Koronavirüs iş kazası sayılır mı?
Koronavirüsün işçi işveren ilişkisine ne şekilde yansıyacağı en önemli gündem konularından biri... Peki, koronavirüs iş yerinde bulaşırsa iş kazası sayılacak mı? Çok merak edilen bu sorunun yanıtını Star gazetesi yazarı Doç. Dr. Resul Kurt bugünkü köşesinde cevapladı.
İki aydır koronavirüsünü ve çalışma hayatına etkilerini yazıyoruz.
Koronavirüs kapsamında işyerlerinde alınması gereken önlemleri daha önce detaylı olarak paylaşmıştım. Ancak tüm önlemlere rağmen Koronavirüs (Covid-19) pozitif vakalarına rastlanmaktadır. Koronavirüs nedeniyle iş kazası sayılıp sayılmayacağı konusu çok tartışmalıdır. Koronavirüs pozitif vakasının hastalık mı, iş kazası mı yoksa meslek hastalığı mı sayılacağı konusunda fikir birliği bulunmamaktadır.
Mevzuatımızda hastalık, iş kazası ve meslek hastalığı kavramları olmakla birlikte, bu tür salgın hastalıkların çalışma hayatına etkileri konusunda boşluk var. Salgın hastalıkların hangi kategoride ele alınacağı konusunda net bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Koronavirüs (Covid-19) hakkında tıbbi açıdan bilinenler çok sınırlı olduğu gibi, her geçen gün farklı bilgiler ortaya çıkıyor. Örneğin, virüse maruz kalan ve tedavi olan kişilerin organlarında ağır hasarlar kalacak mı, ne kadarlık bir süre zarfında tamamen iyileşme olacak, kalıcı bir hastalığa sebep olacak mı sorularının halen cevabı verilebilmiş değil.
İŞ KAZASI MI, HASTALIK MI YA DA MESLEK HASTALIĞI MI?
Diğer bir deyişle Covid-19 ile ilgili olarak her olay kendi içinde değerlendirilmeli ve bu olay bir iş kazası mı, hastalık mı ya da meslek hastalığı mı olarak değerlendirilmeli konusu irdelenmelidir. Covid-19 bazı olaylarda belki iş kazası veya meslek hastalığı sayılmayacakken, bazı olaylarda iş kazası veya meslek hastalığı olarak kabul edilebilecektir.
Bir görüşe göre de bu tür salgın hastalıklar iş kazası veya meslek hastalığı değil, hastalık olarak kabul edilecek.
Salgın hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı görüşünde olanlar yanında karşıt görüşte olanlarda var. Özellikle meslek hastalığının “tekrarlanan bir sebep veya işin yürütüm şartları” ile ilintili olması ve belli bir süre o işin yapılması şartları gerektiği dikkate alındığında meslek hastalığı sayılmayacağı görüşü ağır basmaktadır.
Koronavirüs gibi yeni tanımlanmış hastalıkların mevzuatta tanımlanan Mesleki Bulaşıcı Hastalıklar Listesi’nde olmaması, mesleki hastalıkların tanımlanmasında görülen hastalığın işin gereği olarak veya işyerinin özel koşullarının etkisiyle oluşması ve hastalığın yapılan işle alakalı olmasının aranması yanında enfeksiyonun oluşumu ve uğranılan mesleki risk maruziyeti ile bağlantısının laboratuvar bulguları ile de kanıtlanması gerekliliği ilgili argümanlar da bu görüşü desteklemektedir.
YARGITAY NE DİYOR?
Uygulama ülkemizdeki belki tek yargı kararı olan Yargıtay’ın 2019 yılında verdiği emsal niteliğindeki kararda çekilmiştir (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 2018/5018 Esas ve 2019/2931 Karar sayılı İlam) bir sigortalının 2009 yılında H1N1 (Domuz Gribi Virüsü) enfeksiyonu sonucunda vefat etmesi sigortalının ölümü ile H1N1 virüsü arasındaki illiyet bağı nedeniyle iş kazası sayılmıştır.
Koronavirüs (Covid-19) pozitif vakalarında çalışanın işverenin ihmali, kastı veya kusurunun tespit edilmesi ve yargı kararlarıyla bunun iş kazası kabul edilmesi halinde SGK rücu davaları yanında çalışanların maddi ve manevi tazminat talepleri gündeme gelebilecektir.
İSG EĞİTİMLERİ ÖNEMLİ
İşverenlerin işyerlerinde ve işin işleyişi sırasında Koronavirüs (Covid-19) maruziyetini önleyecek iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri almaları işçilere Covid-19 ve genel İSG eğitimlerini aldırmaları, sosyal mesafe, hijyen ve izolasyon şartlarını uygulamaları büyük önem taşıyor.
Esasen önümüzdeki yıllarda koronavirüs kapsamında çok sayıda anlaşmazlık ve uyuşmazlık olacağını düşünüyorum. Ortaya çıkabilecek bu tür uyuşmazlıklarda, Covid-19’un iş kazası veya meslek hastalığı kabul edilip edilmeyeceği veya işverenin sorumluluğunun ne olacağı “her bir olayın özelliklerine göre” değerlendirilmesi gerekecek. Koronavirüs pozitif nedeniyle gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almış işverenlerin sorumluluğu olmayacağını düşünüyorum.
Koronavirüs kapsamında işyerlerinde alınması gereken önlemleri daha önce detaylı olarak paylaşmıştım. Ancak tüm önlemlere rağmen Koronavirüs (Covid-19) pozitif vakalarına rastlanmaktadır. Koronavirüs nedeniyle iş kazası sayılıp sayılmayacağı konusu çok tartışmalıdır. Koronavirüs pozitif vakasının hastalık mı, iş kazası mı yoksa meslek hastalığı mı sayılacağı konusunda fikir birliği bulunmamaktadır.
Mevzuatımızda hastalık, iş kazası ve meslek hastalığı kavramları olmakla birlikte, bu tür salgın hastalıkların çalışma hayatına etkileri konusunda boşluk var. Salgın hastalıkların hangi kategoride ele alınacağı konusunda net bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Koronavirüs (Covid-19) hakkında tıbbi açıdan bilinenler çok sınırlı olduğu gibi, her geçen gün farklı bilgiler ortaya çıkıyor. Örneğin, virüse maruz kalan ve tedavi olan kişilerin organlarında ağır hasarlar kalacak mı, ne kadarlık bir süre zarfında tamamen iyileşme olacak, kalıcı bir hastalığa sebep olacak mı sorularının halen cevabı verilebilmiş değil.
İŞ KAZASI MI, HASTALIK MI YA DA MESLEK HASTALIĞI MI?
Diğer bir deyişle Covid-19 ile ilgili olarak her olay kendi içinde değerlendirilmeli ve bu olay bir iş kazası mı, hastalık mı ya da meslek hastalığı mı olarak değerlendirilmeli konusu irdelenmelidir. Covid-19 bazı olaylarda belki iş kazası veya meslek hastalığı sayılmayacakken, bazı olaylarda iş kazası veya meslek hastalığı olarak kabul edilebilecektir.
Bir görüşe göre de bu tür salgın hastalıklar iş kazası veya meslek hastalığı değil, hastalık olarak kabul edilecek.
Salgın hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı görüşünde olanlar yanında karşıt görüşte olanlarda var. Özellikle meslek hastalığının “tekrarlanan bir sebep veya işin yürütüm şartları” ile ilintili olması ve belli bir süre o işin yapılması şartları gerektiği dikkate alındığında meslek hastalığı sayılmayacağı görüşü ağır basmaktadır.
Koronavirüs gibi yeni tanımlanmış hastalıkların mevzuatta tanımlanan Mesleki Bulaşıcı Hastalıklar Listesi’nde olmaması, mesleki hastalıkların tanımlanmasında görülen hastalığın işin gereği olarak veya işyerinin özel koşullarının etkisiyle oluşması ve hastalığın yapılan işle alakalı olmasının aranması yanında enfeksiyonun oluşumu ve uğranılan mesleki risk maruziyeti ile bağlantısının laboratuvar bulguları ile de kanıtlanması gerekliliği ilgili argümanlar da bu görüşü desteklemektedir.
YARGITAY NE DİYOR?
Uygulama ülkemizdeki belki tek yargı kararı olan Yargıtay’ın 2019 yılında verdiği emsal niteliğindeki kararda çekilmiştir (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 2018/5018 Esas ve 2019/2931 Karar sayılı İlam) bir sigortalının 2009 yılında H1N1 (Domuz Gribi Virüsü) enfeksiyonu sonucunda vefat etmesi sigortalının ölümü ile H1N1 virüsü arasındaki illiyet bağı nedeniyle iş kazası sayılmıştır.
Koronavirüs (Covid-19) pozitif vakalarında çalışanın işverenin ihmali, kastı veya kusurunun tespit edilmesi ve yargı kararlarıyla bunun iş kazası kabul edilmesi halinde SGK rücu davaları yanında çalışanların maddi ve manevi tazminat talepleri gündeme gelebilecektir.
İSG EĞİTİMLERİ ÖNEMLİ
İşverenlerin işyerlerinde ve işin işleyişi sırasında Koronavirüs (Covid-19) maruziyetini önleyecek iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri almaları işçilere Covid-19 ve genel İSG eğitimlerini aldırmaları, sosyal mesafe, hijyen ve izolasyon şartlarını uygulamaları büyük önem taşıyor.
Esasen önümüzdeki yıllarda koronavirüs kapsamında çok sayıda anlaşmazlık ve uyuşmazlık olacağını düşünüyorum. Ortaya çıkabilecek bu tür uyuşmazlıklarda, Covid-19’un iş kazası veya meslek hastalığı kabul edilip edilmeyeceği veya işverenin sorumluluğunun ne olacağı “her bir olayın özelliklerine göre” değerlendirilmesi gerekecek. Koronavirüs pozitif nedeniyle gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almış işverenlerin sorumluluğu olmayacağını düşünüyorum.