Bakan Koca Açiklamasi 'Dr. Rümeysa Arkadasimizin Kazadan Önce 36 Saat Çalistigi Seklindeki Bilgi Yanlistir'

Saglik Bakani Fahrettin Koca, “Bazi kliniklerde asistan hekimlerin 36 saat çalistigi durumlar oldugu maalesef gerçektir. Dr. Rümeysa arkadasimizin kazadan önce 36 saat çalistigi seklindeki bilgi ise yanlistir. Arkadasimiz günlük mesainin ardindan nöbet tutmus, sabah hastaneden ayrilmistir. Olay özelinde dogru bilgi budur” dedi.

Bakan Koca Açiklamasi 'Dr. Rümeysa Arkadasimizin Kazadan Önce 36 Saat Çalistigi Seklindeki Bilgi Yanlistir'


Saglik Bakanligi Koronavirüs Bilim Kurulu Bakan Fahrettin Koca baskanliginda online olarak toplandi. Toplantinin ana gündem maddelerini vakalarin artis hizi, asilama hizi ve üçüncü doz oranlari olusturdu. Toplanti sonrasinda YouTube üzerinden açiklamalarda bulunan Bakan Koca, “Hepimizi derinden etkileyen bir olay yasadik. Dr. Rümeysa Sen, meslegine, bütün zorluklarina ragmen bagli, hayatinin baharinda bir arkadasimizdi. Geçtigimiz Cumartesi günü kendisini bir trafik kazasinda kaybettik. Kaza dramatikti. Hepimizi sarsti. Olay, Ankara Sehir Hastanesi’nde görev yapan bu gencecik hekimin nöbetini tamamlayip, hastaneden ayrilmasindan iki saat kadar sonra, evine dönerken meydana geldi. Annesinin söyle dedigini ögrendik: ‘Kahvaltiyi hazirlamistim, onu bekliyorduk.’ Bu aciyi bana en derinden hissettiren, anne yüreginden gelen bu söz oldu. Rümeysa o kahvalti sofrasina oturamadi. Dr. Rümeysa’lar kolay yetismiyor. Bir hekim binlerce insan arasindan çikiyor. Bir hekimin kaybi hepimiz için büyük kayiptir” ifadelerini kullandi.

“DR. RÜMEYSA ARKADASIMIZIN KAZADAN ÖNCE 36 SAAT ÇALISTIGI SEKLINDEKI BILGI ISE YANLISTIR”

Saglik Bakani Fahrettin Koca, trafik kazasi sonucu vefat eden Dr. Rümeysa Sen’in nöbet saatleri ile ilgili yaptigi açiklamada su ifadeleri kullandi:

“Böylesine dramatik bir olayin içimizde yol açtigi duygulari kelimeler ifade edemez. Sevgili Rümeysa’ya Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesinin, ablasiz bir hayati hayal bile edemeyen kiz kardesinin, çalisma arkadaslarinin basi sag olsun. Saglik camiamizin basi sag olsun. Dramatik olaylarda birtakim yanlis bilgilerin, kasit bile söz konusu olmadan, dogru bilgilermis gibi yayilmasi olagandir. Bir noktaya açiklik getirmek, konuyu ele almak istiyorum. Bazi kliniklerde asistan hekimlerin 36 saat çalistigi durumlar oldugu maalesef gerçektir. Dr. Rümeysa arkadasimizin kazadan önce 36 saat çalistigi seklindeki bilgi ise yanlistir. Arkadasimiz günlük mesainin ardindan nöbet tutmus, sabah hastaneden ayrilmistir. Olay özelinde dogru bilgi budur. Ama bu bilgi bizleri uzun çalisma saatleri gerçeginden uzak tutmaz. Hemen belirtmek istiyorum ki, biz degil 36 saat, 24 saate varan bir çalisma süresini de insani bulmuyoruz. Saglik Bakani olarak bu netlikte konusmamin dayanagini açiklayacagim. Uzun mesailer, yogun nöbetler asistan hekimlerimizin muzdarip oldugu eski bir sorundur. Bakanligimizin uygulama ile ilgili yönetmeligi ise tartismaya yer birakmayacak kadar açik. Tipta ve Dis Hekimliginde Uzmanlik Egitimi Yönetmeligi’nin 11. Maddesinde su kural vardir: ‘Uzmanlik ögrencilerinin nöbet uygulamasi üç günde birden daha sik olmayacak sekilde düzenlenir.’ Yatakli Tedavi Kurumlari Isletme Yönetmeliginin 41. Maddesinde ‘Gece nöbeti tutanlara ertesi gün görev verilmez’ denmektedir. Bu madde ve devaminda, bashekimler dinlenme süreleri konusunda ayrica hassas olmaya tesvik edilmektedir. Biyolojik kapasitemizi zorlayacak çalisma süreleri kabul edilemez. Kaldi ki, hekimlik ancak dingin bir zihin ve ruh haliyle icra edilebilecek bir meslektir. Arada en az iki gün olmadan tutulan nöbet, saglikli bir uygulama olamaz. Fakat yönetmeliklere uymayan, çesitli faktörlere dayali uygulamalara gidilmektedir. Bunlara da deginecegim. 36 saatin, 24 saatin ne demek oldugunu asistan oldugum yillardan ben de biliyorum. Benim hocalarim da ayni sekilde asistanlik yillarinda 24 saat, 36 saat ter dökmüslerdi. Zamanla bu uygulamalara meslek disiplinin, hatta hekimlik özverisinin bir tür egitimi gözüyle de bakilir olmus. Ihtiyaçlar, mecburiyetlere yol açmis. 2021 yilindayiz. Degismesi gereken, yapilmasi gereken çok sey var. Öncelikle adil uygulamanin takipçisi olacagiz.”

“Hekim basina düsen kisi sayisini makul düzeylere indirmemiz, çalisma sürelerini azaltmamiz meslegine girecek gençlerin önünü açmamiza da baglidir”

Nöbetler konusunda karar vericileri zorlayan realiteler, mecburiyetler oldugunu kabul ettigini dile getiren Bakan Koca, “Türkiye’de toplam hekim sayisi 185 bin 840, toplam hemsire sayisi 232 bin 548’dir. Hekimlerin 101 bin 198’i Saglik Bakanligina bagli kurumlarda görevlidir. Toplam hekim sayisini ülke nüfusuna oranladiginizda bir hekime 457 kisi düsmektedir. 457 sayisi on yil kadar önce 575’ti. Gelisme ne olursa olsun, bugün bir hekime 457 kisi düsüyor olmasi çok agir bir is yükü demektir. Bakanligim döneminde, uzman hekim ihtiyacini karsilamak amaciyla önemli bir adim atilmis, uzmanlik egitimine baslayan hekim sayisi 7 binden 11 bine çikarilmistir. Sayiyi artirmak için nitelikli egitim kliniklerinin sayisini artirma çabasi içindeyiz. Hekim basina düsen kisi sayisini makul düzeylere indirmemiz, çalisma sürelerini azaltmamiz meslegine girecek gençlerin önünü açmamiza da baglidir. Aile Hekimligi sisteminin güçlendirilmesi iyilestirme çabalarinin bir parçasidir. Siddet, basta hekimler olmak üzere, saglik çalisanlarinin hayati sorunlarindan biridir. Fiziki veya sözlü saldiri disinda kalan kimi faktörlerin siddetin görünmeyen bilesenleri arasinda yer aldigini ise son derece iyi biliyorum” seklinde konustu.



“HEKIMLERIN ÖZLÜK HAKLARINI IYILESTIRME ÇALISMAMIZIN KISA ZAMAN ZARFINDA SONUÇLANMASI IÇIN GAYRET EDIYORUM”

Saglik çalisanlarini sorunlari ile yakindan ilgilendigini vurgulayan Bakan Koca, “Saglik çalisanlari acil sorunlar yaninda ekonomik sorunlari her ne kadar geri plana atmissa da bu sorunlarla yakindan ilgileniyorum. Hekimlerin özlük haklarini iyilestirme çalismamizin kisa zaman zarfinda sonuçlanmasi için gayret ediyorum. Ek ödemenin çalisanlarimiz arasinda hakkaniyetli bir sekilde dagilimini da saglayacagiz. Sabit ek ödemenin maasa eklenmesini temin edecegiz. Atama bekleyen arkadaslarimiz var. Meslege adim atmak için sabir göstermenin zorlugunu anliyorum. Beklentilerini israrla gündeme getirmelerini azimlerinin isareti kabul ediyorum. Milletimizin, devletimizin kendilerine ihtiyaci var. Atamalarin mülakat olmadan puana göre yapilmasini saglayacagiz. Fakat unutulmamali, devlet, kararlarini tüm hazirliklarini tamamlayarak sonuçlandirir. Arkadaslarimiz, atamalarin, sartlarin hazir oldugu en erken tarihte yapilacagindan emin olsunlar” diye konustu.



“2019 YILINA GÖRE 2020 YILINDA HAYATINI KAYBEDEN GEBE SAYISINDA YAKLASIK YÜZDE 52’LIK BIR ARTIS VAR”

Bakan Koca, Bilim Kurulunda ele alinan konular hakkinda yaptigi bilgilendirmelerde ise sunlari kaydetti:

“Ikinci doz asi ile üçüncü doz asi arasindaki sürenin uzatilmasi antikor düzeyini düsürmekte, asinin koruyuculugunu azaltmaktadir. Bilim Kurulu, zamani gelen üçüncü doz asilarin aksatilmadan yapilmasini israrla önermektedir. Dünkü verilere göre, 2 milyon 807 bin 716 kisi, yaptirmasi gereken üçüncü doz asisini henüz yaptirmamisti. 2019 yilina göre 2020 yilinda hayatini kaybeden gebe sayisinda yaklasik yüzde 52’lik bir artis var. Bu yil da seyir geçen yila benzer sürüyor. Geçen yila kiyasla yaklasik yüzde 50 daha fazla anne adayini Covid-19 sebebiyle kaybettik. Daha önce yaptigimiz çagriya ragmen maalesef halen gebelerde asilanma orani oldukça düsük. Kayiplarimizin arkasinda en belirgin sorun gebelerin asilanma oraninin düsük olmasi. Covid-19 sebebiyle kaybettigimiz gebelerin yüzde 99’u asisizdir. Bilim Kurulumuz bir kez daha anne adaylarimizi asi olmaya ve asilarini tamamlamaya davet ediyor. Asinin etkisini salginin seyrinde açikça görebiliyoruz. Dikkat edecek olursaniz haftalardir yüksek yeni vaka sayilari görüyoruz. Ancak önceki dönemlere kiyasla önemli bir fark var. Yeni vaka sayilari hizli tirmanislar seklinde zirveler görmüyor. Günlük vaka sayilarimizi gösteren grafikler adeta tepesi kesilmis bir dag gibi yatayda seyrediyor. Belki önemli düsüsler henüz görmedik ancak dramatik ve ani yükselisler de görmüyoruz. Iste bunu saglayan asidir. Asi sayesinde günlük vaka sayilarinin kontrol edilemez sekilde artisi engellendi. Çok yakinda günlük vaka sayilarinin düstügünü de görecegimizi degerlendirdik. Bunu basarmanin yolu ise vakti gelen hatirlatma dozlarinin yapilmasi ve topluca yüksek oranda asili olmaktir. Yerli asimiz Turkovac’in seri üretime geçmesi için gönüllülere ihtiyaci var. Hatirlatma dozunun zamani gelen 18-59 yas arasi saglikli vatandaslarimizi kendi asimiz, kendi gücümüz için gönüllü olmaya davet ediyorum.”

(Utku Simsek/IHA)
Kaynak: İHA