SARS-Cov-2, Agzimizin Tadini Kaçirdi
Covid-19 semptomlari arasinda en çok konusulan tat alma bozukluklari hakkinda detayli bilgilendirmelerde bulunan Dr. Ögr. Üyesi Duygu Vardagli, “Neredeyse her SARS-CoV-2 her iki pozitif kisiden birinde (yüzde 38,2-49,0) farkli siddetlerde tat alma bozukluklari görülmektedir” dedi.
Tat alma bozukluklari, SARS-CoV-2 enfeksiyonunun baslica semptomlarindan biridir. Bu semptomlar, zaman zaman hastalik süphesi ve hastaligin seyrine dair, diger semptomlar olan yorgunluk, ates veya öksürüge kiyasla daha kuvvetli tahmin gücü saglamistir. Hem vücudumuzdaki normal tat alma sisteminin nasil çalistigina hem de virüsün tat almayi nasil etkiledigi hakkinda bilgilendirmelerde bulunan Istanbul Esenyurt Üniversitesinden Dr. Ögr. Üyesi Duygu Vardagli, “Yenilenme kapasitesi yüksek olan dil hücreleri zamanla yeni tat tomurcuklari olusturabildigi ve yeniden tat almaçlari sentezleyebildiginden, tat alma duyumuzu tamamen ya da belirli bir yüzde geri kazanabiliyoruz” seklinde konustu.
“Tat alma sadece dilimiz tarafindan gerçeklesmiyor”
Virüse maruz kalan her iki kisiden birinde tat alma sorunun yasandigini hatirlatarak sözlerine devam eden Duygu Vardagli, “Tat alma deyince aklimiza ilk olarak dil üzerinde fark ettigimiz tomurcuklar ve bu tomurcuklara yerlesmis tat almaçlari gelir. Fakat bu açiklama henüz tat alma sürecinin sadece baslangicidir ve bu süreç aslinda periferdeki diger dokulara vücudun hangi moleküllerle karsilastigini ve metabolik olarak neye hazirlanmasi gerektigini bildirir. Örnegin; Tat sinyallerine göre tatli tat karbonhidrat varligina, umumi tat ise protein/peptitlerin varligina isaret eder. Bu sebeple tat alma duyusu vücut için sadece bir haz kaynagi olmaktan çikar ve oldukça kuvvetli, anlamli metabolik sinyaller haline gelir. Bu durumu damakta ve yemek borusunda bulunan tat almaçlari degil ama pankreas ve incebagirsak gibi organlarda bulunan tat almaçlari en iyi açiklar” diye konustu.
Neden tat almayi etkiliyor?
Virüsün neden tat almayi etkiledigine dair de açiklamalarda bulunan Vardagli, “Peki, ‘SARS-CoV 2 bu yolu nasil kesfetmistir ve neden bu yolu hedefler?’ Bilindigi üzere SARS-CoV 2’nin henüz aydinlatilan yapisinda Spike adi verilen protein yapilar bulunur ve bu yapi sayesinde membraninda ACE-2 almacini bulunduran hücrelere tutunur. Bu demek oluyor ki ACE-2 almaçlari dilimizde bulunuyor ve SARS-CoV 2 bu sayede tat tomurcuklarina tutunuyor. Bir diger mekanizma olan TMPRSS2 aktivasyonu ile hücre içerisine girip çogalma sürecini baslatabiliyor. Dahasi her çogaldigi hücreyi zamanla yok etmesiyle, tat almaçlarini bulunduran hücreleri kaybetmis yani tat alma duyusunu kismen ya da tamamen kaybetmis oluyoruz” dedi.
Son olarak dil üzerinde tat alma dokularinin yenilenme kapasitesi yüksek oldugundan bu duyuyu geri kazanabildigimizden bahseden Vardagli, “Rejenerasyon kapasitesi yüksek olan dil hücreleri zamanla yeni tat tomurcuklari olusturabildigi ve yeniden tat almaçlari sentezleyebildiginden, tat alma duyumuzu tamamen ya da belirli bir yüzde geri kazanabiliyoruz. Fakat ACE-2 almaci bulunduran, rejenerasyon kapasitesi dil hücreleri kadar yüksek olmayan hücre türlerinde örnegin akciger dokusunda yerine koyulamayan, hücresel kayiplar söz konusu olabilir. Virüs bu sayede ilgili organin çalisma kapasitesini azaltmis, üstlendigi görevleri yerine getirmesini kisitlamistir. Sorumuzun 2. Kismi olan ‘neden bu yolu hedefler’ ise halen henüz bizler için arastirma konusudur” diyerek sözlerini sonlandirdi.
Kaynak: İHA
“Tat alma sadece dilimiz tarafindan gerçeklesmiyor”
Virüse maruz kalan her iki kisiden birinde tat alma sorunun yasandigini hatirlatarak sözlerine devam eden Duygu Vardagli, “Tat alma deyince aklimiza ilk olarak dil üzerinde fark ettigimiz tomurcuklar ve bu tomurcuklara yerlesmis tat almaçlari gelir. Fakat bu açiklama henüz tat alma sürecinin sadece baslangicidir ve bu süreç aslinda periferdeki diger dokulara vücudun hangi moleküllerle karsilastigini ve metabolik olarak neye hazirlanmasi gerektigini bildirir. Örnegin; Tat sinyallerine göre tatli tat karbonhidrat varligina, umumi tat ise protein/peptitlerin varligina isaret eder. Bu sebeple tat alma duyusu vücut için sadece bir haz kaynagi olmaktan çikar ve oldukça kuvvetli, anlamli metabolik sinyaller haline gelir. Bu durumu damakta ve yemek borusunda bulunan tat almaçlari degil ama pankreas ve incebagirsak gibi organlarda bulunan tat almaçlari en iyi açiklar” diye konustu.
Neden tat almayi etkiliyor?
Virüsün neden tat almayi etkiledigine dair de açiklamalarda bulunan Vardagli, “Peki, ‘SARS-CoV 2 bu yolu nasil kesfetmistir ve neden bu yolu hedefler?’ Bilindigi üzere SARS-CoV 2’nin henüz aydinlatilan yapisinda Spike adi verilen protein yapilar bulunur ve bu yapi sayesinde membraninda ACE-2 almacini bulunduran hücrelere tutunur. Bu demek oluyor ki ACE-2 almaçlari dilimizde bulunuyor ve SARS-CoV 2 bu sayede tat tomurcuklarina tutunuyor. Bir diger mekanizma olan TMPRSS2 aktivasyonu ile hücre içerisine girip çogalma sürecini baslatabiliyor. Dahasi her çogaldigi hücreyi zamanla yok etmesiyle, tat almaçlarini bulunduran hücreleri kaybetmis yani tat alma duyusunu kismen ya da tamamen kaybetmis oluyoruz” dedi.
Son olarak dil üzerinde tat alma dokularinin yenilenme kapasitesi yüksek oldugundan bu duyuyu geri kazanabildigimizden bahseden Vardagli, “Rejenerasyon kapasitesi yüksek olan dil hücreleri zamanla yeni tat tomurcuklari olusturabildigi ve yeniden tat almaçlari sentezleyebildiginden, tat alma duyumuzu tamamen ya da belirli bir yüzde geri kazanabiliyoruz. Fakat ACE-2 almaci bulunduran, rejenerasyon kapasitesi dil hücreleri kadar yüksek olmayan hücre türlerinde örnegin akciger dokusunda yerine koyulamayan, hücresel kayiplar söz konusu olabilir. Virüs bu sayede ilgili organin çalisma kapasitesini azaltmis, üstlendigi görevleri yerine getirmesini kisitlamistir. Sorumuzun 2. Kismi olan ‘neden bu yolu hedefler’ ise halen henüz bizler için arastirma konusudur” diyerek sözlerini sonlandirdi.