AB'den Seyh Cerrah'ta Evlerini Bosaltmalari Istenen Filistinli Aileye Destek Ziyareti
AB'nin Filistin Topraklari Temsilcisi Sven Kuehn Von Burgsdorff: 'Bir ailenin üç nesildir yasadigi bu ev, tahliye tehdidi altinda. Bu topraklar isgal altinda, bu yerlesim planlari yasa disi ve bu insanlarin (Filistinlilerin) burada yasamaya hakki var'
Avrupa Birligi (AB) Filistin Topraklari Temsilcisi Sven Kuehn Von Burgsdorff beraberindeki heyetle Israil'in isgal altindaki Dogu Kudüs'ün Seyh Cerrah Mahallesi'nde bulunan evleri hakkinda tahliye karari verdigi Filistinli aileyi ziyaret etti.
Von Burgsdorff'un yani sira AB ülkeleri, BM organlari ve Israilli hak örgütlerinden temsilcilerin bulundugu heyet Seyh Cerrah Mahallesi'ndeki Filistinli ailelere yönelik Israil'in hukuki ve bürokratik uygulamalari hakkinda bilgi aldi.
Heyet, Israil'e bagli Kudüs Belediyesinin 29 Aralik'a kadar evlerini tahliye etmeleri karari verdigi Salim ailesini ziyaret etti.
Filistinli Fatma Salim, AB heyetine "anne ve babasinin 1948'den beri bu evde yasadigini, kendisinin 1952 yilinda bu evde dogdugunu ve çocuklarini da yine bu evde dünyaya getirdigini" anlatti.
- "Bu insanlarin (Filistinlilerin) burada yasamaya hakki var"
Von Burgsdorff, ziyaretin ardindan yaptigi basin açiklamasinda, gördükleri karsisinda endiseli oldugunu dile getirerek sunlari söyledi:
"Bir ailenin üç nesildir yasadigi bu ev, tahliye tehdidi altinda. Noel Bayrami'nin arifesinde, kisin yaklastigi bu günlerde buna katlanmak zor. AB ve benzer fikirdeki ortaklari olarak görüsümüz; bu topraklar isgal altinda, bu yerlesim planlari yasa disi ve bu insanlarin (Filistinlilerin) burada yasamaya hakki var."
- "Bu hakli, adil ve insani degil"
Buradaki Filistinlilerin, 1948'e kadar Bati Kudüs'te yasadigini, sonrasinda Dogu Kudüs'e sigindiklarini ve simdi de yine evlerinden tahliye edilme tehdidiyle karsi karsiya kaldiklarini belirten Von Burgsdorff, sunlari kaydetti:
"Bu hakli, adil ve insani degil. Ben bunu Noel Bayrami arifesinde söylüyorum. Bizler AB ve benzer fikirdeki ortaklarimizla, tüm taraflarin Kudüs'ün statüsü üzerinde anlasabilecegi ve gelecekte Kudüs'ün baskenti olabilecegi bir Filistin devleti konusundaki degismez destegimizi vurguluyoruz. Bunu yerlesimleri genisleterek, burada yasayan Filistinlileri evlerinden tahliye ederek yapamayiz."
Von Burgsdorff, bugün gördükleri karsisinda "siyasi, hukuki ve insani açidan dehsete düstügünü" sözlerine ekledi.
- Israil, bunu hükümet eliyle yapiyor
Filistinlilerin iskan sorunlari ve Israil'in yasa disi yerlesim politikalarini izleyen hak örgütü Ir Amim Dis Iliskiler Direktörü Amy Cohen, AA muhabirine yaptigi açiklamada, evleri hakkinda tahliye karari verilen aileye yerel ve uluslararasi düzeyde destek vermek için toplandiklarini söyledi.
Israil'in 1950'de çikardigi "Gaiplik Yasasi"yla 1948'deki savastan kaçarak evlerini terk eden Filistinlilerin mülklerini istimlak ettigini belirten Cohen, evlerinden kaçan Filistinlilerin de bu tarihte Dogu Kudüs'teki bu evlere yerlestirildigini aktardi.
Cohen, 1948'de geride mülkleri kalan Israillilerin ise Israil topraklarinda yeni mülklerinin tapulariyla tazmin edildigine isaret etti.
Ancak, Israil'in 1970 yilinda çikardigi "Yasal ve Idari Isler Yasasi" ile Israillilere 1948 öncesindeki mülkleri üzerinde yeniden hak iddia etmesinin önünü açtigini kaydeden Cohen, bunun aksine Filistinlilerin istimlak edilen topraklarinda hak iddia etmesinin ise imkansiz olduguna dikkati çekti.
Cohen, "Burada hukuki anlamda yasanan tam bir esitsizlik ve ayrimcilik. Bir tarafta, Filistinlilerin hiçbir sekilde hiçbir mülk üzerinde hak iddia edemedigi bir durum var. Buna karsin, tazmin edilmis Israillilerinse kaybettigi mülkler üzerinde de hak iddia edebildigi bir tablo mevcut." diye konustu.
Su anda Seyh Cerrah'taki mülkler üzerinde hak iddia eden ve Filistinlileri bu evlerden çikarmaya çalisanlarin da 1948 öncesindeki asil mülk sahibi Israilliler degil bir sekilde varislerinden bu mülklerin eski tapularini elde eden Yahudi yerlesimcilere ait gruplar olduguna dikkati çeken Cohen, "Israil yargisi ve Adalet Bakanliginin bu yerlesimci gruplara uygun zemini hazirladigini ve onlarla is birligi yaptigini" belirtti.
Cohen, "Israil hükümeti, bu evlerin tapularinin yerlesimcilerin eline geçmesinde yüzde yüz is birlikçi. Yerlesimciler tek basina hareket etmiyor." dedi.
Ir Amim temsilcisi, Salim ailesinin Seyh Cerrah'ta benzer durumla karsi karsiya kalan 70 aileden sadece biri oldugunu vurguladi.
Israil'e bagli Kudüs Belediyesi, Filistinli Salim ailesinin Dogu Kudüs'ün Seyh Cerrah Mahallesi'nde bulunan evlerini 29 Aralik'a kadar tahliye etmeleri karari vermisti.
Filistinli Salim ailesi, 1948 yilindan bu yana bu evde yasadiklarini belirterek, Israil makamlarinin 29 Aralik'a kadar evin tahliye edilmesi kararina itiraz ediyor. Mahalleye tasinan Israilli yerlesimciler, Salim ailesinin evinin bahçesine tel örgü çekmeye çalismis, taraflar arasinda arbede yasanmisti.
- Filistinlilerin Israil bürokrasisi ve hukuk sistemiyle mücadelesi
Israil'in 1967 yilinda Dogu Kudüs'ü isgal etmesiyle Tel Aviv yönetiminin tanimladigi belediye siniri içinde kalan Filistinlilere kalici oturum verildi.
Bugün isgal altindaki Dogu Kudüs'te yasayan yaklasik 350 bin Filistinli kendi aralarinda "Makdisi" diye isimlendiriliyor; kalici oturum statüsünde Israil hukukuna tabiler, vergilendiriliyorlar ancak Israil'de seçme ve seçilme hakkindan yoksunlar.
Isgal altinda yasayan Filistinliler, kalici oturum statülerini kaybetmemek için Israil bürokrasisi ve hukuk sistemiyle de mücadele ediyor.
Israil, sehrin tamaminda kontrolü elinde tuttugu için sehrin demografik dengesinde Yahudilerin lehine politikalarini "yeni yerlesim alanlari, insaat izinleri, düsük faizli kredi imkanlari" gibi tesviklerle sürdürüyor.
Bunun aksine sehrin dogusunda Filistinlilerin yasadigi bölgelerdeyse Israil'in yaptirimlari hayati zorlastiriyor.
Israilli insan haklari örgütü B'tselem'in raporuna göre, Israil, isgal altindaki Dogu Kudüs'te 2004'ten bugüne Filistinlilere ait 3 bin 780 binayi "ruhsatsiz" oldugu gerekçesiyle yikti.
Kaynak: AA
Von Burgsdorff'un yani sira AB ülkeleri, BM organlari ve Israilli hak örgütlerinden temsilcilerin bulundugu heyet Seyh Cerrah Mahallesi'ndeki Filistinli ailelere yönelik Israil'in hukuki ve bürokratik uygulamalari hakkinda bilgi aldi.
Heyet, Israil'e bagli Kudüs Belediyesinin 29 Aralik'a kadar evlerini tahliye etmeleri karari verdigi Salim ailesini ziyaret etti.
Filistinli Fatma Salim, AB heyetine "anne ve babasinin 1948'den beri bu evde yasadigini, kendisinin 1952 yilinda bu evde dogdugunu ve çocuklarini da yine bu evde dünyaya getirdigini" anlatti.
- "Bu insanlarin (Filistinlilerin) burada yasamaya hakki var"
Von Burgsdorff, ziyaretin ardindan yaptigi basin açiklamasinda, gördükleri karsisinda endiseli oldugunu dile getirerek sunlari söyledi:
"Bir ailenin üç nesildir yasadigi bu ev, tahliye tehdidi altinda. Noel Bayrami'nin arifesinde, kisin yaklastigi bu günlerde buna katlanmak zor. AB ve benzer fikirdeki ortaklari olarak görüsümüz; bu topraklar isgal altinda, bu yerlesim planlari yasa disi ve bu insanlarin (Filistinlilerin) burada yasamaya hakki var."
- "Bu hakli, adil ve insani degil"
Buradaki Filistinlilerin, 1948'e kadar Bati Kudüs'te yasadigini, sonrasinda Dogu Kudüs'e sigindiklarini ve simdi de yine evlerinden tahliye edilme tehdidiyle karsi karsiya kaldiklarini belirten Von Burgsdorff, sunlari kaydetti:
"Bu hakli, adil ve insani degil. Ben bunu Noel Bayrami arifesinde söylüyorum. Bizler AB ve benzer fikirdeki ortaklarimizla, tüm taraflarin Kudüs'ün statüsü üzerinde anlasabilecegi ve gelecekte Kudüs'ün baskenti olabilecegi bir Filistin devleti konusundaki degismez destegimizi vurguluyoruz. Bunu yerlesimleri genisleterek, burada yasayan Filistinlileri evlerinden tahliye ederek yapamayiz."
Von Burgsdorff, bugün gördükleri karsisinda "siyasi, hukuki ve insani açidan dehsete düstügünü" sözlerine ekledi.
- Israil, bunu hükümet eliyle yapiyor
Filistinlilerin iskan sorunlari ve Israil'in yasa disi yerlesim politikalarini izleyen hak örgütü Ir Amim Dis Iliskiler Direktörü Amy Cohen, AA muhabirine yaptigi açiklamada, evleri hakkinda tahliye karari verilen aileye yerel ve uluslararasi düzeyde destek vermek için toplandiklarini söyledi.
Israil'in 1950'de çikardigi "Gaiplik Yasasi"yla 1948'deki savastan kaçarak evlerini terk eden Filistinlilerin mülklerini istimlak ettigini belirten Cohen, evlerinden kaçan Filistinlilerin de bu tarihte Dogu Kudüs'teki bu evlere yerlestirildigini aktardi.
Cohen, 1948'de geride mülkleri kalan Israillilerin ise Israil topraklarinda yeni mülklerinin tapulariyla tazmin edildigine isaret etti.
Ancak, Israil'in 1970 yilinda çikardigi "Yasal ve Idari Isler Yasasi" ile Israillilere 1948 öncesindeki mülkleri üzerinde yeniden hak iddia etmesinin önünü açtigini kaydeden Cohen, bunun aksine Filistinlilerin istimlak edilen topraklarinda hak iddia etmesinin ise imkansiz olduguna dikkati çekti.
Cohen, "Burada hukuki anlamda yasanan tam bir esitsizlik ve ayrimcilik. Bir tarafta, Filistinlilerin hiçbir sekilde hiçbir mülk üzerinde hak iddia edemedigi bir durum var. Buna karsin, tazmin edilmis Israillilerinse kaybettigi mülkler üzerinde de hak iddia edebildigi bir tablo mevcut." diye konustu.
Su anda Seyh Cerrah'taki mülkler üzerinde hak iddia eden ve Filistinlileri bu evlerden çikarmaya çalisanlarin da 1948 öncesindeki asil mülk sahibi Israilliler degil bir sekilde varislerinden bu mülklerin eski tapularini elde eden Yahudi yerlesimcilere ait gruplar olduguna dikkati çeken Cohen, "Israil yargisi ve Adalet Bakanliginin bu yerlesimci gruplara uygun zemini hazirladigini ve onlarla is birligi yaptigini" belirtti.
Cohen, "Israil hükümeti, bu evlerin tapularinin yerlesimcilerin eline geçmesinde yüzde yüz is birlikçi. Yerlesimciler tek basina hareket etmiyor." dedi.
Ir Amim temsilcisi, Salim ailesinin Seyh Cerrah'ta benzer durumla karsi karsiya kalan 70 aileden sadece biri oldugunu vurguladi.
Israil'e bagli Kudüs Belediyesi, Filistinli Salim ailesinin Dogu Kudüs'ün Seyh Cerrah Mahallesi'nde bulunan evlerini 29 Aralik'a kadar tahliye etmeleri karari vermisti.
Filistinli Salim ailesi, 1948 yilindan bu yana bu evde yasadiklarini belirterek, Israil makamlarinin 29 Aralik'a kadar evin tahliye edilmesi kararina itiraz ediyor. Mahalleye tasinan Israilli yerlesimciler, Salim ailesinin evinin bahçesine tel örgü çekmeye çalismis, taraflar arasinda arbede yasanmisti.
- Filistinlilerin Israil bürokrasisi ve hukuk sistemiyle mücadelesi
Israil'in 1967 yilinda Dogu Kudüs'ü isgal etmesiyle Tel Aviv yönetiminin tanimladigi belediye siniri içinde kalan Filistinlilere kalici oturum verildi.
Bugün isgal altindaki Dogu Kudüs'te yasayan yaklasik 350 bin Filistinli kendi aralarinda "Makdisi" diye isimlendiriliyor; kalici oturum statüsünde Israil hukukuna tabiler, vergilendiriliyorlar ancak Israil'de seçme ve seçilme hakkindan yoksunlar.
Isgal altinda yasayan Filistinliler, kalici oturum statülerini kaybetmemek için Israil bürokrasisi ve hukuk sistemiyle de mücadele ediyor.
Israil, sehrin tamaminda kontrolü elinde tuttugu için sehrin demografik dengesinde Yahudilerin lehine politikalarini "yeni yerlesim alanlari, insaat izinleri, düsük faizli kredi imkanlari" gibi tesviklerle sürdürüyor.
Bunun aksine sehrin dogusunda Filistinlilerin yasadigi bölgelerdeyse Israil'in yaptirimlari hayati zorlastiriyor.
Israilli insan haklari örgütü B'tselem'in raporuna göre, Israil, isgal altindaki Dogu Kudüs'te 2004'ten bugüne Filistinlilere ait 3 bin 780 binayi "ruhsatsiz" oldugu gerekçesiyle yikti.
