KKTC Disisleri Bakani Ertugruloglu, Çevrim Içi Konferansta Konustu Açiklamasi

'1974'te Türkiye'nin Ada'ya müdahale etmesi, Kibris sorununun baslangici degildir. Bu müdahale, Rumlarin neden oldugu problemler neticesinde gerçeklesti. Türkiye, garantörlük hakkini kullanarak Ada'ya müdahale etti' 'Bugün Kibris'taki Rumlarla konustugunuzda, onlar Ada'nin bir Hele Adasi olduguna inaniyor. Rumlar, Kibris Türklerini esit görmüyor. Bunun Ada'nin gerçekligiyle hiçbir alakasi yok'

Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti (KKTC) Disisleri Bakani Tahsin Ertugruloglu, "1974'te Türkiye'nin Ada'ya müdahale etmesi, Kibris sorununun baslangici degildir. Bu müdahale, Rumlarin neden oldugu problemler neticesinde gerçeklesti. Türkiye, garantörlük hakkini kullanarak Ada'ya müdahale etti." dedi.

Bakan Ertugruloglu, Ortadogu Arastirmalari Merkezi (ORSAM) tarafindan çevrim içi olarak düzenlenen "Orta Dogu Jeopolitiginde Kibris Adasi" baslikli konferansa konusmaci olarak katildi.

ORSAM Baskani Prof. Dr. Ahmet Uysal'in moderatörlügünde gerçeklestirilen konferansta, Ertugruloglu, ilk olarak Kibris'in tarihçesi ve tarihteki rolüne iliskin degerlendirmelerde bulundu.

Ertugruloglu, Osmanli'nin Kibris'i 1571'de fethettigini hatirlatarak, Kibris'in çok önemli bir jeopolitik konumunun oldugunu, birçok süper ve uluslararasi gücün de Ada ve bölgeyle ilgili politikalarinin bulundugunu kaydetti.

Kibris meselesinin yalnizca Kibris Türkleri ile Rumlar arasinda olmadigini dile getiren Ertugruloglu, Türkiye ile Yunanistan'in yani sira, AB, BM ve birçok ülkenin bu meseleye taraf oldugunu aktardi.

Ertugruloglu, Osmanli döneminde Ada'da huzur oldugunu, Ortodoks Rumlarin da bu süreçte rahat yasadigini, Ada geneline yayildigini söyledi.

- "Ada, hiçbir zaman bir Yunan adasi olmadi"

Bakan Ertugruloglu, "Ancak bugün Kibris'taki Rumlarla konustugunuzda, onlar Ada'nin bir Hele Adasi olduguna inaniyor. Rumlar, Kibris Türklerini esit görmüyor. Bunun Ada'nin gerçekligiyle hiçbir alakasi yok. Kibris, hiçbir zaman bir Yunan adasi olmadi. Ada, 300 yil Osmanli tarafindan yönetilirken, hiçbir zaman bir Yunan adasi olmadi." dedi.

Kibris Türklerinin Kibris meselesini hiçbir zaman dini bir konu olarak görmedigini vurgulayan Ertugruloglu, Rumlarin ise meseleye dini açidan baktigini ve Kibris'in Ortodoks adasi olmasi gerektigini savunduklarini hatirlatti.

Ertugruloglu, bazi ülkelerin Rum devletine dönüsen Kibris Cumhuriyeti"ni adanin tek temsilcisi olarak tanidigini belirterek, bunun adanin tarihiyle ilgili yeterli bilgiye sahip olmamalarindan kaynaklandigini dile getirdi.

Kibris Cumhuriyeti'nin 1960'ta Türkler ve Rumlar tarafindan kuruldugunu hatirlatan Ertugruloglu, Rumlarin üç yilin ardindan bu ortakligi bozdugunu, Kibris Türklerini devletin disina ittigini ve devleti kontrolüne aldigini animsatti.

Ertugruloglu, Rumlarin, Kibris Türkleriyle siyasal esitligi paylasmayi istememesinin, bu adimi atmalarinin sebeplerinin basinda geldigini de vurguladi.

- "Türkiye'nin müdahalesi, Rumlarin neden oldugu problemler neticesinde gerçeklesti"

Kibris meselesinin 1974'teki Kibris Baris Harekati ile baslamadigini ve 1963'te Rumlarin, Kibris Cumhuriyeti'nden Türkleri dislamasiyla basladigini hatirlatan Ertugruloglu, "1974'te Türkiye'nin Ada'ya müdahale etmesi, Kibris sorununun baslangici degildir. Bu müdahale, Rumlarin neden oldugu problemler neticesinde gerçeklesti. Türkiye, garantörlük hakkini kullanarak Ada'ya müdahale etti." diye konustu.

Ertugruloglu, uluslararasi camianin Rumlari, Kibris Cumhuriyeti ve Ada'nin tek legal temsilcisi olarak kabul etmesinin, Kibris meselesinin özü oldugunu ve bunun da çözüme katki saglamadigini vurguladi.

Bakan Ertugruloglu, son yillarda global olarak yasanan iklim krizi ve yagislarin azalmasinin, Ada'yi iklimsel anlaminda olumsuz etkiledigini söyledi.

Dogu Akdeniz'de yasanan hidrokarbon krizinin Rumlarin saldirgan tutumunu çok iyi özetledigini kaydeden Ertugruloglu, Türkiye ve KKTC'nin hesaba katilmadigi tüm senaryolarin basarisiz olacagini vurguladi.

Türkiye'nin, Rumlarin Dogu Akdeniz'deki saldirgan ve tek yanli faaliyetlerine karsi bütün önlemlerini aldiginin altini çizen Ertugruloglu, bu noktada Türkiye ile Libya arasinda 2019'da imzalanan Deniz Yetki Alanlarinin Sinirlandirilmasina Iliskin Mutabakat Muhtirasinin ?önemini hatirlatti.

Ertugruloglu, Dogu Akdeniz'de Rum kesimi ve Yunanistan'in, farkli ülkelerden enerji sirketlerinin de destegiyle, Türkiye'yi ve KKTC'yi hesaba katmadan atacagi adimlarin basarili olamayacagini, Türk tarafinin bunun gerçeklesmesine izin vermeyecegini kaydetti.

Bakan Ertugruloglu, Türkiye'nin Misir ve Israil ile arasindaki problemleri çözmesini umdugunu, hidrokarbon kaynaklarinin Türkiye üzerinden aktarilmasinin en güvenli yol oldugunu dile getirdi.

Türk tarafinin Dogu Akdeniz'de hiçbir ülkenin hakkini ihlal etmek gibi bir girisiminin olmadigina da dikkati çeken Ertugruloglu, bölge ülkelerinin Türkiye ile iyi iliskiler kurmasinin, onlar için de yararli olacagini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA