok net bir içimde ortada olan KÖI modelinin Türkiye’nin üretimine, istihdamina, GSYIH’na, ihracatina sagladigi katkilari yok saymaktadir” denildi.
Bugün partisinin grup toplantisinda konusan IYI Parti Genel Baskani Meral Aksener, KÖI ile yapilan, projeleri Türkiye’yi zarara ugrattigini söyleyerek elestirdi.
Bunun üzerine Ulastirma ve Altyapi Bakanligi tarafindan yazili bir açiklama yapilarak KÖI’lerin Türkiye’yi zarara ugratmaktan daha çok ekonomik olarak Türkiye’ye katki sagladigi ifade edildi. 2003-2020 yillari arasinda gerçeklestirilen yatirimlarin GSYIH’ya 395 milyar dolar, üretime ise 838 milyar dolarlik katki sagladigina dikkat çekildi.
“Aksener, yaptigi kiyaslamalarla KÖI modelinin Türkiye’nin üretimine, istihdamina sagladigi katkilari yok saymaktadir”
Bakanlik tarafindan yapilan açiklamada su ifadelere yer verildi:
“Küresel anlamda ülkelerin gelismesi, büyümesi, istihdamlarinin arttirmasi, bütünsel kalkinmalarinin tesisi için ulastirma, haberlesme ve altyapi projeleri sürükleyici rol oynamaktadir. Politika ve hedefler dogrultusunda ülkelerin yillik altyapi harcamalari, sahip olduklari Gayri Safi Yurt içi Hasilalarinin (GSYIH) yüzde 2’si ila araliginda degismektedir. Mevcut bütçelerinin yatirim finansmaninda yetersiz kalmasi nedeniyle sorunun asilmasinda Kamu - Özel Isbirligi (KOI) modeli, tüm dünyada yaygin ve fayda saglayan bir yöntemdir. Ülkemizde 2003 yilindan bugüne ulastirma ve haberlesme yatirimlarina harcanan toplam tutar 1 trilyon 169 milyar lirayi asmistir. 2003-2020 yillari arasinda gerçeklestirdigimiz yatirimlarimiz GSYIH’ya 395 milyar dolar, üretime ise 838 milyar dolarlik katki sagladi. Ayni dönemde, altyapi yatirimlarimizla dogrudan ya da dolayli olarak her yil 1milyonun üzerinde insanimizin istihdamina katki saglanmasina vesile olduk. KÖI modeli ile insa edilen Istanbul -Izmir Otoyolu ve Osmangazi Projesi ise basli basina bu katkilarin vücut bulmus halidir. Projemizin hayata geçtigi günden bugüne, güzergah üzerinde 306 yeni isletme belgeli tesis açildi, 31 bin yeni isletme belgeli oda turizme katildi, yatak kapasitesi 61 bin arti. Üretim sektöründe GSYIH’ya 8,5 milyar lira katki sunuldu, Otoyol güzergahinda 8 yeni organize sanayi bölgesi (OSB) konumlandirildi. Yatirimcilar için çekim merkezi haline gelen bölgede mevcutta bulunan 13 OSB’de ise 2 bin 635 hektar genisleme yapildi, 54 bin ek istihdam olusturuldu. Tarim alanlarinda 300 bin dekar ekili alan artisi, üretim hacminde de 408 bin ton artis saglandi. Hayvancilikta da küçükbasta 713 bin, büyükbasta da 350 bin hayvan artisi görüldü.
Otoyol sayesinde tarim arazilerinde üretilen ürünlerin, tüketiciye çok daha kisa sürede ulasmaya basladi.
Yalnizca karayolu degil, demiryolu, havayolu ve denizyolu yatirimlari ile Türkiye, küresel lojistik üs haline dönüsmek için son virajdadir. Günlük sig siyasi tartismalarin aksine, vizyon sahibi olmayi gerektiren, Ulastirma ve Lojistik Master Plani çerçevesinde hayata geçirdigimiz ulastirma ve altyapi yatirimlari ile Türkiye’nin 2053 Vizyonunun gerekli altyapisi simdiden hazirlanmaktadir. Aksener, yaptigi kiyaslamalarla, faydalari çok net bir içimde ortada olan KÖI modelinin Türkiye’nin üretimine, istihdamina, GSYIH’na, ihracatina sagladigi katkilari yok saymaktadir.
1973 yilinda tamamlanan 15 Temmuz Sehitler Köprüsü ve 1988 yilinda tamamlanan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile 2000’li yillarda KÖI modeli ile insa edilen projelerin finansal açidan karsilastirilmasi, bastan sakat dogmustur. Köprülerin hacim, islev ve sahip oldugu donanimlardaki farkliligin yani sira, küresel emtia fiyatlarinin 1970’lerde, 1980’lerde ya da 2000’lerde ayni olmadigi ortadadir. Karsilastirilan köprülerin uzunluklarindan sahip olduklari serit sayilarina, yüksekliklerinden teknik farkliliklarina, üretim, tasarim ve teknolojilerinden maliyetlerine varincaya kadar birçok özelligi bile Aksener’in mukayesesinin abesle istigal oldugunun somut göstergeleridir. Aksener’in gündemde kalma çabasi olarak degerlendirdigimiz, sap ve samanin kasitli olarak karistirildigi açiklamalar yerine, Türkiye’nin 2053 ve 2071 vizyonlarini gelistirecek, ülkemizin Orta Koridor’da kararlilikla yürüdügü küresel bir lojistik güç olma hedefine saglayacagi katkilari kendilerinden duymak isterdik.”