Bati Trakya Türkleri'nin 'Milli Direnis Günü' Izmir'de Anildi

29 Ocak 1990’da Gümülcine’de yasanan olaylari anmak için Izmir’de toplandiklarini söyleyen Bati Trakya Türkleri Dayanisma Dernegi Genel Baskani Necmettin Hüseyin Adaletoglu, “Her Türk vatandasinin 6-7 Eylül olaylarina gösterdigi hassasiyeti 29 Ocak olaylarina da göstermesini bekliyoruz” dedi.

Bati Trakya Türkleri'nin 'Milli Direnis Günü' Izmir'de Anildi
Yunanistan yüksek yargisinin ‘Bati Trakya’da Türk olmadigi’ gerekçesiyle aldigi karar sonucunda, 300’ün üzerinde Bati Trakya Türkü’nün isyeri yagmalandigi ve talan edildigi, yüzlerce Türk’ün yaralandigi 29 Ocak 1990’da yasanan olaylar Izmir’de anildi.

Cumhuriyet Meydaninda toplanan Bati Trakya Türkleri Dayanisma Dernegi üyeleri, meydanda bulunan Atatürk Anitina çelenk sunarak saygi durusunda bulundu. Istiklal Marsi’nin okunmasinin ardindan basin açiklamasi yapan Bati Trakya Türkleri Dayanisma Dernegi Genel Baskani Necmettin Hüseyin Adaletoglu, 29 Ocak 1990’da Gümülcine’de en büyük mezalimi yasadiklarini söyledi.



1988 ve 1990 yillarinin 29 Ocak günlerinde yasanan iki önemli olayi andiklarini ifade eden Genel Baskan Adaletoglu, “99. yilini kutlayacagimiz mübadelenin bakiyesi olarak Yunanistan’da Türkiye Cumhuriyeti’nin ön karakolu gibi birakilmis bir azinligiz. Herkes askerligi 2 yil yapar ama Trakyalilar tabiri caizce ömür boyu asker olan bir azinligin fertleridir. 1923 yilindan beri Yunanistan’da yasadigimiz dönemde hiçbir zaman sikintilardan uzak bir süreci yasamadik. Maalesef periyodik olarak Yunanistan’in uyguladigi baskilar 1980 yilina kadar sisteme sistematik olarak her alanda devam etti. Ancak 1980 yilindan sonra özellikle Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti’nin kurulusunu takiben Yunanistan’da adeta hukuk adina kara bir leke olarak geçen kararla Yunanistan’da Türk yasamadigi kabulü benimsenerek Gümülcine’de, Iskeçe’de Türk derneklerimizin isminde Türk kelimesi geçiyor diye kapatildi” dedi.

1987 yilinin Aralik ayinda Yunan yüksek yargisinda verilen kararda Yunanistan’da Türk olmadigi gerekçesiyle kurumlarin kesin olarak kapatilmasina karar verildigini hatirlatan Adaletoglu, “Azinligimiz bunu 1988 yilinin Ocak ayinin basinda ögrendikten sonra karar karsisinda dogal olarak isyan ettik. Bizler Yunanistan içerisinde Lozan’in emaneti olarak birakilmistik. ‘Bizler buradayiz, Türk’üz’ diyerek Gümülcine’de on binlerce insan haykirdi ve bir varlik mücadelesini adeta yeniden atesledi. Iste bizim 29 Ocak’lar diye tabir ettigimiz Ocaklardan birincisi budur. Bundan 2 yil sonra, bu olayi animsatma adina masumane bir mevlit planlandi Gümülcine’de. Özellikle Yunan kilisesinin de devreye girerek bu masumane mevlidi adeta savas alanina çevirecek derecede provokasyonlar yapildi ve 300’ün üzerinde Türk dükkani talan edildi. Onlarca insanimiz yaralandi ve kan akti. Mücadelemizi onurlandirdigimiz gibi bu kara günü de esefle kinayarak bir kez daha aniyoruz ve Yunan devletinden sorumlularin bulunmasini talep ediyoruz” diye konustu.

Türkiye’de bu olaylari unutturmak istemediklerini ifade eden Adaletoglu, “Her Türk vatandasinin 6-7 Eylül olaylarina gösterdigi hassasiyeti 29 Ocak olaylarina da göstermesini bekliyoruz. Bunun da Türk toplumunun oradaki varlik mücadelesine çok büyük katki sunacagina inaniyoruz. Çünkü unutmadiginiz, unutturmadiginiz takdirde bir mücadele devamlilik gösterebilir. Bizler de arkamizda güç olarak Türk milletinin nefesini hissediyoruz. Bati Trakya Türklerine uygulanan baskilarin halen hat safhada daha da arttirilarak devam ettigine sahitlik ediyoruz. 300’ün üzerinde okulumuz vardi. Bugün 100’ler civarinda. 200’ün üzerinde okulumuz kapatildi. Okullarimizin isminden Türk kelimesi kazindi. Yunanistan’da Pakistanli dernegi kurabiliyorsunuz, Fransiz dernegi kurabiliyorsunuz, Rus dernegi kurabiliyorsunuz ancak Türk dernegi kuramiyorsunuz” dedi.

Adaletoglu, dernek olarak iyi komsuluk iliskileri içerisinde Yunanistan ve Türkiye arasinda köprü olmak istediklerini de kaydetti.

Kaynak: İHA