Çin'in Ankara Büyükelçisi Liu, Batili Ülkeleri Sincan Konusunda Kara Propagandayla Suçladi

Çin'in Ankara Büyükelçisi Liu Saobin, son yillarda Batili ülkeler basta olmak üzere "Çin karsiti güçlerin" Sincan'daki "müreffeh ve huzurlu durumu" göz ardi ettigini belirterek, bunlari Çin'e karsi "kara propaganda" yapmakla suçladi.

Çin'in Ankara Büyükelçiligi ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi Hükümeti is birligiyle "Sincan Güzel Bir Yer" konulu çevrim içi konferans düzenlendi.

Konferansta söz alan Çin'in Ankara Büyükelçisi Liu, son yillarda Çin Komünist Partisi (ÇKP) liderliginde Sincan'da farkli etnik gruplardan insanlarin dayanisma içinde yasamlarini sürdürmek için birlikte çaba sarf ettigini öne sürdü.

Sincan'in farkli medeniyetlerin bir arada bulundugu yer oldugunu savunan Liu, ancak son yillarda Bati ve ABD basta olmak üzere "Çin karsiti güçlerin kendi ideolojik ayrimciligindan dolayi Sincan'daki müreffeh ve huzurlu durumu göz ardi ederek Çin'e karsi kara propaganda" yaptiklarini iddia etti.

Liu, söz konusu güçlerin bazi yalanlar uydurdugunu öne sürerek, "Sözde soykirim ve zorla çalistirma gibi yüzyilin en büyük yalanlarini uydurdular. Onlarin amaci herkes tarafindan bilinmektedir.Yani Sincan konusunda Çin'e saldirarak Çin'in gelismesini engellemek ve Sincan'in istikrarini bozmaktir." dedi.

Sincan meselesinin Çin'in "içisleri" oldugunu ileri süren Liu, "Asla sözde etnik, din ya da insan haklari konulari degildir. Aslinda asiricilik ve terörle mücadele ilgili konulardir. Biz asla ve asla dis güçlerin Sincan'da müdahale ile Sincan ve Çin'in kalkinmasini engelleme niyetlerine izin vermeyecegiz." ifadesine yer verdi.

- "Çin-Türkiye stratejik is birligi iliskilerinin her zaman saglikli bir sekilde gelismesini hizlandirmaliyiz"

Büyükelçi Liu, bu yilin Çin-Türkiye iliskilerinin 50'nci yil dönümü oldugunu vurgulayarak, sunlari kaydetti:

"50 yillik geçmisimiz tekrar sunu gösterdi. Karsilikli olarak birbirimizin ana çikarlari ve hassasiyetleri konusunda destek saglamak ve anlayis göstermek iliskilerimizin her zaman kilit siyasi temelidir. Çin-Türkiye iliskilerinin büyük fotografi görerek aramizdaki anlasmazliklari uygun bir sekilde çözüme kavusturarak Çin-Türkiye stratejik is birligi iliskilerini her zaman saglikli bir sekilde gelismesini hizlandirmaliyiz."

Sincan Uygur Özerk Bölgesi Daimi Komitesi Genel Müdürü Shawkat Imin de Sincan'in geçmiste "terörizm ve dini asiriciliktan" çok çektigini, 1990'dan 2016'ya kadar Sincan'da binlerce terör olayi düzenlendigini ve bunun tahmin edilemeyen can ve mal kaybina yol açtigini öne sürdü.

Sincan'da 5 yildir hiçbir terör olayinin ortaya çikmadigini ileri süren Imin, tüm etnik gruptan vatandaslarin güvenlik özlemini gerçeklestirdiklerini savundu.

Imin, Sincan'da ekonomik kalkinmanin saglandigina isaret ederek, bu bölgenin ekonomik gelisimine iliskin veriler paylasti.

Sincan'in yaptigi her seyin "dürüst ve açik" oldugunu iddia eden Imin, "Ancak son dönemde ABD ve bazi Bati ülkelerindeki Çin karsiti güçler Sincan'daki tüm etnik gruplardan insanlarin iyi bir hayat yasadigi gerçegini görmezden gelerek, temelsiz, sebepsiz ve dayaniksiz olarak Sincan'i karalamaya ve seytanlastirmaya ve hatta Sincan'da soykirim yapildigina dair benzeri görülmemis bir yalan uydurmaya çalistilar. Buna insanlik tarihinin en büyük iftirasi denilebilir." ifadelerini kullandi.

Imin, Sincan'da toplama kamplarinin bulunmasi, zorla çalistirma, zorunlu kisirlastirma ve zorunlu dogum kontrolü uygulamalarin mevcut olmadigini ileri sürerek bu iddialari reddetti.

Sincan Islam Dernegi Baskani ve Sincan Islam Enstitüsü Müdürü Abdulreqip Tumulniyaz da Sincan'da dini özgürlügün tam olarak yasalarla korundugu ve her Müslüman'in ibadetini serbestçe yerine getirebildigini savundu.

Tumulniyaz, bunun yani sira, Sincan'daki dini mekanlarin ve camilerin kosullarinin sürekli olarak iyilestirildigini, altyapinin onarildigini öne sürdü.

- Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki uygulamalari

Çin'de son yillarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller insan haklari kuruluslari ve birçok devlet tarafindan elestiriliyor. Pekin'in "mesleki egitim merkezleri" olarak adlandirdigi, uluslararasi kamuoyunun ise "yeniden egitim kamplari" diye tanimladigi yerlerde, çok sayida Uygur Türkü zorla tutuluyor.

Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduguna, buralarda kaç kisinin olduguna ve söz konusu kisilerden ne kadarinin sosyal hayata döndügüne iliskin bilgi vermiyor.

BM ve diger uluslararasi örgütler, kamplarin incelemeye açilmasi çagrilarini yinelerken Çin, su ana kadar kendi belirledigi birkaç kampin az sayida yabanci diplomat ve basin mensubu tarafindan kismen görülmesine izin verdi.

Çin makamlari, BM yetkililerinin dogrudan bilgi almak amaciyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.

Kaynak: AA