Sel Sularina Kapilmadan Önce Ogluyla Telefonda Helallesmis

Babaçay köyündeki selde anne ve babasini kaybeden Birkan Demirtas: 'Annemi aradim, 'Burada kiyamet kopuyor, her yeri sel aldi, bizi ancak helikopter kurtarir. Hakkini helal et.' dedi. Son konusmam bu oldu'

ILYAS GÜN - Sinop'un Ayancik ilçesine bagli Babaçay köyünde esi ile sel sularina kapilarak yasamini yitiren Dilber Demirtas'in, sel sularina kapilmadan önce oglu Birkan Demirtas ile telefonda helallestigi ögrenildi.

Babaçay köyünde 11 Agustos'ta yasanan sel felaketinde sel sularina kapilanlardan 15'inin cenazesine ulasildi.

Sel sularina kapilanlardan Dilber Demirtas'in cansiz bedeni, dört gün sonra 38 kilometre uzakliktaki Incirpinari köyünün sahilinde bulundu.

Demirtas, Istanbul'da topraga verilirken, esi Sükrü Demirtas'in bulunmasi için arama çalismalari devam ediyor.

Demirtas çiftinin küçük oglu Birkan Demirtas, Istanbul'da yasadigini, sel felaketinin oldugu sabah önce köydeki agabeyi Birol Demirtas'i aradigini söyledi.

Agabeyinin anlattiklari karsisinda sok oldugunu ifade eden Demirtas, söyle devam etti:

"Daha sonra annemi aradim. Annemle konustum, 'Burada kiyamet kopuyor, her yeri sel aldi, bizi ancak helikopter kurtarir. Hakkini helal et.' dedi. Ondan sonra ben 112'yi aradim. Olayin nerede, nasil oldugunu anlattim. Insanlarin çatilarda kaldigini söyledim. Beni daha sonra jandarmadan aradilar. 'Annene tekrar ulasabiliyor musun?' dediler. Ama son görüsmemizden sonra anneme ulasamadik. Annemle son konusmam bu oldu. 'Helallik istedi, hakkini helal et oglum.' dedi. 15 Agustos günü annemin naasi denizde bulundu. Onu Istanbul'da defnettik, simdi babamizin naasini ariyoruz."

Annesinin vücudunda ameliyat izi ve kulagindaki küpe oldugu için naasini tanidiklarini söyleyen Demirtas, "Allah razi olsun, AFAD'dan, AKUT'tan jandarmadan hepsi çok çalisti. Hepsi hayatlarini tehlikeye atarak Ayancik'in 38 kilometre uzagindaki Incirpinari köyünden bizim cenazelerimizi çikardilar." ifadesini kullandi.

Agabey Demirtas ise insanlarin gözlerinin önünde kayboldugunu, evlerinin yikildigini canli canli seyretmek zorunda kaldiklarini dile getirdi.

- "Misafirlerimizle birlikte 7 kisi vardi, hepsini sel sulari alip götürdü"

Hayatinda ilk kez böyle bir sey ile karsi karsiya geldigi için korku yasadigini vurgulayan Demirtas, sunlari kaydetti:

"Kaçacak yer bulamadik veya nereye gidecegimizi bilemedik. Insanlarimiz gitti, evimiz gitti, hayvanlarimiz gitti, bütün hayatimizin anilari ve mazisi sel sulariyla gitti. Annem ve babam evdeydi. Ben sokaktaydim. Babam gece bize siginan 5 misafirimize kahvaltilik almaya gitti marketten. Bizim binamizin merdivenine çikar çikmaz, kösedeki ev yikilinca sel sulari bizim evin etrafini sardi. Ne babamin bizim yanimiza gelmeye imkani oldu ne de bizim onlarin yanina gitmeye imkanimiz oldu. Saniyeler içinde her sey olup bitti. Misafirlerimiz de evin içindeydi. Evimiz 3 katliydi su yükseldikçe herkes çatiya çikti. Tomruklar binaya vurdukça evimizi alip götürdü. Ayni evin içinde misafirlerimizle birlikte 7 kisi vardi, hepsini sel sulari alip götürdü."

Annesinin naasini bulduklarini ve defnettiklerini, babasinin cenazesini halen bulunmadigini belirten Demirtas, "Annem ve babamla sel sularindan 10 dakika önce görüstüm. En son kardesim telefonla görüsmüs ve 'hakkinizi helal edin' demis." ifadesinde bulundu.

Kaynak: AA