Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligindan Habertürk Yazari Altayli'nin Yazisina Iliskin Açiklama
Stratejik Iletisim ve Kriz Yönetimi Daire Baskani Gökhan Yücel: 'Sayin Cumhurbaskanimizin yayina yorgun çikartilmasi gibi bir 'emrivaki' söz konusu dahi olamaz. Devlet ve bürokrasi terbiyemizde tüm programlari Sayin Cumhurbaskanimizin tensiplerine muhtaçtir' 'HaberTürk'ü kiniyor, bir an evvel kendilerinden özür bekliyoruz' Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi Medya Koordinatörü Mücahid Eker: 'Yalan, bu kadar ucuz ve kolay olmamali. Medyada yalanin bir ideolojik ve politik silah olarak kullanilmasinin önüne geçmek adina hakikat için çalismayi sürdürecegiz'
Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi Stratejik Iletisim ve Kriz Yönetimi Daire Baskani Gökhan Yücel, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in, AK Parti teskilatlariyla video konferans araciligiyla bayramlasma programina yorgun çikartilmasi gibi bir "emrivakinin" söz konusu dahi olamayacagini vurgulayarak, "HaberTürk'ü kiniyor, bir an evvel kendilerinden özür bekliyoruz." ifadesini kullandi.
Yücel, sosyal medya hesabindan paylastigi videoda, HaberTürk'te Fatih Altayli imzasiyla, en temel gazetecilik ilkelerinden vazgeçilen bir yazi kaleme alindigini, sonrasinda sunucu Mehmet Akif Ersoy'un sosyal medyada yayinladigi bir videoda Altayli'nin ve HaberTürk'ün hatasini tekrar ederek ayni çizgide israr ettiginin görüldügünü söyledi.
Kinamanin hedef göstermek olmadigini aktaran Yücel, sözlerini söyle sürdürdü:
"Bu ve benzeri durumlarda yanlis oldugunu, dogru olmadigini bildigimiz ve kanunlarla sabit yetkilerimizde, milletimize açiklamakla sorumlu oldugumuz her durumda gerekli kinama, düzeltme ve açiklamalari yapmaktan çekinmedik, bugün de aynisini yapiyoruz. Yalana gereken cevap verilmezse, ona karsi susulursa, sessiz kalinirsa, yalan büyür, palazlanir ve cesaretlenir. Buna medya etigi ve devlet ciddiyeti açisindan müsaade edilemez. Sunu açiklikla ifade etmek isteriz, söz konusu yazida, Fatih Altayli'nin yazisinda, Sayin Cumhurbaskanimizin video konferans yöntemiyle gerçeklestirdigi bayramlasma programinin canli yayini esnasindaki insani bir durum üzerinden hiçbir sekilde kabul edilemez bir yalan senaryo uyduruldu."
- "Bilahare yayinlanan ek yazi algi operasyonunun devami niteligindedir"
Yücel, HaberTürk yönetiminden Kenan Tekdag ve Fatih Altayli ile yapilan görüsmelere ragmen, kisisel veya kurumsal bir özür dilenmedigine isaret ederek kurumsal kültürü, medya ilkeleri ve etigini dogrudan ilgilendiren böyle hayati bir konuda Tekdag ile Altayli'nin kendi aralarinda iletisimden yoksun oldugunu savundu.
Bahsi geçen programin canli yayinlanacagini, HaberTürk dahil bütün televizyon kanallari ve haber ajanslarinin önceden bildigine dikkati çeken Yücel, söyle konustu:
"Yani basindaki çalisma arkadaslarina sorsa ögrenebilecegi bir gerçege ragmen, Fatih Altayli tarafindan gün içinde bilahare yayinlanan ek yazi da algi operasyonunun devami niteligindedir. Sunun cevabini duymak istiyoruz, onun için böyle bir açiklama yapiyoruz. 'Canli yayini bant çekip servis ettiler' diye Türkiye'nin en güzide iki kurumunu töhmet altinda birakmak, olayin dogrusu kendilerine devlet adabiyla anlatilmasina ragmen hata yaptiklarini kamuoyuna açiklayamamak, kabul etmemek ve sözde düzeltme yazisinda yeni manipülasyonlara tevessül etmek, nasil adlandirilabilir?"
- "Yalan haberin özürsüz kalmasina müsaade edemeyiz"
Yücel, medya etigi, medya temel ilkeleri ve devlet ciddiyetinin mevzubahis oldugu böyle bir durumda, bunun, dünyanin her yerinde dezenformasyon, yalan haber, hatada israr, manipülasyon oldugunu belirterek, "Algi, dezenformasyon, yalana eger kaynaginda, o anda mücadele edilmezse çok daha ciddi boyutlara ulasmaktadir. Bunun örneklerini tarih bizlere çok kereler göstermistir. Yakin tarihimiz daha da bu örneklerle doludur. Bugün en bariz sekilde, net bir örnegiyle karsi karsiya kaldigimiz dezenformasyonun, hatta yalan haberin medya etigi açisindan özürsüz, devlet ciddiyeti açisindan ise cevapsiz kalmasina müsaade edemeyiz. Sayin Cumhurbaskanimizin yayina yorgun çikartilmasi gibi bir 'emrivaki' söz konusu dahi olamaz. Devlet ve bürokrasi terbiyemizde, tüm programlari, Sayin Cumhurbaskanimizin tensiplerine muhtaçtir." degerlendirmesinde bulundu.
Basit bir arastirmayla teyit edilebilecek bir tezvirati, "sözde köse yazisi" diye yayimlamayi, her seyden önce HaberTürk'ün ve Fatih Altayli'nin kendi okuyucularina yaptigi saygisizlik olarak nitelendiren Yücel, gerçek ortaya konmasina ragmen özür dileme erdeminin gösterilmemesinin de hatayi ikiye katladigini, hatta ortada basit bir hata olmadigini, yayin kurulusunun ve yazarin hatada israrinin, kasitli niyetin bir göstergesi oldugunu dile getirdi.
- "Bu yalan haberciligin, hakkaniyet sahibi herkes tarafindan kinanacagina inaniyoruz"
Yücel, Cumhurbaskani Erdogan ile devlet kurumlarina yönelik "itibar suikastinin" bir veçhesi olarak görülebilecek bu yayincilik anlayisinin esas niyetinin, millet tarafindan açikça görüldügünü ifade ederek, sunlari kaydetti:
"Bu yalan haberciligin, hakkaniyet sahibi herkes tarafindan ayiplanacagina, kinanacagina inaniyoruz. Sayin Cumhurbaskanimizin isaret ettigi 'yalan terörü'nün medyadaki bir örnegi sayilabilecek bu yayin dolayisiyla HaberTürk'ü kiniyor, bir an evvel kendilerinden özür bekliyoruz. Yalan haber, dezenformasyon ve karalamayla yapilmaya çalisilan algi operasyonlari, manipülasyonlar, tüm bunlarla mücadelemizi bugüne kadar oldugu gibi bundan sonra da sürdürecegiz."
- "Hayali senaryo ve mesnetsiz degerlendirmeler içerdigini ifade ettim"
Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi Medya Koordinatörü Mücahid Eker de Fatih Altayli tarafindan kaleme alinan yazi hakkinda, Ciner Yayin Holding Yönetim Kurulu Baskani Kenan Tekdag ile dün ögle saatlerinde bir telefon görüsmesi gerçeklestirdiklerini, görüsmede Fatih Altayli'nin yazisindaki iddialarin hiçbir gerçekligi olmadigini belirterek, meselenin hakikatini anlattigini ifade etti.
Eker, görüsmeye iliskin su bilgileri paylasti:
"Fatih Altayli'nin bant oldugunu iddia ettigi yayinin canli olarak gerçeklestigini, bu programin canli yayin frekans bilgilerinin HaberTürk muhabirlerinin de bulundugu Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi bilgilendirme grubu üzerinden bütün medyaya duyuruldugunu, kendi muhabirlerine bile sorulsa kolaylikla teyit edilebilecek bu gerçege ragmen Altayli'nin yazisinin -bir canli yayin sirasinda olagan görülebilecek bir anlik insani durumdan hareketle- hayali bir senaryo ve mesnetsiz degerlendirmeler içerdigini ifade ettim. Zaten Altayli'nin da yazisinda 'Bu bir canli yayin olsa anlarim.' dedigine dikkati çektim. AA ve TRT ile birlikte dolayli olarak Iletisim Baskanligimizi da zan altinda birakan ve kamuoyunu yanlis yönlendiren yazi nedeniyle kurumsal olarak düzeltme ve özür beklentimizi de ilettim."
Tekdag'in ise "canli yayinlarda bu tür anlik insani ve teknik durumlarin tabi oldugunu" kabul ettigini, Fatih Altayli ve yayin ekibiyle konuyu görüsecegini söyledigini aktaran Eker, söyle devam etti:
"Fakat daha sonra Fatih Altayli imzasiyla çikan yazida da söz konusu hata düzeltilmedi. Aksine Fatih Altayli, kendisinin AA Genel Yayin Yönetmeni Yusuf Özhan'la yaptigi görüsme ve benim Sayin Tekdag'la yaptigim görüsmeyi birbiriyle çelisen açiklamalar gibi yansitmayi tercih etti. Fatih Altayli'nin bu israrli ve açik seçik çarpitmayi HaberTürk çatisi altinda yapmasi nedeniyle, sorumlu yayincilik ilkeleri geregi HaberTürk'ün kurumsal olarak da özür dilemesi gerektirdigini düsünüyorum. Yalan bu kadar ucuz ve kolay olmamali. Medyada yalanin bir ideolojik ve politik silah olarak kullanilmasinin önüne geçmek adina hakikat için çalismayi sürdürecegiz."
Cumhurbaskanligi Iletisim Baskani Fahrettin Altun da dün "HaberTürk, karalama, dezenformasyon ve yalan haberden bir türlü vazgeçmiyor. Halkimizin dogru haber alma hakkini, genel olarak medyamizin itibarini garanti altina almak için çalisacagiz. HaberTürk'ü kiniyoruz." seklinde açiklamada bulunmustu.
Kaynak: AA
Yücel, sosyal medya hesabindan paylastigi videoda, HaberTürk'te Fatih Altayli imzasiyla, en temel gazetecilik ilkelerinden vazgeçilen bir yazi kaleme alindigini, sonrasinda sunucu Mehmet Akif Ersoy'un sosyal medyada yayinladigi bir videoda Altayli'nin ve HaberTürk'ün hatasini tekrar ederek ayni çizgide israr ettiginin görüldügünü söyledi.
Kinamanin hedef göstermek olmadigini aktaran Yücel, sözlerini söyle sürdürdü:
"Bu ve benzeri durumlarda yanlis oldugunu, dogru olmadigini bildigimiz ve kanunlarla sabit yetkilerimizde, milletimize açiklamakla sorumlu oldugumuz her durumda gerekli kinama, düzeltme ve açiklamalari yapmaktan çekinmedik, bugün de aynisini yapiyoruz. Yalana gereken cevap verilmezse, ona karsi susulursa, sessiz kalinirsa, yalan büyür, palazlanir ve cesaretlenir. Buna medya etigi ve devlet ciddiyeti açisindan müsaade edilemez. Sunu açiklikla ifade etmek isteriz, söz konusu yazida, Fatih Altayli'nin yazisinda, Sayin Cumhurbaskanimizin video konferans yöntemiyle gerçeklestirdigi bayramlasma programinin canli yayini esnasindaki insani bir durum üzerinden hiçbir sekilde kabul edilemez bir yalan senaryo uyduruldu."
- "Bilahare yayinlanan ek yazi algi operasyonunun devami niteligindedir"
Yücel, HaberTürk yönetiminden Kenan Tekdag ve Fatih Altayli ile yapilan görüsmelere ragmen, kisisel veya kurumsal bir özür dilenmedigine isaret ederek kurumsal kültürü, medya ilkeleri ve etigini dogrudan ilgilendiren böyle hayati bir konuda Tekdag ile Altayli'nin kendi aralarinda iletisimden yoksun oldugunu savundu.
Bahsi geçen programin canli yayinlanacagini, HaberTürk dahil bütün televizyon kanallari ve haber ajanslarinin önceden bildigine dikkati çeken Yücel, söyle konustu:
"Yani basindaki çalisma arkadaslarina sorsa ögrenebilecegi bir gerçege ragmen, Fatih Altayli tarafindan gün içinde bilahare yayinlanan ek yazi da algi operasyonunun devami niteligindedir. Sunun cevabini duymak istiyoruz, onun için böyle bir açiklama yapiyoruz. 'Canli yayini bant çekip servis ettiler' diye Türkiye'nin en güzide iki kurumunu töhmet altinda birakmak, olayin dogrusu kendilerine devlet adabiyla anlatilmasina ragmen hata yaptiklarini kamuoyuna açiklayamamak, kabul etmemek ve sözde düzeltme yazisinda yeni manipülasyonlara tevessül etmek, nasil adlandirilabilir?"
- "Yalan haberin özürsüz kalmasina müsaade edemeyiz"
Yücel, medya etigi, medya temel ilkeleri ve devlet ciddiyetinin mevzubahis oldugu böyle bir durumda, bunun, dünyanin her yerinde dezenformasyon, yalan haber, hatada israr, manipülasyon oldugunu belirterek, "Algi, dezenformasyon, yalana eger kaynaginda, o anda mücadele edilmezse çok daha ciddi boyutlara ulasmaktadir. Bunun örneklerini tarih bizlere çok kereler göstermistir. Yakin tarihimiz daha da bu örneklerle doludur. Bugün en bariz sekilde, net bir örnegiyle karsi karsiya kaldigimiz dezenformasyonun, hatta yalan haberin medya etigi açisindan özürsüz, devlet ciddiyeti açisindan ise cevapsiz kalmasina müsaade edemeyiz. Sayin Cumhurbaskanimizin yayina yorgun çikartilmasi gibi bir 'emrivaki' söz konusu dahi olamaz. Devlet ve bürokrasi terbiyemizde, tüm programlari, Sayin Cumhurbaskanimizin tensiplerine muhtaçtir." degerlendirmesinde bulundu.
Basit bir arastirmayla teyit edilebilecek bir tezvirati, "sözde köse yazisi" diye yayimlamayi, her seyden önce HaberTürk'ün ve Fatih Altayli'nin kendi okuyucularina yaptigi saygisizlik olarak nitelendiren Yücel, gerçek ortaya konmasina ragmen özür dileme erdeminin gösterilmemesinin de hatayi ikiye katladigini, hatta ortada basit bir hata olmadigini, yayin kurulusunun ve yazarin hatada israrinin, kasitli niyetin bir göstergesi oldugunu dile getirdi.
- "Bu yalan haberciligin, hakkaniyet sahibi herkes tarafindan kinanacagina inaniyoruz"
Yücel, Cumhurbaskani Erdogan ile devlet kurumlarina yönelik "itibar suikastinin" bir veçhesi olarak görülebilecek bu yayincilik anlayisinin esas niyetinin, millet tarafindan açikça görüldügünü ifade ederek, sunlari kaydetti:
"Bu yalan haberciligin, hakkaniyet sahibi herkes tarafindan ayiplanacagina, kinanacagina inaniyoruz. Sayin Cumhurbaskanimizin isaret ettigi 'yalan terörü'nün medyadaki bir örnegi sayilabilecek bu yayin dolayisiyla HaberTürk'ü kiniyor, bir an evvel kendilerinden özür bekliyoruz. Yalan haber, dezenformasyon ve karalamayla yapilmaya çalisilan algi operasyonlari, manipülasyonlar, tüm bunlarla mücadelemizi bugüne kadar oldugu gibi bundan sonra da sürdürecegiz."
- "Hayali senaryo ve mesnetsiz degerlendirmeler içerdigini ifade ettim"
Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi Medya Koordinatörü Mücahid Eker de Fatih Altayli tarafindan kaleme alinan yazi hakkinda, Ciner Yayin Holding Yönetim Kurulu Baskani Kenan Tekdag ile dün ögle saatlerinde bir telefon görüsmesi gerçeklestirdiklerini, görüsmede Fatih Altayli'nin yazisindaki iddialarin hiçbir gerçekligi olmadigini belirterek, meselenin hakikatini anlattigini ifade etti.
Eker, görüsmeye iliskin su bilgileri paylasti:
"Fatih Altayli'nin bant oldugunu iddia ettigi yayinin canli olarak gerçeklestigini, bu programin canli yayin frekans bilgilerinin HaberTürk muhabirlerinin de bulundugu Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi bilgilendirme grubu üzerinden bütün medyaya duyuruldugunu, kendi muhabirlerine bile sorulsa kolaylikla teyit edilebilecek bu gerçege ragmen Altayli'nin yazisinin -bir canli yayin sirasinda olagan görülebilecek bir anlik insani durumdan hareketle- hayali bir senaryo ve mesnetsiz degerlendirmeler içerdigini ifade ettim. Zaten Altayli'nin da yazisinda 'Bu bir canli yayin olsa anlarim.' dedigine dikkati çektim. AA ve TRT ile birlikte dolayli olarak Iletisim Baskanligimizi da zan altinda birakan ve kamuoyunu yanlis yönlendiren yazi nedeniyle kurumsal olarak düzeltme ve özür beklentimizi de ilettim."
Tekdag'in ise "canli yayinlarda bu tür anlik insani ve teknik durumlarin tabi oldugunu" kabul ettigini, Fatih Altayli ve yayin ekibiyle konuyu görüsecegini söyledigini aktaran Eker, söyle devam etti:
"Fakat daha sonra Fatih Altayli imzasiyla çikan yazida da söz konusu hata düzeltilmedi. Aksine Fatih Altayli, kendisinin AA Genel Yayin Yönetmeni Yusuf Özhan'la yaptigi görüsme ve benim Sayin Tekdag'la yaptigim görüsmeyi birbiriyle çelisen açiklamalar gibi yansitmayi tercih etti. Fatih Altayli'nin bu israrli ve açik seçik çarpitmayi HaberTürk çatisi altinda yapmasi nedeniyle, sorumlu yayincilik ilkeleri geregi HaberTürk'ün kurumsal olarak da özür dilemesi gerektirdigini düsünüyorum. Yalan bu kadar ucuz ve kolay olmamali. Medyada yalanin bir ideolojik ve politik silah olarak kullanilmasinin önüne geçmek adina hakikat için çalismayi sürdürecegiz."
Cumhurbaskanligi Iletisim Baskani Fahrettin Altun da dün "HaberTürk, karalama, dezenformasyon ve yalan haberden bir türlü vazgeçmiyor. Halkimizin dogru haber alma hakkini, genel olarak medyamizin itibarini garanti altina almak için çalisacagiz. HaberTürk'ü kiniyoruz." seklinde açiklamada bulunmustu.