Ikinci Ilik Nakliyle Lösemiyi Yenen Gencin Hedefi Psikoloji Okuyup Hastalara Umut Olmak
Lösemiyi yenen Yasin Dalgiç: 'Her karanligin arkasinda bir sabah vardir. Ben de bunu kanitlamak istiyorum' Bursa Uludag Üniversitesi Tip Fakültesi Çocuk Hematoloji Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Adalet Meral Günes: 'Yasin'in sansi, aile içerisinde iki farkli donörü olmasiydi. O nedenle birinci kardesten yaptigimiz nakil tutmadigi için ikinci nakli diger kardesinden yaptik ve su anda nakil sonrasi gayet güzel, ikinci yilini geçmis durumda'
ELIF ÖZLEM ÇELIKLER - Bursa'da 2 yil önce yakalandigi lösemiyi, farkli kardeslerinden yapilan ikinci naklin ardindan yenen Yasin Dalgiç, psikoloji okuyup hastalara destek saglamak ve umut olmak istiyor.
Lise ögrencisi 17 yasindaki Dalgiç, 2 yil önce rahatsizlanarak gittigi hastanede lösemi oldugunu ögrendi. Dalgiç'a, uyumlu oldugu belirlenen kardesinden yapilan ilik nakli tutmadi.
Bunun üzerine baska bir kardesinden daha nakil yapilan Dalgiç, sagligina kavustu.
Dalgiç, AA muhabirine, hastaligin belirtilerinin karin agrisiyla basladigini ve Mayis 2019'da lösemi tanisi konuldugunu anlatti.
Ilk 3 ay Yüksek Ihtisas Egitim ve Arastirma Hastanesinde tedavi gördügünü belirten Dalgiç, "Sonra Bursa Uludag Üniversitesi (BUÜ) Hastanesine geldim nakil için. Hazirliklarin ardindan nakil oldum. Birinci nakil tutmayinca ikinci nakil yapildi. Hamdolsun ikinci nakilde tuttu." diye konustu.
Hastaligi geçen yil mayista yendigini dile getiren Dalgiç, "Dogruyu söylemek gerekirse hastane süreci biraz acili, sikintili oluyor. Bazi yanlari var, hiç konusamiyorsunuz, yürüyemiyorsunuz. Burada ailenin hastaya verdigi destek de çok önemli. Hastanin en önemli istegi moral. Moral bu hastaligin en büyük ilaci diyebilirim." ifadelerini kullandi.
Üniversite sinavlarina hazirlanan Dalgiç, "Psikoloji okuyup hastalara hem moral hem de umut olmak istiyorum. Her karanligin arkasinda bir sabah vardir. Ben de bunu kanitlamak istiyorum." dedi.
Bu amaçla bir de sosyal medya hesabi açtigini anlatan Dalgiç, burada yeni tani almis hastalarla iletisim kurduklarini ve onlara destek olmaya çalistigini sözlerine ekledi.
- "Eskiye göre çok daha iyi olanaklar içerisindeyiz"
BUÜ Tip Fakültesi Çocuk Hematoloji Ana Bilim Dali Baskani ve LÖDER Yönetim Kurulu Baskani Prof. Dr. Adalet Meral Günes de Türkiye'de lösemi tanisi konulan çocuklarin büyük bölümünün, devlet, egitim ve arastirma ile üniversite hastanelerinde tedavi gördügünü dile getirdi.
Tedavinin ücretsiz oldugunu belirten Günes, "Birçok ilaca ulasma sansimiz var bugünkü kosullarda. Eskiye göre çok daha iyi olanaklar içerisindeyiz. Özellikle tedaviye yaniti sinirli olan olgularda dahi bazi yeni tedavi sanslarimiz söz konusu. Kök hücre nakli de özellikle tedaviye cevabi kisitli olan ya da tekrar etmis çocuklar için ayri bir seçenek. Bu da bizim merkezimizde, Uludag Üniversitesi Tip Fakültesinde yapilabilmektedir." diye konustu.
Günes, kök hücre naklini sinirli vakalarda uyguladiklarini vurgulayarak, sunlari kaydetti:
"Yani yüzde 15 dirençli olan veya tekrar eden bir grup hasta var. Bu hastalar için kök hücre nakli bir seçenek. Bazen kök hücre nakilleri tutmayabilir. Naklin kendine ait öyle bir komplikasyonu da var. Tutmadigi zaman gerekiyorsa ikinci bir nakil de söz konusu olabilir. Yasin'in sansi, aile içerisinde iki farkli donörü olmasiydi. O nedenle birinci kardesten yaptigimiz nakil tutmadigi için ikinci nakli diger kardesinden yaptik ve su anda nakil sonrasi gayet güzel, ikinci yilini geçmis durumda."
Dalgiç'in tedavisini yürüten hekimlerden Doç. Dr. Melike Sezgin Evim de hastanin dirençli bir lösemisi oldugunu anlatti.
Nakil süreci hakkinda bilgi veren Evim, sunlari söyledi:
"Yasin, yüksek riskli oldugu için, yani tedaviyi nakille beraber yapmazsak tekrar edebilecegi için nakil karari aldigimiz bir hastaydi. Aile içerisinde uyumlu kardesleri vardi. Kardeslerinden birini seçtik ve onunla nakle basladik ancak yaklasik bir aylik süre geçmesine ragmen verdigimiz ürün yeteri kadar yerlesmedi. Yasin'e ikinci bir nakil yapmak zorunda kaldik. Ikinci naklinde ciddi bir komplikasyon görmeden su anda sagligina kavustu."
Anne Türkan Dalgiç da tedavi sürecinde aile birliginin çok önemli oldugunu vurgulayarak, "Bu süreçte Yasin'e bunu saglamaya çalistik. Moralini bozacak her seyden uzak tutmaya çalistik. Yasin'e hasta oldugunu söylemedim ta ki nakil olana kadar. Yasin de söyle bir sey söyledi 'Iyi ki söylememissin, ben bunu bu psikolojiyle atlatamayabilirdim, çok sorun ederdim.' Ondan sonrasi da hamdolsun çok güzel gelisti bizim için." diye konustu.
Kaynak: AA
Lise ögrencisi 17 yasindaki Dalgiç, 2 yil önce rahatsizlanarak gittigi hastanede lösemi oldugunu ögrendi. Dalgiç'a, uyumlu oldugu belirlenen kardesinden yapilan ilik nakli tutmadi.
Bunun üzerine baska bir kardesinden daha nakil yapilan Dalgiç, sagligina kavustu.
Dalgiç, AA muhabirine, hastaligin belirtilerinin karin agrisiyla basladigini ve Mayis 2019'da lösemi tanisi konuldugunu anlatti.
Ilk 3 ay Yüksek Ihtisas Egitim ve Arastirma Hastanesinde tedavi gördügünü belirten Dalgiç, "Sonra Bursa Uludag Üniversitesi (BUÜ) Hastanesine geldim nakil için. Hazirliklarin ardindan nakil oldum. Birinci nakil tutmayinca ikinci nakil yapildi. Hamdolsun ikinci nakilde tuttu." diye konustu.
Hastaligi geçen yil mayista yendigini dile getiren Dalgiç, "Dogruyu söylemek gerekirse hastane süreci biraz acili, sikintili oluyor. Bazi yanlari var, hiç konusamiyorsunuz, yürüyemiyorsunuz. Burada ailenin hastaya verdigi destek de çok önemli. Hastanin en önemli istegi moral. Moral bu hastaligin en büyük ilaci diyebilirim." ifadelerini kullandi.
Üniversite sinavlarina hazirlanan Dalgiç, "Psikoloji okuyup hastalara hem moral hem de umut olmak istiyorum. Her karanligin arkasinda bir sabah vardir. Ben de bunu kanitlamak istiyorum." dedi.
Bu amaçla bir de sosyal medya hesabi açtigini anlatan Dalgiç, burada yeni tani almis hastalarla iletisim kurduklarini ve onlara destek olmaya çalistigini sözlerine ekledi.
- "Eskiye göre çok daha iyi olanaklar içerisindeyiz"
BUÜ Tip Fakültesi Çocuk Hematoloji Ana Bilim Dali Baskani ve LÖDER Yönetim Kurulu Baskani Prof. Dr. Adalet Meral Günes de Türkiye'de lösemi tanisi konulan çocuklarin büyük bölümünün, devlet, egitim ve arastirma ile üniversite hastanelerinde tedavi gördügünü dile getirdi.
Tedavinin ücretsiz oldugunu belirten Günes, "Birçok ilaca ulasma sansimiz var bugünkü kosullarda. Eskiye göre çok daha iyi olanaklar içerisindeyiz. Özellikle tedaviye yaniti sinirli olan olgularda dahi bazi yeni tedavi sanslarimiz söz konusu. Kök hücre nakli de özellikle tedaviye cevabi kisitli olan ya da tekrar etmis çocuklar için ayri bir seçenek. Bu da bizim merkezimizde, Uludag Üniversitesi Tip Fakültesinde yapilabilmektedir." diye konustu.
Günes, kök hücre naklini sinirli vakalarda uyguladiklarini vurgulayarak, sunlari kaydetti:
"Yani yüzde 15 dirençli olan veya tekrar eden bir grup hasta var. Bu hastalar için kök hücre nakli bir seçenek. Bazen kök hücre nakilleri tutmayabilir. Naklin kendine ait öyle bir komplikasyonu da var. Tutmadigi zaman gerekiyorsa ikinci bir nakil de söz konusu olabilir. Yasin'in sansi, aile içerisinde iki farkli donörü olmasiydi. O nedenle birinci kardesten yaptigimiz nakil tutmadigi için ikinci nakli diger kardesinden yaptik ve su anda nakil sonrasi gayet güzel, ikinci yilini geçmis durumda."
Dalgiç'in tedavisini yürüten hekimlerden Doç. Dr. Melike Sezgin Evim de hastanin dirençli bir lösemisi oldugunu anlatti.
Nakil süreci hakkinda bilgi veren Evim, sunlari söyledi:
"Yasin, yüksek riskli oldugu için, yani tedaviyi nakille beraber yapmazsak tekrar edebilecegi için nakil karari aldigimiz bir hastaydi. Aile içerisinde uyumlu kardesleri vardi. Kardeslerinden birini seçtik ve onunla nakle basladik ancak yaklasik bir aylik süre geçmesine ragmen verdigimiz ürün yeteri kadar yerlesmedi. Yasin'e ikinci bir nakil yapmak zorunda kaldik. Ikinci naklinde ciddi bir komplikasyon görmeden su anda sagligina kavustu."
Anne Türkan Dalgiç da tedavi sürecinde aile birliginin çok önemli oldugunu vurgulayarak, "Bu süreçte Yasin'e bunu saglamaya çalistik. Moralini bozacak her seyden uzak tutmaya çalistik. Yasin'e hasta oldugunu söylemedim ta ki nakil olana kadar. Yasin de söyle bir sey söyledi 'Iyi ki söylememissin, ben bunu bu psikolojiyle atlatamayabilirdim, çok sorun ederdim.' Ondan sonrasi da hamdolsun çok güzel gelisti bizim için." diye konustu.
