FETÖ'nün Kadin Yapilanmasina Yönelik Dava Basladi
Usak’ta 4 Eylül’de FETÖ/PYD’nin kadin yapilanmasina yönelik operasyonda yakalanan ve haklarinda dava açilan 26 kadinin yargilanmasina baslandi.
Usak Cumhuriyet Bassavciligi tarafindan FETÖ/PDY silahli terör örgütünün kadin yapilanmasina yönelik yürütülen sorusturmada, çogunlugu üniversite ögrencisi olan 26 süpheli hakkinda yakalama karari çikartilmisti. 4 Eylül’de Usak merkezli 12 ilde düzenlenen operasyonlarda 26 süpheli de yakalanmisti. Usak’a getirilen süphelilerden 21’i adli kontrol sarti ile serbest birakilirken. 5’i tutuklanarak cezaevine sevk edilmisti. Saniklarina yargilanmasina Usak Adalet Sarayi 2. Agir Ceza Mahkemesi’nde baslandi. Dava korona virüs tedbirleri kapsaminda gerçeklestirildi.
Davada söz verilen tutuklu sanik Büsra Elbüken, hakkindaki suçlamalari kabul etmeyerek, “Ebra” ismini kod ismi olarak kullanmadigini, ailesinin de kendisine öyle hitap ettigini belirtti.
Elbüken, “Hakkimdaki örgüt üyeligi iddialarini kabul etmiyorum. 2015 yilinda FETÖ’ye ait bir yurtta müdür yardimcisi olarak çalistim. Darbe sonrasinda yurttan ayrilip ailemin yanina döndüm. FETÖ kapsaminda herhangi bir kapsamim olmadi, yurt disina çikmadim. ByLock kullanmadim, herhangi bir para alisverisi yapmadim. Ebra kod ismi kullandigim iddialari asilsizdir. Ailemin bir kismi da bana Ebra diye hitap ediyor. Bu yüzden de bu ismi kullaniyorum” seklinde konustu.
Sadece internet üzerinde görüsmeler yapilan bir telefon aldigini belirten A.J. ise, "Maddi durumum kötü oldugu için bu eve yerlestim. Burada bazi ögrencilere ücretli Ingilizce dersi veriyordum. Ayni zamanda ’Esra’ kod adli birisi bana para veriyor, ben de bu parayi örgüt evlerine dagitiyordum. Bu paralari onun dedigi yerlere götürüyordum. Türkiye’de ismimin söylenmesinde yasanan zorluktan dolayi da ’Hilal’ ismini kullaniyordum. Bana bir cep telefonu ve bir SIM kart verildi.
Bu cep telefonundan sadece internet üzerinden görüsme yapabiliyorduk. Olasi bir sikinti durumunda telefona 3 kere yanlis sifre girdigimde tüm verilerin silinecegini söylediler. Bu telefonda sadece internet üzerinden görüsme yapabildigim programlar vardi. Bana verilen bu telefonu ve SIM karti bir süre kullandiktan sonra ’Esra’ kod adli kisiye bebek arabasinin içinde teslim ettim” dedi.
Sanik A.J., hain darbe girisiminin ardindan bir süre daha örgütün içerisinde kaldigini aktardi. Örgütten para aldigini da belirten A.J., paralari magazalarin soyunma kabinlerinde aldiklarini ve disariya çiktiklarinda birbirlerini tanimiyormus gibi davrandiklarini söyledi.
A.J., “Ben bu paralarin nereden geldigini hiçbir zaman sormadim. Ögrencilerden baska kimseye para vermedim. Zaman zaman da bebek arabalariyla para alisverisi yapiyorduk” seklinde konustu.
Tutuklu saniklardan Seyma Bagriaçik da hiçbir faaliyete katilmadigini, “Zümra” kod ismini kendi ismini sevmedigi için kullandigini belirterek, hakkindaki suçlamalari yalanladi. Tutuksuz saniklardan B.G. ise hakkindaki suçlamalari reddederek, FETÖ ile hiçbir bagi olmadigini aktardi.
Kaynak: İHA
Davada söz verilen tutuklu sanik Büsra Elbüken, hakkindaki suçlamalari kabul etmeyerek, “Ebra” ismini kod ismi olarak kullanmadigini, ailesinin de kendisine öyle hitap ettigini belirtti.
Elbüken, “Hakkimdaki örgüt üyeligi iddialarini kabul etmiyorum. 2015 yilinda FETÖ’ye ait bir yurtta müdür yardimcisi olarak çalistim. Darbe sonrasinda yurttan ayrilip ailemin yanina döndüm. FETÖ kapsaminda herhangi bir kapsamim olmadi, yurt disina çikmadim. ByLock kullanmadim, herhangi bir para alisverisi yapmadim. Ebra kod ismi kullandigim iddialari asilsizdir. Ailemin bir kismi da bana Ebra diye hitap ediyor. Bu yüzden de bu ismi kullaniyorum” seklinde konustu.
Sadece internet üzerinde görüsmeler yapilan bir telefon aldigini belirten A.J. ise, "Maddi durumum kötü oldugu için bu eve yerlestim. Burada bazi ögrencilere ücretli Ingilizce dersi veriyordum. Ayni zamanda ’Esra’ kod adli birisi bana para veriyor, ben de bu parayi örgüt evlerine dagitiyordum. Bu paralari onun dedigi yerlere götürüyordum. Türkiye’de ismimin söylenmesinde yasanan zorluktan dolayi da ’Hilal’ ismini kullaniyordum. Bana bir cep telefonu ve bir SIM kart verildi.
Bu cep telefonundan sadece internet üzerinden görüsme yapabiliyorduk. Olasi bir sikinti durumunda telefona 3 kere yanlis sifre girdigimde tüm verilerin silinecegini söylediler. Bu telefonda sadece internet üzerinden görüsme yapabildigim programlar vardi. Bana verilen bu telefonu ve SIM karti bir süre kullandiktan sonra ’Esra’ kod adli kisiye bebek arabasinin içinde teslim ettim” dedi.
Sanik A.J., hain darbe girisiminin ardindan bir süre daha örgütün içerisinde kaldigini aktardi. Örgütten para aldigini da belirten A.J., paralari magazalarin soyunma kabinlerinde aldiklarini ve disariya çiktiklarinda birbirlerini tanimiyormus gibi davrandiklarini söyledi.
A.J., “Ben bu paralarin nereden geldigini hiçbir zaman sormadim. Ögrencilerden baska kimseye para vermedim. Zaman zaman da bebek arabalariyla para alisverisi yapiyorduk” seklinde konustu.
Tutuklu saniklardan Seyma Bagriaçik da hiçbir faaliyete katilmadigini, “Zümra” kod ismini kendi ismini sevmedigi için kullandigini belirterek, hakkindaki suçlamalari yalanladi. Tutuksuz saniklardan B.G. ise hakkindaki suçlamalari reddederek, FETÖ ile hiçbir bagi olmadigini aktardi.