Prof. Öztek Açıklaması 'Karabağ Zulmü Ve Soykırımı Azerbaycan'da Olsun Türkiye'de Olsun Her Türk'ün Kanayan Yarasıdır'
Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Öztek, Karabağ zulmü ve soykırımının Azerbaycan’da olsun Türkiye’de olsun her Türk’ün kanayan yarası olduğunu ifade etti.
Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Öztek yaptığı açıklamada, “Karabağ zulmü ve soykırımı Azerbaycan’da olsun Türkiye’de olsun her Türk’ün kanayan yarasıdır. Ermeni ihanetlerine ve hainliklerine Avrupa’dan Amerika’ya tüm batı arka çıkarken, bu zulme ve Azerbaycan Türk topraklarının uğradığı işgallere neden diğer Türk devletleri kayıtsız kalmaktadır. Kayıtsız kalmayı bırakın, geçtiğimiz günlerde Kazakistan’da büyük meydanlarda Ermeni bayrakları dalgalandırmak hiç de yakışık almamıştır.
Birkaç yıldır zaman zaman ateşkesi bozan, Azerbaycan sınırlarını zorlayan, taciz ateşinden askeri saldırganlığa varan davranışlarına uluslararası kuruluşlar sessiz kalmaktadır. Hain emelleri sanki Avrupa İnsan Hakları, Birleşmiş Milletler ve benzeri kuruluşlarca desteklenmektedir. Şüphesiz bu eylemler basit sınır tecavüzleri değildir. Bu hain emellerin arkasında dikkatleri Karabağ’dan başka yönlere çekmek, Başta TANAP olmak üzere Azerbaycan’ın Türkiye ve Avrupa’ya açılan petro-gaz kapılarını yıkmak, Türkiye ile Azerbaycan’ın can kardeşliği, askeri, siyasi, kültürel, ekonomik ve sosyal birlikteliğini engellemek ve Azerbaycan için son derece stratejik olan Tavus bölgesini ikinci bir Karabağ çıkmazına sokmak gibi emeller vardır. Ermenistan’daki Rus üsleri onlar için en büyük güvence ve saldırganlıkları için haddi aşan şımarıkça davranışların temelini oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.
Avrupa petro-gazı için Rusya ve Azerbaycan’ın rakip olduğunu kaydeden Öztek, “Türkiye ve Azerbaycan’ın giderek artan ve güçlenen birlikteliği Rusya’yı ve cılız ortağı Ermenistan’ı tedirgin etmektedir. En büyük tedirginlik ise Türkçe konuşan devletlerin giderek Türk Devletleri Birliği şekline dönüşme korkusudur. Bundan 20-25 yıl sonrası yüz milyonluk Rusya’nın karşısında 150 milyonluk Türkiye ve Azerbaycan ve 400 milyonluk bir Türk gücü olacaktır. Buna Türk soylu Müslüman devletler de katıldığında, bu güç tüm dünyanın korkulu rüyasıdır. Ne Amerika, Ne Şanghay İş Birliği, yüksek teknolojiyi yakalamış, bilimsel alanda atomdan hidrojene, kuantumdan uzay teknolojisine ilmin tüm sırlarını çözmüş Türk ve Müslüman birleşik gücü hepsine üstün gelecektir. Bize önce ilim lazım. ‘İlim Çin’de de olsa gidip alınız’, ‘Bana bir kelime öğretenin kulu kölesi olurum’ geleneğinin yerini hiçbir şey tutamaz. Ermeni azgınlığına gün gelecek ne Rusya, ne de Fransa ne de Amerika arka çıkamayacaktır. Ermenistan, bugünden tezi yok aklını başına toplamalı, Karabağ’ı gerçek sahiplerine teslim etmeli ve özür dilemelidir. Ermenistan unutmamalıdır ki, onun hayatta kalabilmesinin yegane yolu Türkiye ve Azerbaycan’ın elini öpmesinden geçer” dedi.
Kaynak: İHA
Birkaç yıldır zaman zaman ateşkesi bozan, Azerbaycan sınırlarını zorlayan, taciz ateşinden askeri saldırganlığa varan davranışlarına uluslararası kuruluşlar sessiz kalmaktadır. Hain emelleri sanki Avrupa İnsan Hakları, Birleşmiş Milletler ve benzeri kuruluşlarca desteklenmektedir. Şüphesiz bu eylemler basit sınır tecavüzleri değildir. Bu hain emellerin arkasında dikkatleri Karabağ’dan başka yönlere çekmek, Başta TANAP olmak üzere Azerbaycan’ın Türkiye ve Avrupa’ya açılan petro-gaz kapılarını yıkmak, Türkiye ile Azerbaycan’ın can kardeşliği, askeri, siyasi, kültürel, ekonomik ve sosyal birlikteliğini engellemek ve Azerbaycan için son derece stratejik olan Tavus bölgesini ikinci bir Karabağ çıkmazına sokmak gibi emeller vardır. Ermenistan’daki Rus üsleri onlar için en büyük güvence ve saldırganlıkları için haddi aşan şımarıkça davranışların temelini oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.
Avrupa petro-gazı için Rusya ve Azerbaycan’ın rakip olduğunu kaydeden Öztek, “Türkiye ve Azerbaycan’ın giderek artan ve güçlenen birlikteliği Rusya’yı ve cılız ortağı Ermenistan’ı tedirgin etmektedir. En büyük tedirginlik ise Türkçe konuşan devletlerin giderek Türk Devletleri Birliği şekline dönüşme korkusudur. Bundan 20-25 yıl sonrası yüz milyonluk Rusya’nın karşısında 150 milyonluk Türkiye ve Azerbaycan ve 400 milyonluk bir Türk gücü olacaktır. Buna Türk soylu Müslüman devletler de katıldığında, bu güç tüm dünyanın korkulu rüyasıdır. Ne Amerika, Ne Şanghay İş Birliği, yüksek teknolojiyi yakalamış, bilimsel alanda atomdan hidrojene, kuantumdan uzay teknolojisine ilmin tüm sırlarını çözmüş Türk ve Müslüman birleşik gücü hepsine üstün gelecektir. Bize önce ilim lazım. ‘İlim Çin’de de olsa gidip alınız’, ‘Bana bir kelime öğretenin kulu kölesi olurum’ geleneğinin yerini hiçbir şey tutamaz. Ermeni azgınlığına gün gelecek ne Rusya, ne de Fransa ne de Amerika arka çıkamayacaktır. Ermenistan, bugünden tezi yok aklını başına toplamalı, Karabağ’ı gerçek sahiplerine teslim etmeli ve özür dilemelidir. Ermenistan unutmamalıdır ki, onun hayatta kalabilmesinin yegane yolu Türkiye ve Azerbaycan’ın elini öpmesinden geçer” dedi.