Erdogan, AK Parti TBMM Grup Toplantisi'nda Konustu Açiklamasi (4)
'Karsimizda 'Katarli ögrencilerin ülkemizde sinavsiz tip fakültesine girecegi' yalanini hiç utanmadan, sikilmadan, 2 milyon 600 bin ögrenciye ve ailelerine saygi duymadan tekrarlayacak kadar alçalabilen bir kafa bulunuyor' 'Ülkemizin tüm gençlerinin, Kiliçdaroglu'nun ve CHP yöneticilerinin yakalarina yapisip bu rezilligin hesabini soracaklarina inaniyorum' ''Katarli gençler sinavsiz tip fakültelerine girecek.' denilen mesele, tamami da dost ve kardes 12 ülkeyle aramizda 1994'ten beri var olan askeri saglik isbirligi protokolünün, Katar ile de imzalanmasindan ibaret. Sene 1994 ve bunca ülkeyle biz bu anlasmalari yaptik'
Türkiye Cumhurbaskani ve AK Parti Genel Baskani Recep Tayyip Erdogan, "Karsimizda 'Katarli ögrencilerin ülkemizde sinavsiz tip fakültesine girecegi' yalanini hiç utanmadan, sikilmadan, 2 milyon 600 bin ögrenciye ve ailelerine saygi duymadan tekrarlayacak kadar alçalabilen bir kafa bulunuyor." dedi.
Erdogan, AK Parti TBMM Grup Toplantisi'nda yaptigi konusmada, yasanan her seyi gören, kafa ve gönül hanesine not eden milletin, vakti saati geldiginde herkese hak ettigi muameleyi yapacagini söyledi.
Kanal Istanbul projesinin en önemli özelliklerinden birinin kentsel degisim ve dönüsüm noktasinda ciddi bir yükü alacak olmasi oldugunu dile getiren Erdogan, "Hemen bu projenin yani basinda Avcilar var. Avcilar'da çok ciddi deprem felaketleri geçirdik. Simdi biz buradan vatandaslarimiza 'Size yerler hazirladik, buralara yerlesebilirsiniz.' diyecegiz ve gerekirse buralara tasiyacagiz. Niye? Istiyoruz ki vatandasimiz çok daha güvenli yerlerde yasamaya devam etsin ve bu tür sikintili bölgelerden de vatandaslarimizi çikaralim. Biz bunlari düsünüyoruz. Depreme dayanikli yeni konutlar insa etmek suretiyle de Istanbul'umuzda bu operasyonlari yapiyoruz." diye konustu.
- "Bu ne densizliktir"
Dünyanin her yerinde böylesine dev bir projenin, iktidariyla muhalefetiyle ülkelerin milli gurur kaynagi oldugunu belirten Erdogan, sunlari kaydetti:
"CHP zihniyeti hep oldugu gibi eser ve hizmet düsmanligi yaparak ülkenin ve milletin sevincini gölgelemenin pesinde. Milletimiz bu ufuksuz, çapsiz, beceriksiz, ferasetsiz muhalefetin gerçek yüzünü geçmisteki aci tecrübeleriyle bildigi için söylenenlere itibar etmiyor. Kisa süreli koalisyon denemelerini bir kenara birakacak olursak milletimizin yillardir CHP'yi iktidardan uzak tutmasi bosuna degil. Ellerindeki 3-5 belediyeyi dahi yönetmeyi beceremeyenlerin, ülkenin 81 vilayetinin ve 84 milyon vatandasinin tamaminin sorumlulugunu üstlenemeyecegini görmek için öyle çok da derin analizlere ihtiyaç yok. Bunun için CHP'nin basindaki zatin ülkenin 2 milyon 600 bin evladinin üniversite sinavina girecegi günün arifesinde sergiledigi ihanet bile basli basina bir örnek olarak yeterlidir. Karsimizda 'Katarli ögrencilerin ülkemizde sinavsiz tip fakültesine girecegi' yalanini hiç utanmadan, sikilmadan, 2 milyon 600 bin ögrenciye ve ailelerine saygi duymadan tekrarlayacak kadar alçalabilen bir kafa bulunuyor. Bu ne densizlik, bu ne terbiyesizliktir."
Baskan Erdogan, sözlerini söyle sürdürdü:
"Düsünün, bir ülke ki aramizda iliskilerimiz var. Dolayisiyla bu ülkenin bizimle olan bu iliskilerini bir kenara koyup kalkip diyorsunuz ki 'Katarli ögrenciler sinavsiz olarak imtihana girecek.' Ne oldu? Böyle bir sey oldu mu? Girdi mi? Tepeden tirnaga hepsi yalan. Zaten bunlar yalan dersini özellikle aliyorlar. Bunu yalnizca kendisi almakla kalmiyor, kendi yanindakilere de ayni dersi aldirtiyor. Yalan ve iftira batakligina öylesine gömülmüs durumdalar ki önlerine gelen haberin dogrulugunu, yanlisligini arastirmaya tenezzül etmiyorlar. Daha dogrusu önlerine konan bilginin dogrulugu, yanlisligi bunlari zerre kadar ilgilendirmiyor. Yeter ki bunlar, amaçlarina bir adim daha yaklassin, sonuçta isterse ülke yikilsin, millet perisan olsun, gençlerimizin hayalleriyle oynansin. Hiç önemli degil. Halbuki 'Katarli gençler sinavsiz tip fakültelerine girecek.' denilen mesele, tamami da dost ve kardes 12 ülkeyle aramizda 1994'ten beri var olan askeri saglik isbirligi protokolünün Katar ile de imzalanmasindan ibaret. Sene 1994 ve bunca ülkeyle biz bu anlasmalari yaptik. Bu, üniversite imtihanlarina giren ögrencilerle alakali degil, sadece askeri ögrencilerle ilgili yapilan bir askeri personelle anlasma. Her protokol gibi Katar ile yaptigimiz anlasma da mütekabiliyet esasina dayalidir, yani karsiliklidir. Bu çerçevede mesela geçtigimiz haftalarda 4 Azerbaycanli ile 5 Afganistanli saglik astsubayi, Gülhane Saglik Meslek Yüksekokulu'ndan mezun olarak ülkelerine dönmüslerdir. Diger egitim kurumlariyla ilgili ögrenci alimi ise tamami da sinavla olmak üzere eskiden beri uygulanan usullerle devam etmektedir."
Tüm bu hakikatler gün gibi ortadayken 'Katarli ögrenciler sinavsiz tip fakültelerine aliniyor' yalaniyla sinava giren ögrenciler ve ailelerinin moralini bozmanin kime, ne faydasi oldugunu soran Erdogan, söyle devam etti:
"CHP, böyle bir yalandan nasil bir siyasi çikar saglamistir? Kiliçdaroglu yillardir sürdürdügü iftira listesine bir yenisini ekleyerek kendisi için nasil bir siyasi neticeye ulasmayi murat etmistir? Ayni yalani paylasan medya ve sosyal medya mecralari milyonlarca insanin vebaline girdikleri için en küçük bir hicap duymuslar midir? Bu sorulari soruyoruz çünkü bizim böyle bir kepazeligi aklimiza, havsalamiza, vicdanimiza sigdirabilmemiz, anlayabilmemiz, kabullenebilmemiz mümkün degildir. Gerçekler ortaya çiktiktan, tüm kurumlar açiklamalarini yaptiktan sonra bile ayni yalani inatla sürdüren bir partiye, bir siyasetçiye ülkenin ve milletin hangi kritik meselesi emanet edilebilir? 'Yalancidan yönetici olmaz.' diyerek ortada dolasanlarin, aslinda kendilerini tarif ettiklerini iyi biliyoruz. Ülkemizin tüm gençlerinin, gördükleri her yerde Kiliçdaroglu'nun ve CHP yöneticilerinin yakalarina yapisip bu rezilligin hesabini soracaklarina inaniyorum. Üstelik Katar meselesi tek örnek de degildir. Atasehir'deki bir kiz yurdunda, binada çekimi yapilan belgesel için orada bulunan silah maketi görüntülerini, 'Kiz yurdu, silah deposu mu?' diyerek aktaracak ve bunun pesinden gidecek kadar sefillesenler de var."
- "Hep yalan, hep yalan"
Cumhurbaskani Erdogan, daha sonra "CHP'nin yalanlariyla ilgili kisa bir video izleyecegiz." diyerek, "Kiliçdaroglu'nun yalanlari" baslikli videoyu, partililere izlettirdi. Videoda, "Kiliçdaroglu'nun, ülkede her güzel ve faydali kalkinma hamlesine karsi CHP'nin yillardir yürüttügü yalan siyasetinin sözcüsü konumunda oldugu" ifade edildi.
Erdogan, sunlari kaydetti:
"Çarkçi Kemal'i dinlediniz. Allah rahmet eylesin, Savas Ay ile yaptiklari mülakati dinlediniz. Ne denli yalan söyledigini Savas Ay, gayet güzel sekilde hem de kendisiyle dalga geçerek orada ortaya koydu. Bir diger durum da A'dan Z'ye söyledigi seylerde bir söyledigi, bir diger söyledigini tutmuyor. Hep yalan, hep yalan. Böyle bir siyasetçi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde maalesef ne geldi ne de gelecek. Kiliçdaroglu'na inanan kendi tabani nereye kadar bu inanma sürecini devam ettirecek? Sunu bilmeleri lazim yani CHP'nin tarihi bu denli maalesef karanlik olmadi. Çünkü ülkeye bir katkilari olurdu ama simdi böyle bir katkilari da söz konusu degil. Yaptiklari herhangi bir eser söz konusu degil. Düsünün artik herhangi bir yerde çesmenin muslugunu açmaya gidiyor ve açilis töreni diye adini koyuyorlar. Bunlarin bir de özelligi var. Silahtaraga, oradaki aritma tesisinin 'temel atmama töreni.' Bunlarla ugrasiyorlar. Bunlar da Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihine yeni yeni giriyor. Bazi seyleri de ögreniyoruz yani. 'Temel atmama töreni.' Bundan sonra daha çok seyler ögrenecegiz.
Çok daha önemlisi müsilaj olayinda da ortaya koyduklari tezlerle birçok seyi bu vesileyle ögreniyoruz. Bu tür meselelerde meselenin asla hakikati aramak, ögrenmek olmadigini yasadigimiz binlerce tecrübeyle biz bunlari çok iyi biliyoruz. Su anda Izmir'in durumu ortada. Ne yüzlerine çarpilan belgeler bilgiler ne mahkeme kararlari ne de maseri vicdanda ugradiklari mahkumiyetler bunlari yalani ve iftirayi hayatlarinin, siyasetlerinin, medyalarinin merkezlerine yerlestirmekten alikoyabildi. Meydani bu yalan ve iftira tüccarlarina birakmayacagiz. Bikmadan, usanmadan, dinlenmeden milletimize hakikatleri anlatacak ve siyasi hesap verme günü olan seçimler geldiginde hak ettikleri sekilde hüsrana ugramalarini temin edecegiz."
(Sürecek)
Kaynak: AA
Erdogan, AK Parti TBMM Grup Toplantisi'nda yaptigi konusmada, yasanan her seyi gören, kafa ve gönül hanesine not eden milletin, vakti saati geldiginde herkese hak ettigi muameleyi yapacagini söyledi.
Kanal Istanbul projesinin en önemli özelliklerinden birinin kentsel degisim ve dönüsüm noktasinda ciddi bir yükü alacak olmasi oldugunu dile getiren Erdogan, "Hemen bu projenin yani basinda Avcilar var. Avcilar'da çok ciddi deprem felaketleri geçirdik. Simdi biz buradan vatandaslarimiza 'Size yerler hazirladik, buralara yerlesebilirsiniz.' diyecegiz ve gerekirse buralara tasiyacagiz. Niye? Istiyoruz ki vatandasimiz çok daha güvenli yerlerde yasamaya devam etsin ve bu tür sikintili bölgelerden de vatandaslarimizi çikaralim. Biz bunlari düsünüyoruz. Depreme dayanikli yeni konutlar insa etmek suretiyle de Istanbul'umuzda bu operasyonlari yapiyoruz." diye konustu.
- "Bu ne densizliktir"
Dünyanin her yerinde böylesine dev bir projenin, iktidariyla muhalefetiyle ülkelerin milli gurur kaynagi oldugunu belirten Erdogan, sunlari kaydetti:
"CHP zihniyeti hep oldugu gibi eser ve hizmet düsmanligi yaparak ülkenin ve milletin sevincini gölgelemenin pesinde. Milletimiz bu ufuksuz, çapsiz, beceriksiz, ferasetsiz muhalefetin gerçek yüzünü geçmisteki aci tecrübeleriyle bildigi için söylenenlere itibar etmiyor. Kisa süreli koalisyon denemelerini bir kenara birakacak olursak milletimizin yillardir CHP'yi iktidardan uzak tutmasi bosuna degil. Ellerindeki 3-5 belediyeyi dahi yönetmeyi beceremeyenlerin, ülkenin 81 vilayetinin ve 84 milyon vatandasinin tamaminin sorumlulugunu üstlenemeyecegini görmek için öyle çok da derin analizlere ihtiyaç yok. Bunun için CHP'nin basindaki zatin ülkenin 2 milyon 600 bin evladinin üniversite sinavina girecegi günün arifesinde sergiledigi ihanet bile basli basina bir örnek olarak yeterlidir. Karsimizda 'Katarli ögrencilerin ülkemizde sinavsiz tip fakültesine girecegi' yalanini hiç utanmadan, sikilmadan, 2 milyon 600 bin ögrenciye ve ailelerine saygi duymadan tekrarlayacak kadar alçalabilen bir kafa bulunuyor. Bu ne densizlik, bu ne terbiyesizliktir."
Baskan Erdogan, sözlerini söyle sürdürdü:
"Düsünün, bir ülke ki aramizda iliskilerimiz var. Dolayisiyla bu ülkenin bizimle olan bu iliskilerini bir kenara koyup kalkip diyorsunuz ki 'Katarli ögrenciler sinavsiz olarak imtihana girecek.' Ne oldu? Böyle bir sey oldu mu? Girdi mi? Tepeden tirnaga hepsi yalan. Zaten bunlar yalan dersini özellikle aliyorlar. Bunu yalnizca kendisi almakla kalmiyor, kendi yanindakilere de ayni dersi aldirtiyor. Yalan ve iftira batakligina öylesine gömülmüs durumdalar ki önlerine gelen haberin dogrulugunu, yanlisligini arastirmaya tenezzül etmiyorlar. Daha dogrusu önlerine konan bilginin dogrulugu, yanlisligi bunlari zerre kadar ilgilendirmiyor. Yeter ki bunlar, amaçlarina bir adim daha yaklassin, sonuçta isterse ülke yikilsin, millet perisan olsun, gençlerimizin hayalleriyle oynansin. Hiç önemli degil. Halbuki 'Katarli gençler sinavsiz tip fakültelerine girecek.' denilen mesele, tamami da dost ve kardes 12 ülkeyle aramizda 1994'ten beri var olan askeri saglik isbirligi protokolünün Katar ile de imzalanmasindan ibaret. Sene 1994 ve bunca ülkeyle biz bu anlasmalari yaptik. Bu, üniversite imtihanlarina giren ögrencilerle alakali degil, sadece askeri ögrencilerle ilgili yapilan bir askeri personelle anlasma. Her protokol gibi Katar ile yaptigimiz anlasma da mütekabiliyet esasina dayalidir, yani karsiliklidir. Bu çerçevede mesela geçtigimiz haftalarda 4 Azerbaycanli ile 5 Afganistanli saglik astsubayi, Gülhane Saglik Meslek Yüksekokulu'ndan mezun olarak ülkelerine dönmüslerdir. Diger egitim kurumlariyla ilgili ögrenci alimi ise tamami da sinavla olmak üzere eskiden beri uygulanan usullerle devam etmektedir."
Tüm bu hakikatler gün gibi ortadayken 'Katarli ögrenciler sinavsiz tip fakültelerine aliniyor' yalaniyla sinava giren ögrenciler ve ailelerinin moralini bozmanin kime, ne faydasi oldugunu soran Erdogan, söyle devam etti:
"CHP, böyle bir yalandan nasil bir siyasi çikar saglamistir? Kiliçdaroglu yillardir sürdürdügü iftira listesine bir yenisini ekleyerek kendisi için nasil bir siyasi neticeye ulasmayi murat etmistir? Ayni yalani paylasan medya ve sosyal medya mecralari milyonlarca insanin vebaline girdikleri için en küçük bir hicap duymuslar midir? Bu sorulari soruyoruz çünkü bizim böyle bir kepazeligi aklimiza, havsalamiza, vicdanimiza sigdirabilmemiz, anlayabilmemiz, kabullenebilmemiz mümkün degildir. Gerçekler ortaya çiktiktan, tüm kurumlar açiklamalarini yaptiktan sonra bile ayni yalani inatla sürdüren bir partiye, bir siyasetçiye ülkenin ve milletin hangi kritik meselesi emanet edilebilir? 'Yalancidan yönetici olmaz.' diyerek ortada dolasanlarin, aslinda kendilerini tarif ettiklerini iyi biliyoruz. Ülkemizin tüm gençlerinin, gördükleri her yerde Kiliçdaroglu'nun ve CHP yöneticilerinin yakalarina yapisip bu rezilligin hesabini soracaklarina inaniyorum. Üstelik Katar meselesi tek örnek de degildir. Atasehir'deki bir kiz yurdunda, binada çekimi yapilan belgesel için orada bulunan silah maketi görüntülerini, 'Kiz yurdu, silah deposu mu?' diyerek aktaracak ve bunun pesinden gidecek kadar sefillesenler de var."
- "Hep yalan, hep yalan"
Cumhurbaskani Erdogan, daha sonra "CHP'nin yalanlariyla ilgili kisa bir video izleyecegiz." diyerek, "Kiliçdaroglu'nun yalanlari" baslikli videoyu, partililere izlettirdi. Videoda, "Kiliçdaroglu'nun, ülkede her güzel ve faydali kalkinma hamlesine karsi CHP'nin yillardir yürüttügü yalan siyasetinin sözcüsü konumunda oldugu" ifade edildi.
Erdogan, sunlari kaydetti:
"Çarkçi Kemal'i dinlediniz. Allah rahmet eylesin, Savas Ay ile yaptiklari mülakati dinlediniz. Ne denli yalan söyledigini Savas Ay, gayet güzel sekilde hem de kendisiyle dalga geçerek orada ortaya koydu. Bir diger durum da A'dan Z'ye söyledigi seylerde bir söyledigi, bir diger söyledigini tutmuyor. Hep yalan, hep yalan. Böyle bir siyasetçi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde maalesef ne geldi ne de gelecek. Kiliçdaroglu'na inanan kendi tabani nereye kadar bu inanma sürecini devam ettirecek? Sunu bilmeleri lazim yani CHP'nin tarihi bu denli maalesef karanlik olmadi. Çünkü ülkeye bir katkilari olurdu ama simdi böyle bir katkilari da söz konusu degil. Yaptiklari herhangi bir eser söz konusu degil. Düsünün artik herhangi bir yerde çesmenin muslugunu açmaya gidiyor ve açilis töreni diye adini koyuyorlar. Bunlarin bir de özelligi var. Silahtaraga, oradaki aritma tesisinin 'temel atmama töreni.' Bunlarla ugrasiyorlar. Bunlar da Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihine yeni yeni giriyor. Bazi seyleri de ögreniyoruz yani. 'Temel atmama töreni.' Bundan sonra daha çok seyler ögrenecegiz.
Çok daha önemlisi müsilaj olayinda da ortaya koyduklari tezlerle birçok seyi bu vesileyle ögreniyoruz. Bu tür meselelerde meselenin asla hakikati aramak, ögrenmek olmadigini yasadigimiz binlerce tecrübeyle biz bunlari çok iyi biliyoruz. Su anda Izmir'in durumu ortada. Ne yüzlerine çarpilan belgeler bilgiler ne mahkeme kararlari ne de maseri vicdanda ugradiklari mahkumiyetler bunlari yalani ve iftirayi hayatlarinin, siyasetlerinin, medyalarinin merkezlerine yerlestirmekten alikoyabildi. Meydani bu yalan ve iftira tüccarlarina birakmayacagiz. Bikmadan, usanmadan, dinlenmeden milletimize hakikatleri anlatacak ve siyasi hesap verme günü olan seçimler geldiginde hak ettikleri sekilde hüsrana ugramalarini temin edecegiz."
(Sürecek)