Nijerli Gözünden Eskisehir
Uluslararasi Ögrenci Kulübü (ULOK) baskanligini yürüten ve 6 yildir Eskisehir’de üniversite egitim gören Nijerli Mahaman Sani, ülkesi ile yasadigi kenti karsilastirirken, "Eskisehir’in, ekonomik, kültürel, sehir düzeni, estetigi ve üç üniversiteden dolayi egitim düzeyi çok üst seviyede. Eskisehir’de en çok sevdigim sey kentte her yerin birbirine yakinligi, en çok korktugum ise köpeklerin fazlaligi" dedi.
Nijer’in baskenti Niamer’den Eskisehir’e gelen Afrikali üniversiteli ögrencisi Mahaman Sani, yaklasik 6 yildir Türkiye’de egitim görüyor. 4 yil önce Konya’da lise ögrenimini tamamlayan Sani, kendi ülkesindeki diploma denkligi problemlerinden dolayi Anadolu Üniversitesi’ne kaydoldugunu anlatti. Bu süreç içerisinde Türkçe’sini epey gelistirme imkâni buldugunu aktaran Sani ayni zamanda Uluslararasi Ögrenci Kulübü (ULOK) baskanligini yürütüyor. Çesitli faaliyetler ile Dünya’nin dört bir yanindan Eskisehir’e gelen üniversitelileri kaynastirmaya çalistirdigini dile getiren Sani, “Insanlar burada ne kadar çok iletisime ve etkilesime girer ise o kadar hizli Türkçe ögreniyorlar” seklinde konustu.
“Niame’nin bir avantaji var ise o da dans kültürü ve spor faaliyetleridir”
Anadolu Üniversitesi’nde Ingilizce Iktisat okuyan Sani, “Ekonomiden kaynakli meydana gelen sorunlari arastirmayi seviyorum. Burada edindigim tecrübeleri ve ögrenim hayatim boyunca edindigim bilgileri kendi ülkemde kullanmak istiyorum. Açikçasi Nijer’e bir katkida bulunmak en büyük borcumdur. Ülkeleri gelismislik düzeyine göre kategorize ediyorlar ve Nijer bu siralamanin altinda kaliyor. Baskentimiz Niamer’i, Eskisehir ile kiyaslayamiyorum bile, çünkü burasi baska bir yüzyilda. Ekonomik, kültürel, sehir düzeni, estetigi ve üç üniversiteden dolayi egitim düzeyi çok üst seviyede. Eskisehir’de kendimi ne kadar mutlu hissetsem de Nijer’in baskenti olan Niame’deki dans kültürü ve spor etkinlikleri buradan çok daha iyi sartlarda gerçeklesiyor" dedi.
“Söz konusu köpekler olunca kendimi güvende hissedemiyorum”
“Eskisehir’de en çok sevdigim sey ise kentte her yerin birbirine yakinligidir” diyen 20 yasindaki Sani, “Tramvaylardan dolayi istediginiz yere çok kisa bir süre içerisinde gidebiliyorsunuz. Yani hizli bir ulasim imkâni var. Belirtmem gereken diger bir husus ise sehirdeki köpeklerin fazlaligidir. Çünkü bu durum beni epey korkutuyor. Ne kadar güvenli bir bölge desem bile konu köpekler olunca kendimi ifade etmekte zorlaniyorum ve güvende hissetmiyorum. Bizim yasadigimiz bölge Nijer Nehri’ne çok yakin tipki Porsuk Çayi gibi diyebilirim ve her sabah oradan balik tutup sabahlari kahvalti yapabiliyoruz. Sanirim ben balikli kahvaltilarimizi çok özledim” diyerek özlemini dile getirdi.
ULOK’da bulunan kültürel çesitlilikten dolayi isteyenlere Türkçe basta olmak üzere Fransizca, Ingilizce ve Ispanyolca pratik yapabilme imkâni verdiklerini ileten Sani, “Anadolu Üniversitesi’ne bu yil çok fazla Asyali ögrenci geldi ve onlarin da geleneklerini ögrenmek çok hosumuza gidiyor” diyerek sözlerini tamamladi.
Kaynak: İHA
“Niame’nin bir avantaji var ise o da dans kültürü ve spor faaliyetleridir”
Anadolu Üniversitesi’nde Ingilizce Iktisat okuyan Sani, “Ekonomiden kaynakli meydana gelen sorunlari arastirmayi seviyorum. Burada edindigim tecrübeleri ve ögrenim hayatim boyunca edindigim bilgileri kendi ülkemde kullanmak istiyorum. Açikçasi Nijer’e bir katkida bulunmak en büyük borcumdur. Ülkeleri gelismislik düzeyine göre kategorize ediyorlar ve Nijer bu siralamanin altinda kaliyor. Baskentimiz Niamer’i, Eskisehir ile kiyaslayamiyorum bile, çünkü burasi baska bir yüzyilda. Ekonomik, kültürel, sehir düzeni, estetigi ve üç üniversiteden dolayi egitim düzeyi çok üst seviyede. Eskisehir’de kendimi ne kadar mutlu hissetsem de Nijer’in baskenti olan Niame’deki dans kültürü ve spor etkinlikleri buradan çok daha iyi sartlarda gerçeklesiyor" dedi.
“Söz konusu köpekler olunca kendimi güvende hissedemiyorum”
“Eskisehir’de en çok sevdigim sey ise kentte her yerin birbirine yakinligidir” diyen 20 yasindaki Sani, “Tramvaylardan dolayi istediginiz yere çok kisa bir süre içerisinde gidebiliyorsunuz. Yani hizli bir ulasim imkâni var. Belirtmem gereken diger bir husus ise sehirdeki köpeklerin fazlaligidir. Çünkü bu durum beni epey korkutuyor. Ne kadar güvenli bir bölge desem bile konu köpekler olunca kendimi ifade etmekte zorlaniyorum ve güvende hissetmiyorum. Bizim yasadigimiz bölge Nijer Nehri’ne çok yakin tipki Porsuk Çayi gibi diyebilirim ve her sabah oradan balik tutup sabahlari kahvalti yapabiliyoruz. Sanirim ben balikli kahvaltilarimizi çok özledim” diyerek özlemini dile getirdi.
ULOK’da bulunan kültürel çesitlilikten dolayi isteyenlere Türkçe basta olmak üzere Fransizca, Ingilizce ve Ispanyolca pratik yapabilme imkâni verdiklerini ileten Sani, “Anadolu Üniversitesi’ne bu yil çok fazla Asyali ögrenci geldi ve onlarin da geleneklerini ögrenmek çok hosumuza gidiyor” diyerek sözlerini tamamladi.