Içisleri Bakani Süleyman Soylu, Sel Felaketinin Yasandigi Bozkurt'ta Açiklama Yapti Açiklamasi (3)
'Nasil ekonomik olarak bizi sikistirmak isteyenler, Türkiye'nin üzerine bir oyun kurgulamaya çalismislarsa, altini çizerek söylüyorum, Bati'nin ve baska yerlerin birtakim istihbarat yapilari, ciddi bir provokasyon içindeler' 'Toplanip gittin Suriyelilerin mahallesini bastin, ne geçti eline, sen devlet misin? Biz Mevlana'nin, Yunus'un çocuklariyiz. Böyle bir kaos bize yakisir mi?'
Içisleri Bakani Süleyman Soylu, "Nasil ekonomik olarak bizi sikistirmak isteyenler, Türkiye'nin üzerine bir oyun kurgulamaya çalismislarsa, altini çizerek söylüyorum, Bati'nin ve baska yerlerin birtakim istihbarat yapilari, ciddi bir provokasyon içindeler." dedi.
Bakan Soylu, Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Fatih Dönmez ile birlikte, sel felaketinin yasandigi Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde, incelemelerinin ardindan açiklamalarda bulundu.
Hasar ve zarar tespit çalismalarinin devam ettigini belirten Soylu, esnaflarin, araçlarin ve tarim arazilerinin hasar tespitinin de yapildigini anlatti.
Soylu, sel bölgelerinde yikilan binalarla ilgili sorusturma baslatildigini da aktardi.
Vatandaslarin bütün magduriyetlerini en yüksek noktada gidermek için ellerinden gelen her seyi yapacaklarini söyleyen Soylu, "Insallah bütün bu sel bölgelerinden, buradan çiktigimiz zaman vatandasimizin da gönlünü alarak buradan çikma arzusu içindeyiz. Herkes elinden gelen yardimi yapiyor. 'Yok Ankara Büyüksehir Belediyesini sokmadilar...' Ne olursunuz, hangi belediye olursa olsun biz böyle bir ayrim yapmiyoruz. Yanginda da yapmadik, selde de yapmadik." diye konustu.
Muhalefetin siyaset üslubunu elestiren Soylu, "Bir kere olumlu, bir kere pozitif bir siyaset anlayisi içinde olun. Vazgeçin bu isten. Bu Mecliste, disarida bize karsi yaptiginiz siyaset üslubundan vazgeçin. Bunun alasini biz de yapariz ama milletimize karsi sorumlulugumuz var. Siyasi muhalefet, siyasi muhalefetin pesine takilan medyayi, sosyal medyayi birtakim bilim insanlarini ne olursunuz sagduyuya davet edin." ifadelerini kullandi.
Bakan Soylu, köy yollarinin yüzde 90'nini yarin aksamdan itibaren bitireceklerine deginerek, bölgede 7 ilin valisini görevlendirdiklerini, valilerin il özel idaresi ekipleriyle yollarda çalisma yaptigini aktardi.
- "Istihbarat yapilari, ciddi bir provokasyon içindeler"
Türkiye'de son günlerde yasanan olaylara da deginen Bakan Soylu, "Arkadaslar ben 5 yildir Içisleri Bakanligi yapiyorum. Burnum koku almasini biliyor. Nasil ekonomik olarak bizi sikistirmak isteyenler, Türkiye'nin üzerine bir oyun kurgulamaya çalismislarsa, altini çizerek söylüyorum, Bati'nin ve baska yerlerin birtakim istihbarat yapilari, ciddi bir provokasyon içindeler." dedi.
Pendik'te yasanan olaya isaret eden Soylu, sözlerini söyle sürdürdü:
"Bakin bugün Pendik'te bir cemevi ile ilgili hakikaten hiçbirimizin tasvip etmeyecegi bir saldiri söz konusu oldu. Ben bu saldirilari ilk kez görüyor degilim. Peki Türkiye'de bir Sünni-Alevi meselesi var mi? Bunun var oldugunu söyleyen çarpilir. Böyle bir meselemiz hiç olmamistir. Ama Türkiye'de 'Acaba hangi fay hattini tetikleyebiliriz', 'Türk'le Kürt arasini tetikleriz', 'Türkiye'ye gelen ve siginan insanlarla milletimiz arasinda bir nifak, fitne tohumu yere serip bunu mu saglayabiliriz', 'bunu bir vesileyle bir Türk-Kürt çatismasini ortaya koyabiliriz.' Bu bir istihbarat çalismasidir. Bunu çok net söylüyorum, benim de az çok tecrübem var. Bugünkü olayda da failler yakalandi. Arkadaslar hemen yakaladi."
- "Pendik'teki cemevine saldiran kisi Alevi"
Bu tür olaylari daha önce yasadiklarina isaret eden Soylu, sunlari söyledi:
"Mesela bugünküler, yapanlar Alevi. Biz aynisini Tunceli'de de yasadik. 'Niye yaptin kardesim, kendi evine niye çarpi attin' dedigimizde, 'ben Almanya'ya iltica etmek istiyordum, siyasi olarak bir siginma hakki talep etmek için bunu yaptim.', "Türkiye'de problemli oldugumu ifade etmek için yaptim" diyor. Bakin biz bunlarla çok karsilasiyoruz. Peki farklisi olamaz mi, o da olabilir. Yani bir Sünni de gelip böyle bir sey yapabilir. Biz onun da cezasini ayni sekilde verme sorumluluguna sahibiz. Bugün sosyal medyada öyle bir çatisma olusturulmaya çalisiliyor ki, oturdugu yerden koltugu rahat ve sicak 'nasil olsa bu toplumun birligini bozma görevini bana ihale ettiler, ben de yerine getirecegim.' Bakin Bati'nin para verip havlattigi adamlari, daha bundan 15 gün önce Türkiye desifre etti. Hangi vakiflarin kimleri destekleyip, kimlere para verip daha da ötesi var bunlarin. Bu belgeler de elimizde. Kimleri destekliyorlar, Türkiye'nin nasil içini karistirmak istiyorlar, bunlarin hepsini biliyoruz. Ama neye güveniyoruz, devletimize, gücümüze ve milletimize güveniyoruz."
- "Irkçilik bu cografyanin karakteri degildir"
Bakan Soylu, Ankara Altindag'da geçtigimiz gün yasanan gerginlige de deginerek, sözlerini söyle tamamladi:
"Ankara'da, Altindag'da elbette ki Suriyeli de olsa Afrikali da olsa, baska bir memlekete mensup da olsa, Türk de olsa, birinin birini katletmesini kabul etmemiz mümkün mü? Allah'inizi severseniz biz Türk'üz, Müslümaniz. Yani etnik köken üzerinden bir katliami baska bir noktaya çekmek bize yakisir mi? Içinizde belki de Idlib'e, Afrin'e giden insanlardan bir tanesi benim. Ben oradaki insanlarin hangi sartlar içinde yasadigini biliyorum. Tabii Sayin Kiliçdaroglu'nun tuzu kuru, her zaman oldugu gibi tuzu kuru, peki dogru mu? Srebrenitsa'yi biz cografyamizda yasamadik mi, insanlari katletmediler mi? Irkçilik bu cografyanin karakteri degildir, irkçilik Bati'nin karakterdir ve bu cografyaya ihale edilmek istenen bir karakterdir. Biz bunu kabul etmiyoruz, reddediyoruz, böyle bir sey söz konusu degildir. Toplanip gittin Suriyelilerin mahallesini bastin, ne geçti eline, sen devlet misin? Biz Mevlana'nin, Yunus'un çocuklariyiz. Böyle bir kaos bize yakisir mi, dogrumu bu? Birileri devlet nizamini sulandirmaya çalisiyor, buna kimse alet olmasin, biz buna müsaade etmeyiz zaten."
(Bitti)
Kaynak: AA
Bakan Soylu, Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Fatih Dönmez ile birlikte, sel felaketinin yasandigi Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde, incelemelerinin ardindan açiklamalarda bulundu.
Hasar ve zarar tespit çalismalarinin devam ettigini belirten Soylu, esnaflarin, araçlarin ve tarim arazilerinin hasar tespitinin de yapildigini anlatti.
Soylu, sel bölgelerinde yikilan binalarla ilgili sorusturma baslatildigini da aktardi.
Vatandaslarin bütün magduriyetlerini en yüksek noktada gidermek için ellerinden gelen her seyi yapacaklarini söyleyen Soylu, "Insallah bütün bu sel bölgelerinden, buradan çiktigimiz zaman vatandasimizin da gönlünü alarak buradan çikma arzusu içindeyiz. Herkes elinden gelen yardimi yapiyor. 'Yok Ankara Büyüksehir Belediyesini sokmadilar...' Ne olursunuz, hangi belediye olursa olsun biz böyle bir ayrim yapmiyoruz. Yanginda da yapmadik, selde de yapmadik." diye konustu.
Muhalefetin siyaset üslubunu elestiren Soylu, "Bir kere olumlu, bir kere pozitif bir siyaset anlayisi içinde olun. Vazgeçin bu isten. Bu Mecliste, disarida bize karsi yaptiginiz siyaset üslubundan vazgeçin. Bunun alasini biz de yapariz ama milletimize karsi sorumlulugumuz var. Siyasi muhalefet, siyasi muhalefetin pesine takilan medyayi, sosyal medyayi birtakim bilim insanlarini ne olursunuz sagduyuya davet edin." ifadelerini kullandi.
Bakan Soylu, köy yollarinin yüzde 90'nini yarin aksamdan itibaren bitireceklerine deginerek, bölgede 7 ilin valisini görevlendirdiklerini, valilerin il özel idaresi ekipleriyle yollarda çalisma yaptigini aktardi.
- "Istihbarat yapilari, ciddi bir provokasyon içindeler"
Türkiye'de son günlerde yasanan olaylara da deginen Bakan Soylu, "Arkadaslar ben 5 yildir Içisleri Bakanligi yapiyorum. Burnum koku almasini biliyor. Nasil ekonomik olarak bizi sikistirmak isteyenler, Türkiye'nin üzerine bir oyun kurgulamaya çalismislarsa, altini çizerek söylüyorum, Bati'nin ve baska yerlerin birtakim istihbarat yapilari, ciddi bir provokasyon içindeler." dedi.
Pendik'te yasanan olaya isaret eden Soylu, sözlerini söyle sürdürdü:
"Bakin bugün Pendik'te bir cemevi ile ilgili hakikaten hiçbirimizin tasvip etmeyecegi bir saldiri söz konusu oldu. Ben bu saldirilari ilk kez görüyor degilim. Peki Türkiye'de bir Sünni-Alevi meselesi var mi? Bunun var oldugunu söyleyen çarpilir. Böyle bir meselemiz hiç olmamistir. Ama Türkiye'de 'Acaba hangi fay hattini tetikleyebiliriz', 'Türk'le Kürt arasini tetikleriz', 'Türkiye'ye gelen ve siginan insanlarla milletimiz arasinda bir nifak, fitne tohumu yere serip bunu mu saglayabiliriz', 'bunu bir vesileyle bir Türk-Kürt çatismasini ortaya koyabiliriz.' Bu bir istihbarat çalismasidir. Bunu çok net söylüyorum, benim de az çok tecrübem var. Bugünkü olayda da failler yakalandi. Arkadaslar hemen yakaladi."
- "Pendik'teki cemevine saldiran kisi Alevi"
Bu tür olaylari daha önce yasadiklarina isaret eden Soylu, sunlari söyledi:
"Mesela bugünküler, yapanlar Alevi. Biz aynisini Tunceli'de de yasadik. 'Niye yaptin kardesim, kendi evine niye çarpi attin' dedigimizde, 'ben Almanya'ya iltica etmek istiyordum, siyasi olarak bir siginma hakki talep etmek için bunu yaptim.', "Türkiye'de problemli oldugumu ifade etmek için yaptim" diyor. Bakin biz bunlarla çok karsilasiyoruz. Peki farklisi olamaz mi, o da olabilir. Yani bir Sünni de gelip böyle bir sey yapabilir. Biz onun da cezasini ayni sekilde verme sorumluluguna sahibiz. Bugün sosyal medyada öyle bir çatisma olusturulmaya çalisiliyor ki, oturdugu yerden koltugu rahat ve sicak 'nasil olsa bu toplumun birligini bozma görevini bana ihale ettiler, ben de yerine getirecegim.' Bakin Bati'nin para verip havlattigi adamlari, daha bundan 15 gün önce Türkiye desifre etti. Hangi vakiflarin kimleri destekleyip, kimlere para verip daha da ötesi var bunlarin. Bu belgeler de elimizde. Kimleri destekliyorlar, Türkiye'nin nasil içini karistirmak istiyorlar, bunlarin hepsini biliyoruz. Ama neye güveniyoruz, devletimize, gücümüze ve milletimize güveniyoruz."
- "Irkçilik bu cografyanin karakteri degildir"
Bakan Soylu, Ankara Altindag'da geçtigimiz gün yasanan gerginlige de deginerek, sözlerini söyle tamamladi:
"Ankara'da, Altindag'da elbette ki Suriyeli de olsa Afrikali da olsa, baska bir memlekete mensup da olsa, Türk de olsa, birinin birini katletmesini kabul etmemiz mümkün mü? Allah'inizi severseniz biz Türk'üz, Müslümaniz. Yani etnik köken üzerinden bir katliami baska bir noktaya çekmek bize yakisir mi? Içinizde belki de Idlib'e, Afrin'e giden insanlardan bir tanesi benim. Ben oradaki insanlarin hangi sartlar içinde yasadigini biliyorum. Tabii Sayin Kiliçdaroglu'nun tuzu kuru, her zaman oldugu gibi tuzu kuru, peki dogru mu? Srebrenitsa'yi biz cografyamizda yasamadik mi, insanlari katletmediler mi? Irkçilik bu cografyanin karakteri degildir, irkçilik Bati'nin karakterdir ve bu cografyaya ihale edilmek istenen bir karakterdir. Biz bunu kabul etmiyoruz, reddediyoruz, böyle bir sey söz konusu degildir. Toplanip gittin Suriyelilerin mahallesini bastin, ne geçti eline, sen devlet misin? Biz Mevlana'nin, Yunus'un çocuklariyiz. Böyle bir kaos bize yakisir mi, dogrumu bu? Birileri devlet nizamini sulandirmaya çalisiyor, buna kimse alet olmasin, biz buna müsaade etmeyiz zaten."
(Bitti)