Tunus Cumhurbaskani Said'in 'Sartli Diyalog' Açilimi, Siyasi Krize Çözüm Çabalarini Akamete Ugratir Mi?
Tunus'ta 2019'dan bu yana devam eden ve geçen ocak ayindaki kabine revizyonuyla iyice gün yüzüne çikan siyasi krize çözüm arayislari sürüyor Tunus Genel Isçi Sendikalarinin baslattigi diyalog girisimine Cumhurbaskani Kays Said'in verdigi olumlu ancak sartli yanit ise uzmanlar tarafindan süreci sekteye ugratabilecek bir adim olarak degerlendiriliyor.
YAMINE SALIMI - Tunus Cumhurbaskani Kays Said'in, Tunus Genel Isçi Sendikalari (UGTT) tarafindan Aralik 2020'de baslatilan "ulusal diyalog" girisimine olumlu yanit vermesi ancak bazi sartlar öne sürmesinin siyasi çözüm sürecini nasil etkileyecegi merak ediliyor.
Tunus'ta 2019'da gerçeklesen seçimlerle baslayan ve son olarak Cumhurbaskani Said ile Basbakan Hisam el-Mesisi arasinda "16 Ocak'taki kabine revizyonunun anayasal olmadigi" gerekçesiyle büyüyen siyasi kriz, UGTT'nin baslattigi diyalog girisimiyle yeni bir dönemece girdi.
Said, 15 Haziran'da söz konusu girisime öncülük etmeyi kabul ettigini açiklayarak aylardir devam eden sessizligini bozdu ancak diyalogla ilgili bazi sartlar kostu.
Cumhurbaskani, eski basbakanlarla gerçeklestirdigi görüsmede, "diyalogun, hain ve hirsizlara sahte bir mesruiyet kazandirma girisimi olmamasi bilakis yeni bir siyasi rejim ve gerçek bir anayasa olusturmaya dönük olmasi gerektigini" söyledi.
Uzmanlar Said'in diyalog açilimini olumlu bir adim olarak görürken siyasi rejimin, seçim kanununun ve anayasanin degistirilmesi gibi sartlarin diyalogu akamete ugratabilecegi görüsünü savunuyor.
- "Tüm taraflarin diyalog sürecine katilmasi gerekir"
Tunuslu siyasi uzman Muhammed Dayfullah, AA muhabirine yaptigi açiklamada, Said'in adimini "geç kalmis" olarak nitelendirdi.
Dayfullah, devletin organlari arasindaki iliskilerde, ekonomi, saglik ve toplumsal meselelerde kriz yasanirken bu tür gecikmelerin bir gerekçesinin olamayacagini kaydetti.
Cumhurbaskani'nin, eski basbakanlarla görüsmesindeki açiklamalarinin "hain ve hirsiz" gibi pek çok olumsuz ifadeyle dolu olduguna isaret eden Dayfullah, "Said, bazi siyasi çevrelerin diyaloga katilmamasi gerektigi imasinda bulunarak katilim için sartlar öne sürdü." dedi.
Dayfullah, "Said, mevcut parlamenter sistem yerine baskanlik sistemini getirerek ülkedeki siyasi rejimi ve henüz tam olarak islerlik kazanmamis mevcut anayasayi degistirmeyi istiyor ve sanirim bu sart, diyalogu sekteye ugratacak." degerlendirmesinde bulundu.
"Siyasi rejimin ve anayasanin degistirilmesi mali bakimdan külfetli olacak ve zaman alacaktir çünkü anayasa yapim asamasina geçmek meclisin, kurucu meclise dönüsmesi ve devrimden sonra yasanan sürece geri dönülmesi anlamina gelir." diyen Dayfullah, sunlari kaydetti:
"Diyalog gerçeklesirse tüm taraflarin bu sürece istisnasiz katilmasi ve Cumhurbaskani'nin da sartlarindan feragat etmesi gerekir. Çünkü ekonomi ve saglik gibi Tunuslularin basini agritan baska krizler kapida."
- Siyasi rejimin degismesi konusunda uzlasi yok
Cumhurbaskanligina bagli Tunus Stratejik Arastirmalar Enstitüsünün eski Genel Müdürü Tarik el-Kahlavi ise Said'in bu adimini, krize çözüm bulmak amaciyla sürece ivme kazandirma girisimi olarak nitelendirdi.
Kahlavi, "Said diyaloga açik oldugunu bildirdi ama önceki diyaloglara benzememesi için siyasi rejim ve seçim kanununun degistirilmesi gibi sartlar getirdi. Bunlar yeni sartlar ve diger taraflar da bunlari degerlendirecektir ve belki de diyalog çikmaza girecektir." dedi.
Anayasa Mahkemesinin kurulamadigi bir ortamda siyasi rejimin degistirilmesinin mümkün olmadigini ve halihazirda bu konuda anlasmazlik oldugunu belirten Kahlavi, seçim kanununun degistirilmesi konusunda ise bazi farkli yaklasimlar olmakla birlikte genel bir uzlasidan bahsedilebilecegini dile getirdi.
Tunus siyasetinin ana aktörlerinden Nahda Hareketinin, Said'in siyasi rejimi degistirme fikrine sicak bakmadigini ve parlamenter rejimin devam etmesini istedigini vurgulayan Kahlavi, sunlari söyledi:
"Diyalogun hedefleri üzerinde anlasmazlik oldugu için basarili olma ihtimali düsük. Üstelik bazi çevreler, hükümetin yapisinda kismi de olsa degisiklik yapilmasi, diger bazi çevreler de Said'in sartlarina ek olarak hükümetin tamamiyla degistirilmesi temelinde bir diyalog istiyor."
Kahlavi, ülkenin içinden geçtigi ekonomik ve toplumsal kosullarin, siyasi krizin çözümünü zorunlu hale getirdigini ancak su ana kadar siyasi çevrelerin henüz durumun vahametinin farkina varamadigini sözlerine ekledi.
- Tunus'ta siyasi istikrarsizlik
Tunus’ta 6 Ekim 2019'da gerçeklestirilen cumhurbaskanligi ve parlamento seçimlerinin ardindan siyasette uzun süredir istikrar saglanamadi.
Son seçimlerden bu yana kurulan üçüncü hükümetin Basbakani Hisam el-Mesisi ile Cumhurbaskani Kays Said arasinda devam eden siyasi kriz ülke gündemini mesgul ediyor.
Cumhurbaskani Said, Basbakan Mesisi'nin meclisten güvenoyu alan kabine revizyonunun anayasal olmadigini savunuyor ve yeni bakanlari anayasal yemini etmeleri için davet etmeyi reddediyor.
Tunus yasalarina göre, bir sonraki yasama ve cumhurbaskanligi seçimleri Ekim 2024'te yapilacak.
Kaynak: AA
Tunus'ta 2019'da gerçeklesen seçimlerle baslayan ve son olarak Cumhurbaskani Said ile Basbakan Hisam el-Mesisi arasinda "16 Ocak'taki kabine revizyonunun anayasal olmadigi" gerekçesiyle büyüyen siyasi kriz, UGTT'nin baslattigi diyalog girisimiyle yeni bir dönemece girdi.
Said, 15 Haziran'da söz konusu girisime öncülük etmeyi kabul ettigini açiklayarak aylardir devam eden sessizligini bozdu ancak diyalogla ilgili bazi sartlar kostu.
Cumhurbaskani, eski basbakanlarla gerçeklestirdigi görüsmede, "diyalogun, hain ve hirsizlara sahte bir mesruiyet kazandirma girisimi olmamasi bilakis yeni bir siyasi rejim ve gerçek bir anayasa olusturmaya dönük olmasi gerektigini" söyledi.
Uzmanlar Said'in diyalog açilimini olumlu bir adim olarak görürken siyasi rejimin, seçim kanununun ve anayasanin degistirilmesi gibi sartlarin diyalogu akamete ugratabilecegi görüsünü savunuyor.
- "Tüm taraflarin diyalog sürecine katilmasi gerekir"
Tunuslu siyasi uzman Muhammed Dayfullah, AA muhabirine yaptigi açiklamada, Said'in adimini "geç kalmis" olarak nitelendirdi.
Dayfullah, devletin organlari arasindaki iliskilerde, ekonomi, saglik ve toplumsal meselelerde kriz yasanirken bu tür gecikmelerin bir gerekçesinin olamayacagini kaydetti.
Cumhurbaskani'nin, eski basbakanlarla görüsmesindeki açiklamalarinin "hain ve hirsiz" gibi pek çok olumsuz ifadeyle dolu olduguna isaret eden Dayfullah, "Said, bazi siyasi çevrelerin diyaloga katilmamasi gerektigi imasinda bulunarak katilim için sartlar öne sürdü." dedi.
Dayfullah, "Said, mevcut parlamenter sistem yerine baskanlik sistemini getirerek ülkedeki siyasi rejimi ve henüz tam olarak islerlik kazanmamis mevcut anayasayi degistirmeyi istiyor ve sanirim bu sart, diyalogu sekteye ugratacak." degerlendirmesinde bulundu.
"Siyasi rejimin ve anayasanin degistirilmesi mali bakimdan külfetli olacak ve zaman alacaktir çünkü anayasa yapim asamasina geçmek meclisin, kurucu meclise dönüsmesi ve devrimden sonra yasanan sürece geri dönülmesi anlamina gelir." diyen Dayfullah, sunlari kaydetti:
"Diyalog gerçeklesirse tüm taraflarin bu sürece istisnasiz katilmasi ve Cumhurbaskani'nin da sartlarindan feragat etmesi gerekir. Çünkü ekonomi ve saglik gibi Tunuslularin basini agritan baska krizler kapida."
- Siyasi rejimin degismesi konusunda uzlasi yok
Cumhurbaskanligina bagli Tunus Stratejik Arastirmalar Enstitüsünün eski Genel Müdürü Tarik el-Kahlavi ise Said'in bu adimini, krize çözüm bulmak amaciyla sürece ivme kazandirma girisimi olarak nitelendirdi.
Kahlavi, "Said diyaloga açik oldugunu bildirdi ama önceki diyaloglara benzememesi için siyasi rejim ve seçim kanununun degistirilmesi gibi sartlar getirdi. Bunlar yeni sartlar ve diger taraflar da bunlari degerlendirecektir ve belki de diyalog çikmaza girecektir." dedi.
Anayasa Mahkemesinin kurulamadigi bir ortamda siyasi rejimin degistirilmesinin mümkün olmadigini ve halihazirda bu konuda anlasmazlik oldugunu belirten Kahlavi, seçim kanununun degistirilmesi konusunda ise bazi farkli yaklasimlar olmakla birlikte genel bir uzlasidan bahsedilebilecegini dile getirdi.
Tunus siyasetinin ana aktörlerinden Nahda Hareketinin, Said'in siyasi rejimi degistirme fikrine sicak bakmadigini ve parlamenter rejimin devam etmesini istedigini vurgulayan Kahlavi, sunlari söyledi:
"Diyalogun hedefleri üzerinde anlasmazlik oldugu için basarili olma ihtimali düsük. Üstelik bazi çevreler, hükümetin yapisinda kismi de olsa degisiklik yapilmasi, diger bazi çevreler de Said'in sartlarina ek olarak hükümetin tamamiyla degistirilmesi temelinde bir diyalog istiyor."
Kahlavi, ülkenin içinden geçtigi ekonomik ve toplumsal kosullarin, siyasi krizin çözümünü zorunlu hale getirdigini ancak su ana kadar siyasi çevrelerin henüz durumun vahametinin farkina varamadigini sözlerine ekledi.
- Tunus'ta siyasi istikrarsizlik
Tunus’ta 6 Ekim 2019'da gerçeklestirilen cumhurbaskanligi ve parlamento seçimlerinin ardindan siyasette uzun süredir istikrar saglanamadi.
Son seçimlerden bu yana kurulan üçüncü hükümetin Basbakani Hisam el-Mesisi ile Cumhurbaskani Kays Said arasinda devam eden siyasi kriz ülke gündemini mesgul ediyor.
Cumhurbaskani Said, Basbakan Mesisi'nin meclisten güvenoyu alan kabine revizyonunun anayasal olmadigini savunuyor ve yeni bakanlari anayasal yemini etmeleri için davet etmeyi reddediyor.
Tunus yasalarina göre, bir sonraki yasama ve cumhurbaskanligi seçimleri Ekim 2024'te yapilacak.