Yayıncı Ve Yazar Erhan Erken, 'Fatih Sevdası'nı Anlattı
Yayıncı, yapımcı ve yazar Erhan Erken, çocukluğundan bugüne içinde taşıdığı Fatih sevdasını ve Nişanca semtini anlattı.
Fatih Belediyesinin kültürel etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen "Fatih Sevdası" etkinliği, belediyenin YouTube ve Facebook sosyal medya hesaplarından yayınlandı.
Söyleşiyi yöneten Fatih Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Abdullah Kargılı, Erken'in, Nişanca'dan yola çıkarak Fatih'in değişen ve değişmeyen yüzlerini sordu.
Selanik'ten Fatih'e 1920'li yıllarda göçen dedesinden beridir ailece Fatih'te yaşadıklarını belirten Erken, ilkokulu annesinin de okuduğu okulda bitirdiğini dile getirdi.
Erhan Erken, eski Osmanlı kültüründe mahallenin merkezlerinin camiler olduğunu söyleyerek, "Bizim Nişanca'da da mahallenin merkezinde Kumrulu Mescit camisi bulunurdu. Burada imamımız Hasan Kılıç hoca hayatımızda pek çok şeyi danıştığımız ve istişare yoluyla kararlar verdiğimiz bir zattı. Muezzin Kadir ağabey vardı mesela, Kumrulu Mescit'te uzun süre ezanlar çıplak sesle okundu ve biz mahallenin çocukları minareye çıkıp ezan okumak için Kadir Ağabey'e giderdik. Mahallemizde meşhurdur Baltepe pastanesi vardı, dükkana gittiğimizde biz kasaya geçerdik, orada da ayrı bir görgü olurdu. Yanında Abdullah Ağabey'in Gürdamar Tuhafiye vardı, bayramlardan önce onun yanında birkaç gün çalışırdık." dedi.
Gençlik yıllarına dair Aksaray'da sahiplerinin Rumeli göçmeni olduğu "Mis Köfte"yi unutamadığını aktaran Erken, "Osmanlı Medeniyeti o kadar ilginç bir kültüre sahipmiş ki yemeklerinin içerisinde bile müthiş bir aynilik var. Yani ben mis köftede yediğim köftenin tadını Üsküp'e gittiğim zaman Kapan Han'da yediğim köftede alabildim." diye konuştu.
Fatih ilçesinin o dönem önemli şahsiyetlerinden tanıdıklarıyla olan anılarından da bahseden Erken, Mahmut Bayram Hocaefendi, Salih Şeref, Abdurrahman Gürses, Hasan Karakaya, Enver Hoca veya Çarşı Camisinin İmamı Raif Hoca gibi zatların insanların hayatlarını şekillendiren mühim şahsiyetler olduğunu belirtti.
Erhan Erken, Fatih semtinin tekrar eski zamanlardaki kültürüne nasıl kavuşacağına dair hep birlikte düşünülmesi gerektiğini ifade ederek sözlerine son verdi.
Kaynak: AA
Söyleşiyi yöneten Fatih Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Abdullah Kargılı, Erken'in, Nişanca'dan yola çıkarak Fatih'in değişen ve değişmeyen yüzlerini sordu.
Selanik'ten Fatih'e 1920'li yıllarda göçen dedesinden beridir ailece Fatih'te yaşadıklarını belirten Erken, ilkokulu annesinin de okuduğu okulda bitirdiğini dile getirdi.
Erhan Erken, eski Osmanlı kültüründe mahallenin merkezlerinin camiler olduğunu söyleyerek, "Bizim Nişanca'da da mahallenin merkezinde Kumrulu Mescit camisi bulunurdu. Burada imamımız Hasan Kılıç hoca hayatımızda pek çok şeyi danıştığımız ve istişare yoluyla kararlar verdiğimiz bir zattı. Muezzin Kadir ağabey vardı mesela, Kumrulu Mescit'te uzun süre ezanlar çıplak sesle okundu ve biz mahallenin çocukları minareye çıkıp ezan okumak için Kadir Ağabey'e giderdik. Mahallemizde meşhurdur Baltepe pastanesi vardı, dükkana gittiğimizde biz kasaya geçerdik, orada da ayrı bir görgü olurdu. Yanında Abdullah Ağabey'in Gürdamar Tuhafiye vardı, bayramlardan önce onun yanında birkaç gün çalışırdık." dedi.
Gençlik yıllarına dair Aksaray'da sahiplerinin Rumeli göçmeni olduğu "Mis Köfte"yi unutamadığını aktaran Erken, "Osmanlı Medeniyeti o kadar ilginç bir kültüre sahipmiş ki yemeklerinin içerisinde bile müthiş bir aynilik var. Yani ben mis köftede yediğim köftenin tadını Üsküp'e gittiğim zaman Kapan Han'da yediğim köftede alabildim." diye konuştu.
Fatih ilçesinin o dönem önemli şahsiyetlerinden tanıdıklarıyla olan anılarından da bahseden Erken, Mahmut Bayram Hocaefendi, Salih Şeref, Abdurrahman Gürses, Hasan Karakaya, Enver Hoca veya Çarşı Camisinin İmamı Raif Hoca gibi zatların insanların hayatlarını şekillendiren mühim şahsiyetler olduğunu belirtti.
Erhan Erken, Fatih semtinin tekrar eski zamanlardaki kültürüne nasıl kavuşacağına dair hep birlikte düşünülmesi gerektiğini ifade ederek sözlerine son verdi.