Çocuklarin Yüzde 61'I Internet Ve Oyun Bagimlisi
“Çocuklarimizi Sanal Düsmandan Koruyoruz” projesi kapsaminda pek çok okulda ögretmen, ögrenci ve ebeveynlere yönelik egitimler düzenlenerek, çocuklardaki teknoloji kullaniminin boyutlarini ölçen anket ve arastirmalar gerçeklestirildi. Arastirmanin sonucuna göre çocuklarin yüzde 61’i internet ve oyun bagimlisi.
Yakin Dogu Üniversitesi Yasam Boyu Egitim Merkezi (YABEM) ve Basbakanlik Uyusturucuyla Mücadele Komisyonu öncülügünde, Milli Egitim ve Kültür Bakanligi Egitim Ortak Hizmetler Dairesi Müdürlügü, Gönyeli Belediyesi, Girne Belediyesi, Degirmenlik Belediyesi, Beyarmudu Belediyesi ve Lefkosa Türk Belediyesi’nin destegi ile hayata geçirilen “Çocuklari Sanal Düsmandan Koruyoruz” projesinin sonuçlari Yakin Dogu Üniversitesi’nde gerçeklestirilen basin toplantisi ile açiklandi.
Egitimlere 66 ebeveyn, 271 ögretmen ve 978 ögrenci katildi
KKTC’nin 5 farkli bölgesinde gerçeklestirilen egitimlere 66 ebeveyn, 271 ögretmen ve 978 ortaokul ve lise ögrencisi katildi.
“Çocuklarimizi sanal düsmandan koruyoruz!” egitimleri Bilgisayar ve Ögretim Teknolojileri ve Psikolojik Danisma ve Rehberlik alanindan 3 uzman tarafindan yürütüldü. Egitimlerde sanal ortamlardaki tehlikelerle ilgili bilgiler aktarilarak, çocuklarin sanal düsmanlardan korunmasi için bilinçlendirme çalismalari yapildi. Ayrica, “siber zorbalik, siber avcilar, gizli bilgileri yayinlama, kimlik avi, dolandiricilik, kötü amaçli yazilimlar, bilgi güvenligi ve ihlali, kisisel veriler ve kisisel bilgi güvenligi, aile koruma yazilimlari, sosyal paylasim aglarinda ayarlar” konularinda da egitimler verilerek farkindalik yaratildi.
Proje üç asamada gerçeklestirildi.
3 Kasim 2020’de baslayan ilk asamada ebeveynlere yüz yüze egitimler verilerek sonrasinda çocuklarinin internet kullanim düzeyleri, internet bagimlilik durumlari ve çocuklarinin internet kullanimina yönelik yasadiklari sorunlari belirlemeyi amaçlayan anket çalismalari yapildi. Projenin ikinci asamasinda ise ögretmenler hedeflendi. 8 Subat 2021’den itibaren farkli branslardan ögretmenler ile egitim ve anket çalismalari gerçeklestirildi.
Projenin üçüncü ve son asamasinda ise ögrencilerin bilgisayar oyun bagimlilik düzeylerini belirlemeye yönelik çalismalar yapilarak ögrencilerden toplanan veriler, istatistiksel analizlere dönüstürüldü.
Çocuklarin yüzde 84,6’si interneti aktif kullaniyor
Arastirmaya katilan anne ve babalarin tamami çocuklarinin interneti aktif bir sekilde kullandigini söyledi.
Yüzde 84,6’si ise çocuklarinin interneti aktif bir sekilde kullandigini söyledi.
Asil dikkat çekici verilerden biri ise internet kullanimina ayrilan günlük zaman. Çocuklarin yüzde 61,3’ü interneti, günde üç saat ve üzerinde kullaniyor. Çocuklar interneti akademik çalisma, iletisim kurma, yeni arkadaslar edinme, müzik dinleme, sosyal medya kullanma, film, belgesel, video izleme ve oyun amaciyla kullaniyor. Ancak günlük internet kullanim süresi üç saati asan çocuklar, interneti oyun oynamak için daha yogun kullaniyor.
Sonuçlar korkutuyor
Arastirmaya katilan ailelerin yüzde 51,9’u çocuklarinin internet kullanimina ayirdigi sürenin çoklugundan rahatsiz oluyor ve bu süreyi sinirlama yoluna basvuruyor. Yüzde 55,8’i de çocuklarinin kendileri ile zaman geçirmek yerine internette zaman geçirmeyi tercih ettigini ve yüzde 44,2’si çocuklarin internete girmek için günlük islerini aksattiklarini düsünüyor.
Projenin ortaya koydugu sonuçlara göre ögretmenlerin yüzde 61,8’i ögrencilerinin büyük kisminin oyun bagimlisi olduguna inaniyor. Bu durumun ögrencilerin ruhsal ve fiziksel sagligi ile sosyal iliskilerine zarar verdigini düsünüyor. Arastirmaya katilan ögretmenler, oyun bagimliliginin ögrencilerde, uykusuzluk, dikkat daginikligi, unutkanlik, yorgunluk, akranlari ile etkili iletisim kuramama, uyumsuzluk, hirçinlik, sabirsizlik gibi problemlere neden oldugunu düsünüyor.
Internet kullaniminin haftada 8 ila 10 saatin üzerinde olmasi bagimliliga isaret ediyor. Arastirma sonuçlarina göre ise çocuklarin büyük bir bölümü internette günde 3, haftada 21 saatten fazla zaman geçiriyor.
Projenin sonuçlarinin açiklandigi toplantida Yakin Dogu Üniversitesi Rektör Yardimcisi Doç. Dr. Murat Tüzünkan, Yakin Dogu Üniversitesi Yasam Boyu Egitim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Çigdem Hürsen ve Basbakanlik Uyusturucuyla Mücadele Komisyonu Baskani Hasan Karaokçu da birer konusma yapti.
Doç. Dr. Murat Tüzünkan: “ Anne-babalara önemli görevler düsüyor’’
Teknoloji kullaniminin hayatin her alaninda arttigini vurgulayan Yakin Dogu Üniversitesi Rektör Yardimcisi Doç. Dr. Murat Tüzünkan, bu durumun çocuklarda ciddi bir sekilde internet ve oyun bagimliligi olusmasina ve sosyallikten uzaklasmalarina neden oldugunu vurguladi. Doç. Dr. Tüzünkan, Yakin Dogu Üniversitesi Yasam Boyu Egitim Merkezi ve Basbakanlik Uyusturucuyla Mücadele Komisyonu’nun birçok belediyenin destegi ile yürüttügü “Çocuklarimizi Sanal Düsmandan Koruyoruz” projesinin sonuçlarinin da bu gerçegi çarpici bir sekilde ortaya koydugunu söyledi.
Covid-19 salgini nedeniyle egitimin online seklinde yürütülmesinin, çocuklarin bilgisayar, tablet ve benzeri cihazlarin basinda geçirdigi zamani ciddi oranda artirdigini hatirlatan Doç. Dr. Murat Tüzünkan, çocuklarin teknoloji kullanimini daha bilinçli kullanabilmesi için ailelere ve ögretmenlere büyük sorumluluklar düstügünü ifade etti.
Hasan Karaokçu: “Anne babalar, çocuklarini teknolojinin olumsuz etkilerinden korumak konusunda yetersiz kalabiliyor ve onlari takip edemiyor.”
Teknoloji bagimliliginin günümüzde en az madde bagimliligi kadar ciddi sonuçlar olusturabilecek bir bagimlilik türü haline geldigini söyleyen Basbakanlik Uyusturucuyla Mücadele Komisyonu Baskani Hasan Karaokçu, “Anne babalar, çocuklarini teknolojinin olumsuz etkilerinden korumak konusunda yetersiz kalabiliyor ve onlari takip edemiyor. Bu bakimdan Çocuklari Sanal Düsmandan Koruyoruz projesi ile ailelerde, ögretmenlerde ve çocuklarda konuyla ilgili farkindalik olusturmayi ve sorunun boyutlarini ortaya koymayi amaçladik” ifadesini kullandi.
Doç. Dr. Çigdem Hürsen: “Anket sonuçlari korkunç derecede bir bagimliligi gözler önüne seriyor’’
Konusmasinda “Çocuklari Sanal Düsmandan Koruyoruz” projesinin sonuçlarina deginen, Yakin Dogu Üniversitesi Yasam Boyu Egitim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Çigdem Hürsen, ülke genelinde yürüttükleri proje ile ebeveyn, ögretmen ve ögrencilere ulasarak internet ve oyun bagimliliginin boyutlari ile ilgili önemli sonuçlara ulastiklarini söyledi.
“Ögretmenlerin yüzde 80’ni, internet ve oyun bagimlisi oldugunu düsündükleri ögrencilerinin sinif içerisinde problemli bir sekilde davrandigini, arkadaslariyla etkili bir iletisim kuramadigini bu durumun akademik basarilarini da olumsuz etkiledigini düsünyor” diyen Doç. Dr. Hürsen, “Yaptigimiz arastirmalar, ailelerin çocuklarinin internet kullanimi konusunda yeterince bilgisi olmadigini ortaya koyuyor. Çocuklarin ise internet ortaminda karsilasabilecekleri tehlikelerin farkinda olmadigina vurgu yapiyor” dedi.
“Ilkokuldan itibaren ögretim programlarina, internet ve oyun bagimliligina karsi farkindalik kazandiracak içeriklerin eklenmesi gerektiginin altini çizen Doç. Dr. Çigdem Hürsen, “Çocuklarin sanal ortamda geçirdikleri süreyi azaltmanin yolu yasaklar veya sinirlamalardan geçmiyor. Çocuklari, internette geçirdikleri zamani dolduracak gerçek etkinliklere yönlendirmek gerekiyor. Sosyal aktiviteler, sanat, spor gibi dallarla çocuklarin desteklenmesi çok önemli. Bunun için ise veli-ögretmen isbirligi ile küçük yaslardan itibaren çocuklarin ilgi ve yeteneklerinin ortaya çikarilmasi için çaba sarfedilmeli” degerlendirmesini yapti.
Süreyya Geylan Gürdal: “, Internet bagimliligi çocuklarimiz arasinda tehlikeli bir boyuta ulasti”
Milli Egitim ve Kültür Bakanligi olarak ülke çocuklari için böylesine önemli bir projenin bir parçasi olmayi çok önemsediklerini söyleyen Milli Egitim ve Kültür Bakanligi Egitim Ortak Hizmetler Dairesi Müdürlügü temsilcisi Süreyya Geylan Gürdal da, “Proje kapsaminda yürütülen bilimsel arastirmalarin ortaya koydugu veriler, internet bagimliliginin çocuklarimiz arasinda ne denli tehlikeli bir boyuta ulastigini gösteriyor. Projeye katki koyan bütün kurumlarin bu sorunun çözümü için gelistirilecek projelerde de is birligi içerisinde çalismaya devam etmelerini temenni ediyorum” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA
Egitimlere 66 ebeveyn, 271 ögretmen ve 978 ögrenci katildi
KKTC’nin 5 farkli bölgesinde gerçeklestirilen egitimlere 66 ebeveyn, 271 ögretmen ve 978 ortaokul ve lise ögrencisi katildi.
“Çocuklarimizi sanal düsmandan koruyoruz!” egitimleri Bilgisayar ve Ögretim Teknolojileri ve Psikolojik Danisma ve Rehberlik alanindan 3 uzman tarafindan yürütüldü. Egitimlerde sanal ortamlardaki tehlikelerle ilgili bilgiler aktarilarak, çocuklarin sanal düsmanlardan korunmasi için bilinçlendirme çalismalari yapildi. Ayrica, “siber zorbalik, siber avcilar, gizli bilgileri yayinlama, kimlik avi, dolandiricilik, kötü amaçli yazilimlar, bilgi güvenligi ve ihlali, kisisel veriler ve kisisel bilgi güvenligi, aile koruma yazilimlari, sosyal paylasim aglarinda ayarlar” konularinda da egitimler verilerek farkindalik yaratildi.
Proje üç asamada gerçeklestirildi.
3 Kasim 2020’de baslayan ilk asamada ebeveynlere yüz yüze egitimler verilerek sonrasinda çocuklarinin internet kullanim düzeyleri, internet bagimlilik durumlari ve çocuklarinin internet kullanimina yönelik yasadiklari sorunlari belirlemeyi amaçlayan anket çalismalari yapildi. Projenin ikinci asamasinda ise ögretmenler hedeflendi. 8 Subat 2021’den itibaren farkli branslardan ögretmenler ile egitim ve anket çalismalari gerçeklestirildi.
Projenin üçüncü ve son asamasinda ise ögrencilerin bilgisayar oyun bagimlilik düzeylerini belirlemeye yönelik çalismalar yapilarak ögrencilerden toplanan veriler, istatistiksel analizlere dönüstürüldü.
Çocuklarin yüzde 84,6’si interneti aktif kullaniyor
Arastirmaya katilan anne ve babalarin tamami çocuklarinin interneti aktif bir sekilde kullandigini söyledi.
Yüzde 84,6’si ise çocuklarinin interneti aktif bir sekilde kullandigini söyledi.
Asil dikkat çekici verilerden biri ise internet kullanimina ayrilan günlük zaman. Çocuklarin yüzde 61,3’ü interneti, günde üç saat ve üzerinde kullaniyor. Çocuklar interneti akademik çalisma, iletisim kurma, yeni arkadaslar edinme, müzik dinleme, sosyal medya kullanma, film, belgesel, video izleme ve oyun amaciyla kullaniyor. Ancak günlük internet kullanim süresi üç saati asan çocuklar, interneti oyun oynamak için daha yogun kullaniyor.
Sonuçlar korkutuyor
Arastirmaya katilan ailelerin yüzde 51,9’u çocuklarinin internet kullanimina ayirdigi sürenin çoklugundan rahatsiz oluyor ve bu süreyi sinirlama yoluna basvuruyor. Yüzde 55,8’i de çocuklarinin kendileri ile zaman geçirmek yerine internette zaman geçirmeyi tercih ettigini ve yüzde 44,2’si çocuklarin internete girmek için günlük islerini aksattiklarini düsünüyor.
Projenin ortaya koydugu sonuçlara göre ögretmenlerin yüzde 61,8’i ögrencilerinin büyük kisminin oyun bagimlisi olduguna inaniyor. Bu durumun ögrencilerin ruhsal ve fiziksel sagligi ile sosyal iliskilerine zarar verdigini düsünüyor. Arastirmaya katilan ögretmenler, oyun bagimliliginin ögrencilerde, uykusuzluk, dikkat daginikligi, unutkanlik, yorgunluk, akranlari ile etkili iletisim kuramama, uyumsuzluk, hirçinlik, sabirsizlik gibi problemlere neden oldugunu düsünüyor.
Internet kullaniminin haftada 8 ila 10 saatin üzerinde olmasi bagimliliga isaret ediyor. Arastirma sonuçlarina göre ise çocuklarin büyük bir bölümü internette günde 3, haftada 21 saatten fazla zaman geçiriyor.
Projenin sonuçlarinin açiklandigi toplantida Yakin Dogu Üniversitesi Rektör Yardimcisi Doç. Dr. Murat Tüzünkan, Yakin Dogu Üniversitesi Yasam Boyu Egitim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Çigdem Hürsen ve Basbakanlik Uyusturucuyla Mücadele Komisyonu Baskani Hasan Karaokçu da birer konusma yapti.
Doç. Dr. Murat Tüzünkan: “ Anne-babalara önemli görevler düsüyor’’
Teknoloji kullaniminin hayatin her alaninda arttigini vurgulayan Yakin Dogu Üniversitesi Rektör Yardimcisi Doç. Dr. Murat Tüzünkan, bu durumun çocuklarda ciddi bir sekilde internet ve oyun bagimliligi olusmasina ve sosyallikten uzaklasmalarina neden oldugunu vurguladi. Doç. Dr. Tüzünkan, Yakin Dogu Üniversitesi Yasam Boyu Egitim Merkezi ve Basbakanlik Uyusturucuyla Mücadele Komisyonu’nun birçok belediyenin destegi ile yürüttügü “Çocuklarimizi Sanal Düsmandan Koruyoruz” projesinin sonuçlarinin da bu gerçegi çarpici bir sekilde ortaya koydugunu söyledi.
Covid-19 salgini nedeniyle egitimin online seklinde yürütülmesinin, çocuklarin bilgisayar, tablet ve benzeri cihazlarin basinda geçirdigi zamani ciddi oranda artirdigini hatirlatan Doç. Dr. Murat Tüzünkan, çocuklarin teknoloji kullanimini daha bilinçli kullanabilmesi için ailelere ve ögretmenlere büyük sorumluluklar düstügünü ifade etti.
Hasan Karaokçu: “Anne babalar, çocuklarini teknolojinin olumsuz etkilerinden korumak konusunda yetersiz kalabiliyor ve onlari takip edemiyor.”
Teknoloji bagimliliginin günümüzde en az madde bagimliligi kadar ciddi sonuçlar olusturabilecek bir bagimlilik türü haline geldigini söyleyen Basbakanlik Uyusturucuyla Mücadele Komisyonu Baskani Hasan Karaokçu, “Anne babalar, çocuklarini teknolojinin olumsuz etkilerinden korumak konusunda yetersiz kalabiliyor ve onlari takip edemiyor. Bu bakimdan Çocuklari Sanal Düsmandan Koruyoruz projesi ile ailelerde, ögretmenlerde ve çocuklarda konuyla ilgili farkindalik olusturmayi ve sorunun boyutlarini ortaya koymayi amaçladik” ifadesini kullandi.
Doç. Dr. Çigdem Hürsen: “Anket sonuçlari korkunç derecede bir bagimliligi gözler önüne seriyor’’
Konusmasinda “Çocuklari Sanal Düsmandan Koruyoruz” projesinin sonuçlarina deginen, Yakin Dogu Üniversitesi Yasam Boyu Egitim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Çigdem Hürsen, ülke genelinde yürüttükleri proje ile ebeveyn, ögretmen ve ögrencilere ulasarak internet ve oyun bagimliliginin boyutlari ile ilgili önemli sonuçlara ulastiklarini söyledi.
“Ögretmenlerin yüzde 80’ni, internet ve oyun bagimlisi oldugunu düsündükleri ögrencilerinin sinif içerisinde problemli bir sekilde davrandigini, arkadaslariyla etkili bir iletisim kuramadigini bu durumun akademik basarilarini da olumsuz etkiledigini düsünyor” diyen Doç. Dr. Hürsen, “Yaptigimiz arastirmalar, ailelerin çocuklarinin internet kullanimi konusunda yeterince bilgisi olmadigini ortaya koyuyor. Çocuklarin ise internet ortaminda karsilasabilecekleri tehlikelerin farkinda olmadigina vurgu yapiyor” dedi.
“Ilkokuldan itibaren ögretim programlarina, internet ve oyun bagimliligina karsi farkindalik kazandiracak içeriklerin eklenmesi gerektiginin altini çizen Doç. Dr. Çigdem Hürsen, “Çocuklarin sanal ortamda geçirdikleri süreyi azaltmanin yolu yasaklar veya sinirlamalardan geçmiyor. Çocuklari, internette geçirdikleri zamani dolduracak gerçek etkinliklere yönlendirmek gerekiyor. Sosyal aktiviteler, sanat, spor gibi dallarla çocuklarin desteklenmesi çok önemli. Bunun için ise veli-ögretmen isbirligi ile küçük yaslardan itibaren çocuklarin ilgi ve yeteneklerinin ortaya çikarilmasi için çaba sarfedilmeli” degerlendirmesini yapti.
Süreyya Geylan Gürdal: “, Internet bagimliligi çocuklarimiz arasinda tehlikeli bir boyuta ulasti”
Milli Egitim ve Kültür Bakanligi olarak ülke çocuklari için böylesine önemli bir projenin bir parçasi olmayi çok önemsediklerini söyleyen Milli Egitim ve Kültür Bakanligi Egitim Ortak Hizmetler Dairesi Müdürlügü temsilcisi Süreyya Geylan Gürdal da, “Proje kapsaminda yürütülen bilimsel arastirmalarin ortaya koydugu veriler, internet bagimliliginin çocuklarimiz arasinda ne denli tehlikeli bir boyuta ulastigini gösteriyor. Projeye katki koyan bütün kurumlarin bu sorunun çözümü için gelistirilecek projelerde de is birligi içerisinde çalismaya devam etmelerini temenni ediyorum” ifadelerini kullandi.