Adalet Bakani Gül, 'Magdur Odakli Adalet Bulusmalari' Programinda Konustu Açiklamasi
'Magdurun mahremiyeti hiçbir zaman hiçbir yerde ortaliga dökülüp saçilacak bir sansasyon malzemesi ya da reyting etkilesim meselesi olamaz. Bu nedenle, özel hayatin korunmasi ilkesi hassasiyetle korunmali, göz ardi edilmemelidir' '84 milyon vatandasimizin 'lekelenmeme' hakki vardir. Ve bu hakki koruyacak olan da yine yarginin, adliyenin kendisidir. Bu hakkin sagladigi korumadan, hukuki güvenlik duygusundan herkes esit yararlanir'
Adalet Bakani Abdulhamit Gül, magdurun mahremiyetinin hiçbir zaman hiçbir yerde ortaliga dökülüp saçilacak bir sansasyon malzemesi ya da reyting etkilesim meselesi olamayacagini belirterek, "Bu nedenle, özel hayatin korunmasi ilkesi hassasiyetle korunmali, göz ardi edilmemelidir." dedi.
Bakan Gül, Mardin'de bir otelde düzenlenen "Magdur Odakli Adalet Bulusmalari" programinda yaptigi konusmada, kentte bulunmaktan duydugu memnuniyeti dile getirdi.
Mardin'in insanligin kalbi, birlik ve beraberligin sembol sehri oldugunu söyleyen Gül, kentin bir arada, birlikte yasayabilme iradesini ortaya koyma ve farkliliklara saygi gösterme adina çok önemli bir sembol ortaya koydugunu kaydetti.
Gül, adli süreçte magdurlarin yaninda olmak için yapilan çalismalari degerlendirmek ve bundan sonra neler yapabilecekleri konusunda görüsmek üzere bir arada olduklarini belirterek, toplantinin magdur odakli adalet anlayisina da önemli katkilar saglayacagina inandigini vurguladi.
Magdur odakli adalet konusunda birçok yerde çalismalar, analizler yapildigina ama tüm bu çalismalarin özetinin adliyenin ve adaletin kapisi olduguna isaret eden Gül, bu kapinin herkese açik oldugunu, kim olursa olsun, bu kapidan giren herkesin adalete erisecegine olan inançla oradan çikmasi gerektigini kaydetti.
Gül, adalet hizmetlerinin temel görevinin bu oldugunu, bu yüzden adli süreçlerde "yalniz degilsiniz" dediklerini aktararak, sözlerini söyle sürdürdü:
"Bu anayasanin, kanunlarin, hukukun, evrensel emri ve prensibidir. Hukuk devleti tam da bunun için vardir. Herkesin hukukunu korumak, herkesin hukuktan nasibini almasini saglamak için vardir. Vatandas memnuniyeti, insan yarari nerede ise hukuk oradadir, orada olmalidir. Bugüne kadar bu bakis açisiyla vatandas memnuniyetini önceleyen anlayisi hep sergiledik, ortaya koyduk."
- "Bugüne kadar ülke genelinde adli görüsme odalarinda 35 bin 232 görüsmenin saglandi"
Gül, gelecek dönemde de yine vatandasa dokunan uygulamalari hayata geçirmeye devam edeceklerini ifade ederek, magdur odakli adalet anlayisindaki önemli adimlardan birinin de adli görüsme odalari oldugunu bildirdi.
Özellikle son zamanlarda yogunlugunu artirdiklari 2017'den itibaren hukuk sistemine dahil olan bu uygulamayla vatandaslara adli süreçte çok önemli bir katkida bulunduklarina dikkati çeken Gül, bugün 105 adliyede 110 adli görüsme odasinin bulundugunu, yil sonunda bunun sayisini daha da artiracaklarini dile getirdi.
Gül, "Bugüne kadar ülke genelinde adli görüsme odalarinda 35 bin 232 görüsmenin saglandi. Daha önce çocuklar, kadinlar, yaslilar, engelliler, suça maruz kalmis tüm magdurlar karakol, savci, mahkeme, polis, hakim, doktor arasinda gidip geliyordu. Ama bu merkezlerle birlikte çocuk, durusma salonunun bir kösesinde durup, o aciyi bir kez daha yasamiyor, bir kez daha örselenmiyor, travmasini bir daha yasamiyor. Çocuk Izlem Merkezlerini kurduk. Çocugun üstün yararina korumak adina önemli çaba ve denge ortaya konmus oldu." ifadelerini kullandi.
- "Adli süreçlerde magdurlarin yaninda olma anlayisini hayata geçirdik"
"Yargilamada delil kalitesini de artirmis olduk. Çünkü kendisini daha rahat hisseden kisi uzman marifetiyle olayi daha iyi anlattikça, delile ulasma konusu da meselelerin ortaya çikmasina önemli katki saglamaktadir. Büyük oranda çocuklar için kullanilan bu adli görüsme odalarinin en son genelgemizde de ifade edildigi gibi kadinlar, suça maruz kalmis yasli engelliler ve tüm magdurlar için kullaniminin genisletilmesini bekliyoruz." diyen Gül, özellikle siddete maruz kalan kadinlar basta olmak üzere tüm magdurlar için bu alanin, merkezin kullanilmasinin çok önemli olduguna inandiklarini bildirdi.
Gül, siddete maruz kalan bir kadinla suçun failini ayni durusma salonunda karsilastirmanin kadinin o travmayi bir daha yasamasi ve olayin maddi gerçeginin tam anlamiyla anlatilmasi hususunda bir takim sorunlar ortaya çikardigina isaret ederek, ancak magdurun farkli bir yerde olayi istedigi gibi anlatabilmesi ve meselenin anlasilmasinin çok önemli oldugunu belirtti.
"Dolayisiyla kadin ya da çocuk, yasli engelli, mahkemede failiyle beraber yüz yüze gelmemesi için bu sistemi getirdik. Tekrar o travma ve örselenme yasanmasin diye bu sistemi getirdik. Böylece adli süreçlerde magdurlarin yaninda olma anlayisini hayata geçirdik. Bu yeni uygulamanin uygulayicinin da sahiplenmesiyle daha da iyi noktaya ulasacagina inancimiz tamdir. Yine aile mahkemelerinde de bu sistemi açtik." ifadelerini kullanan Gül, böylece velayete konu olan çocuklarin ifadelerinin alinmasinda da bu merkezin iyi bir sekilde kullanildigini aktardi.
- Yil sonuna kadar 200 kisilik uzman alimi için ilana çikilacak
Gül, "Geçtigimiz süreçte Sayin Cumhurbaskanimiz tarafindan iki temel politika belgemizi açikladik. Yargiya iliskin bir 'Yargi Reformu Strateji Belgesi', iki özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye amaci için 'Insan Haklari Eylem Plani'mizi hayata geçirdik. Uygulamaya basladik ve 2023'e kadar tüm bu hedeflerimizi insallah gerçeklestirmis olacagiz. Ve uygulayicilarin da sahiplenmesiyle mevzuat ve uygulamasiyla tüm bu çalismalarimizi yine hayata geçirmis olacagiz." diye konustu.
Özellikle birinci yargi paketinde ve sonraki mevzuatta, Cumhurbaskanligi Kararnamesi ile adli destek ve magdur hizmetleri çalismalarinin kapsamini da genislettiklerine dikkati çeken Gül, bu amaç ve bu hedefe dogru yine basarili bir sekilde çalismalar sürdürdüklerini dile getirdi.
Gül, bu ay 400 yeni uzman psikolog, pedagog, ve sosyal çalismaci atamasi yaptiklarini, böylece bu birimdeki uzman sayisini 1202'ye çikardiklarini, insan kaynagini da yüzde 50 artirdiklarini belirtti.
Adliyelerde vatandaslara daha etkin bir sekilde psiko-sosyal destek saglayacaklarini bildiren Gül, uzmanlarin sosyal incelemeler için saha ziyaretlerine daha fazla zaman ayiracaklarini ve raporlar hazirlayacaklarini, bunun da adalet hizmetlerinde magdurun meramini daha iyi anlatabilmesine katki verecegini, makul sürede yargilanma için de önem tasidigini ifade etti.
40 adliyede daha "Adli görüsme odalari" açmis olacaklarini, yil sonuna kadar 200 kisilik uzman alimi için ilana çikacaklarini anlatan Gül, önümüzdeki yil da 310 uzman daha alarak bu çalismalari daha da hizlandirmayi düsündüklerini belirtti.
Gül, Mardin özelinde ve gerekse tüm Türkiye'de buradan çikacak önerileri heyecanla beklediklerini belirterek, uygulamada iyi bir basarinin ortaya çikmasi gerektigini, bunu da sahada takip etmek istediklerini kaydetti.
- Özel hayatin korunmasi ilkesi hassasiyetle korunmali, göz ardi edilmemelidir"
Özellikle Mardin'de de 2020 Haziran'da faaliyete geçen Mardin Adliyesi psiko-sosyal destek ünitesinde insan kaynaginin 3 katina çiktigini, Mardin Aile Mahkemesi'nde 2020'de 52, bu yil 152 dosyada, anne baba ile uzmanlarin görüstügünü, 400 çocuga velayet davasinda psiko-sosyal destek verildigini dile getiren Gül, Mardin Adli Görüsme Odasi'nda ise bugüne kadar 78 dosyada magdur beyani alindigini, magdurlarin sanikla yüz yüze getirilmedigini söyledi.
Devletin temel amacinin insan onurunu korumak oldugunu belirten Gül, sunlari kaydetti:
"Örnegin, çocugun üstün yararini gözetmek, insan onurunu korumakla es degerdir. Kadina siddetle mücadelede de korunan yine insan onurudur. Magdurun özel hayatinin gizliligini korumak, mahremiyet hakkina riayet etmek de yine insan onurudur. Mahremiyet hakki, magdur haklari arasinda en büyük dikkat ve özenin gösterilmesi gereken konular arasindadir. Her iddia ciddiyetle arastirilirken, insan onurunun özenle korunmasi esastir. Bu çok esas bir meseledir. Bu hassasiyetimizin bir yansimasi olarak dördüncü yargi paketinde iddianamede suçla bir ilgisi bulunmayan konularda özel hayat bilgilerine yer verilememesini düzenledi. Birkaç ay önce kanun düzenlemesi yapildi. Yine beraat karari verilmesi durumunda iletisim kayitlarinin yok edilmesini de hükme bagladik. Kisisel hayatin korunmasi, mahremiyetin ifsasinin önlenmesi, özel hayatin korunmasi, adliyenin disinda da her alanda da özen gösterilmesi gereken bir konu. Mahremiyetin ifsasinin adaletle de magdurun hakkiyla da bir ilgisi yoktur. Magdurun mahremiyeti hiçbir zaman hiçbir yerde ortaliga dökülüp saçilacak bir sansasyon malzemesi ya da reyting etkilesim meselesi olamaz. Bu nedenle, özel hayatin korunmasi ilkesi hassasiyetle korunmali, göz ardi edilmemelidir."
Bakan Gül, mahremiyet hakki kadar önemli bir diger hususun da masumiyet karinesi olduguna dikkati çekerek, bu baglamda, kisilerin kesinlesmis bir yargi karari olmadan ya da bir yargi kararina ragmen damgalanmasi, suçlu ilan edilmesinin asla kabul edilemeyecegini ifade etti.
Bunun hukukun evrensel ilkesi, olmazsa olmazi oldugunu bildiren Gül, Türkiye'nin bir hukuk devleti oldugunu vurguladi.
Gül, hukuk devletinde yargi yetkisinin bagimsiz ve tarafsiz mahkemelere ait oldugunu belirterek, "Yargi bu yetkisini kullanirken dosyaya, delillere bakar, ona göre karar verir. Ve esas itibariyla bu vicdani karariyla elbette Türk milleti adina karar verir, Türk milleti de bu karari degerlendirir. Elestirir ya da katilir. Ama bir hukuki sürecin yöneticisi yargi merciidir. Verilen karar eksik, hatali bulunsa da itiraz merciiyle islenen bir hukuk merci vardir." seklinde konustu.
- "84 milyon vatandasimizin 'lekelenmeme' hakki vardir"
"Kurulacak yargisiz infazlarla kisisel verilerin, mahremiyetin ifsa edilmesi, özel hayata sayginin ihlal edilmesi gibi davranislar asla kabul edilebilir bir tutum degil. Insan onuruyla yasar ve onuru korumak hepimizin ortak bir sorumlulugudur. Hassasiyetine, masumiyetine ve itibarina yönelik her türlü saldiridan korunmayi yargidan beklemesi de vatandaslarimizin hakli bir beklentisidir. Iste bu anlayisla lekelenmeme hakkini kanunlarimiza getirdik, çikardik, yasalastirdik." diyen Gül, bunun çok kiymetli bir adim oldugunu aktardi.
Gül, "84 milyon vatandasimizin lekelenmeme hakki vardir. Ve bu hakki koruyacak olan da yine yarginin, adliyenin kendisidir. Bu hakkin sagladigi korumadan, hukuki güvenlik duygusundan herkes esit yararlanir. Bu uygulamanin daha da iyiye evrilecegine inaniyoruz. Bu uygulama olmasaydi 438 bin vatandasimiz, polisimizin, savcimizin, adliyenin önüne gelecekti ve haksiz yere lekelenmis olacakti. Iyi ve dogru uygulamalarinizla bu konuda özen ve dikkatinizi en üst seviyede tutacaginiza inaniyorum." dedi.
Yargi mensuplarina seslenen Gül, söyle konustu:
"Uygulama sizlerin elinde. Sizlerden ricam bu yeniliklerin arkasinda durarak, insan odakli perspektifle, magdur odakli yaklasimla adliye süreçlerinde vatandaslarimizla bir arada olun, onlara sürekli destekçi olun. Sizin tavriniz, durusunuz, üslubunuz ve kullandiginiz dil emin olun en iyi kanundan daha degerlidir."
Bakan Gül, toplantinin basarili ve verimli geçmesini diledigini belirterek, bu vesileyle tüm kurum temsilcilerine gösterdigi hassasiyet için tesekkür etti.
Mardin Valisi Mahmut Demirtas da toplantiya ev sahipligi yapmaktan memnuniyet duyduklarini belirterek, Valilik olarak suç magdurlarinin yasadigi travmalarin tedavi edilmesi, adalete erisiminin önündeki engellerin kaldirilmasi noktasinda mesai mefhumu gözetmeden çalisma yürüttüklerini söyledi.
Demirtas, Valilik olarak dün oldugu gibi bugün ve gelecekte de adaletin ivedilikle tesisi ve magduriyetlerin önlenmesi noktasinda üzerlerine düseni yerine getireceklerini ifade etti.
Mardin Cumhuriyet Bassavcisi Aydin Turhan ise, yapimina baslanan ve 2023 yilinda açilmasi planlanan yeni adliye binasi faaliyete geçtiginde daha iyi fiziksel imkanlara sahip olunacagini, kaliteli ve verimli hizmet sunumuna devam edeceklerini belirterek, yeni hizmet binasinin yapimina katki sunan herkese tesekkür etti.
Toplantiya, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ibrahim Özcosar, AK Parti Mardin Milletvekili Seyhmus Dinçel, AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroglu ve AK Parti Il Baskani Faruk Kiliç, yargi mensuplari ile ilgili kurum temsilcileri katildi.
Kaynak: AA
Bakan Gül, Mardin'de bir otelde düzenlenen "Magdur Odakli Adalet Bulusmalari" programinda yaptigi konusmada, kentte bulunmaktan duydugu memnuniyeti dile getirdi.
Mardin'in insanligin kalbi, birlik ve beraberligin sembol sehri oldugunu söyleyen Gül, kentin bir arada, birlikte yasayabilme iradesini ortaya koyma ve farkliliklara saygi gösterme adina çok önemli bir sembol ortaya koydugunu kaydetti.
Gül, adli süreçte magdurlarin yaninda olmak için yapilan çalismalari degerlendirmek ve bundan sonra neler yapabilecekleri konusunda görüsmek üzere bir arada olduklarini belirterek, toplantinin magdur odakli adalet anlayisina da önemli katkilar saglayacagina inandigini vurguladi.
Magdur odakli adalet konusunda birçok yerde çalismalar, analizler yapildigina ama tüm bu çalismalarin özetinin adliyenin ve adaletin kapisi olduguna isaret eden Gül, bu kapinin herkese açik oldugunu, kim olursa olsun, bu kapidan giren herkesin adalete erisecegine olan inançla oradan çikmasi gerektigini kaydetti.
Gül, adalet hizmetlerinin temel görevinin bu oldugunu, bu yüzden adli süreçlerde "yalniz degilsiniz" dediklerini aktararak, sözlerini söyle sürdürdü:
"Bu anayasanin, kanunlarin, hukukun, evrensel emri ve prensibidir. Hukuk devleti tam da bunun için vardir. Herkesin hukukunu korumak, herkesin hukuktan nasibini almasini saglamak için vardir. Vatandas memnuniyeti, insan yarari nerede ise hukuk oradadir, orada olmalidir. Bugüne kadar bu bakis açisiyla vatandas memnuniyetini önceleyen anlayisi hep sergiledik, ortaya koyduk."
- "Bugüne kadar ülke genelinde adli görüsme odalarinda 35 bin 232 görüsmenin saglandi"
Gül, gelecek dönemde de yine vatandasa dokunan uygulamalari hayata geçirmeye devam edeceklerini ifade ederek, magdur odakli adalet anlayisindaki önemli adimlardan birinin de adli görüsme odalari oldugunu bildirdi.
Özellikle son zamanlarda yogunlugunu artirdiklari 2017'den itibaren hukuk sistemine dahil olan bu uygulamayla vatandaslara adli süreçte çok önemli bir katkida bulunduklarina dikkati çeken Gül, bugün 105 adliyede 110 adli görüsme odasinin bulundugunu, yil sonunda bunun sayisini daha da artiracaklarini dile getirdi.
Gül, "Bugüne kadar ülke genelinde adli görüsme odalarinda 35 bin 232 görüsmenin saglandi. Daha önce çocuklar, kadinlar, yaslilar, engelliler, suça maruz kalmis tüm magdurlar karakol, savci, mahkeme, polis, hakim, doktor arasinda gidip geliyordu. Ama bu merkezlerle birlikte çocuk, durusma salonunun bir kösesinde durup, o aciyi bir kez daha yasamiyor, bir kez daha örselenmiyor, travmasini bir daha yasamiyor. Çocuk Izlem Merkezlerini kurduk. Çocugun üstün yararina korumak adina önemli çaba ve denge ortaya konmus oldu." ifadelerini kullandi.
- "Adli süreçlerde magdurlarin yaninda olma anlayisini hayata geçirdik"
"Yargilamada delil kalitesini de artirmis olduk. Çünkü kendisini daha rahat hisseden kisi uzman marifetiyle olayi daha iyi anlattikça, delile ulasma konusu da meselelerin ortaya çikmasina önemli katki saglamaktadir. Büyük oranda çocuklar için kullanilan bu adli görüsme odalarinin en son genelgemizde de ifade edildigi gibi kadinlar, suça maruz kalmis yasli engelliler ve tüm magdurlar için kullaniminin genisletilmesini bekliyoruz." diyen Gül, özellikle siddete maruz kalan kadinlar basta olmak üzere tüm magdurlar için bu alanin, merkezin kullanilmasinin çok önemli olduguna inandiklarini bildirdi.
Gül, siddete maruz kalan bir kadinla suçun failini ayni durusma salonunda karsilastirmanin kadinin o travmayi bir daha yasamasi ve olayin maddi gerçeginin tam anlamiyla anlatilmasi hususunda bir takim sorunlar ortaya çikardigina isaret ederek, ancak magdurun farkli bir yerde olayi istedigi gibi anlatabilmesi ve meselenin anlasilmasinin çok önemli oldugunu belirtti.
"Dolayisiyla kadin ya da çocuk, yasli engelli, mahkemede failiyle beraber yüz yüze gelmemesi için bu sistemi getirdik. Tekrar o travma ve örselenme yasanmasin diye bu sistemi getirdik. Böylece adli süreçlerde magdurlarin yaninda olma anlayisini hayata geçirdik. Bu yeni uygulamanin uygulayicinin da sahiplenmesiyle daha da iyi noktaya ulasacagina inancimiz tamdir. Yine aile mahkemelerinde de bu sistemi açtik." ifadelerini kullanan Gül, böylece velayete konu olan çocuklarin ifadelerinin alinmasinda da bu merkezin iyi bir sekilde kullanildigini aktardi.
- Yil sonuna kadar 200 kisilik uzman alimi için ilana çikilacak
Gül, "Geçtigimiz süreçte Sayin Cumhurbaskanimiz tarafindan iki temel politika belgemizi açikladik. Yargiya iliskin bir 'Yargi Reformu Strateji Belgesi', iki özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye amaci için 'Insan Haklari Eylem Plani'mizi hayata geçirdik. Uygulamaya basladik ve 2023'e kadar tüm bu hedeflerimizi insallah gerçeklestirmis olacagiz. Ve uygulayicilarin da sahiplenmesiyle mevzuat ve uygulamasiyla tüm bu çalismalarimizi yine hayata geçirmis olacagiz." diye konustu.
Özellikle birinci yargi paketinde ve sonraki mevzuatta, Cumhurbaskanligi Kararnamesi ile adli destek ve magdur hizmetleri çalismalarinin kapsamini da genislettiklerine dikkati çeken Gül, bu amaç ve bu hedefe dogru yine basarili bir sekilde çalismalar sürdürdüklerini dile getirdi.
Gül, bu ay 400 yeni uzman psikolog, pedagog, ve sosyal çalismaci atamasi yaptiklarini, böylece bu birimdeki uzman sayisini 1202'ye çikardiklarini, insan kaynagini da yüzde 50 artirdiklarini belirtti.
Adliyelerde vatandaslara daha etkin bir sekilde psiko-sosyal destek saglayacaklarini bildiren Gül, uzmanlarin sosyal incelemeler için saha ziyaretlerine daha fazla zaman ayiracaklarini ve raporlar hazirlayacaklarini, bunun da adalet hizmetlerinde magdurun meramini daha iyi anlatabilmesine katki verecegini, makul sürede yargilanma için de önem tasidigini ifade etti.
40 adliyede daha "Adli görüsme odalari" açmis olacaklarini, yil sonuna kadar 200 kisilik uzman alimi için ilana çikacaklarini anlatan Gül, önümüzdeki yil da 310 uzman daha alarak bu çalismalari daha da hizlandirmayi düsündüklerini belirtti.
Gül, Mardin özelinde ve gerekse tüm Türkiye'de buradan çikacak önerileri heyecanla beklediklerini belirterek, uygulamada iyi bir basarinin ortaya çikmasi gerektigini, bunu da sahada takip etmek istediklerini kaydetti.
- Özel hayatin korunmasi ilkesi hassasiyetle korunmali, göz ardi edilmemelidir"
Özellikle Mardin'de de 2020 Haziran'da faaliyete geçen Mardin Adliyesi psiko-sosyal destek ünitesinde insan kaynaginin 3 katina çiktigini, Mardin Aile Mahkemesi'nde 2020'de 52, bu yil 152 dosyada, anne baba ile uzmanlarin görüstügünü, 400 çocuga velayet davasinda psiko-sosyal destek verildigini dile getiren Gül, Mardin Adli Görüsme Odasi'nda ise bugüne kadar 78 dosyada magdur beyani alindigini, magdurlarin sanikla yüz yüze getirilmedigini söyledi.
Devletin temel amacinin insan onurunu korumak oldugunu belirten Gül, sunlari kaydetti:
"Örnegin, çocugun üstün yararini gözetmek, insan onurunu korumakla es degerdir. Kadina siddetle mücadelede de korunan yine insan onurudur. Magdurun özel hayatinin gizliligini korumak, mahremiyet hakkina riayet etmek de yine insan onurudur. Mahremiyet hakki, magdur haklari arasinda en büyük dikkat ve özenin gösterilmesi gereken konular arasindadir. Her iddia ciddiyetle arastirilirken, insan onurunun özenle korunmasi esastir. Bu çok esas bir meseledir. Bu hassasiyetimizin bir yansimasi olarak dördüncü yargi paketinde iddianamede suçla bir ilgisi bulunmayan konularda özel hayat bilgilerine yer verilememesini düzenledi. Birkaç ay önce kanun düzenlemesi yapildi. Yine beraat karari verilmesi durumunda iletisim kayitlarinin yok edilmesini de hükme bagladik. Kisisel hayatin korunmasi, mahremiyetin ifsasinin önlenmesi, özel hayatin korunmasi, adliyenin disinda da her alanda da özen gösterilmesi gereken bir konu. Mahremiyetin ifsasinin adaletle de magdurun hakkiyla da bir ilgisi yoktur. Magdurun mahremiyeti hiçbir zaman hiçbir yerde ortaliga dökülüp saçilacak bir sansasyon malzemesi ya da reyting etkilesim meselesi olamaz. Bu nedenle, özel hayatin korunmasi ilkesi hassasiyetle korunmali, göz ardi edilmemelidir."
Bakan Gül, mahremiyet hakki kadar önemli bir diger hususun da masumiyet karinesi olduguna dikkati çekerek, bu baglamda, kisilerin kesinlesmis bir yargi karari olmadan ya da bir yargi kararina ragmen damgalanmasi, suçlu ilan edilmesinin asla kabul edilemeyecegini ifade etti.
Bunun hukukun evrensel ilkesi, olmazsa olmazi oldugunu bildiren Gül, Türkiye'nin bir hukuk devleti oldugunu vurguladi.
Gül, hukuk devletinde yargi yetkisinin bagimsiz ve tarafsiz mahkemelere ait oldugunu belirterek, "Yargi bu yetkisini kullanirken dosyaya, delillere bakar, ona göre karar verir. Ve esas itibariyla bu vicdani karariyla elbette Türk milleti adina karar verir, Türk milleti de bu karari degerlendirir. Elestirir ya da katilir. Ama bir hukuki sürecin yöneticisi yargi merciidir. Verilen karar eksik, hatali bulunsa da itiraz merciiyle islenen bir hukuk merci vardir." seklinde konustu.
- "84 milyon vatandasimizin 'lekelenmeme' hakki vardir"
"Kurulacak yargisiz infazlarla kisisel verilerin, mahremiyetin ifsa edilmesi, özel hayata sayginin ihlal edilmesi gibi davranislar asla kabul edilebilir bir tutum degil. Insan onuruyla yasar ve onuru korumak hepimizin ortak bir sorumlulugudur. Hassasiyetine, masumiyetine ve itibarina yönelik her türlü saldiridan korunmayi yargidan beklemesi de vatandaslarimizin hakli bir beklentisidir. Iste bu anlayisla lekelenmeme hakkini kanunlarimiza getirdik, çikardik, yasalastirdik." diyen Gül, bunun çok kiymetli bir adim oldugunu aktardi.
Gül, "84 milyon vatandasimizin lekelenmeme hakki vardir. Ve bu hakki koruyacak olan da yine yarginin, adliyenin kendisidir. Bu hakkin sagladigi korumadan, hukuki güvenlik duygusundan herkes esit yararlanir. Bu uygulamanin daha da iyiye evrilecegine inaniyoruz. Bu uygulama olmasaydi 438 bin vatandasimiz, polisimizin, savcimizin, adliyenin önüne gelecekti ve haksiz yere lekelenmis olacakti. Iyi ve dogru uygulamalarinizla bu konuda özen ve dikkatinizi en üst seviyede tutacaginiza inaniyorum." dedi.
Yargi mensuplarina seslenen Gül, söyle konustu:
"Uygulama sizlerin elinde. Sizlerden ricam bu yeniliklerin arkasinda durarak, insan odakli perspektifle, magdur odakli yaklasimla adliye süreçlerinde vatandaslarimizla bir arada olun, onlara sürekli destekçi olun. Sizin tavriniz, durusunuz, üslubunuz ve kullandiginiz dil emin olun en iyi kanundan daha degerlidir."
Bakan Gül, toplantinin basarili ve verimli geçmesini diledigini belirterek, bu vesileyle tüm kurum temsilcilerine gösterdigi hassasiyet için tesekkür etti.
Mardin Valisi Mahmut Demirtas da toplantiya ev sahipligi yapmaktan memnuniyet duyduklarini belirterek, Valilik olarak suç magdurlarinin yasadigi travmalarin tedavi edilmesi, adalete erisiminin önündeki engellerin kaldirilmasi noktasinda mesai mefhumu gözetmeden çalisma yürüttüklerini söyledi.
Demirtas, Valilik olarak dün oldugu gibi bugün ve gelecekte de adaletin ivedilikle tesisi ve magduriyetlerin önlenmesi noktasinda üzerlerine düseni yerine getireceklerini ifade etti.
Mardin Cumhuriyet Bassavcisi Aydin Turhan ise, yapimina baslanan ve 2023 yilinda açilmasi planlanan yeni adliye binasi faaliyete geçtiginde daha iyi fiziksel imkanlara sahip olunacagini, kaliteli ve verimli hizmet sunumuna devam edeceklerini belirterek, yeni hizmet binasinin yapimina katki sunan herkese tesekkür etti.
Toplantiya, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ibrahim Özcosar, AK Parti Mardin Milletvekili Seyhmus Dinçel, AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroglu ve AK Parti Il Baskani Faruk Kiliç, yargi mensuplari ile ilgili kurum temsilcileri katildi.