Kovid-19 Yoğun Bakım Servisinde Koronavirüsle Savaştalar

Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Kovid19 yoğun bakım servisinde görevli sağlık çalışanlarının zamanla yarışını AA ekibi görüntüledi Prof. Dr. Canan Balcı: 'Oldukça sorun yaşamamızın nedeni bulaşıcılığının önlenememesi. Çember daralıyor' Dr. Öğretim Üyesi Murat Emre Tokur: 'Birkaç hafta önce sokaklarda maskesiz ve dikkatsiz gezen vatandaşlarımızın hızlı şekilde ölüm döşeğinde uzandıklarını gördük. 'Gençlere bir şey olmuyor' diyorlar ya artık gençlere de bir şeyler oluyor' Pandemi yoğun bakım hemşiresi Gülşen Simavlıoğlu: 'Yoğun bakımda solunum makinesine bağlı 27 yaşında bir hastamız var. Geçen hafta 34 yaşında hiçbir kronik rahatsızlığı olmayan bir hastamızı kaybettik. Bunlar bizi çok üzüyor. Artık yoğun bakıma tanıdığımız insanlar gelmeye başladı'

MUHARREM CİN - Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi (KSBÜ) Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yoğun bakım servisinde görevli personel, salgınla mücadelede herkesi duyarlı olmaya çağırıyor.

Hastanenin Kovid-19 hastalarının tedavi edildiği yoğum bakım ünitesine giren AA ekibi, serviste görevli personelin mücadelesini görüntüledi.

KSBÜ Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Canan Balcı, anestezi ve yoğun bakımcılar olarak sürecin içinde yer almaya devam ettiklerini söyledi.

Dünya genelinde durumun her geçen gün daha kötüye gittiğini belirten Balcı, "Bizim oldukça sorun yaşamamızın nedeni bulaşıcılığının önlenememesi. Çember daralıyor. Bugün bizler, yarın sizler bu hastalığın birebir içinde olabiliriz." dedi.

Balcı, hastalığın engellenmesi için maske ve sosyal mesafenin en önemli unsur olduğunu vurguladı.

Bir hastayı tedavi ederken kendisinin de enfekte olduğunu anlatan Balcı, şöyle devam etti:

"Hastamı tedavi ederken Kovid-19 enfeksiyonu geçirdim. Çok zorlu uzun bir süreç olduğunu söylemek istiyorum. Sadece hastanelerden ya da sadece yoğun bakımlardan taburcu ettikten sonra hastalarımız tamamen yüzde 100 iyileşmiyorlar. İyileşme süreci çok uzun. Basit bir viral enfeksiyon değil bu. Çok uzun soluklu, insanı yoran, çevresindeki insanları da yoran bir hastalık bu. Tüm sistemleri etkileyen multi sistemik bir hastalık. Özellikle gençlere sesleniyorum, 'Bize bir şey olmaz, zaten rahat geçiriyoruz bu hastalığı' demeyin. Sizler de bu hastalığı çok kötü şekilde geçirip kötü sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Bu yüzden hem kendinizi hem de bizleri koruyun."

Kovid-19 yoğun bakımında görevli Dr. Öğretim Üyesi Murat Emre Tokur da hastalarının iyileştiğini görmelerinin kendileri için büyük mutluluk kaynağı olduğunu dile getirdi.

Yoğun bakımda tedavi gören gençlerin sayılarında artış olduğuna dikkati çeken Tokur, "Yoğun bakımlarda genç hastalar artmaya başladı. Birkaç hafta önce sokaklarda maskesiz ve dikkatsiz gezen vatandaşlarımızın hızlı şekilde ölüm döşeğinde uzandıklarını gördük. 'Gençlere bir şey olmuyor' diyorlar ya artık gençlere de bir şeyler oluyor. Biz bunu yoğun bakımlarda görüyoruz." açıklamasında bulundu.

Salgınla mücadelede yoğun bakımların sağlık ordusunun bir nevi özel harekat kuvvetleri, bordo berelileri olduğunu vurgulayan Tokur, en ön saflarda savaştıklarını sözlerine ekledi.

- "Bebeğimize sarılamıyoruz"

Asistan hekim Buse Kozlu, 9 aylık bebeği olmasına rağmen Kovid-19 ile mücadelede görev aldığını belirtti.

Eşinin de pandemi servisinde doktorluk yaptığını aktaran Kozlu, "Bebeğimize sarılamıyoruz. Yanında maske ile duruyoruz. Mesafe koymaya çalışıyoruz. 9 aydır onu hiç bir yere götüremedik. Bu bizi çok üzüyor." ifadelerini kullandı.

Anestezi uzmanı Emel Yıldız, hastaları tedavi ederken en üst düzeyde önlem aldıklarını ancak yine de her zaman riskin bulunduğunu bildirdi..

Mücadelede yoğun bakım personelinin enfekte olmamasının çok önemli olduğuna dikkati çeken Yıldız, şunları kaydetti:

"İlk aylarda bilinmezlik vardı. Stresi çok fazlaydı. Ne olduğunu bilmediğimiz bir virüsle karşı karşıya idik. Yoğun bakımdaki hastaların artması stresimizi maalesef daha da artırıyor. Enfekte olma riskiyle karşı karşıya kalmış olmamız işimizi yapamayacak olmamızın getirdiği stresi oluşturuyor. Bizim hasta olmamız işimizi yapamayacağımız anlamına geliyor. Bu da iş arkadaşlarımızın artması anlamına geliyor. Artık en yakınımızdan insanların enfekte olduğu yönünde haberler almaktayım. Kendimin enfekte olması ve yakınlarıma da bulaştırma riski olmasından dolayı artık herkes için çember daralıyor."

- "Artık yoğun bakıma tanıdığımız insanlar gelmeye başladı"

Pandemi yoğun bakım hemşiresi Gülşen Simavlıoğlu, bireysel tedbirlere önem verilmemesinin riski daha da arttırdığına değindi.

Hastaların yaş ortalamasının düştüğünü söyleyen Simavlıoğlu, "Şu anda yoğun bakımda solunum makinesine bağlı 27 yaşında bir hastamız var. Geçen hafta 34 yaşında hiçbir kronik rahatsızlığı olmayan bir hastamızı kaybettik. Bunlar bizi çok üzüyor. Artık yoğun bakıma tanıdığımız insanlar gelmeye başladı. Bu durum, enfekte olmamızın an meselesi olduğu anlamı taşıyor. Kurallara mutlaka uymamız gerekiyor. Biz hastalarımızın tedavisi için mücadele veriyoruz. Özel korunaklı giysilerle 4 saat yoğun bakımda görev yapıyoruz. Nefessizlikten baygınlık geçiren arkadaşlarımız oldu. Çıktığımızda ise sırılsıklam oluyoruz. Maske ve gözlük izleri sürekli yüzümüzde oluyor." diye konuştu.

Hemşire Fatih Kara, özellikle pandemi yoğun bakım servisinde görev yapan personelin risklere ve zorluklara rağmen enfekte hastaları yaşatmak için mücadele verdiğini ifade etti.
Kaynak: AA