Bakan Ersoy, Galata Mevlevihanesi'nde Seb-I Arus Programina Katildi

ISTANBUL – Kültür ve Turizm Bakani Mehmet Nuri Ersoy, Mevlana Celaleddin Rumi’nin vuslatinin 748’inci yili programinda konusma yaparak, “Zulmün, adaletsizligin, savaslarin kasip kavurdugu bu çag yanginin atesini, Mevlana gibi, Yunus gibi manevi önderlerimizin baris ve kardeslik çagrisina kulak vererek söndürebiliriz” dedi.

Bakan Ersoy, Galata Mevlevihanesi'nde Seb-I Arus Programina Katildi
Mevlana Celaleddin Rumi, vuslatinin 748’inci yilinda Beyoglu’nda bulunan Galata Mevlevihanesi’nde Kültür ve Turizm Bakanliginca gerçeklestirilen programla anildi. Programa Kültür ve Turizm Bakani Mehmet Nuri Ersoy, Bakan Yardimcisi Ahmet Misbah Demircan, Beyoglu Belediye Baskani Haydar Ali Yildiz ve çok sayida davetli katildi.

Sema gösterisinin yapildigi programda konusan Bakan Ersoy, Mevlana’nin mirasinin tüm dünyaya yayilan bir rehber haline geldigini, zulmün, adaletsizligin, savaslarin kasip kavurdugu bu çag yanginin atesinin, Mevlana gibi, Yunus gibi manevi önderlerin baris ve kardeslik çagrisina kulak vererek söndürülebilecegini söyledi.



“Mevlana’nin mirasi bugün Anadolu’dan tüm dünyaya yayilan bir rehber haline gelmistir”

Mevlana’nin tüm insanlik için önemli bir sahsiyet olduguna deginen Kültür ve Turizm Bakani Mehmet Nuri Ersoy, “Büyük veli Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri ölümü dünya gurbetinden kurtulus, vuslata eris olarak ifade eder. Ölümün, ruhun hürriyete kavusup hakiki bir ölümsüzlük ve ikbale gidis oldugunu bildirir. Bu vesileyle hazretin her vefat yil dönümünde Seb-i Arus törenleri vesilesiyle bir araya geliyor, Mevlana’nin çaglari asan sesine kulak vermeye çalisiyoruz. Sevgiyi, saygiyi, bir ve beraber olmayi, kardesligi merkeze alan ögretisiyle yasadigimiz topraklari manevi açidan zenginlestiren Mevlana Hazretleri’nin mirasi bugün Anadolu’dan tüm dünyaya yayilan bir rehber haline gelmistir. Mevlana Hazretleri ve Anadolu Erenleri, sesi çaglari asan bir gayret ve özünde ‘aski’ barindiran bir felsefeyle medeniyetimizin temelini atmislardir. Hazret-i Mevlana’nin asirlar öncesinde kaleme aldigi eserleri, bugün bütün dünyada karsilik buluyor, gönüllere hayat bahseden nefesi hala tazeligini koruyor. Onun; ‘Dilini terbiye etmeden önce yüregini terbiye et; çünkü söz yürekten gelir, dilden çikar’ sözü, evrensel ahlak anlayisinin ve insanliga yaptigi çagrinin ne kadar güçlü oldugunun kanitidir. Böyle ulvi bir sahsiyetle ayni cografyada kader birligi yapmak, onun elleriyle yeserttigi medeniyet çinarinin gölgesinde yetismek, bu topragin çocuklari olan bizler için ne kadar büyük bir bahtiyarlik. Bu mutlulugu hayatimizin pratigine yansitmamiz ise ancak dogru bir Mevlana tasavvuru ile mümkün olabilir” dedi.



“Zulmün, savaslarin kasip kavurdugu bu çag yanginin atesini, Mevlana gibi önderlerimizin baris ve kardeslik çagrisina kulak vererek söndürebiliriz”

Dünyada Mevlana kadar hakkinda genis literatür bulunan çok az insan oldugunu söyleyerek konusmasini sürdüren Bakan Ersoy, “Dünyada Mevlana kadar hakkinda genis bir literatür bulunan çok az insan vardir. Bu kaynak zenginligi bize Mevlana’yi en dogru bir sekilde anlamamiz noktasinda büyük bir imkan sunuyor. Elbette hepimiz Mevlana Hazretlerine karsi derin bir saygi ve sevgi duyuyoruz. Ancak bu sevgiyi kuru bir sevginin ötesine tasiyip onun anlam dünyasina dahil olmak ve onun evrensel çagrisina uygun bir hayat tasavvur ve insa etmemiz gerekmez mi? Mevlana Celaleddin Rumi’yi anmak 700 yil önce yasamis bir tarihsel sahsiyeti anmanin ötesinde onu her yönüyle anlamak ve bu çaga tasimakla ancak mümkün olabilir kanaatindeyim. Çünkü insanlik bugün her zamankinden daha çok onun merhamet ve muhabbet çagrisina ihtiyaç duyuyor. Zulmün, adaletsizligin, savaslarin kasip kavurdugu bu çag yanginin atesini, Mevlana gibi, Yunus gibi manevi önderlerimizin baris ve kardeslik çagrisina kulak vererek söndürebiliriz. Son olarak sizlere altini önemle çizerek sunu söylemek istiyorum. Eger dünyanin gerçekten mevcut durumundan bir sikayetimiz varsa; yeryüzünün daha adil, daha hosgörülü ve yasanabilir bir yer olmasini arzuluyorsak, iste o zaman Mevlana’nin, Yunus’un evrensel mesajlarini anlamak ve kendimize rehber edinmek zorunda oldugumuzu unutmamaliyiz” dedi.



“’Ne olursan ol’ ögretisini, vuslatin 748’inci yilini idrak ediyoruz”

Yapilan organizasyonun önemini anlatan Kültür ve Turizm Bakan Yardimcisi Ahmet Misbah Demircan, “Anadolu Türk-Islam Kültürünün en önemli sahsiyetlerinin basinda elbette Hz. Mevlana geliyor. Tipki Hoca Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Haci Bektas-i Veli gibi. Hz. Mevlana’nin yasantisini sadece Konya ile sinirli degil, bütün Anadolu’da, özellikle Mevlevihaneler üzerinden onun sevgiyi, barisi, kardesligi anlatan ‘Ne olursan ol’ ögretisini, vuslatin 748’inci yilini idrak ediyoruz. Bu vesileyle Istanbul’un orta noktasinda, Beyoglu’nda Galata Mevlevihanesi’nde Kültür Turizm Bakanligi olarak, sayin bakanimizin önderliginde, bu mekani yasatmak adina böyle bir organizasyon gerçeklestirdik” diye konustu.

Kaynak: İHA