Aileler dikkat! En çok çocukları etkiliyor
Yaz aylarının gelmesi ve sıcaklıkların artması ile birlikte özellikle durumun farkında olmayan ve kendilerini koruyamayan çocuklar için çok kritik bir uyarı geldi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Galip Çelik yaz sıcaklarının tüm gücüyle etkisini göstermeye başladığı bu günlerde özellikle çocukları etkileyen yaz hastalıkları ve yapılması gerekenler konusunda önemli hatırlatmalarda bulundu.
İlk olarak en çok karşılaşılan sorunlardan olan güneş çarpması ile ilgili görüşler veren Doç. Dr. Nilüfer Galip Çelik, "Güneş çarpmalarından korunmak için güneş ışınlarının en dik geldiği saatler olarak kabul edilen 10.00 ile 16.00 saatleri arasında direk güneş ışığına maruz kalacak şekilde dışarıya çıkılmaması, bol sıvı tüketilmesi, en az 30 koruma faktörlü koruyucu güneş kremi kullanılması gerekir" dedi.
Doç. Dr. Çelik ayrıca fazlaca güneşe maruz kalındığında oluşacak olan güneş yanıkları için ise, "Deride kızarıklık, ağrı, yanma gibi belirtilerin olması durumunda birinci derece güneş yanığı olarak kabul edilen tablo ortaya çıkar. Bu durumda sadece deriyi besleyecek ve nemli kalmasını sağlayacak nemlendirici kremler ve ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. Deride kabarma ve içi su dolu keseler olması durumunda 2. derece yanık söz konusudur ve bu durumda bir sağlık kuruluşuna başvurularak özel yanık pansumanları uygulanması gerekebilmektedir"dedi.
Halk arasında isilik olarak adlandırılan ve çok sık karşılaşılan durum ile alakalı da Çelik, "Aşırı sıcaklık ve ter bezlerinin tıkanması ile ortaya çıkan özellikle boyun, omuzlarda daha sık olmak üzere, vücudun daha fazla terleyen bölgelerinde kendini gösteren küçük kırmızı, kaşıntılı cilt lezyonları karşımıza çıkar. Tedavisinde en etkili yöntem her gün ılık suyla banyo yapılması ve sorunlu bölgelerin mümkün olduğunca kuru tutulmasıdır. Ayrıca cildin nefes almasını önleyecek, gözeneklerin tıkanmasına sebep olabilecek kremlerin kullanımından kaçınmak gerekir" şeklinde konuştu.
Yaz ishalleri hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Çelik, "İçme suları ve yiyeceklerin mide ve bağırsak enfeksiyonlarına neden olmamaları için içme sularının ve yiyeceklerin yıkandığı suların temiz su kaynaklarından elde edilmiş olması gerekir. Uzun süre açıkta kalan özellikle sütlü, kremalı, mayonezli, etli yiyeceklerde bakterilerin neden olduğu gıda zehirlenmesi kendisini kusma, karın ağrısı ve ardından ishalle gösterir. Tedavide kaybedilen su ve elektrolitlerin damardan serum şeklinde verilmesi gerekir. İshal ve kusma giderici ilaçların kullanılmasından kaçınmak gerekir" diye konuştu.
Havuzda yüzme ile bulaşan enfeksiyonlarından da söz eden Çelik son olarak da şunları söyledi:
Bu enfeksiyonlardan biri de biri göz hastalıklarıdır. Gözde kızarıklık, çapaklanma, akıntı ve sulanma ile seyreden konjunktivit denen hastalık, antibiyotikli göz damlaları ile tedavi edilir. Bazen de havuz suyunun dezenfeksiyonu için kullanılan aşırı düzeydeki klor gözlerde tahrişe bağlı alerjik kızarıklık, yanma ve batma hissine neden olabilir. Bu durumlardan korunmak için havuz gözlükleri kullanılmalı, gözlerin uzun süre klorlu su ile temasından kaçınılmalıdır. Havuzda yayılması kolay olan bir diğer enfeksiyon hastalığı ise yüzeysel mantar hastalıklarıdır
Ayrıca son yıllarda sıklıkla karşılaşılan el-ayak- ağız hastalığı gibi viral hastalıkların da fekal-oral bulaş yoluyla yayılabileceği bilinmektedir. Bu nedenle havuzların temizliği ve dezenfeksiyonu büyük önem taşımaktadır
İlk olarak en çok karşılaşılan sorunlardan olan güneş çarpması ile ilgili görüşler veren Doç. Dr. Nilüfer Galip Çelik, "Güneş çarpmalarından korunmak için güneş ışınlarının en dik geldiği saatler olarak kabul edilen 10.00 ile 16.00 saatleri arasında direk güneş ışığına maruz kalacak şekilde dışarıya çıkılmaması, bol sıvı tüketilmesi, en az 30 koruma faktörlü koruyucu güneş kremi kullanılması gerekir" dedi.
Doç. Dr. Çelik ayrıca fazlaca güneşe maruz kalındığında oluşacak olan güneş yanıkları için ise, "Deride kızarıklık, ağrı, yanma gibi belirtilerin olması durumunda birinci derece güneş yanığı olarak kabul edilen tablo ortaya çıkar. Bu durumda sadece deriyi besleyecek ve nemli kalmasını sağlayacak nemlendirici kremler ve ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. Deride kabarma ve içi su dolu keseler olması durumunda 2. derece yanık söz konusudur ve bu durumda bir sağlık kuruluşuna başvurularak özel yanık pansumanları uygulanması gerekebilmektedir"dedi.
Halk arasında isilik olarak adlandırılan ve çok sık karşılaşılan durum ile alakalı da Çelik, "Aşırı sıcaklık ve ter bezlerinin tıkanması ile ortaya çıkan özellikle boyun, omuzlarda daha sık olmak üzere, vücudun daha fazla terleyen bölgelerinde kendini gösteren küçük kırmızı, kaşıntılı cilt lezyonları karşımıza çıkar. Tedavisinde en etkili yöntem her gün ılık suyla banyo yapılması ve sorunlu bölgelerin mümkün olduğunca kuru tutulmasıdır. Ayrıca cildin nefes almasını önleyecek, gözeneklerin tıkanmasına sebep olabilecek kremlerin kullanımından kaçınmak gerekir" şeklinde konuştu.
Yaz ishalleri hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Çelik, "İçme suları ve yiyeceklerin mide ve bağırsak enfeksiyonlarına neden olmamaları için içme sularının ve yiyeceklerin yıkandığı suların temiz su kaynaklarından elde edilmiş olması gerekir. Uzun süre açıkta kalan özellikle sütlü, kremalı, mayonezli, etli yiyeceklerde bakterilerin neden olduğu gıda zehirlenmesi kendisini kusma, karın ağrısı ve ardından ishalle gösterir. Tedavide kaybedilen su ve elektrolitlerin damardan serum şeklinde verilmesi gerekir. İshal ve kusma giderici ilaçların kullanılmasından kaçınmak gerekir" diye konuştu.
Havuzda yüzme ile bulaşan enfeksiyonlarından da söz eden Çelik son olarak da şunları söyledi:
Bu enfeksiyonlardan biri de biri göz hastalıklarıdır. Gözde kızarıklık, çapaklanma, akıntı ve sulanma ile seyreden konjunktivit denen hastalık, antibiyotikli göz damlaları ile tedavi edilir. Bazen de havuz suyunun dezenfeksiyonu için kullanılan aşırı düzeydeki klor gözlerde tahrişe bağlı alerjik kızarıklık, yanma ve batma hissine neden olabilir. Bu durumlardan korunmak için havuz gözlükleri kullanılmalı, gözlerin uzun süre klorlu su ile temasından kaçınılmalıdır. Havuzda yayılması kolay olan bir diğer enfeksiyon hastalığı ise yüzeysel mantar hastalıklarıdır
Ayrıca son yıllarda sıklıkla karşılaşılan el-ayak- ağız hastalığı gibi viral hastalıkların da fekal-oral bulaş yoluyla yayılabileceği bilinmektedir. Bu nedenle havuzların temizliği ve dezenfeksiyonu büyük önem taşımaktadır