Açıkta satılan tatlılarda koronavirüs riski
Ramazan Bayramı’nın vazgeçilmezi haline gelen tatlılara ilişkin uyarılarda bulunan Prof. Dr. Cüneyt Ulutin, açıkta satılan tatlı ve şekerlerin koronavirüs riski taşıdığını belirtti.
Ramazan ayında uzun saatler oruç tutulmasıyla yavaşlayan metabolizmaya bayramda aşırı yüklenilmemesi konusunda uyaran Prof. Dr. Cüneyt Ulutin, özellikle kronik rahatsızlığı olanların tatlı tüketimine dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Ulutin, ayrıca açıkta satılan tatlı ve şekerlerin salgın adına risk taşıdığını belirtti.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisine denk gelen Ramazan ayında oruç tutulmasıyla birlikte metabolizmanın oldukça yavaşladığını, bu nedenle de sağlığın korunmasında beslenmenin çok daha önem kazandığını ifade eden İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cüneyt Ulutin, pandemi nedeniyle de fiziksel aktivitelerin kısıtlanması ve beslenme alışkanlıklarındaki değişimlerin bağışıklığı zayıflattığını belirterek, özellikle bayramda sağlıklı beslenmeye özen gösterilmesi konusunda uyarılarda bulundu.
Şeker hastalarına tatlı uyarısı
Bayramda tatlı tüketimine dikkat çeken Ulutin, “Uzun süren açlık dönemlerinden sonra bayramla birlikte rahat rahat yeme özgürlüğüne kavuştuk. Bayramda aynı zamanda şeker tüketiminin de artması söz konusu. Tatlı tüketiminde aşırıya kaçılması şeker hastalarında, hiper tansiyon gibi kronik hastalıkları olanlarda kalp rahatsızlıklarını tetikleyici bir durum ortaya çıkarabilir. Bu nedenle hem yetişkinler hem de çocuklar bayramda tatlı tüketimini sınırlandırmalı. Şeker ya da şerbetli tatlılar yerine sindirimi daha kolay olan sütlü tatlıların tüketilmesini tavsiye ediyorum” dedi.
Açıkta satılan tatlılarda koronavirüs riski
Koronavirüs sürecinde açıkta satılan tatlı ve şekerlerin salgın adına risk taşıdığını ifade eden Ulutin, “Bu süreçte açıkta satılan tatlı, lokum ve şekerlere olan talebin azaldığını görüyoruz. Zaten olması gereken de budur. Çünkü açıkta bulunan bu gıdaların sağlık açısından tüketilmesi uygun olmadığı gibi salgın açısından da risk taşıyor.” diye konuştu.
“Aşırı karbonhidrat tüketiminden kaçının”
Bayramda kurulacak sofraların bir şölen sofrası olmaması ve mideyi zorlayacak yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini belirten Ulutin, “Bayram sabahı kurulan sofraya ev bireylerinin tüketebileceği kadar gıdaların konması gerekir. Ayrıca bayram sonrası oluşacak rehavet ve yavaşlamış olan metabolizma nedeniyle şeker hastalığını tetikleyecek insülin direncinin gelişmemesi için aşırı karbonhidrat tüketiminden kaçınılmalı.” şeklinde konuştu.
Su tüketimine dikkat!
Havaların ısınmasıyla birlikte sıvı tüketiminin de bu süreçte önemli olduğunu söyleyen Ulutin, “Sağlıklı bir bireyin günde 2,5 litre sıvı tüketmesi uygundur. Ancak sıvı tüketiminde dikkat edilmesi gereken nokta, bu miktarın su ağırlıklı olmasıdır. Gazlı içecekler ani insülin direncine neden olacağından tüketilmesini tavsiye etmiyorum. Bunun yerine tuzsuz ya da az tuzlu ayran ve evde sıkılan meyve suları tüketilebilir.” tavsiyelerinde bulundu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisine denk gelen Ramazan ayında oruç tutulmasıyla birlikte metabolizmanın oldukça yavaşladığını, bu nedenle de sağlığın korunmasında beslenmenin çok daha önem kazandığını ifade eden İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cüneyt Ulutin, pandemi nedeniyle de fiziksel aktivitelerin kısıtlanması ve beslenme alışkanlıklarındaki değişimlerin bağışıklığı zayıflattığını belirterek, özellikle bayramda sağlıklı beslenmeye özen gösterilmesi konusunda uyarılarda bulundu.
Şeker hastalarına tatlı uyarısı
Bayramda tatlı tüketimine dikkat çeken Ulutin, “Uzun süren açlık dönemlerinden sonra bayramla birlikte rahat rahat yeme özgürlüğüne kavuştuk. Bayramda aynı zamanda şeker tüketiminin de artması söz konusu. Tatlı tüketiminde aşırıya kaçılması şeker hastalarında, hiper tansiyon gibi kronik hastalıkları olanlarda kalp rahatsızlıklarını tetikleyici bir durum ortaya çıkarabilir. Bu nedenle hem yetişkinler hem de çocuklar bayramda tatlı tüketimini sınırlandırmalı. Şeker ya da şerbetli tatlılar yerine sindirimi daha kolay olan sütlü tatlıların tüketilmesini tavsiye ediyorum” dedi.
Açıkta satılan tatlılarda koronavirüs riski
Koronavirüs sürecinde açıkta satılan tatlı ve şekerlerin salgın adına risk taşıdığını ifade eden Ulutin, “Bu süreçte açıkta satılan tatlı, lokum ve şekerlere olan talebin azaldığını görüyoruz. Zaten olması gereken de budur. Çünkü açıkta bulunan bu gıdaların sağlık açısından tüketilmesi uygun olmadığı gibi salgın açısından da risk taşıyor.” diye konuştu.
“Aşırı karbonhidrat tüketiminden kaçının”
Bayramda kurulacak sofraların bir şölen sofrası olmaması ve mideyi zorlayacak yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini belirten Ulutin, “Bayram sabahı kurulan sofraya ev bireylerinin tüketebileceği kadar gıdaların konması gerekir. Ayrıca bayram sonrası oluşacak rehavet ve yavaşlamış olan metabolizma nedeniyle şeker hastalığını tetikleyecek insülin direncinin gelişmemesi için aşırı karbonhidrat tüketiminden kaçınılmalı.” şeklinde konuştu.
Su tüketimine dikkat!
Havaların ısınmasıyla birlikte sıvı tüketiminin de bu süreçte önemli olduğunu söyleyen Ulutin, “Sağlıklı bir bireyin günde 2,5 litre sıvı tüketmesi uygundur. Ancak sıvı tüketiminde dikkat edilmesi gereken nokta, bu miktarın su ağırlıklı olmasıdır. Gazlı içecekler ani insülin direncine neden olacağından tüketilmesini tavsiye etmiyorum. Bunun yerine tuzsuz ya da az tuzlu ayran ve evde sıkılan meyve suları tüketilebilir.” tavsiyelerinde bulundu.