Çevre Ve Sehircilik Bakani Murat Kurum, GYODER 21. Olagan Genel Kurulu'nda Konustu Açiklamasi
'Istanbul Bogazi'ni koruyacak, millet bahçeleriyle, ekolojik koridorlariyla Türkiye'nin en çevreci sehircilik projesi olacak Kanal Istanbul Projesinde ilk kazmayi insallah 26 Haziran'da Cumhurbaskanimiz Sayin Recep Tayyip Erdogan'in tesrifleriyle milletimizle birlikte vuruyoruz' 'Son dönemde Kanal Istanbul'a dair talihsiz açiklamalari duyuyoruz. Devlet gelenegimize ters bir sekilde yapilan bu açiklamalar hem milli iradeyi tanimadiklarini gösteriyor, hem de uluslararasi arenada ülkemizin itibarini zedeliyor, kendilerini de açikçasi komik duruma düsürüyor' 'Kanal Istanbul'un ulasim ve ekonomik anlamda ülkemize kattigi degerin farkinda olmadiklari gibi, Istanbul'umuzu depreme hazirlama noktasinda örnek bir yatirimi, dünyaya örnek bir projeyi ve ülkemizin en çevreci sehircilik projesini engelleme çabalarini da milletimiz çok iyi biliyor. Milletimizin iradesini yok sayan, yatirimcilari korkutarak yildirmaya çalisan bu tehdit ve santaj dilini siddetle kiniyoruz'
Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum, "Kanal Istanbul Projesinde ilk kazmayi insallah 26 Haziran'da Cumhurbaskanimiz Sayin Recep Tayyip Erdogan'in tesrifleriyle milletimizle birlikte vuruyoruz." dedi.
Bakan Kurum, Sariyer'de bir otelde gerçeklesen Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatirim Ortakligi Dernegi'nin (GYODER) 21. Olagan Seçimli Genel Kurul Toplantisina katildi.
Kurum, son 300 yildir sehirlesmede yasanan büyümeyle dogru orantili olarak sehirlerin nüfus yogunlugunda da büyük artislar yasandigini söyledi.
2050 yilinda dünya nüfusunun üçte ikisinin sehirlerde yasayacaginin öngörüldügüne deginen Kurum, Birlesmis Milletler raporlarina göre dünya nüfusunun son 60 yilda 4,5 milyar artarak yaklasik 7,6 milyara ulastigini dile getirdi. Bu artisin devam ederek 2030 yilinda 8,6 milyar, 2050 yilinda ise 9,8 milyar olacaginin tahmin edildigine isaret eden Kurum, bu veriler isiginda Türkiye nüfusunun da 2100 yilinda 101 milyon olacaginin öngörüldügüne dikkati çekti.
Kurum, "Bu durumun bizlere söyledigi çok önemli realiteler var. Nedir bunlar? Sehir merkezleri ve çeperlerinde barinma ihtiyaci artacak, yeni sehirler ve uydu kentler insa edilecek, eski ve sagliksiz yapi stoku dönüsecek. Buna bagli olarak ülkeler hem arazi olusturma hem de enerji verimli akilli sehircilik noktasinda simdiden baslamis oldugu atilimlari daha da güçlendirecek. Bu manada yeni dünyada yapi sektörü sadece ticari degil stratejik bir öneme de sahip olacak." dedi.
Dünyanin her yerinde oldugu gibi Türkiye'de de insaat sektörünün ekonomik büyümenin lokomotifi olma özelligini tasidigina vurgu yapan Kurum, söyle konustu:
"Müteahhitlik firmalarimizca 1972'den 2020 yilina kadar, 128 ülkede üstlenilen 10 bin 725 projenin toplam bedeli 425 milyar dolar oldu. Dünyanin en büyük 250 müteahhidi listesinde Türkiye, Çin'den sonra 44 müteahhidimizle ikinci, Amerika ise üçüncü sirada yer aliyor. Bu anlamda yapi sektörümüz tüm dünyada basarilariyla gögsümüzü kabartmaya devam ediyor. Türk insaat sektörü olarak hem üreticilerimiz, hem üretim kalitemiz, hem yapi malzemeleri üretimi noktasinda çok güçlü bir insan kaynagina ve altyapiya sahibiz. Türkiye'de yaklasik 440 bin müteahhit bulunuyor. Insaat ve bagli sektörleri, yaklasik 2 milyon kisiye istihdam sagliyor. Aileleriyle birlikte bakildiginda, 6 milyon insanimiz hayatini bu sektörden kazaniyor, geçimini bu sayede sagliyor. Tüm bunlara bagli olarak gayrimenkul ve yapi sektörünün önemi her geçen gün daha da artiyor. Bugün bu degeri en yüksek noktaya tasima ve söz sahibi yapma noktasinda GYODER çok büyük bir rol oynamaktadir."
- "Bu yilin ilk 5 ayinda 420 bin konutun satisi gerçeklesti"
GYODER'in uzun yillardir gayrimenkul sektörünün gelisimi ve sürdürülebilir büyümesine öncülük eden kuruluslarin basinda geldigini aktaran Kurum, sözlerini söyle sürdürdü:
"224 kurumsal üyesiyle yapi sektörümüzü ulusal ve uluslararasi alanlarda da basariyla temsil ediyor. 'Birlikten Güç Dogar' anlayisla gelecegin sehirlerinin insasinda sahada etkin güç ve adeta bir dinamo görevi görüyor. Sivil toplum kuruluslari ve kamu kurumlari ile yürütülen is birligi, sektörün bütüncül yaklasimlar sergilemesine, uyum içerisinde çalismasina da büyük katkilar sagliyor. Iste böylesi önemli katkilar sayesinde ülkemizde her yil 1 milyonun üzerinde konut el degistiriyor. Suraya dikkatinizi çekmek istiyorum. Bizim ülkemiz sadece 2020 yilinda 1 milyon 499 bin konutun satildigi devasa bir piyasaya sahip. Bu ivme pandemiye ragmen devam ediyor. Dahasi bu yilin ilk 5 ayinda 420 bin konutun satisi gerçeklesti.
Salgin kosullarina ragmen ülkede gayrimenkul satisina yabancilarin ilgisi yüksek oldu. Sadece 2020 yilinda yaklasik degeri 24 milyar lira olan 48 bin bagimsiz bölümden olusan konut, yabancilar tarafindan satin alindi. Bu anlamda Türkiye, küresel piyasalarda yasanan olumsuz gelismelere ve pandemiye ragmen yerli ve yabanci yatirimcilarin güven duydugu bir ülke olmustur. Türk gayrimenkul ve insaat sektörünün tecrübe ve kalitesi uluslararasi alanda bir kez daha tescil edilmistir. Biz de bu süreci desteklemek için Bakanlik olarak çalismalarimiza araliksiz devam ediyoruz. GYODER ile gayrimenkul sektörü sorunlarinin ilk elden çözümü noktasinda yakin bir isbirligi yapiyoruz."
- "Esenler'de dünyanin sifirdan kurulan ilk akilli sehrini yapiyoruz"
Kurum, birçok düzenlemeyi hayata geçirmek için Bakan Yardimcisi Hasan Suver baskanliginda Insaat Çalisma Grubu kurduklarinin altini çizdi.
Kadim sehircilik kültüründen alinan güçle, sehirlerin tarihi ve kültürel dokusuna sadik kalarak daha yasanabilir, daha güvenli ve daha saglikli sehirler kurduklarini anlatan Kurum, söyle devam etti:
"Deprem ve iklim degisikligine bagli afet ve salgin hastaliklardan sehirlerimizin etkilenmemesi için tedbirler aliyor, sehirlerimizin altyapisini bunlara göre hazirliyoruz. Merkezine çevre ve dogayi alan bir anlayisla yeni yasam alanlari olusturuyoruz. Konut çevresine serpistirilmis donati anlayisi yerine, donati ve yesil alan merkezli bir konut ve yasam anlayisini hakim kilmak için çaba gösteriyoruz. Bu çabalarimizin en somut göstergesi olan kentsel dönüsüm projelerimize hiz kesmeden devam ediyoruz. Çünkü cennet vatanimizin güzel cografyasinin deprem gerçegi var. Maalesef ülkemizin yüzde 66'si nüfusumuzun yüzde 70'inin ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75'i deprem tehlikesi altinda. Cumartesi günü 3,9 büyüklügünde meydana gelen deprem hepimize bir kez daha Istanbul'un deprem gerçegini hatirlatti. Biz de bu kapsamda, Cumhurbaskanimizin 2012 yilinda Istanbul'dan baslattigi kentsel dönüsüm çalismalarini 'Türkiye’nin Her Yerinde Kentsel Dönüsüm' hedefiyle daha da hizlandirdik. Su anda ülkemizde 300 bini Istanbul'da olmak üzere acilen dönüstürülmesi gereken 1,5 milyon konutumuz var. Bu konutlarimizin dönüstürülmesi için, ülkemizi depreme hazir hale getirmek için çalismalarimizi araliksiz sürdürüyoruz. Bu kapsamda ülke genelinde toplam yatirim degeri 90 milyar lira olan 300 bin sosyal ve kentsel dönüsüm konutumuzun insasi devam ediyor. Istanbul'da, Elazig'da ve Izmir'de cumhuriyet tarihinin en kapsamli dönüsümünü gerçeklestiriyoruz."
Istanbul'da 39 ilçede 68 riskli alanda, 35 bin binada, 126 bin konutun dönüsümü için çalismalari sürdürdüklerinin altini çizen Kurum, "Yine yatirim degeri 5 milyar lira olan ve 60 bin vatandasimizi dogrudan ilgilendiren Yeni Fikirtepe Projesi ile 15 bin konutun insa çalismalarina araliksiz devam ediyoruz. Ayrica Esenler'de dünyanin sifirdan kurulan ilk akilli sehrini yapiyoruz. Burada 60 bin konutluk dev kentsel dönüsüm projemizin çalismalarini etaplar halinde sürdürüyoruz. Yine geçtigimiz cuma günü, Büyük Istanbul Dönüsümünün çok önemli bir ayagi olan Üsküdar'da yeni 5 bin konutluk dev bir dönüsüm baslattik. Büyük Istanbul dönüsümü için var gücümüzle çalisiyor, projelerimizi kararlilikla sürdürüyoruz." dedi.
- "Milletimizin iradesini yok sayan, yatirimcilari korkutarak yildirmaya çalisan tehdit ve santaj dilini siddetle kiniyoruz"
Bu kararliligi Kanal Istanbul Projesi ile taçlandirdiklarina isaret eden Kurum, sunlari kaydetti:
"Istanbul Bogazi'ni koruyacak, millet bahçeleriyle ekolojik koridorlariyla Türkiye'nin en çevreci sehircilik projesi olacak Kanal Istanbul Projesinde ilk kazmayi insallah 26 Haziran'da Cumhurbaskanimiz Sayin Recep Tayyip Erdogan'in tesrifleriyle milletimizle birlikte vuruyoruz. Insallah Kanal Istanbul, yüzde 52'si yesil alandan olusan, sosyal donati alanlari ve spor alanlari açisindan son derece zengin, Cumhuriyet tarihimizin en çevreci sehircilik ve en büyük kentsel dönüsüm projesi olacak.
Tabii ülkemizi ileriye tasiyan, milletimizin hak ettigi her büyük projemizde oldugu gibi Kanal Istanbul'a da asilsiz iddialarla saldiranlari, korkutmaya çalisanlari görüyoruz. Öncelikle sunu ifade etmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti köklü ve kadim bir devlettir. 2000 yillik devlet gelenegimiz bize sunu söyler, devlette devamlilik esastir. Özellikle son dönemde Kanal Istanbul'a dair talihsiz açiklamalari duyuyoruz. Devlet gelenegimize ters bir sekilde yapilan bu açiklamalar hem milli iradeyi tanimadiklarini gösteriyor, hem de uluslararasi arenada ülkemizin itibarini zedeliyor, kendilerini de açikçasi komik duruma düsürüyor. Kanal Istanbul'un ulasim ve ekonomik anlamda ülkemize kattigi degerin farkinda olmadiklari gibi, Istanbul'umuzu depreme hazirlama noktasinda örnek bir yatirimi, dünyaya örnek bir projeyi ve ülkemizin en çevreci sehircilik projesini engelleme çabalarini da milletimiz çok iyi biliyor. Milletimizin iradesini yok sayan, yatirimcilari korkutarak yildirmaya çalisan bu tehdit ve santaj dilini siddetle kiniyoruz. Bunlar bizim asina oldugumuz sesler, alistigimiz sesler. Atalarimizin da dedigi gibi, sesini degil sözünü yükselteceksin. Yani isini, eserini yükselteceksin."
Kurum, eserler yapmaya devam edeceklerini, milletin iradesine kastedenlerin tüm engelleme girisimlerine ragmen Marmaray'i ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü nasil hayata geçirdilerse Kanal Istanbul'u da ayni kararlilikla hayata geçireceklerini sözlerine ekledi.
GYODER Baskani Mehmet Kalyoncu'nun Bakan Kurum'a hediye vermesinin ardindan katilimcilar hatira fotografi çektirdi.
Kaynak: AA
Bakan Kurum, Sariyer'de bir otelde gerçeklesen Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatirim Ortakligi Dernegi'nin (GYODER) 21. Olagan Seçimli Genel Kurul Toplantisina katildi.
Kurum, son 300 yildir sehirlesmede yasanan büyümeyle dogru orantili olarak sehirlerin nüfus yogunlugunda da büyük artislar yasandigini söyledi.
2050 yilinda dünya nüfusunun üçte ikisinin sehirlerde yasayacaginin öngörüldügüne deginen Kurum, Birlesmis Milletler raporlarina göre dünya nüfusunun son 60 yilda 4,5 milyar artarak yaklasik 7,6 milyara ulastigini dile getirdi. Bu artisin devam ederek 2030 yilinda 8,6 milyar, 2050 yilinda ise 9,8 milyar olacaginin tahmin edildigine isaret eden Kurum, bu veriler isiginda Türkiye nüfusunun da 2100 yilinda 101 milyon olacaginin öngörüldügüne dikkati çekti.
Kurum, "Bu durumun bizlere söyledigi çok önemli realiteler var. Nedir bunlar? Sehir merkezleri ve çeperlerinde barinma ihtiyaci artacak, yeni sehirler ve uydu kentler insa edilecek, eski ve sagliksiz yapi stoku dönüsecek. Buna bagli olarak ülkeler hem arazi olusturma hem de enerji verimli akilli sehircilik noktasinda simdiden baslamis oldugu atilimlari daha da güçlendirecek. Bu manada yeni dünyada yapi sektörü sadece ticari degil stratejik bir öneme de sahip olacak." dedi.
Dünyanin her yerinde oldugu gibi Türkiye'de de insaat sektörünün ekonomik büyümenin lokomotifi olma özelligini tasidigina vurgu yapan Kurum, söyle konustu:
"Müteahhitlik firmalarimizca 1972'den 2020 yilina kadar, 128 ülkede üstlenilen 10 bin 725 projenin toplam bedeli 425 milyar dolar oldu. Dünyanin en büyük 250 müteahhidi listesinde Türkiye, Çin'den sonra 44 müteahhidimizle ikinci, Amerika ise üçüncü sirada yer aliyor. Bu anlamda yapi sektörümüz tüm dünyada basarilariyla gögsümüzü kabartmaya devam ediyor. Türk insaat sektörü olarak hem üreticilerimiz, hem üretim kalitemiz, hem yapi malzemeleri üretimi noktasinda çok güçlü bir insan kaynagina ve altyapiya sahibiz. Türkiye'de yaklasik 440 bin müteahhit bulunuyor. Insaat ve bagli sektörleri, yaklasik 2 milyon kisiye istihdam sagliyor. Aileleriyle birlikte bakildiginda, 6 milyon insanimiz hayatini bu sektörden kazaniyor, geçimini bu sayede sagliyor. Tüm bunlara bagli olarak gayrimenkul ve yapi sektörünün önemi her geçen gün daha da artiyor. Bugün bu degeri en yüksek noktaya tasima ve söz sahibi yapma noktasinda GYODER çok büyük bir rol oynamaktadir."
- "Bu yilin ilk 5 ayinda 420 bin konutun satisi gerçeklesti"
GYODER'in uzun yillardir gayrimenkul sektörünün gelisimi ve sürdürülebilir büyümesine öncülük eden kuruluslarin basinda geldigini aktaran Kurum, sözlerini söyle sürdürdü:
"224 kurumsal üyesiyle yapi sektörümüzü ulusal ve uluslararasi alanlarda da basariyla temsil ediyor. 'Birlikten Güç Dogar' anlayisla gelecegin sehirlerinin insasinda sahada etkin güç ve adeta bir dinamo görevi görüyor. Sivil toplum kuruluslari ve kamu kurumlari ile yürütülen is birligi, sektörün bütüncül yaklasimlar sergilemesine, uyum içerisinde çalismasina da büyük katkilar sagliyor. Iste böylesi önemli katkilar sayesinde ülkemizde her yil 1 milyonun üzerinde konut el degistiriyor. Suraya dikkatinizi çekmek istiyorum. Bizim ülkemiz sadece 2020 yilinda 1 milyon 499 bin konutun satildigi devasa bir piyasaya sahip. Bu ivme pandemiye ragmen devam ediyor. Dahasi bu yilin ilk 5 ayinda 420 bin konutun satisi gerçeklesti.
Salgin kosullarina ragmen ülkede gayrimenkul satisina yabancilarin ilgisi yüksek oldu. Sadece 2020 yilinda yaklasik degeri 24 milyar lira olan 48 bin bagimsiz bölümden olusan konut, yabancilar tarafindan satin alindi. Bu anlamda Türkiye, küresel piyasalarda yasanan olumsuz gelismelere ve pandemiye ragmen yerli ve yabanci yatirimcilarin güven duydugu bir ülke olmustur. Türk gayrimenkul ve insaat sektörünün tecrübe ve kalitesi uluslararasi alanda bir kez daha tescil edilmistir. Biz de bu süreci desteklemek için Bakanlik olarak çalismalarimiza araliksiz devam ediyoruz. GYODER ile gayrimenkul sektörü sorunlarinin ilk elden çözümü noktasinda yakin bir isbirligi yapiyoruz."
- "Esenler'de dünyanin sifirdan kurulan ilk akilli sehrini yapiyoruz"
Kurum, birçok düzenlemeyi hayata geçirmek için Bakan Yardimcisi Hasan Suver baskanliginda Insaat Çalisma Grubu kurduklarinin altini çizdi.
Kadim sehircilik kültüründen alinan güçle, sehirlerin tarihi ve kültürel dokusuna sadik kalarak daha yasanabilir, daha güvenli ve daha saglikli sehirler kurduklarini anlatan Kurum, söyle devam etti:
"Deprem ve iklim degisikligine bagli afet ve salgin hastaliklardan sehirlerimizin etkilenmemesi için tedbirler aliyor, sehirlerimizin altyapisini bunlara göre hazirliyoruz. Merkezine çevre ve dogayi alan bir anlayisla yeni yasam alanlari olusturuyoruz. Konut çevresine serpistirilmis donati anlayisi yerine, donati ve yesil alan merkezli bir konut ve yasam anlayisini hakim kilmak için çaba gösteriyoruz. Bu çabalarimizin en somut göstergesi olan kentsel dönüsüm projelerimize hiz kesmeden devam ediyoruz. Çünkü cennet vatanimizin güzel cografyasinin deprem gerçegi var. Maalesef ülkemizin yüzde 66'si nüfusumuzun yüzde 70'inin ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75'i deprem tehlikesi altinda. Cumartesi günü 3,9 büyüklügünde meydana gelen deprem hepimize bir kez daha Istanbul'un deprem gerçegini hatirlatti. Biz de bu kapsamda, Cumhurbaskanimizin 2012 yilinda Istanbul'dan baslattigi kentsel dönüsüm çalismalarini 'Türkiye’nin Her Yerinde Kentsel Dönüsüm' hedefiyle daha da hizlandirdik. Su anda ülkemizde 300 bini Istanbul'da olmak üzere acilen dönüstürülmesi gereken 1,5 milyon konutumuz var. Bu konutlarimizin dönüstürülmesi için, ülkemizi depreme hazir hale getirmek için çalismalarimizi araliksiz sürdürüyoruz. Bu kapsamda ülke genelinde toplam yatirim degeri 90 milyar lira olan 300 bin sosyal ve kentsel dönüsüm konutumuzun insasi devam ediyor. Istanbul'da, Elazig'da ve Izmir'de cumhuriyet tarihinin en kapsamli dönüsümünü gerçeklestiriyoruz."
Istanbul'da 39 ilçede 68 riskli alanda, 35 bin binada, 126 bin konutun dönüsümü için çalismalari sürdürdüklerinin altini çizen Kurum, "Yine yatirim degeri 5 milyar lira olan ve 60 bin vatandasimizi dogrudan ilgilendiren Yeni Fikirtepe Projesi ile 15 bin konutun insa çalismalarina araliksiz devam ediyoruz. Ayrica Esenler'de dünyanin sifirdan kurulan ilk akilli sehrini yapiyoruz. Burada 60 bin konutluk dev kentsel dönüsüm projemizin çalismalarini etaplar halinde sürdürüyoruz. Yine geçtigimiz cuma günü, Büyük Istanbul Dönüsümünün çok önemli bir ayagi olan Üsküdar'da yeni 5 bin konutluk dev bir dönüsüm baslattik. Büyük Istanbul dönüsümü için var gücümüzle çalisiyor, projelerimizi kararlilikla sürdürüyoruz." dedi.
- "Milletimizin iradesini yok sayan, yatirimcilari korkutarak yildirmaya çalisan tehdit ve santaj dilini siddetle kiniyoruz"
Bu kararliligi Kanal Istanbul Projesi ile taçlandirdiklarina isaret eden Kurum, sunlari kaydetti:
"Istanbul Bogazi'ni koruyacak, millet bahçeleriyle ekolojik koridorlariyla Türkiye'nin en çevreci sehircilik projesi olacak Kanal Istanbul Projesinde ilk kazmayi insallah 26 Haziran'da Cumhurbaskanimiz Sayin Recep Tayyip Erdogan'in tesrifleriyle milletimizle birlikte vuruyoruz. Insallah Kanal Istanbul, yüzde 52'si yesil alandan olusan, sosyal donati alanlari ve spor alanlari açisindan son derece zengin, Cumhuriyet tarihimizin en çevreci sehircilik ve en büyük kentsel dönüsüm projesi olacak.
Tabii ülkemizi ileriye tasiyan, milletimizin hak ettigi her büyük projemizde oldugu gibi Kanal Istanbul'a da asilsiz iddialarla saldiranlari, korkutmaya çalisanlari görüyoruz. Öncelikle sunu ifade etmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti köklü ve kadim bir devlettir. 2000 yillik devlet gelenegimiz bize sunu söyler, devlette devamlilik esastir. Özellikle son dönemde Kanal Istanbul'a dair talihsiz açiklamalari duyuyoruz. Devlet gelenegimize ters bir sekilde yapilan bu açiklamalar hem milli iradeyi tanimadiklarini gösteriyor, hem de uluslararasi arenada ülkemizin itibarini zedeliyor, kendilerini de açikçasi komik duruma düsürüyor. Kanal Istanbul'un ulasim ve ekonomik anlamda ülkemize kattigi degerin farkinda olmadiklari gibi, Istanbul'umuzu depreme hazirlama noktasinda örnek bir yatirimi, dünyaya örnek bir projeyi ve ülkemizin en çevreci sehircilik projesini engelleme çabalarini da milletimiz çok iyi biliyor. Milletimizin iradesini yok sayan, yatirimcilari korkutarak yildirmaya çalisan bu tehdit ve santaj dilini siddetle kiniyoruz. Bunlar bizim asina oldugumuz sesler, alistigimiz sesler. Atalarimizin da dedigi gibi, sesini degil sözünü yükselteceksin. Yani isini, eserini yükselteceksin."
Kurum, eserler yapmaya devam edeceklerini, milletin iradesine kastedenlerin tüm engelleme girisimlerine ragmen Marmaray'i ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü nasil hayata geçirdilerse Kanal Istanbul'u da ayni kararlilikla hayata geçireceklerini sözlerine ekledi.
GYODER Baskani Mehmet Kalyoncu'nun Bakan Kurum'a hediye vermesinin ardindan katilimcilar hatira fotografi çektirdi.