Yayla Köyünün 9 Yıllık Ebesi Mesleğiyle Gurur Duyuyor
Aksaray'ın Eskil ilçesine bağlı Böget köyündeki sağlık evinde görev yapan Aynur Çabuk, çalışkanlığı ve güler yüzüyle köylülerin sempatisini kazanıyor Ebe Aynur Çabuk: 'Sağlık evinin hem amiri hem ebesi hem de hizmetlisiyim. Tek başıma hizmet yapmaktayım'
ZEKERİYA KARADAVUT - Aksaray'ın Eskil ilçesine bağlı Böget köyünde 9 yıldır ebelik yapan Aynur Çabuk, tüm zorluklara rağmen tek başına üstlendiği görevini başarıyla yürütüyor.
Kent merkezine 60 kilometre uzaklıktaki Şehit Recep İnce Sağlık Evine 2012'de atanan Çabuk, 550 haneli yayla köyünde bulunan sağlık evinin sobasını da değiştiriyor, kapısının önündeki karları da temizliyor.
Trabzon'da doğan 32 yaşındaki evli ve 2 çocuk annesi Çabuk, iki haftada bir ilçeden doktorun da geldiği sağlık evinde hastalarla yakından ilgileniyor. Belirli günlerde evlere giderek çocukların aşılarını ve kontrollerini yapan Çabuk, çalışkanlığı ve güler yüzüyle köylülerin takdirini topluyor.
Çabuk, AA muhabirine, bölgenin zor şartlarına rağmen herkese elinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştığını söyledi.
Buraya atandıktan sonra çok sevdiği köyden ayrılamadığını anlatan Çabuk, "Ebelik mesleğinin tam gönülden ve istenerek yapılması gerekiyor. Verimli ve özverili çalışmak için istemek çok önemli. Yayla köyündeyiz, kent merkezine 60 kilometre uzaklıkta bir yer. Zorlu şartlar altında görev yapıyoruz. İnsanı, çocuğu ve bebekleri sevdikten sonra yapılmayacak bir iş değil. Sağlık personeli zaten her türlü zorluklara göğüs germeyi bilmelidir. Biz de severek ve isteyerek mesleğimizi yapıyoruz." diye konuştu.
- "Sağlık evinin hem amiri hem ebesi hem de hizmetlisiyim"
Çabuk, sağlık evinin lojmanında ailesiyle yaşadığını belirterek, mesleğinin fedakarlık istediğini, özellikle köylerde çalışmanın zor olduğunu ifade etti.
Her gün sabah saat 08.00'de mesaiye başladığını aktaran Çabuk, şöyle konuştu:
"İlk iş olarak sobamı yakıyorum. Sağlık ocağının çevresinin temizliğini yapıyorum. Hastalarım geldiğinde de doktorların verdiği reçeteye göre onlara yardımcı oluyorum. İki haftada bir aile hekimimiz köyümüze gelir. Hastalarımızı muayene eder, reçetelerini yazar. Ben de gerektiği zaman çocukların aşılarını yapıyorum. Gebe olanları takip ediyorum. Tansiyon, iğne ve pansuman gibi şeyleri de ben yapıyorum. Sağlık evinin hem amiri hem ebesi hem de hizmetlisiyim. Tek başıma hizmet yapmaktayım. 9 yıldır bu köyde hizmet ediyorum. Artık köylülerle iç içe olduk. Sevgi ve saygı çerçevesinde hayatımızı sürdürüyoruz. Hastalıklarda, düğünlerde, cenazelerde ve bayramlarda hep birlikteyiz. Şu anda pandemi olması nedeniyle ziyarete gitmiyorum ama hep köylülerle birlikteyim. Gece-gündüz demeden köylülere hizmet vermekteyim. Mesleğimle gurur duyuyorum."
Çabuk, filyasyon ekibinde de görev yaptığını, köyde sırası gelen herkesin Kovid-19 aşısını yaptırdığını kaydetti.
Kaynak: AA
Kent merkezine 60 kilometre uzaklıktaki Şehit Recep İnce Sağlık Evine 2012'de atanan Çabuk, 550 haneli yayla köyünde bulunan sağlık evinin sobasını da değiştiriyor, kapısının önündeki karları da temizliyor.
Trabzon'da doğan 32 yaşındaki evli ve 2 çocuk annesi Çabuk, iki haftada bir ilçeden doktorun da geldiği sağlık evinde hastalarla yakından ilgileniyor. Belirli günlerde evlere giderek çocukların aşılarını ve kontrollerini yapan Çabuk, çalışkanlığı ve güler yüzüyle köylülerin takdirini topluyor.
Çabuk, AA muhabirine, bölgenin zor şartlarına rağmen herkese elinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştığını söyledi.
Buraya atandıktan sonra çok sevdiği köyden ayrılamadığını anlatan Çabuk, "Ebelik mesleğinin tam gönülden ve istenerek yapılması gerekiyor. Verimli ve özverili çalışmak için istemek çok önemli. Yayla köyündeyiz, kent merkezine 60 kilometre uzaklıkta bir yer. Zorlu şartlar altında görev yapıyoruz. İnsanı, çocuğu ve bebekleri sevdikten sonra yapılmayacak bir iş değil. Sağlık personeli zaten her türlü zorluklara göğüs germeyi bilmelidir. Biz de severek ve isteyerek mesleğimizi yapıyoruz." diye konuştu.
- "Sağlık evinin hem amiri hem ebesi hem de hizmetlisiyim"
Çabuk, sağlık evinin lojmanında ailesiyle yaşadığını belirterek, mesleğinin fedakarlık istediğini, özellikle köylerde çalışmanın zor olduğunu ifade etti.
Her gün sabah saat 08.00'de mesaiye başladığını aktaran Çabuk, şöyle konuştu:
"İlk iş olarak sobamı yakıyorum. Sağlık ocağının çevresinin temizliğini yapıyorum. Hastalarım geldiğinde de doktorların verdiği reçeteye göre onlara yardımcı oluyorum. İki haftada bir aile hekimimiz köyümüze gelir. Hastalarımızı muayene eder, reçetelerini yazar. Ben de gerektiği zaman çocukların aşılarını yapıyorum. Gebe olanları takip ediyorum. Tansiyon, iğne ve pansuman gibi şeyleri de ben yapıyorum. Sağlık evinin hem amiri hem ebesi hem de hizmetlisiyim. Tek başıma hizmet yapmaktayım. 9 yıldır bu köyde hizmet ediyorum. Artık köylülerle iç içe olduk. Sevgi ve saygı çerçevesinde hayatımızı sürdürüyoruz. Hastalıklarda, düğünlerde, cenazelerde ve bayramlarda hep birlikteyiz. Şu anda pandemi olması nedeniyle ziyarete gitmiyorum ama hep köylülerle birlikteyim. Gece-gündüz demeden köylülere hizmet vermekteyim. Mesleğimle gurur duyuyorum."
Çabuk, filyasyon ekibinde de görev yaptığını, köyde sırası gelen herkesin Kovid-19 aşısını yaptırdığını kaydetti.