'Kemik Erimesi Kadinlarda Daha Sik Görülüyor'

Kemik erimesinin kadinlarda daha sik görüldügünü aktaran Uzm. Dr. Nurten Korkmaz, "Kemik erimesi ve buna bagli komplikasyonlarin hem bireylerin yasam kalitesini olumsuz etkiliyor hem de ülkelerin ekonomileri üzerine ciddi bir yük olusturuyor" dedi.

'Kemik Erimesi Kadinlarda Daha Sik Görülüyor'


Medicana Atasehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmani Uzm. Dr. Nurten Korkmaz, osteoporoz hastaligina iliskin bilgiler verdi. Uzm. Dr. Korkmaz, osteoporoz hastaligi ve buna bagli komplikasyonlarin hem bireylerin yasam kalitesini olumsuz etkiledigini hem de ülkelerin ekonomileri üzerine ciddi bir yük olusturdugunu söyledi.



Uzm. Dr. Korkmaz, "Osteoporoz (Kemik erimesi); düsük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikro yapisinin bozulmasi sonucu kemik kirilganliginin ve kirik riskinin artmasi ile karakterize sistemik bir kemik hastaligidir. Kirik olusana kadar sessiz bir hastalik olarak da kalabilen osteoporozda, erken tani ile özürlülük ve ölümü azaltmak mümkündür" dedi.



"Kemik erimesi sessiz bir hastaliktir"

Kemik erimesine bagli komplikasyonlarin erken tani ve tedavisinin giderek önem kazanacagi söyleyen Uzm. Dr. Korkmaz, "Dünyada 200 milyonu askin kadinda osteoporoz görülmektedir. Genellikle menopoz sonrasi kadinlari etkiledigi bilinen osteoporoz erkekleri de etkilemektedir. Osteoporoz, kadinlarin yüzde 30-50’si, erkeklerin de yüzde 15-30’unda görülmektedir. Etnik gruplara göre çok farklilik göstermeyen osteoporozun Avrupalilar ve Kuzey Amerikalilarda görülme orani yüzde 10-15 iken Asyalilarda prevelansi daha yüksektir. Vücut boyutu dikkate alindiginda erkeklerin kemikleri kadinlara göre daha iri ve güçlüdür. Bu nedenle erkeklerde daha az kirik görülür. Kemik gücü sadece kemik mineral yogunluguna bagli degildir. Kemigin boyutu, kalitesi ve diger bilesenleri de önemlidir" ifadelerini kullandi.

Uzm. Dr. Korkmaz; kemik erimesinde kiriklara neden olan en önemli etkenin kemik mineral yogunlugu oldugunu belirterek; kas zayifligi, düsme-travma durumlarinin da diger önemli etkenler arasinda yer aldigini aktardi. Uzm. Dr. Korkmaz, "Kemik erimesi olusumunda genetik faktörler ve çevresel etkilerin birlikte rol oynadigi çok faktörlü hastaliklar grubunda kabul edilmektedir. Çok faktörlü hastaliklarda, populasyonlarda kantitatif fenotip degisimleri, genotipin çevreyle etkilesimiyle ortaya çikmaktadir" dedi.



"Kiriklar semptom göstermiyor"

Osteoporozun en önemli klinik bulgusu olan kiriklarin siklikla omurlarda, kalçada ve ön kolda oldugunu belirten Uzm. Dr. Korkmaz, "Omurga kiriklari çogunlukla semptomsuz olduklari için direkt grafilerde tesadüfen saptanirlar. Genellikle spontan olarak ya da hapsirma, öksürme gibi gögüs içi basinci artiran düsük enerjili bir travma sonucu meydana gelirler. Kiriklar, bazi hastalarda sirt ve bel agrisinin yani sira boyda kisalma ve kambur postür bozukluguna da neden olabilir. Kemik erimesine bagli kamburluk (kifoz), skolyoz hastalarinda oldugu gibi, gögüs kafesinde bazi degisikler olusturarak solunum fonksiyon bozukluguna yol açmasi ihtimaldir. Dünya Saglik Örgütü; Osteoporoz’u ilk olarak Tip I ve II olarak siniflandirilmistir. Bu siniflandirmada Tip I normal süreçteki menopoz ile iliskili, östrojen hormonunun eksikligine bagli olarak gelisen ve artmis süngerimsi kemik kaybi ile karakterize bir durumken, Tip II ilerleyen yas ile iliskili ve özellikle dis kemikle beraber süngerimsi kemigin de etkilendigi, kalsiyum, D vitamini ve parathormon ile iliskili mekanizmalarin ön planda tutuldugu bir durum olarak tanimlanmistir" açiklamalarinda bulundu.

"Risk faktörlerini göz ardi etmeyin"

Kemik erimesinin siniflandirmasi altta yatan nedene göre de yapildiginin altini çizen Uzm. Dr. Korkmaz, "Osteoporozun ortaya çikmasina neden olabilecek bir neden bulunmuyorsa birincil osteoporoz, pulmoner (hiper tansiyon), endokrin, romatolojik, gastrointestinal ve kötü huylu hastaliklara, kullanilan ilaçlara ya da immobilizasyon (hareketi sinirlandirilmis), alkol, sigara gibi belirlenmis nedenlere bagli olusuyorsa ikincil olarak tanimlanabilir. Klinisyenlerin en uygun tedaviyi seçiminin; hastanin medikal öyküsü, kirik varligi, daha önce uygulanan tedaviler, risk-yarar oranlari, hastanin halen diger hastaliklarina yönelik olarak uygulanmakta olan tedavileri temel alinarak yapiliyor. Ülkemizde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzman hekimlerinin medikal tedavi tercihlerine bakildiginda hem birincil hem de ikincil kemik erimesi olan hastalarda öncelikli tedavi seçenegi olarak vitamin D ve kalsiyumun kullaniliyor.

Uzmanlardan kemik erimesinden korunma önerileri

Uzm. Dr. Korkmaz, sözlerini söyle tamamladi: "Osteoporoz’da ilaç tedavilerinin yani sira egzersizin de çok önemi vardir. Özellikle yük verici egzersizlerden olan haftada bes gün yarim saatlik yürüme çok etkilidir. Bunun disinda sirtta kamburlasmayi engelleyen postür egzersizleri de yapilmalidir. Yine hafif agirliklarla kaslarda tonusu ve gücü arttiran güçlendirme egzersizler de osteoporozdan korumada etkilidir."
Kaynak: İHA