AK Partili Veysel Eroğlu'ndan İmamoğlu'na Haliç yanıtı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından Haliç ile ilgili yayınladığı yazı sonrası; 1995-2002 yılları arasında İSKİ Genel Müdürlüğü yapan, eski Orman ve Su İşleri Bakanı, AK Parti Milletvekili Veysel Eroğlu açıklamalarda bulundu. Eroğlu, 1994 yılından sonra Haliç için yapılan çalışmaları anlatarak, tertemiz bir Haliç teslim edildiğini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından Haliç'in dibinde yer alan 400 bin ton çamurun bertaraf edileceğini duyurmuştu. İmamoğlu'nun açıklamasının devamında, "Canlı çeşitliliğinin ve su kalitesinin artacağı bölge diğer projelerimizle birlikte bir cazibe merkezi olacak" ifadeleri yer almıştı. O ifadelere 1995-2002 yılları arasında İSKİ Genel Müdürlüğü yapan, eski Orman ve Su İşleri Bakanı, AK Parti Milletvekili Veysel Eroğlu'ndan tepki geldi. Eroğlu, 1994 yılından sonra Haliç için yapılan çalışmaları anlatarak, tertemiz bir Haliç teslim edildiğini ifade etti.
"HALİÇ'TE BİR TEK CANLI DAHİ YAŞAMIYORDU"
"Haliç Cumhurbaşkanımız 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını kazandığı zaman o kadar berbattı ki lağım çukuruydu" diyen Veysel Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Kilometrelerce öteden Haliç'e yaklaşınca arabanın camlarını kapatırdık. Kokusu insanın genzini yakardı. Haliç civarında kimsenin oturması mümkün değildi. Haliç'te bir tek canlı dahi yaşamıyordu. Sayın Cumhurbaşkanımız belediye başkanı olunca İstanbul'un en büyük meseleleri su meselesi, çöplerin bertaraf edilmesi ve hava kirliliğiydi. Haliç'i kurtarmak için çöp meselesinin halledilmesi gerekiyordu. İkinci olarak Haliç'e akan bütün atık suların arıtılıp uzaklaştırılması gerekiyordu. Üçüncü olarak ise Haliç'teki 5 milyon metreküp birikmiş olan çamurun alınıp bir şekilde bertaraf edilmesi gerekiyordu. Bunların hepsini yaptık." Haliç'in tarihiyle ilgili gençlere seslenen Veysel Eroğlu, "Anne ve babalarınıza Haliç ne haldeydi diye sorun. Acaba Haliç civarına yaklaşmak mümkün müydü? Bunu hatırlamalarında fayda var" şeklinde konuştu.
"5 MİLYON METREKÜP ÇAMURU SUYLA BERABER TAŞIDIK"
Veysel Eroğlu, "Haliç'in durumu belli. Kokusu, lağım çukuru ve içinde hiçbir canlı yaşamıyordu. Bunu kurtarmak için büyük bir hamle yapmamız lazımdı. Atık suların girişini önledik. Dereleri ıslah ettik. Geriye kaldı çamur. Sayın Cumhurbaşkanımızla istişare ettik. Burada Âdem Baştürk'ü hayırla yâd etmek istiyorum. Haliç kurtarılamaz diye rapor vardı. Bu rapor ödül almış. Altın boynuzu yok etmek ne demek? Biz Haliç'in doldurulmasına şiddetle karşı çıktık. 5 milyon metreküp çamur nasıl bertaraf edilir? Prof. Dr. Âdem Baştürk, Alibeyköy'de bir taş ocağı gördü. Tehlikeli bir çukur. Çamuru buraya taşıyalım diye teklif etti. Biz çamurla suyu alalım bunu yukarı götürdük. Çamur ve suyu ayırdık. Filtrelenmiş su tekrar Haliç'e geldi. Böylece İstanbullu fark etmeden, sessiz sedasız 5 milyon metreküp çamuru suyla beraber taşıdık" diye konuştu.
"TERTEMİZ HALİÇ TESLİM ETTİK"
Haliç'in temizliği ve canlandırılması için uzun yıllar çalışmalar yaptıklarını belirten Veysel Eroğlu, "Doğrusu buna anlam vermek mümkün değil. Haliç'in temizlendiğini herkes biliyor ama gençler bilmiyor. Niyetleri acaba bu şekilde algı yöneterek Haliç'e biz sahip çıkabilir miyiz diye bir anlayış içindeler. Bu çok yanlıştır. Vatandaşımız biliyor. Bir hususu daha ilk defa izah edeyim. Cumhurbaşkanımız 'Haliç'e bir akıntı olsun İstanbul Boğazı'ndan bir tünelle Haliç'e su aktaralım' dedi. Bu da başarıyla yapıldı. Cumhurbaşkanımız bunun açılışını yaptı. Yani Haliç'e şu an İstanbul Boğazı'ndan gelen temiz su da akıyor. Benim korkum bunlar çok iyi bir işletme gerektiriyor. Yüzlerce pompa istasyonu yaptık. Bunların bakımları yapılmalı. Bu tesisleri yapmak yetmiyor. Çalıştırmak, işletmek bilgi, tecrübe ve enerji istiyor. Tertemiz Haliç teslim ettik. O zaman hiçbir canlı yaşamayan Haliç'te şu an da 48 civarında balık türü var. Ayrıca yunuslar yüzüyor. Acaba bunlar bu büyük tesisleri işletecek vizyon sahibi değiller de kirletiyorlar, bir bahane mi üretmeye başladılar. Biliyorsunuz daha başlar başlamaz İstanbul'un suyu kesilecek diye başladılar. O zaman biz anlattık. İçme suyu şebekesini kim değiştirdi? 200 yıllık ömrü var. Şebekeyi biz değiştirdik. Dünyanın en ileri arıtma tesislerini biz yaptık" diye konuştu.
"HALİÇ DÜNYADA SES GETİRDİ"
"Biz Haliç'i temizlemek için 500 milyon dolar harcadık" diyen Veysel Eroğlu, "Haliç dünyada ses getirdi. Dünyada en iyi çevre ödülünü aldık. Bunu dışarıdakiler görüyor, içeridekiler görmüyorsa ne diyeyim ben. Şu andaki büyükşehir belediye başkanı yapacaklarına baksın. Seçimlerden bu yana bir sene geçti. Ne yaptı? Dişe dokunur bir şey var mı? Bir şey yok. İstanbul dinamiktir, sürekli geliştirmek gerekiyor. Tertemiz inci gibi bir İstanbul emanet ettik. Bu cennet gibi İstanbul'u mahvetmesinler. Buna İstanbullu da müsaade etmez" diye konuştu.
"HALİÇ'TE BİR TEK CANLI DAHİ YAŞAMIYORDU"
"Haliç Cumhurbaşkanımız 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını kazandığı zaman o kadar berbattı ki lağım çukuruydu" diyen Veysel Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Kilometrelerce öteden Haliç'e yaklaşınca arabanın camlarını kapatırdık. Kokusu insanın genzini yakardı. Haliç civarında kimsenin oturması mümkün değildi. Haliç'te bir tek canlı dahi yaşamıyordu. Sayın Cumhurbaşkanımız belediye başkanı olunca İstanbul'un en büyük meseleleri su meselesi, çöplerin bertaraf edilmesi ve hava kirliliğiydi. Haliç'i kurtarmak için çöp meselesinin halledilmesi gerekiyordu. İkinci olarak Haliç'e akan bütün atık suların arıtılıp uzaklaştırılması gerekiyordu. Üçüncü olarak ise Haliç'teki 5 milyon metreküp birikmiş olan çamurun alınıp bir şekilde bertaraf edilmesi gerekiyordu. Bunların hepsini yaptık." Haliç'in tarihiyle ilgili gençlere seslenen Veysel Eroğlu, "Anne ve babalarınıza Haliç ne haldeydi diye sorun. Acaba Haliç civarına yaklaşmak mümkün müydü? Bunu hatırlamalarında fayda var" şeklinde konuştu.
"5 MİLYON METREKÜP ÇAMURU SUYLA BERABER TAŞIDIK"
Veysel Eroğlu, "Haliç'in durumu belli. Kokusu, lağım çukuru ve içinde hiçbir canlı yaşamıyordu. Bunu kurtarmak için büyük bir hamle yapmamız lazımdı. Atık suların girişini önledik. Dereleri ıslah ettik. Geriye kaldı çamur. Sayın Cumhurbaşkanımızla istişare ettik. Burada Âdem Baştürk'ü hayırla yâd etmek istiyorum. Haliç kurtarılamaz diye rapor vardı. Bu rapor ödül almış. Altın boynuzu yok etmek ne demek? Biz Haliç'in doldurulmasına şiddetle karşı çıktık. 5 milyon metreküp çamur nasıl bertaraf edilir? Prof. Dr. Âdem Baştürk, Alibeyköy'de bir taş ocağı gördü. Tehlikeli bir çukur. Çamuru buraya taşıyalım diye teklif etti. Biz çamurla suyu alalım bunu yukarı götürdük. Çamur ve suyu ayırdık. Filtrelenmiş su tekrar Haliç'e geldi. Böylece İstanbullu fark etmeden, sessiz sedasız 5 milyon metreküp çamuru suyla beraber taşıdık" diye konuştu.
"TERTEMİZ HALİÇ TESLİM ETTİK"
Haliç'in temizliği ve canlandırılması için uzun yıllar çalışmalar yaptıklarını belirten Veysel Eroğlu, "Doğrusu buna anlam vermek mümkün değil. Haliç'in temizlendiğini herkes biliyor ama gençler bilmiyor. Niyetleri acaba bu şekilde algı yöneterek Haliç'e biz sahip çıkabilir miyiz diye bir anlayış içindeler. Bu çok yanlıştır. Vatandaşımız biliyor. Bir hususu daha ilk defa izah edeyim. Cumhurbaşkanımız 'Haliç'e bir akıntı olsun İstanbul Boğazı'ndan bir tünelle Haliç'e su aktaralım' dedi. Bu da başarıyla yapıldı. Cumhurbaşkanımız bunun açılışını yaptı. Yani Haliç'e şu an İstanbul Boğazı'ndan gelen temiz su da akıyor. Benim korkum bunlar çok iyi bir işletme gerektiriyor. Yüzlerce pompa istasyonu yaptık. Bunların bakımları yapılmalı. Bu tesisleri yapmak yetmiyor. Çalıştırmak, işletmek bilgi, tecrübe ve enerji istiyor. Tertemiz Haliç teslim ettik. O zaman hiçbir canlı yaşamayan Haliç'te şu an da 48 civarında balık türü var. Ayrıca yunuslar yüzüyor. Acaba bunlar bu büyük tesisleri işletecek vizyon sahibi değiller de kirletiyorlar, bir bahane mi üretmeye başladılar. Biliyorsunuz daha başlar başlamaz İstanbul'un suyu kesilecek diye başladılar. O zaman biz anlattık. İçme suyu şebekesini kim değiştirdi? 200 yıllık ömrü var. Şebekeyi biz değiştirdik. Dünyanın en ileri arıtma tesislerini biz yaptık" diye konuştu.
"HALİÇ DÜNYADA SES GETİRDİ"
"Biz Haliç'i temizlemek için 500 milyon dolar harcadık" diyen Veysel Eroğlu, "Haliç dünyada ses getirdi. Dünyada en iyi çevre ödülünü aldık. Bunu dışarıdakiler görüyor, içeridekiler görmüyorsa ne diyeyim ben. Şu andaki büyükşehir belediye başkanı yapacaklarına baksın. Seçimlerden bu yana bir sene geçti. Ne yaptı? Dişe dokunur bir şey var mı? Bir şey yok. İstanbul dinamiktir, sürekli geliştirmek gerekiyor. Tertemiz inci gibi bir İstanbul emanet ettik. Bu cennet gibi İstanbul'u mahvetmesinler. Buna İstanbullu da müsaade etmez" diye konuştu.