AK Parti Sözcüsü Çelik Açiklamasi 'Dünyanin Hiçbir Demokrasisi Terör Karsisinda Taviz Veremez'
AK Parti Sözcüsü Çelik, HDP ‘li Milletvekili Semra Güzel’in PKK’li teröristle fotograflarinin ortaya çikmasina sert tepki gösterdi, Çelik, "Dünyanin hiçbir demokrasisi, kendi egemenligini, demokrasisini yok etmek isteyen, hukuk devletini yok etmek isteyen terör karsisinda taviz veremez. Tavizsiz davranmak durumundadir" dedi.
Cumhurbaskani Erdogan’in yogun bir diplomasi trafigi oldugunu kaydeden Çelik, "Kazakistan’in birligi ve bütünlügünün saglanmasi olaylari hizlica atlatabilmesi için Cumhurbaskanimiz da destegini sürdürüyor. Kazak kardeslerimize bir kez daha taziyelerimizi sunuyoruz" dedi.
Dünyada giderek enformasyon bombardimani altinda gerçege ve gerçek habere ulasmanin her gün daha da zorlastigini söyleyen Çelik, ”Gerçek gazetecilerin, demokrasiye olan katkilarinin yani sira insanligin bir takim yalanlardan korunmasi, yalan haberlerden korunmasi, Covid’ten, radyasyondan, savastan korunmasi kadar kiymetli. Gerçek gazetecilerin paha biçilmez bir deger ortaya koydugunu biliyoruz. Çesitli arkadaslarimiz görevleri esnasinda saldiriya ugradilar. Hepsine geçmis olsun diyoruz" ifadelerini kullandi.
"SADECE AK PARTI’YE OY VERIYORLAR DIYE BELLI BIR MESLEK GRUBUNU HEDEF GÖSTERMEK, KUTUPLASMA SIYASETIDIR"
Kiliçdaroglu’nun hükümete yönelik iddialarina tepki gösteren Çelik, “Siyasette kutuplasmanin artmasindan, gerginligin ve tansiyonun yükselmesinden bahsediliyor. Bunlardan en çok bahsedenler muhalefet partisi oluyor. Siyasette rekabet olacaktir, demokratik rejimlerde tabi ki farkli görüsler olur, fakat burada siyasi rekabeti siyasi husumete dönüstürmek, çesitli meslek guruplarini hedef göstermek aslinda antidemokratik siyasete gida ve enerji sagliyor. Ögretmenler gününde Kiliçdaroglu AK Parti’ye destek veren ögretmenleri hedef alan bir konusma yapti. Sadece AK Parti’ye oy veriyorlar diye belli bir meslek grubunu hedef göstermek, kutuplasma siyasetidir. Darbelere karsi olmamiz, vesayete karsi olmamiz, en basta millet iradesiyle kurulan bu demokratik mesruiyetin imha edilmesinden dolayidir. Demokratik siyaset içinde yer alip antidemokratik siyaseti beslemek seklindeki yaklasim son derece yanlis bir yaklasim" diye konustu.
CHP’li Özgür Özel’in açiklamalarina tepki gösteren Çelik, "Bir sey söylediginizde buna karsi alinganlik gösteriyorlar. Yassiada zihniyeti dedigimiz seyi ortaya koydugumuzda büyük bir alinganlik gösteriyorlar. CHP’deki arkadaslarimizin düsünmesi gereken su; bu kadar zaman geçmesine, bedel ödenmesine ragmen insanlarin dini degerlerine saldiri, demokratik düzenin mesruiyetine yönelik saldiri sizden geliyor. Çocuklarin din egitim almasina dogrudan saldirida bulunan bir yaklasim ortaya koydu. Pedagojik açidan uygun bir uygulamanin hedef alinmasi, bunun ortaçag zihniyeti gibi asagilayici bir ifadeyle zikredilmesi bahsettigimiz zihniyet kodlarinin her seferinde ne kadar yol giderse gitsin, ne kadar demokratik sosa bulanirsa bulansin, demokratik üslup içinde kendini göstermeye çalisirsa çalissin asagidan yukariya çiktigini görüyoruz” dedi.
Vatandasin anayasa ile teminat altina alinmis çocuguna din egitimi verme hakkina saygi duyulmasi gerektigini söyleyen Çelik,” Biraz daha sagduyulu, toplumun degerleriyle barisik, toplumu sekillendirmeye çalismayan, toplum kazanimlarini koruyan, bir siyaset dili kullanmak zor olmasa gerekir. Biraz yol gidiliyor ilk kritik kavsaga gelindiginde bu eski zihniyet tekrardan kendisini ortaya çikariyor. Kiliçdaroglu belli zaman araliklariyla çikiyor, devletin güvenlik güçlerinin kendini dinledigini söylüyor. Böylesine güçlü bir sey söyledigi zaman bu kaniya nasil vardigini toplumla ciddi sekilde paylasmasi gerekir. Bu arkadaslarimiz kutuplasmadan bahsettikleri zaman asil kutuplasmayi toplumun degerleriyle yasadiklarini, toplumun degerleriyle kendi kutuplasmalarinin artik yapisal sorun haline geldigini net bir sekilde anlayip bu yapisal sorunu çözmeleri gerekiyor. Sürekli olarak toplumun demokratik kazanimlarina saldiriyorlar. Bu kazanimlari ellerine firsat geçerse alt üst etmek için pusuda bekleyen pek çok kisi var. Siyasetin tansiyonu yükseldiginde ilk yaptiklari sey Yassiadaya memleketi götüren sürecin diliyle konusmaktir. Bu dili o kadar rahat , o kadar kolay bir biçimde kullaniyorlar ki, birilerinin maalesef akilla , makul bir sekilde , düsünceyle siyaset yapmadigini hala kin ve hesaplasmayla siyaset yaptigini görüyoruz. Bahsettiginiz sey sandigin üslubu degil. Bahsettiginiz sey sandiga giden yolu tarif eden bir yol degil” diye konustu
“Demokratik siyasette herkes kazanir, makul dilden, köprü kuran dilden herkes kazanir” diyen Çelik,” Bunu yapmak yerine baska türlü davrandiklarinda biz de buna cevap vermek durumundayiz” dedi.
Kazakistan’daki durumun çok yakindan takip edildigini söyleyen Çelik, ”Olaylarda ortaya çikan tablo hepimiz için üzücü olmustur Kazakistan ile köklü iliskilerimiz var. AK Parti hükümetleri döneminde üst düzey ziyaretler yogun bir sekilde gerçeklesti. Asya’nin büyüyen bir ekonomik güç olmasi bütün bu cazibeyi artiriyor. Arzumuz Kazak halkinin istedigi sekille toprak bütünlügünün saglanmasi, bu sikintili günlerin geride birakilmasidir. Türkiye sartlar ne olursa olsun her zaman dost ve kardes Kazakistan’in yaninda olacaktir. Bir takim kara propaganda merkezler böyle bir olay oldugunda meseleyi Cumhurbaskanimiz üzerinden okumak için büyük bir gayret içine giriyorlar. Ilk olay oldugunda bir Batili haber ajansi yasananlari Türk Devletleri teskilati çöküsü olarak nitelendirdi. ‘Erdogan Kazakistan’i kaybetti’ diyerek kendi dar bakis açilariyla, küçük akillariyla bir yaklasim ortaya koyuyorlar. Türkiye’nin Kazakistan’da kaybetmek ya da kazanmak gibi bir yaklasimi yok. Birilerinin her olay ortaya çiktiginda Türkiye kaybetti, Türkiye kazandi, Erdogan kaybetti, Erdogan kazandi anlayisi provokatör ve kara propaganda ürünü bir yaklasimdir. Güney sinirlarimizda bu gelismeler olurken de Cumhurbaskanimiz güçlü bir sekilde o zaman bir çaba ortaya koymustu” açiklamasinda bulundu.
"MACRON BIZI MEDENI BULSUN DIYE DOGU AKDENIZ’DEKI HAK VE MENFAATLERIMIZDEN VAZ MI GEÇELIM"
Macron’un açiklamalarina tepki gösteren Çelik, “Türkiye’nin faaliyetleri herhangi bir emperyal faaliyet içermiyor. Faaliyetleri hem kendi egemenlik haklarini korumak hem çesitli kitalarda izledigimiz politikalarla ilgilidir. Sayin Macron’un özellikle son birkaç yildir bütün dis politika seferberligi Erdogan ve Türkiye karsitligi üzerinedir. Libya’daki toplu mezarlar için ne söylüyor. Cezayir ile ilgili bir konu gündeme geldiginde Sömürge öncesinde bir Cezayir milliyeti olmadigini söylüyor. Macron’un literatüre geçecek neredeyse asiri sagcilarin iddialariyla yanasik düzen giden bir çok sözü var. Sürekli Türkiye’nin bir siyasal Islam’i yaymakta oldugunu söylüyor. Bunu Türkiye Dogu Akdeniz’de hak ve menfaatlerini korumaya çalistigi için söylüyor. Sayin Macron bizi medeni bulsun diye Dogu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerimizden vaz mi geçelim. Türkiye böyle bir medeniyet anlayisinin hiçbir zaman tarafi olmaz. Medeniyet dedigin seyin evrensele açilabildigin kapsayici oldugun sürece gerçeklesiyor olmasi lazim. O medeniyet anlayisini Macron’a iade ediyor biz kendi medeniyet anlayisimizla yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandi.
Çelik, Meclis Baskani Sentop’un milletvekillerinin dokunulmazligi ile ilgili sözlerinin sorulmasi üzerine su açiklamayi yapti.
Sayin Sentop yüce meclisin baskani olarak bir milletvekili sifati tasiyan birisinin PKK’li teröristle fotografinin ortaya çikmasindan sonra yüce meclisin hukukunu, asaletini, onurunu korumak için gereken açiklamayi yapmistir. Iki kere gazi olmus bir meclisin böyle çirkin bir görüntüyle yan yana gelmemesi için gerekli iradeyi ortaya koymustur. Sayin meclis baskanimizi buradan tebrik ediyoruz. Dünyanin hiçbir demokrasisi, kendi egemenligini, demokrasisini yok etmek isteyen, hukuk devletini yok etmek isteyen terör karsisinda taviz veremez. Tavizsiz davranmak durumundadir. AK Parti hükümeti döneminde siyasal katilimin, bütün kanallari açildi. Siyasal katilim yollari açilmissa her meselenin konusulacagi bir platform olarak yüce meclis vardir. Milletvekilleri bu çerçevede bütün tezlerini ortaya koyarlar. Karsi tezleri ve cevaplari dinlerler. Tam tersine yüce meclisin verdigi imkanlar siyasal katilma yollarinin açik olmasi terörün propagandasinin demokratik siyaset içinde yapilmasi gibi bir duruma dönüstürülmeye çalisildi. Bu dünyanin hiçbir yerinde kabul edilecek, mesru sayilabilecek bir durum degildir. Meclis baskanimiz yüce meclisin asla böyle bir lekeyi kabul edemeyecegini ifade etti.
Yüce meclisin üyesi sifatiyla terörle kirletmeye çalisanlara geçit verilmeyecegini hukukun üzerine düseni yapacagini ifade etti.
Baskanimizin yaptigi açiklama, yüce meclisin yüksek onuruna korunmasi ve yüce meclisin sayginliginin korunmasi açisindan son derece yerinde bir açiklamadir” dedi.
Engin Özkoç’un açiklamalarina sert tepki gösteren Çelik, “Param malim feda olsun gibi bir açiklama.. Bunlara kimsenin bu memleketin ihtiyaci yok, onlar kendisine kalsin. Bunlar sürekli olarak sayin cumhurbaskanimizla ilgili olarak, onun seçilmesinin mesruiyetine yapilan bir saldiri yapiyor. FETÖ, Türkiye cumhuriyeti tarafindan terör örgütü ilan edildikten sonra onlara destek verenler kimdi? Bunlarin terör örgütü yayin organlarina dönük kapatma süreci ortaya konulurken bagimsiz medya kapatiliyor diye onlara siper olmaya çalisan bunlardi. Keske hiçbir siyasi polemigin konusu olmasaydi bu FETÖ. Siz böylesine büyük bir darbe girisimi savusturmusunuz. Sehitlerimiz , gazilerimiz Hükümetin yaptigina darbe diyorsunuz. Bu bütün bir degeri alt üst etmektir. FETÖ’ye demediginizi hükümete söylüyorsunuz. O gece bunlarin öldürmek istedigi kisi Cumhurbaskanimizdi. Hava yolunda tanklarin yol verdigi ise bunlarin genel baskaniydi. Cumhurbaskanimiz , çirkin söze karsi dava hakkini ortaya koymustur. AK Parti bu mücadeleyi güçlü bir sekilde sürdürecektir. Karsimizda yikim, Yassiada, kaos siyaseti var. Bunun kendini güncelleme sekillerini çok iyi biliriz. Sonuçta arzu edilen sey keske bunlari konusmak tartismak zorunda kalmasak. Gerçek siyasi argüman la gelen bir muhalefet olsun. Siyaset üretimi konusunda ortaya cari açiklarini böyle hakaret siyaseti ile kapatmaya çalisiyorlar. Bu cari açigi kaos siyasetiyle yassida siyasetiyle kapatmalari mümkün degil" ifadelerini kullandi.
(Hülya Keklik - Derya Yetim/IHA)