CHP’li Mehmet Sevigen Kılıçdaroğlu ve Livaneli'yi bombaladı: Bunlar salon solcusu!

Eski Devlet Bakanı, CHP’li Mehmet Sevigen, Deniz Baykal’ı eleştiren Zülfü Livaneli’yi ‘yasakları savunup kendini demokrat olarak lanse etmekle’ suçladı. CHP ve muhalefetin yangınlar döneminde ayrıştırıcı dil kullanmasını da eleştiren Sevigen, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile Livaneli’yi salon solcusu olarak tanımladı.

CHP’li Mehmet Sevigen Kılıçdaroğlu ve Livaneli'yi bombaladı: Bunlar salon solcusu!
CHP’li Mehmet Sevigen Kılıçdaroğlu ve Livaneli'yi bombaladı: Bunlar salon solcusu!
Eski devlet bakanı CHP'li Mehmet Sevigen çok özel açıklamalarda bulundu. Sabah'ta yer alan habere göre, Libya konusunda hükümetin izlediği politikaya destek verdiği için kendisini CHP'den ihraç etmek istediklerini ama bunun Ankara'dan döndüğünü söyleyen Sevigen, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını düşündüğünü de belirtti...

CHP'NİN İKTİDARA GELMESİ ZOR


Yangın bölgesine gittiniz. İzlenimleriniz nelerdir?

Çok büyük bir dayanışma gördüm. Halkımız itfaiyelerle, orman çalışanlarıyla el ele verip yaraları sarıyor. İşte biz böyle güzel bir ülkeyiz. Siyasette yangın felaketinden bile gerilim yaratmak isteyenlere inat herkes el ele verip bu felaketin izlerini silmeye çalışıyor. Muhalefet bu süreçte ne yazık ki gerilim politikası izledi. Ülke yangın yerine dönmüş ama hâlâ ayrıştırıcı bir dil kullanıyor. Muhalefet yanlış yaptı. Bari bu süreçte kavga etmeyi bırakması gerekiyordu. CHP'nin geleneğinde olağanüstü durumlarda iktidarla kavga edilmez. İsmet İnönü muhalefetteyken, başbakan yurt dışına çıktığında eleştiri yapmazdı, Türkiye'yi yurt dışında temsil ediyor diye. Bakın şimdi muhalefet liderlerine; Cumhurbaşkanı ne zaman yurt dışı gezisine gitse en ağır eleştiriler yöneltiliyor. Zaten Kılıçdaroğlu ve ekibi, CHP'nin tüm kırmızı çizgilerini ortadan kaldırdı. Eleştirebilirsin ama yurt dışında ülkemizi temsil ederken değil. Şimdi böyle dedim diye yine parti içinde eleştiri yağmuruna tutulacağım. Ama hakkını da teslim etmek gerekiyor. Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ayrı siyasi görüşe sahip olsam da ülkeye katkısını göz ardı edemeyiz. Erdoğan'ı il başkanlığı döneminden beri tanıyorum. O il başkanıyken ben de DSP'nin il başkanıydım.

Geçtiğimiz günlerde Zülfü Livaneli, Deniz Baykal'a eleştirilerde bulundu. Siz bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Zülfü Bey ayıp etti Deniz Baykal'a! Bizim evde yapılan görüşmeyi bile farklı anlatıyor. Baykal o dönem çok doğru bir karar verdi. Erdoğan zaten AK Parti'nin lideriydi, genel başkanıydı. Halka rağmen siyasi yasağı devam ettirilemezdi. Biz yasayı değiştirdik diye Livaneli bize düşman oldu. Yasakları savunanlar kendini demokrat diye lanse ediyor. Böyle bir çelişki olabilir mi? Livaneli'yi CHP'ye alan Baykal'dır. Livaneli'yi vekil yaptık ama bizden ayrıldı sonra da bize karşı genel başkan adayı oldu. Siyasette vefa çok önemlidir.

Kılıçdaroğlu'nu partiye sokan bizim o dönemki yönetim kadromuz. Deniz Bey, Kılıçdaroğlu'nu parti meclis üyeliği, milletvekilliği, grup başkan vekilliği, büyükşehir belediye başkanlık adayı gösterdi. İş Bankası yönetim kurulu üyeliği verdi. Peki o ne yaptı? İlk fırsatta Baykal'ın yakın çevresinde siyaset yapan arkadaşlarımızı uzaklaştırdı. Kaç defa görüşme talep ettik, bizimle görüşmedi bile. Eskiden bana 'İstanbul sizden sorulur' diyordu. Bizimle beraber siyaset yapan kadroyu uzaklaştırmak için her şeyi yaptılar. Seçimlerde ben ve benim gibi gönülden çalışma yapanlardan, partili arkadaşlardan yararlanmak yerine yeni dostları ile hareket etmeyi uygun gördü. Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu, Akşener ile yürüyor. Kılıçdaroğlu eleştirdiği siyasetçilerle iş tutuyor. Yani kısacası Erdoğan düşmanlığı üzerinden parti kuranlarla işbirliği yapıyor. Böyle devam ederse CHP'nin iktidara gelmesi çok zor. Siyasette her zaman yüzde 20 ihanet kotası koyacaksın, üzülmemek için. Ben de bunları o kotaya koyup Allah'a havale ettim. Şunu biliyorum ki siyasette bir alan solcuları vardır, bir de salon solcuları... Kılıçdaroğlu ve Livaneli de bana göre salon solcularıdır.

O BAŞARI İTTİFAKLA SAĞLANDI


CHP'ye başarısız diyorsunuz ama İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerini kazandı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz peki?

ttifakla alındı. Tek başına alınmadı. HDP, İYİ Parti olmazsa kazanılamazdı. İstanbul'da kaybettikleri ilçe belediyelerini de görmek lazım. Bu başarı sadece CHP'nin değil, HDP'nin, İYİ Parti'nin ve DP'nin başarısıdır. 'CHP kapatılmalı vakıf olmalı' diyen, Atatürk'e Atatürk diyemeyen birini hem İstanbul il başkanı yapıyorsun, hem de başarılıymış gibi gösteriyorsun. Ben yönetimde olsam Kaftancıoğlu'nun da, Bekaroğlu'nun da, İslamoğlu'nun da CHP'nin kapısından girmesine müsaade etmezdim.

PARTİ İÇİNDE ATATÜRK'E SALDIRILIYOR, YÖNETİMDEN SES YOK


CHP kırmızı çizgileri yok etti' dediniz, açar mısınız?

Parti içinde Atatürk'e saldırılıyor, yönetimden ses yok. Demokrasiye, örgüte saygısızca laf ediliyor, Genel Başkan'dan yine ses yok. Eski genel başkanları yerden yere vuruyorlar, yine çıt yok. Cumhuriyet Halk Partisi'nin tüzel kimliğine hakaret ediliyor, parti içinden çıkıp cevap bile veremiyorlar. CHP'nin yapısına o kadar aykırı şeyler yaşanıyor ki. Yazık, CHP'yi getirdikleri duruma bak.

SİYASETİ ASLA ZENGİNLEŞME ARACI OLARAK GÖRMEDİM


Mehmet Bey sizinle ilgili siyaseti zenginleşme aracı olarak gördüğünüze dair iddialar var...

Ben ekonomik olarak varlıklı bir aileden geliyorum. Mal varlığım ortada. Siyasete girmeden önce daha çok imkanım vardı. Siyaseti asla zenginleşme aracı olarak görmedim. Kul hakkı yemekten hep çok korktum. Bakanlık yapmış biriyim. Her şeyim ortada, zaten bir yanlışım olsa şimdiye kadar çoktan ortaya çıkardı. Allah insanı kul hakkı yemekten korusun.

BEN SİYASETİN KABADAYISIYIM, ONLAR GİDER BEN KALIRIM 'GİT ADAY OL' DER AMA SÖZÜNÜN ARKASINDA DURMAZ


Mehmet Kocadon'la yaptığım röportajda Kılıçdaroğlu'nun ona Bodrum belediye başkan adaylığı için söz verdiğini ancak sözünde durmadığını söylemişti...

Kemal Bey herkesi dinler ama kendi bildiğini okur. Ben o yüzden şaşırmadım. 'Git aday ol' der ama sözünün arkasında durmaz. Böyle yapa yapa çok insanı kaybetti. Muharrem İnce, Mustafa Sarıgül gibi CHP'lileri bile partiden kopardı. Ne geçti eline? Ben bu manzarayı görünce çok üzülüyorum. Türkiye'nin sözünde duran, yanlış yapmayan muhalefete ihtiyacı var.

BAYKAL, 'İYİ Kİ LİVANELİ'YE CEVAP VERMEDİM' DEDİ


Deniz Baykal, Livaneli'nin eleştirileri için size ne söyledi?

'Çok üzüldüm, iyi ki duygusallığa kapılıp Zülfü'ye cevap vermedim' dedi. Deniz Bey'e çok büyük haksızlık yapıldı. Alevi vatandaşlarımızın, Kürt vatandaşlarımızın dertleriyle bu kadar yakından ilgilenen birine 'Alevi, Kürt düşmanı' denmez. Hangi mezhep, etnik kökenden olursan ol; mühim olan insan olmaktır. Baykal'a bu kadar eleştiri yöneltenler Kılıçdaroğlu'na tek kelime etmiyor. Kemal Bey, Alevi kimliğini söylemekten çekiniyor. İnsan mezhebinden utanır mı?