Sirnakli Kadinlar Kültürel Degerleri Seramik Sanatina Yansitiyor
Sirnak’in Cizre ilçesinde seramik sanatçisi Özlem Yildirim çalismalariyla seramik sanatina yeni eserler kazandirirken, bu sanata ilgi duyan kadinlara da egitmenlik yapiyor.
İçel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü mezunu olan evli ve 3 çocuk annesi Özlem Yildirim seramik atölyesi açti. Yildirim, yörenin kültürel zenginligini yasatmak adina atölyede seramik hediyelik esya üretimi yaparak, ayni zamanda kursiyerlere egitim veriyor. Aralarinda Hz. Nuh Peygamber’in tufanda bindigi gemi, Cizre Ejderi, Babut baligi, Mem u Zin, Belek Burcu, Ulu Cami, Kirmizi Medrese ve Yafes Köprüsü, fincan, vazo, dekoratif tabak, plaket gibi yörenin tarihi ve kültürel degerlerini yansitan seramik ürünler yapan atölyedeki kadinlar, internet ve tanidiklari vasitasiyla ürünlerini satiyor.
2004 yilinda İçel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’ne basladigini belirten Yildirim, “Bu süreçte bir kizim ile birlikte güzel sanatlara girerken çok zorlu bir süreçle nasil yapacagim diye bayagi zorluk yasadim. Hayallerimden hiç vazgeçmedim, yilmadim. Çünkü yasam amacim buydu. Özellikle bu bölgede güzel sanatlar düsünürken çok tepki ile karsilastim. Her zaman hedeflerime bakarak, ilerlemeye çalisarak fakülteye hazirlandim ve kazandim. Okul okurken çok zorluk yasamama ragmen fakülte birincisi olarak mezun oldum” dedi.
“Bölgemizde seramik sanatinda bir ilk olarak bu sanati herkesle paylasmak istedim" diyen Yildirim, "Ilk bir yil üretim yaptim, sonrasinda bilgilerimi ögrenciler ile paylasmak istedim. 2020 yilindan beridir aktif bir sekilde 27 ögrencim var. Dönüsümlü olarak 60 ögrenci yetistirdim. Onlar da kendi hesaplarini açarak seramik satislarini yapmaktadirlar. Ben de atölyemde hem egitim vererek hem de üretim ve butik siparislerle satislarimi yapmaktayim. Yakin zamanda yurt disina satis planlarim da var. Bu bölgede kadin olmak zor, dünyanin, Türkiye’nin her yerinde zor ama bu bölgede kadin olmak daha zor. Gerçekten istiyorsan ve bunu hayal ediyorsan bunun gerçeklesmemesi için hiçbir engel yoktur. Yeter ki kisi istesin, bunun için çaba versin, yaptigi ise saygi göstersin. Özellikle bir kadinin basaramayacagi bir sey yoktur” diye konustu.
Çalismalarinda en çok sibernetigin ilk adimlarini atan mühendis ve ilk robotu yapan El Cezeri’nin tasarimlarini ele aldigini ifade eden Yildirim, “Çünkü böyle büyük bir mucidin bulundugu topraklara ev sahipligi yapmak büyük bir ayricalik. Ben de bunu degerlendirerek, El Cezeri’nin yaptigi tasarimlar, Hz. Nuh Peygamber’in tufanda bindigi gemi, Cizre Ejderi, Babut baligi, Mem u Zin, Belek Burcu, Ulu Cami, Kirmizi Medrese ve Yafes Köprüsü, fincan, vazo, dekoratif tabak, plaket gibi kültürel objeler üreterek insanlarin evlerini ve ofislerini süslüyoruz. Siparislerimi sosyal medya üzerinden aliyorum, satislarimi bu sekilde yapiyorum. Çok yogun bir talep var” seklinde konustu.
Seramik atölyesinde kursa gelen Gülbahar Yesil, “Seramik atölyesi kursuna üç aydir basladim, hayatimda aldigim en dogru karar bu oldu. Yogun bir tempo ile çalisiyordum ve enerjimi atacagim bir yer ariyordum. Buraya ürün almak için geldim ve gördügüm atmosfer beni çok mutlu etti. Ögrencilerin çalismalarindan esinlenerek, ani bir karar ile hemen hafta sonu kursa basladim. Beni asiri mutlu ediyor burasi” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA
2004 yilinda İçel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’ne basladigini belirten Yildirim, “Bu süreçte bir kizim ile birlikte güzel sanatlara girerken çok zorlu bir süreçle nasil yapacagim diye bayagi zorluk yasadim. Hayallerimden hiç vazgeçmedim, yilmadim. Çünkü yasam amacim buydu. Özellikle bu bölgede güzel sanatlar düsünürken çok tepki ile karsilastim. Her zaman hedeflerime bakarak, ilerlemeye çalisarak fakülteye hazirlandim ve kazandim. Okul okurken çok zorluk yasamama ragmen fakülte birincisi olarak mezun oldum” dedi.
“Bölgemizde seramik sanatinda bir ilk olarak bu sanati herkesle paylasmak istedim" diyen Yildirim, "Ilk bir yil üretim yaptim, sonrasinda bilgilerimi ögrenciler ile paylasmak istedim. 2020 yilindan beridir aktif bir sekilde 27 ögrencim var. Dönüsümlü olarak 60 ögrenci yetistirdim. Onlar da kendi hesaplarini açarak seramik satislarini yapmaktadirlar. Ben de atölyemde hem egitim vererek hem de üretim ve butik siparislerle satislarimi yapmaktayim. Yakin zamanda yurt disina satis planlarim da var. Bu bölgede kadin olmak zor, dünyanin, Türkiye’nin her yerinde zor ama bu bölgede kadin olmak daha zor. Gerçekten istiyorsan ve bunu hayal ediyorsan bunun gerçeklesmemesi için hiçbir engel yoktur. Yeter ki kisi istesin, bunun için çaba versin, yaptigi ise saygi göstersin. Özellikle bir kadinin basaramayacagi bir sey yoktur” diye konustu.
Çalismalarinda en çok sibernetigin ilk adimlarini atan mühendis ve ilk robotu yapan El Cezeri’nin tasarimlarini ele aldigini ifade eden Yildirim, “Çünkü böyle büyük bir mucidin bulundugu topraklara ev sahipligi yapmak büyük bir ayricalik. Ben de bunu degerlendirerek, El Cezeri’nin yaptigi tasarimlar, Hz. Nuh Peygamber’in tufanda bindigi gemi, Cizre Ejderi, Babut baligi, Mem u Zin, Belek Burcu, Ulu Cami, Kirmizi Medrese ve Yafes Köprüsü, fincan, vazo, dekoratif tabak, plaket gibi kültürel objeler üreterek insanlarin evlerini ve ofislerini süslüyoruz. Siparislerimi sosyal medya üzerinden aliyorum, satislarimi bu sekilde yapiyorum. Çok yogun bir talep var” seklinde konustu.
Seramik atölyesinde kursa gelen Gülbahar Yesil, “Seramik atölyesi kursuna üç aydir basladim, hayatimda aldigim en dogru karar bu oldu. Yogun bir tempo ile çalisiyordum ve enerjimi atacagim bir yer ariyordum. Buraya ürün almak için geldim ve gördügüm atmosfer beni çok mutlu etti. Ögrencilerin çalismalarindan esinlenerek, ani bir karar ile hemen hafta sonu kursa basladim. Beni asiri mutlu ediyor burasi” ifadelerini kullandi.