'Uygulanan Destek Tutarinin Yil Sonuna Kadar 191 Milyar Liraya Ulasmasi Bekleniyor'
Mevlüt Isli – Erdinç Türkcan
ANKARA – Hazine ve Maliye Bakani Lütfi Elvan, “Bütçeden ve çesitli konulardan sundugumuz desteklerin tutari 141 milyar lirayi asmis durumda. Yil sonuna kadar bu tutarin 191 milyar liraya milli gelirin yüzde 3,4’e ulasmasini bekliyoruz” ifadelerini kullandi.
Bakan Elvan, Ankara Sanayi Odasi Meslek Komiteleri Ortak Toplantisi’na katildi.
Çevrim içi olarak düzenlenen toplantida konusan Bakan Elvan, “Korona virüs salgini 2020 yilindan itibaren küresel gündeme damgasini vurdu. Geçtigimiz sene dünya ekonomisi açisindan aslinda kayip bir yildi. Küresel ekonomi yüzde 3 dünya ticareti yüzde 8’in üzerinde daralirken, dünya üzerinde milyonlarca kisi is gücü piyasalarini terk etmek durumunda kaldi. Salginla mücadelede ülkeler esi benzeri görülmemis makro ekonomik politikalari devreye aldi. Ekonomik istikrar için uygulanan bu politikalar günün sonunda küresel enflasyona, bütçe açiklarina ve borçluluk seviyelerine çok agir yükler getirdi” diye konustu.
Türkiye’nin salgin dönemini basariyla yürüttügünü belirten Bakan Elvan, “Uyguladigimiz politikalarla hem toplum sagligini hem de ekonomiyi ayakta tutacak tedbirlere özel bir önem veriyoruz. Bütçeden ve çesitli konulardan sundugumuz desteklerin tutari 141 milyar lirayi asmis durumda. Yil sonuna kadar bu tutarin 191 milyar liraya milli gelirin yüzde 3,4’e ulasmasini bekliyoruz. Kullandirilan ve ertelenen kredilerle ise 524 milyar liralik yani milli gelirin yüzde 9,3’ü kadar bir kaynak harekete geçti. Sunu da ifade etmek istiyorum. Özellikle yükselen ekonomilerde çizgi üstü ve çizgi alti desteklerin tutarinin yüzde 7,7 oldugunu ifade etti.
Türkiye’de bu oran yüzde 13” bilgisini verdi.
Bu dönemde ticarette süreklilik devam etmesinin sebebinin kisa çalisma ödenegi, issizlik ödenegi, maddi ücret destegi ve normallesme destegi gibi mekanizmalar oldugunu vurgulayan Bakan Elvan sunlari kaydetti:
“Bu uygulamalarla 9,5 milyon vatandasimiza 55 milyarlik liralik bir destek sunduk. Sundugumuz bu desteklerin de toplam katkisiyla toplam istihdam 2020 Mart’inda biliyorsunuz korona virüsün Türkiye için basladigi süreçti 2020 Mart’ina göre 2 milyon kisi artarak 28 milyona çikti. Ancak biz bunu yeterli görmüyoruz. Kadin ve genç istihdami basta olmak üzere is gücü piyasalarini canlandirmak en temel önceligimiz olmaya devam edecek. Bununla birlikte fiyat istikrarinin saglanmasi ve cari açigin kontrol altinda tutulmasi da ekonomi politikalarimizin odaginda yer aliyor”
Bakan Elvan, enflasyonun nitelikli ve sürdürülebilir büyümenin önündeki en büyük engel oldugunun altini çizerek, Yüksek enflasyonun oldugu bir ortamda uzun vadeli karar alma güçlesir. Içeride yatirim yapma güçlesir ve kaynaklar verimsiz alanlara gider. Sanayici önünü göremediginde ekonomik istikrardan da bahsetmek olmaz. Iste bu yüzden enflasyonla mücadeleyi bu ülkenin refahi için mutlaka kazanilmasi gereken bir savas olarak görüyoruz. Sorunu bütüncül bir yaklasimla ele aliyoruz. Para, maliyet, finansal sektör ve yapisal politikalarimiz uyum içinde hareket ediyor” degerlendirmesinde bulundu.
Salgin sürecinde Türkiye’nin sorun yasadigini fakat dünyadaki ülkelerin daha büyük sorunlar yasadigini bildiren Bakan Elvan, “Ülkemizin bu alandaki kirilganliklarini azaltmak üzere yapisal politikalara hiz kazandiracagimizi da belirtmek istiyorum. Yakin zamanda kuracagimiz Fiyat Istikrar Komitesi enflasyon üzerinde risk olusturan arz soklarina karsi çözüm önerileri gelistirmeye yönelik olacak. Bu komite Merkez Bankasi politikalarinin yerini almayacak bilakis Merkez Bankasi tarafindan uygulanan politikalari tamamlayici bir fonksiyon üstlenecek” seklinde konustu.
Bakan Elvan, sirket sermaye yapisini güçlendirmek için ise nakit sermaye artiriminda yüzde 50 olarak uygulanan kurumlar vergisi indirimini, artirilan sermayenin yurt disindan getirilmesi durumunda yüzde 75 olarak uygulanacagini açikladi.
Türkiye’nin vergi yükü hakkinda da degerlendirme yapan Bakan Elvan sözlerini söyle sürdürdü:
“Oranlara baktigimizda gelir ve kazanç üzerinden alinan vergilerde 37 OECD ülkesi arasinda yüzde 5,6 oraniyla en düsük vergi yüküne sahip 37. ülke konumunda Türkiye. Türkiye mal ve hizmetler üzerinden alinan vergi yükü siralamasinda yüzde 9 oraniyla OECD ortalamasinin 1,8 puan altinda yer almakta. En düsük vergi yükü siralamasinda 27. ülke konumunda. Vergi gelirleri ve SGK yükü dikkate alindiginda ise Türkiye’nin vergi yükü yüzde 23,1 olup OECD ortalamasinda bu oran yüzde 33,8’dir.”