Adalet Bakani Bozdag Açiklamasi 'Türk Tabipleri Birligi Ile Ilgili Yeni Bir Hazirlik Yapiyoruz'

Adalet Bakani Bekir Bozdag, Hukuk ve Degisim Dernegi’nin düzenledigi programda avukatlar ve hukuk fakültesi ögrencileriyle bir araya geldi. Bakan Bozdag, konusmasinda Türk Tabipleri Birligi’nin yapisi ile ilgili mevzuat çalismasi yaptiklarini açiklayarak, basörtüsüne iliskin anayasa degisikligine degindi. Bakan Bozdag, Türk Tabipleri Birligi ile ilgili Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in kabine toplantisindan sonra açiklama yaptigini hatirlatarak, “Simdi biz bunun çalismasini yapiyoruz. Hem Türk Tabipler Birligi, hem mimar ve mühendisler odalariyla ilgili yeni bir hazirlik yapiyoruz. Ve Türk Tabipler Birligi’nin ‘Türk’ ismine hakaret edercesine Türk milletine ve Türkiye Devleti’ne düsmanlik eden terör örgütlerinin agziyla, ‘Türk’ ifadesini kullanan bir çatinin altinda görev yapmasi, bu milletin de devletimizin de kabul edecegi bir is degildir. O nedenle burada yeni bir düzenleme hazirligina baslandi. Insallah çalismamiz bittikten sonra Sayin Cumhurbaskanimiza, kabineye arz edecegiz. Ondan sonra da parlamentoda Cumhur Ittifaki milletvekilleri bunun yasalasma sürecini takip edecekler" ifadelerini kullandi.

"CHP’nin teklifi basörtüsünü yeniden soruna dönüstürme riski tasiyan bir teklif"

Bakan Bozdag, basörtüsü hususunda CHP’nin verdigi kanun teklifi ile ilgili de, “Bu teklif, esasinda sorun olmaktan çikan basörtüsünü yeniden soruna dönüstürme riski tasiyan bir teklif” ifadesini kullandi.

CHP’nin verdigi teklifin kadinlarin hepsini içermedigini vurgulayan Bozdag, “Kadinlarin meslek sahibi olanlarla daha dogrusu bir meslegi icra edenlerle meslek degil de baska bir sey icra edenler arasinda bir ayrimcilik yapiyor. Öte yandan bir meslek ve sanatin icrasi için kiyafet bahanesi altinda Türkiye’de bundan sonra yasal olarak basörtüsü yasagi getirmek istediginde idare, buna bir yasal dayanak üretiyor. Bu da çok önemli. Esasinda ‘Hürriyet getirecegim veya hürriyeti yasal bir güvenceye kavusturacagim’ düsüncesiyle Sayin Kiliçdaroglu’nun söyledigi sey zaman içerisinde idarenin, yürütmenin bu hürriyeti yok etmek için dayanacagi bir yasal dayanak olusturuyor” degerlendirmesinde bulundu.

Bozdag, basörtüsüne yönelik Anayasa degisikligiyle ilgili Cumhurbaskani Erdogan’in CHP’nin kanun teklifinin ardindan “O zaman gel biz daha iyisini yapalim. Çünkü kanun çogunlukla her zaman degisebilir. Her zaman degisemeyecek bir düzen kuralim. Nitelikli çogunluk olsun, uzlasma gerektirsin, yürütme veya yasamada çogunlugu elinde bulunduranlar bunu kolaylikla degistiremesin. Bunun için anayasal teminat getirelim” dedigini hatirlatti. Bakan Bozdag, bunun üzerine Anayasa degisikligi ile ilgili çalismayi baslattiklarini vurgulayarak, sunlari kaydetti:

“Önümüzdeki günlerde bu metin kamuoyuyla paylasilacaktir. Bizim yaptigimiz sey iki maddede düzenlemedir. Birincisi din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24. maddeye 2 fikra ekliyoruz. Hem basi açik, hem basi örtük bütün kadinlarimizi kapsayan bir teminat ortaya koyuyoruz. Iki tarafin hak ve hukukunu koruyan ve ikisine de dayatmayi reddeden ve gerçekten laiklige hayat veren bir düzenleme biz Anayasa’miza koyuyoruz. Son derece önemli. Metin çiktigi zaman da zaten bunu herkes görecektir. Ikincisi de aile ve gençlik haklarini düzenleyen Anayasa’nin 41. maddesinin birinci fikrasinda bir degisiklik yapiyoruz. Evlilik birliginin nasil kuruldugunu anlatan bir metin oraya ilave ediyoruz. Birinde aileyi koruyoruz. Esasinda aileyi korurken Türk milletini koruyoruz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni koruyoruz. Çünkü aile yoksa millet yok, devlet yok. Aileyi kaybeden, milletini de kaybeder, devletini de kaybeder, her seyini kaybeder. O yüzden milletimizin ve devletimizin sürekli güçlü kalmasi için de burada böyle bir düzenleme getiriyoruz. Bu düzenlemeler, bahane aramak isteyenlerin yani karsi çikmak için bu düzenlemelere bahane aramak isteyenlerin zor bahane üretebilecegi düzenlemeler. Ben merak ediyorum, karsi çikmak için nasil bir bahane bulacaklar? Ne kadar kivrak zekaya sahipler onu görecegiz. Bahane ustalari mi degil mi onu da merak ediyorum. Görecegiz. Ama ben Mecliste bunun ‘hayir’la karsilasmasini Türk toplumunun affetmeyecegini düsünüyorum. Referanduma gitmeden Mecliste 400 üzerinde bir çogunlukla geçebilecegine ben yürekten inaniyorum.”