Obruk Olusumuna Karsi Havza Bazli Ve Az Su Tüketen Ürün Yetistirilmesi Tavsiyesi
Konya Teknik Üniversitesi Obruk Arastirma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fettullah Arik: 'Bu yil arastirmamizda daha önce olan fakat tespit edilemeyenlerle birlikte Konya Kapali Havzasi'nda obruk sayisi 1080'dir. Bunun daha da artacagini öngörüyoruz' 'Obruk olusumunun önüne geçebilmek için kontrol edebilecegimiz tek sey yer alti suyunun kullanimi. Bu havza içerisinde çok su tüketen bitkiler azaltilarak, uzun vadede obruk olusumunu azaltabiliriz' Ziraat Mühendisleri Odasi Konya Sube Baskani Murat Akbulut: 'Konya havzasinda az su tüketimi olan bugdaya verilecek destek artirilabilir. Adana bölgesinde de misir üretimine verilen destek artirilarak çok su tüketen ürünlerin o bölgede yetistirilmesi saglanabilir. Bu sayede desteklemeleri daha etkin kullanarak suyun etkin kullanimini saglayabiliriz'
Türkiye'nin "tahil ambari" Konya Ovasi'nda olusan ve yer alti sularinin etkin kullanimi, obruklarin sayisini giderek artiriyor. Ülkede obruk olusumlari siklikla Konya Kapali Havzasi'nda görülüyor.
Kireç taslarindaki karstlasma neticesinde gelisen magara sistemlerinin tavanlarinin çökmesi sonucu meydana gelen obruklarin olusumunda arazinin litolojik özellikleri, yer alti suyunun çekilmesi ve suyun akim yönü etkili oluyor.
1970'li yillardan itibaren yer alti sularinin kontrolsüz kullanimi ve buna bagli olarak su seviyesindeki düsüs, derinlikleri 20 ile 150 metre arasinda degisen obruklarin olusumunu da hizlandiriyor.
- Konya Kapali Havzasi'nda obruk sayisi 1080
Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Obruk Arastirma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fettullah Arik, AA muhabirine, geçmiste obruklarin daglik bölgelerde, günümüzde ise yerlesim yerlerinde meydana geldigine söyledi.
Obruklarla gündeme gelen Konya'nin Karapinar ilçesindeki killi kireçli toprak tabakasinin, obruklarin olusmasinda etkili oldugunu belirten Arik, yer alti su akiminin Tuz Gölü'ne dogru kirik hattan hareket ederken olusturdugu bosluklarin sürekli genisledigini ve zamanla çöktügünü dile getirdi.
Son yillarda obruk olusumunda görülen artisa isaret eden Arik, "Geçen yil Karapinar'da 540, diger ilçelerle 600 civarinda obruk sayisini tespit etmistik. Bu yil arastirmamizda daha önce olan fakat tespit edilemeyenlerle birlikte Konya Kapali Havzasi'nda obruk sayisi 1080'dir. Bunun daha da artacagini öngörüyoruz." diye konustu.
Arik, yer alti sularindaki degiskenlerin obruk olusumunu dogrudan etkileyen faktörlerden olduguna isaret ederek, sunlari kaydetti:
"Dünyanin birçok yerinde oldugu gibi ülkemizde de yer alti sularinda düsme devam ediyor. Özellikle Konya Kapali Havzasi'nda yagis ülke ortalamasinin yarisi kadar. 2020 kisi, son 20 yilin en az yagis alinan dönemi olarak kayitlara geçti. Bu kuraklik geçen yil daha ciddi hissedildi. Bunun devamiyla yer alti sularinda düsüs artti. Kapali havza oldugu için yer alti sulari sadece yagislarla besleniyor. Bunun yaninda yer alti suyu kullanimi da yogun. Kaçak kuyular vasitasiyla yer alti suyu asiri kullaniliyor. DSI'nin verilerine göre emniyetli su rezervi 2,5 milyar metreküp, kullanilan ise 4,5 milyar metreküp. Bundan dolayi yer altinda su seviyesi her geçen yil düsmeye devam ediyor. Buna paralel olarak obruk olusumu da artiyor."
- Çiftçiler tarladaki obruklari kapatiyor
Bölgede olusan obruklarin tarim alanlarinda görülmeye baslandigina dikkati çeken Arik, sunlari kaydetti:
"Vatandaslarin aceleyle kapatma girisimi oluyor. Küçük obruklar kapatilabilir ancak ilerleyen yillarda daha büyük çöküntüye neden olabiliyor. Buradan uyarmak istiyorum. Kapatilan obruklari tespit etmemiz de mümkün olmuyor. Sahada ayrintili incelemelerde ortaya çikiyor. Obruk sayisi bu nedenle hizli sekilde artti, tespit edilemeyenleri ortaya çikardik. Yilda 20'li sayilarda obruk olusmasi çok ciddi tehlikeyi gösteriyor. Geçmiste su seviyesi yüksekken, yüksek kesimlerde obruk olusuyordu. Günümüzde yerlesim yerlerinde, tarimsal ve yatirim alanlarda obruk olusuyor. Kurakliga bagli obruklarin durdurulmasi için yapabilecegimiz pek bir sey yok. Obruk olusumunun önüne geçebilmek için kontrol edebilecegimiz tek sey; yer alti suyun kullanimi. Bu havza içerisinde çok su tüketen bitkileri azaltilarak, uzun vadede obruk olusumunu azaltabiliriz."
- "Konya bölgesinde hasadi yapilamayacak ciddi oranda arazi söz konusu"
Ziraat Mühendisleri Odasi Konya Sube Baskani Murat Akbulut da ciddi afetle karsi karsiya olduklarini söyledi.
Kurakligin deprem afeti gibi oldugunu, göçük altinda ise çiftçinin kaldigini aktaran Akbulut, ilerleyen zamanda bunun gida açigi olarak görülmesinden endise ettigini dile getirdi.
Akbulut, hububat ekiminde beklenen yagisin düsmedigini, subat-marttaki yagislarla bir nebze nefes aldiklarini ifade ederek, "Ancak yagisin miktarindan çok dagilimi önemlidir. Nisan-mayista yagis alamayinca bugün durum budur. Konya bölgesinde hasadi yapilamayacak ciddi oranda arazi söz konusu. Çogu bölgede de tarlalarda hayvanlar otlatiliyor. Bunlar çok üzücü. Ülkemizin ihtiyaci 20 milyon ton bugday üretimini karsilayabiliyorduk. Kiraç alanlardan ürün hasadi yapilamadiginda ciddi oranda rekolte kaybi olacak." diye konustu.
Tarimda üretimin devami ve verimliligin saglanmasinda suyun önemine isaret eden Akbulut, havzadaki su kapasitesinin üzerinde kullanimi oldugunu vurguladi.
- "Salma sulama kullanimi artik yaygin degil"
Akbulut, sulamanin sinirlandirilmasinin kurakligin çözümü olamayacagini belirterek, söyle konustu:
"Bize su lazim. Suyu dis havzadan getirmek suretiyle mutlaka sulu tarima geçmek gerekiyor. Aksi taktirde kuraklikla yasamayi ögrenmemiz gerekiyor. Buna dair önlemler almak zorundayiz. Iklimde degisiklik ve kaymalari canli yasiyoruz. Salma sulama kullanimi artik yaygin degil. Alinan önlemler, hibe destekleri ve basinçli sulama sistemlerinin gelismesi neticesinde üreticimiz tercih etmiyor. Az da olsa yapilan salma sulamanin tamamen bitmesiyle sorunun çözülmesini söylemek yanlis olur. Desteklemelerin havza bazli yapilmasi gerekiyor. Bugday ve misirin her yerde ayni olmamasi lazim. Konya havzasinda az su tüketimi olan bugdaya verilecek destek artirilabilir. Adana bölgesinde de misir üretimine verilen destegi artirilarak çok su tüketen ürünlerin o bölgede yetistirilmesi saglanabilir. Bu sayede desteklemeleri daha etkin kullanarak suyun etkin kullanimini saglayabiliriz."