'Pandemi Sonrasinda Harmanlanmis Bir Yüksekögretim Modeli Olacak'

Yasar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, Türkiye Kalite Dernegi (KALDER) Izmir Subesinin gerçeklestirdigi webinar etkinligi serisine katildi. ‘Odagimiz Sürdürülebilirlik’ adli etkinlikte Prof. Dr. Dinçer, Sunucu ve Iletisim Koçu Defne Sarisoy’un nitelikli egitim konusundaki sorularini yanitlarken, "Pandemi bitse dahi uzaktan egitimin ögeleri kalici hale geldi. Büyük ihtimalle tüm dünyada harmanlanmis bir yüksekögretim modeli olacak" dedi.

'Pandemi Sonrasinda Harmanlanmis Bir Yüksekögretim Modeli Olacak'
Yasar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, düzenlenen bir programa katildi.

Dinçer burada, nitelikli egitim konusunda sorulari yanitlayarak, "Egitim, tüm dünyada oldugu gibi ülkemizde de bir kamu hizmeti aslinda. Egitim, özellikle bireylerin potansiyelini ortaya çikarip, onlarin toplumsal, ekonomik ve kültürel hayata katilma kapasitelerini artirmayi hedefliyor" dedi.

Dinçer, "Bunun çok yönlü aktörleri var. Eger bir egitim bir kisinin katma degerini artiriyorsa o kaliteli bir egitimdir. Kaliteli egitimin olmazsa olmazi, konuyla ilgili bir müfredatin olmasi. Bu müfredatin da evrensel ölçüde kendini kanitlamis ögeleri olmasi gerekiyor. Bir mühendis mi, bir isletmeci mi, bir tip doktoru mu yetistireceksiniz? Bunun için ilk adim, iyi bir müfredatin olmasi. Ögrenci bir alani seçtiyse ve o alanda uzmanlasmak istiyorsa, müfredatin, o çocugun gerçegini göze alarak, her bir yil bunun üzerine katma deger olusturacak bir dizi dersler zinciri olmasi lazim. Bunun, ortak bir amaca yönelik olmasi lazim. 4 yillik egitimin sonunda ögrenciye diplomasi verildigi zaman, o çocugun yetkinlik kazanmis olmasi gerekir. Kaliteli egitim, egitimi alan kisilerin bilgi beceri ve yeteneklerini artirmali. Artiramiyorsa bu egitim istedigi kadar iddiali olsun kaliteli degildir. Yüksek ögrenim baglaminda müfredat çok önemlidir; fakat, müfredat tek basina yeterli degildir. Kaliteli bir egitimin gerek sarti müfredattir, fakat yeter sarti o müfredati yürütecek egiticilerdir. O kisilerin de katma deger saglayacak bilgi, beceri ve donanima sahip olmasi lazim. Tabii, ögrenenlere de kaliteli egitimde sorumluluk düsüyor. Ayni sinifta ders anlatiyoruz, bazi kisiler katma deger olusturacak bilgi beceriye sahip oluyor bazilari olamiyor" dedi.



"Uzaktan egitimin ögeleri kalici hale geldi"

Pandemi sürecindeki uzaktan egitimi nasil yürüttükleri sorusunu yanitlayan Prof. Dr. Dinçer, "Uzaktan egitime geçiste bocalamadik, hazirdik; çünkü ögreticilerimiz de hazirdi. Bagimsiz bir arastirma grubu tarafindan yapilan bir çalisma sonucunda, Türkiye’deki üniversiteler arasinda uzaktan egitimi en iyi yürüten bes üniversiteden biri seçildik. Altyapiniz yoksa, söylem olarak uzaktan egitime geçersiniz. Eylem olarak bir sey yapamazsiniz. Çok güçlü islemcileriniz ve sunuculariniz olmasi lazim. Uzaktan egitimin degisik yönleri var. Senkronize veya asenkron verebilirsiniz ya da bunlari harmanlarsiniz. Ögrenciler sanki derslige gider gibi, canli sekilde dersi dinlediler. Bir seyleri çekip, ögrencinin önüne slayt koymak uzaktan egitim degil. Eszamanli ve canli dersler olmali. Ögrenciyle etkilesim öyle olur. Öbür türlü statik bir egitim olur. Dijital egitim dogasi geregi dinamik olmak zorunda. Bu açidan senkron egitim yapmak çok zor. Teknolojik olarak birtakim sorunlari önceden ele almazsaniz, görüntü donarsa, verimli bir egitim olmaz. Kaliteli egitimin bir diger tanimi da etkin ve verimli egitimdir. Türkiye’deki yüksek ögretim kurumlarinin büyük çogunlugu buna hazirliksiz yakalandi. Birçok kurumda altyapi kurulmasi gerekti; fakat bir yildan fazla zaman geçti. Pandemi bitse dahi uzaktan egitimin ögeleri kalici hale geldi. Büyük ihtimalle tüm dünyada harmanlanmis bir yüksekögretim modeli olacak. Tamamen yüz yüze egitime dönülmeyecektir. Dönülmesine de gerek yoktur" seklinde konustu.



"Önümüzdeki yil birçok laboratuvarimizi sanallastiriyoruz"

Üniversitelerdeki laboratuvarlarin sanallastirilmasinin çok önemli oldugunu aktaran Prof. Dr. Dinçer, "Bu tipta olmaz, gastronomide olmaz. Usta-çirak egitiminin öne çiktigi programlarda zordur. Sanallastirma daha çok teknik alanlarda kolaydir. Fizik deneylerinin çogunu sanallastirmis ortamda yapabilirim. Simülasyonlar dogasi geregi sanallasabilen deneyler. Ögrenci laboratuvardaymis gibi kullanabilir. Onun için büyük bir altyapi ve yatirim gerekiyor. Biz onu yaptik, önümüzdeki yil birçok laboratuvarimizi sanallastiriyoruz. Sadece 3 boyutlu sanal egitim degil, özellikle mühendislik alaninda laboratuvarlarin uzaktan kullanilmasinin getirdigi avantaj çok fazla" dedi.



"Yeni dönemde Tarim Bilimleri ve Teknolojileri Fakültemize ilk ögrencilerimizi alacagiz"

Düsünce sistemini çok yönlü gelistirmek gerektigini söyleyen Dinçer, sunlari söyledi:

"Ben ögrencilere özgün düsünebilme yetisi kazandirmaya çalisiyorum. Bilgiye kolay erisilebiliyor ama bilim daima süpheci ve sorgulayicidir. Bilgiyi sorgulamak lazim. Bilimsel kaynaklardan alinan bilgi degerlidir. Bilgi kirliligi faydadan çok zarar verir. Ne ögrenirseniz ögrenin. Eger analiz edip, sorgulayip, bunu sentezleyebiliyorsaniz siz iyi bir egitim almissiniz demektir. Kisisel gayret de lazim. Not odakli bir egitim süreci bir insana en büyük zarari verir. Bir seyi derinligine ögrenme istege baglidir. Kisi zorla ögrenemez. Ögrenme arzusu ve becerisi olmali. Üniversite egitimi sadece bir müfredat dahilinde alinan dersler silsilesi olamaz. O kitaplarla sinirli degildir. Ister mühendislik, ister hukuk, ister sosyal bilimler, ister iletisim, ister sanat ne okuyorsaniz okuyun, klasik edebi eserleri okuyun. Onlar sizin düsünce dünyaniza hiç öngörmediginiz büyük zenginlikler katar."

Yasar Üniversitesinde yeni egitim-ögretim döneminde ögrenci alacak yeni bölümlerden bahseden Prof. Dr. Cemali Dinçer, "Üniversite sektör ve toplumun ihtiyaç duydugu alanlarda egitim vermelidir ve hizli olmalidir. Üniversitemize de yeni dönemde Tarim Bilimleri ve Teknolojileri Fakültemize ilk ögrencilerimizi alacagiz. Ögrencilerin uygulama alani sektörün içinde olacak. Tamami yüzde 100 burslu ögrenciler alacagiz. Çizgi Film ve Animasyon Bölümümüz var. Iki yillik programlarimiz içinde Dijital Animasyon Bölümü, Mühendislik Fakültemiz yüksek lisans programi olarak Akilli Sistemler konusunda egitim vermeye basliyor. Veri Mühendisligi de lisansüstü programindan baslayacak. Önümüzdeki 20 yil içinde en fazla talep görecek is alanlarindan biri veri mühendisligi olacak” dedi.

Kaynak: İHA