Hamilelikte Ilk 3 Ay Dis Tedavisine Dikkat
Pedodonti Uzmani Dis Hekimi Dr. Özge Bektas, hamilelik döneminin ilk üç ayinda bebeklerin organlarinin gelistigini hatirlatarak bu süreç içerisinde anne adaylarinin dis tedavisinden kaçinmasi gerektigini söyledi.
Beykent Üniversitesi Dis Hekimligi Fakültesi Pedodonti Anabilim Dali Baskani Dr. Ögr. Üyesi Özge Bektas, özellikle hamilelik döneminde östrojen ve progesteron hormon düzeylerindeki artisin etkisiyle anne adayinin agiz sagliginda bazi degisikliklerin oldugunu söyledi.
Bu durumun agiz hijyeninin yeterli düzeyde saglanamamasi ile disler üzerinde plak birikimine, diseti iltihabina (gingivitis), dis etlerinde ödem ve kanamaya neden olabilecegini ifade ederek, “Dis etleri kanayan anne adaylari dislerini firçalamaktan kaçindigi için dislerde daha fazla bakteri birikimi, dis etlerinde ödem, kizariklik, kanama ve dis kaybi ile sonuçlanan periodontitis gelisimi görülebilir. Bu nedenle hamilelik planlaniyorsa veya hamilelik durumunda dis hekimi kontrolü önemlidir” uyarisinda bulundu.
“Dengeli beslenme ile vitamin takviyesi alinmali”
Pedodonti Uzmani Dr. Özge Bektas, hamilelik döneminde yeme aliskanliklarinin degisim göstermesi ile birlikte, annenin hem kendi sagligi hem de bebegin dis gelisimi için dengeli beslenmeye dikkat etmesi gerektigini belirterek, “Dis sagligi için protein, A vitamini (et, süt, yumurta, sari sebze ve meyveler), C vitamini (narenciye, domates, çilek), D vitamini (et, süt, yumurta, balik) ve kalsiyumdan (süt ve süt ürünleri, yesil yaprakli sebzeler) zengin gidalarin yeterli düzeyde alinmasi gerekir. Dengeli beslenme ile birlikte C ve B12 vitamin destekleri de agiz sagliginin sürdürülmesi açisindan önemlidir” dedi.
“Hormonal degisiklikler, agiz içi salgilara da etki eder”
Hamilelik döneminde agiz ve dis sagligi konusunda yasanan en büyük sikintilarin reflü, bulanti ve kusma nedeniyle agizdaki asit oraninin artmasi oldugunu ifade eden Dr. Özge Bektas, “Bu durumda olusan asidik agiz ortami, dis dokusuna zarar verir. Sürekli asidik ortama maruz kalan dis yüzeyleri asinarak hassasiyete ve çürüge neden olur. Ilk aylarda görülebilen kusma sonrasinda, gebelerin agiz hijyenine dikkat etmemesi de çürük riskini arttirmaktadir. Bu süreçteki hormonal degisiklikler agiz içi salgilara da etki eder. Tükürügün akisi ve tükürük akisinin hizi etkilenebilir. Yogunlasan ve azalan tükürügün dis ve dis çevresindeki dokulari temizleme etkisi azalir. Bu nedenle agiz sagliginin devami için dis firçalama aliskanligi oldukça önemlidir” seklinde konustu.
Hamileligin ilerleyen dönemlerinde uyku kalitesinin bozulmasi sonucunda dis sikma aliskanligina bagli olarak eklem agrilarinin da görülebilecegini belirten Özge Bektas, bu durumda kulak, boyun ve omuz bölgelerinde gerginlik ve agri olusabilecegini ifade etti.
Ayrica agiz sagligi açisindan özellikle planli hamilelik öncesi dönemde tüm dis kontrollerinin yapilmasi gerektigini ifade ederek agiz hijyeni, çürük dis olup olmadigi, 20 yas dislerin durumu, eski veya kötü yapilmis tedavilerin kontrolü ve yapilmasi gereken tedavilerin bitirilmesi gerektigi konusunda uyardi.
“Ilk üç ayda dis tedavisinden kaçinilmali”
Bektas, hamilelik sirasinda bebegin organ gelisim evresi olan ilk üç ayda dis tedavisinden kaçinilmasi gerektigini belirterek ‘‘Tedaviler ikinci üç aya ertelenmelidir, dis tedavileri için en uygun dönem bu dönemdir (hamileligin 4.-5. ve 6. aylari). Hamileligin son üç ayi da ilk üç ay gibi hassas bir dönemdir ve acil olmayan dis tedavileri dogum sonrasina birakilmalidir. Buna karsin acil durumlarda enfeksiyonun bebegin gelisimini dis tedavisinin olumsuzluklarindan daha fazla etkilenebilecegi bilindigi için siddetli agrinin eslik ettigi bu durumlarda tedavi hamileligin herhangi bir döneminde yapilabilmektedir. Dis hekimi anestezi ve ilaç verilmesini gerektiren durumlarda jinekolog ile iletisim kurarak tedavileri gerçeklestirilmelidir. Bu durum disinda ertelenebilecek islemler dogumdan sonraya birakilmalidir” ifadelerini kullandi.
Bektas, hamilelik döneminde dis problemlerine bagli sikâyetlerin degerlendirilmesi için film çekilmesinin uygun olmadigini ve gereksiz ilaç kullanimi açisindan dikkat edilmesi gerektigini ise su sözlerle aktardi:
“Annenin genel sagliginin söz konusu oldugu önemli tablolarda yaklasim farkli olabilir. Tani için filmin kaçinilmaz oldugu durumlarda; her ne kadar dis hekimliginde çekilen röntgenlerde verilen radyasyon miktari çok az ve karin bölgesine çok yakin degilse de, gelismekte olan bebegin zararli radyasyon isinina maruz kalmasini önlemek için kursun önlük kullanarak film alinabilir. Hamilelik sürecinde ilaç kullanimi açisindan da dikkatli olunmalidir. Kullanilan ilaçlar bebegin dis sagligini olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle tetrasiklin grubu antibiyotikler bebegin dislerinde renklenmelere neden olmaktadir. Bu nedenle bilinçsiz ilaç kullanimindan kaçinilmalidir.”
Kaynak: İHA
Bu durumun agiz hijyeninin yeterli düzeyde saglanamamasi ile disler üzerinde plak birikimine, diseti iltihabina (gingivitis), dis etlerinde ödem ve kanamaya neden olabilecegini ifade ederek, “Dis etleri kanayan anne adaylari dislerini firçalamaktan kaçindigi için dislerde daha fazla bakteri birikimi, dis etlerinde ödem, kizariklik, kanama ve dis kaybi ile sonuçlanan periodontitis gelisimi görülebilir. Bu nedenle hamilelik planlaniyorsa veya hamilelik durumunda dis hekimi kontrolü önemlidir” uyarisinda bulundu.
“Dengeli beslenme ile vitamin takviyesi alinmali”
Pedodonti Uzmani Dr. Özge Bektas, hamilelik döneminde yeme aliskanliklarinin degisim göstermesi ile birlikte, annenin hem kendi sagligi hem de bebegin dis gelisimi için dengeli beslenmeye dikkat etmesi gerektigini belirterek, “Dis sagligi için protein, A vitamini (et, süt, yumurta, sari sebze ve meyveler), C vitamini (narenciye, domates, çilek), D vitamini (et, süt, yumurta, balik) ve kalsiyumdan (süt ve süt ürünleri, yesil yaprakli sebzeler) zengin gidalarin yeterli düzeyde alinmasi gerekir. Dengeli beslenme ile birlikte C ve B12 vitamin destekleri de agiz sagliginin sürdürülmesi açisindan önemlidir” dedi.
“Hormonal degisiklikler, agiz içi salgilara da etki eder”
Hamilelik döneminde agiz ve dis sagligi konusunda yasanan en büyük sikintilarin reflü, bulanti ve kusma nedeniyle agizdaki asit oraninin artmasi oldugunu ifade eden Dr. Özge Bektas, “Bu durumda olusan asidik agiz ortami, dis dokusuna zarar verir. Sürekli asidik ortama maruz kalan dis yüzeyleri asinarak hassasiyete ve çürüge neden olur. Ilk aylarda görülebilen kusma sonrasinda, gebelerin agiz hijyenine dikkat etmemesi de çürük riskini arttirmaktadir. Bu süreçteki hormonal degisiklikler agiz içi salgilara da etki eder. Tükürügün akisi ve tükürük akisinin hizi etkilenebilir. Yogunlasan ve azalan tükürügün dis ve dis çevresindeki dokulari temizleme etkisi azalir. Bu nedenle agiz sagliginin devami için dis firçalama aliskanligi oldukça önemlidir” seklinde konustu.
Hamileligin ilerleyen dönemlerinde uyku kalitesinin bozulmasi sonucunda dis sikma aliskanligina bagli olarak eklem agrilarinin da görülebilecegini belirten Özge Bektas, bu durumda kulak, boyun ve omuz bölgelerinde gerginlik ve agri olusabilecegini ifade etti.
Ayrica agiz sagligi açisindan özellikle planli hamilelik öncesi dönemde tüm dis kontrollerinin yapilmasi gerektigini ifade ederek agiz hijyeni, çürük dis olup olmadigi, 20 yas dislerin durumu, eski veya kötü yapilmis tedavilerin kontrolü ve yapilmasi gereken tedavilerin bitirilmesi gerektigi konusunda uyardi.
“Ilk üç ayda dis tedavisinden kaçinilmali”
Bektas, hamilelik sirasinda bebegin organ gelisim evresi olan ilk üç ayda dis tedavisinden kaçinilmasi gerektigini belirterek ‘‘Tedaviler ikinci üç aya ertelenmelidir, dis tedavileri için en uygun dönem bu dönemdir (hamileligin 4.-5. ve 6. aylari). Hamileligin son üç ayi da ilk üç ay gibi hassas bir dönemdir ve acil olmayan dis tedavileri dogum sonrasina birakilmalidir. Buna karsin acil durumlarda enfeksiyonun bebegin gelisimini dis tedavisinin olumsuzluklarindan daha fazla etkilenebilecegi bilindigi için siddetli agrinin eslik ettigi bu durumlarda tedavi hamileligin herhangi bir döneminde yapilabilmektedir. Dis hekimi anestezi ve ilaç verilmesini gerektiren durumlarda jinekolog ile iletisim kurarak tedavileri gerçeklestirilmelidir. Bu durum disinda ertelenebilecek islemler dogumdan sonraya birakilmalidir” ifadelerini kullandi.
Bektas, hamilelik döneminde dis problemlerine bagli sikâyetlerin degerlendirilmesi için film çekilmesinin uygun olmadigini ve gereksiz ilaç kullanimi açisindan dikkat edilmesi gerektigini ise su sözlerle aktardi:
“Annenin genel sagliginin söz konusu oldugu önemli tablolarda yaklasim farkli olabilir. Tani için filmin kaçinilmaz oldugu durumlarda; her ne kadar dis hekimliginde çekilen röntgenlerde verilen radyasyon miktari çok az ve karin bölgesine çok yakin degilse de, gelismekte olan bebegin zararli radyasyon isinina maruz kalmasini önlemek için kursun önlük kullanarak film alinabilir. Hamilelik sürecinde ilaç kullanimi açisindan da dikkatli olunmalidir. Kullanilan ilaçlar bebegin dis sagligini olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle tetrasiklin grubu antibiyotikler bebegin dislerinde renklenmelere neden olmaktadir. Bu nedenle bilinçsiz ilaç kullanimindan kaçinilmalidir.”