ANALIZ - Tunus'taki Gösteriler Güvenlik Reformu Talebinin Ötesine Geçer Mi?
Yazar ve siyasi analist Bulubabe Salim: 'Ülkede daha önce esi görülmemis derin ekonomik, sosyal ve siyasi krize ragmen Sidi Hüseyin bölgesindeki protestolarin devam ederek hükümetin devrilmesine kadar ulasacagini düsünmüyorum' Gazeteci ve siyasi analist Salahaddin elCevresi: 'En büyük sorun, devrim sonrasi siyasi güçlerin ve sivil toplumun talep ettigi reform çabasinin, daha derin ve köklü reformlar gerektiren güvenlik teskilatina yeterince yerlesememis olmasidir'.
ALA HAMMUDI - Tunus'ta bir gencin gözaltina alindiktan sonra ölümüyle baslayan protestolar bir haftayi geride birakirken, gösterilerin güvenlik reformu talebiyle sinirli kalip kalmayacagi tartisiliyor.
Baskent Tunus'ta bir gencin 8 Haziran'da güvenlik güçleri tarafindan gözaltina alindiktan sonra yarali halde bulunmasi ve kaldirildigi hastanede hayatini kaybetmesi gösterilerin fitilini atesledi. Ailesi, gencin ölümünden güvenlik güçlerini sorumlu tutarken sokaklarda polis siddetine karsi protestolar basladi.
Baskentin Sidi Hüseyin semtinde 9 Haziran'daki protestolar sirasinda bir gencin çiplak vaziyette sokakta polisler tarafindan darbedildigine iliskin görüntüler de olaylarin tirmanmasina sebep oldu.
Tunus Içisleri Bakanligi, 11 Haziran'da yaptigi açiklamada, Sidi Hüseyin'deki gösteriler sirasinda bir genci elbiselerini çikardiktan sonra darbeden polislerin gözaltina alindigini duyurdu.
- Gösterilerin siyasi ufku yok
Uzmanlar, baskent Tunus'ta günlerdir devam eden protestolari AA muhabirine degerlendirdi.
Yazar ve siyasi analist Bulubabe Salim, hayatini kaybeden gencin ailesinin çocuklarinin basina gelenlerle ilgili gerçegi bilme haklari oldugunu ve sorumlularin adalete teslim edilmesi gerektigini belirtti.
Salim, bu bakimdan gösterilerin mesru oldugunu ve güvenlik doktrini reformunun her zaman masada durdugunu söyledi.
Bununla birlikte protestolarin herhangi bir tarafin organizasyonuyla gerçeklesmedigini, siyasi bir ufku bulunmadigini ve siyaset sahnesini etkilemesini beklemedigini ifade eden Salim, benzer durumlarda farkli yerlerde bu tür gösteriler oldugunu ve ortamin kendiliginden sakinlesecegini öngördügünü aktardi.
Birçok dernek ve örgütün insanlarin taleplerini çarpitarak hükümeti devirmeye dönüstürme çabasina girmesinin gösterilere zarar verdigini kaydeden Salim, bu olaylarin onlarca yildir baskici uygulamalarla yetisen güvenlik teskilatinda reform yapilmasi gerekliligini ortadan kaldirmadigini belirtti.
Salim, "Ülkede daha önce esi görülmemis derin ekonomik, sosyal ve siyasi krize ragmen Sidi Hüseyin bölgesindeki protestolarin devam ederek hükümetin devrilmesine kadar ulasacagini düsünmüyorum." dedi.
Yazar Salim, "Halk, hükümet ve muhalefet olmak üzere siyasi sinifa güvenmiyor ve dolayisiyla gerçekleri ortaya çikarma taleplerini hükümetleri devirmeye yönelik arayislara dönüstürecek net bir destege veya sponsora sahip degiller." degerlendirmesinde bulundu.
- Siyasete yansima ihtimali
Gazeteci ve siyasi analist Salahaddin el-Cevresi ise olaylarin Tunus'ta bir güç mücadelesinin yasandigi sirada meydana gelmesine dikkati çekti.
Cevresi, ülkedeki siyasi bölünmenin Cumhurbaskani Kays Said'i Basbakan Hisam el-Mesisi'yi görevden almaya heveslendirdigini, ancak bu yetkiye sahip olmadigi için istifasini beklemek zorunda kaldigini belirtti.
Basbakan Mesisi'yi de destekleyenler oldugunu söyleyen Cevresi, bu ortamda meselenin halk arasinda güvenlik baskisini kinamayi asarak bazilari için hükümeti ve cumhurbaskanini devirmek amaciyla bir baslangiç noktasi olarak kullanilmasi gibi tehlikeli ve çok hassas boyutlara ulasma ihtimali bulundugunu ifade etti.
Sidi Hüseyin bölgesindeki protestolarin yoksulluk, issizlik ve büyük sosyal sorunlar nedeniyle siyasi olarak iyi pazarlanmasi halinde diger mahallelere uzanabileceginden korkuldugunu aktaran Cevresi, baski ve kötü muamele suçlamasini ülkedeki tüm güvenlik teskilatina genellememek gerektiginin altini çizdi.
Cevresi, "En büyük sorun, devrim sonrasi siyasi güçlerin ve sivil toplumun talep ettigi reform çabasinin, daha derin ve köklü reformlar gerektiren güvenlik teskilatina yeterince yerlesememis olmasidir." dedi.
Kaynak: AA
Baskent Tunus'ta bir gencin 8 Haziran'da güvenlik güçleri tarafindan gözaltina alindiktan sonra yarali halde bulunmasi ve kaldirildigi hastanede hayatini kaybetmesi gösterilerin fitilini atesledi. Ailesi, gencin ölümünden güvenlik güçlerini sorumlu tutarken sokaklarda polis siddetine karsi protestolar basladi.
Baskentin Sidi Hüseyin semtinde 9 Haziran'daki protestolar sirasinda bir gencin çiplak vaziyette sokakta polisler tarafindan darbedildigine iliskin görüntüler de olaylarin tirmanmasina sebep oldu.
Tunus Içisleri Bakanligi, 11 Haziran'da yaptigi açiklamada, Sidi Hüseyin'deki gösteriler sirasinda bir genci elbiselerini çikardiktan sonra darbeden polislerin gözaltina alindigini duyurdu.
- Gösterilerin siyasi ufku yok
Uzmanlar, baskent Tunus'ta günlerdir devam eden protestolari AA muhabirine degerlendirdi.
Yazar ve siyasi analist Bulubabe Salim, hayatini kaybeden gencin ailesinin çocuklarinin basina gelenlerle ilgili gerçegi bilme haklari oldugunu ve sorumlularin adalete teslim edilmesi gerektigini belirtti.
Salim, bu bakimdan gösterilerin mesru oldugunu ve güvenlik doktrini reformunun her zaman masada durdugunu söyledi.
Bununla birlikte protestolarin herhangi bir tarafin organizasyonuyla gerçeklesmedigini, siyasi bir ufku bulunmadigini ve siyaset sahnesini etkilemesini beklemedigini ifade eden Salim, benzer durumlarda farkli yerlerde bu tür gösteriler oldugunu ve ortamin kendiliginden sakinlesecegini öngördügünü aktardi.
Birçok dernek ve örgütün insanlarin taleplerini çarpitarak hükümeti devirmeye dönüstürme çabasina girmesinin gösterilere zarar verdigini kaydeden Salim, bu olaylarin onlarca yildir baskici uygulamalarla yetisen güvenlik teskilatinda reform yapilmasi gerekliligini ortadan kaldirmadigini belirtti.
Salim, "Ülkede daha önce esi görülmemis derin ekonomik, sosyal ve siyasi krize ragmen Sidi Hüseyin bölgesindeki protestolarin devam ederek hükümetin devrilmesine kadar ulasacagini düsünmüyorum." dedi.
Yazar Salim, "Halk, hükümet ve muhalefet olmak üzere siyasi sinifa güvenmiyor ve dolayisiyla gerçekleri ortaya çikarma taleplerini hükümetleri devirmeye yönelik arayislara dönüstürecek net bir destege veya sponsora sahip degiller." degerlendirmesinde bulundu.
- Siyasete yansima ihtimali
Gazeteci ve siyasi analist Salahaddin el-Cevresi ise olaylarin Tunus'ta bir güç mücadelesinin yasandigi sirada meydana gelmesine dikkati çekti.
Cevresi, ülkedeki siyasi bölünmenin Cumhurbaskani Kays Said'i Basbakan Hisam el-Mesisi'yi görevden almaya heveslendirdigini, ancak bu yetkiye sahip olmadigi için istifasini beklemek zorunda kaldigini belirtti.
Basbakan Mesisi'yi de destekleyenler oldugunu söyleyen Cevresi, bu ortamda meselenin halk arasinda güvenlik baskisini kinamayi asarak bazilari için hükümeti ve cumhurbaskanini devirmek amaciyla bir baslangiç noktasi olarak kullanilmasi gibi tehlikeli ve çok hassas boyutlara ulasma ihtimali bulundugunu ifade etti.
Sidi Hüseyin bölgesindeki protestolarin yoksulluk, issizlik ve büyük sosyal sorunlar nedeniyle siyasi olarak iyi pazarlanmasi halinde diger mahallelere uzanabileceginden korkuldugunu aktaran Cevresi, baski ve kötü muamele suçlamasini ülkedeki tüm güvenlik teskilatina genellememek gerektiginin altini çizdi.
Cevresi, "En büyük sorun, devrim sonrasi siyasi güçlerin ve sivil toplumun talep ettigi reform çabasinin, daha derin ve köklü reformlar gerektiren güvenlik teskilatina yeterince yerlesememis olmasidir." dedi.