Yurttaki Tır Şoförü Karantina Günlerini Anlattı
Korona virüs tedbirleri kapsamında yurt dışından getirilerek tedbir amaçlı Kırıkkale’de yurda yerleştirilen tır şoförü Taner Öztan, yaşadığı süreci ve karantina günlerini anlattı.
Korona virüs karşısında sıkı önlemler alan Türkiye, yurt dışındaki vatandaşlarını da unutmayıp kısa süre içerisinde tahliye etti. Korona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında Fransa’dan özel uçakla Ankara’ya getirilen 143 kişi de, üç gün önce Kırıkkale’deki öğrenci yurdunda tedbir amacıyla ayrı ayrı odalarda karantinaya alındı. Fransa’dan Türkiye’ye getirilen tır şoförü Taner Öztan da, yaşadığı süreci anlattı.
"Gerçekten çok zor günler geçirdik"
Karantinada üçüncü günü geride bıraktıklarını hatırlatan Öztan, “Fransa’da mahsur kalan tır şoförlerinden biri de bendim. Ondan öncesinde İspanya Madrid’teydim, Madrid’ten Barcelona’ya geldim ve 16 güne yakın süre bekledim. Fransa Sete’ye geldiğimizde orada bir iki hafta beklemek zorunda kaldık. Gerçekten çok zor günler geçirdik ekmek sorunu, su sorunu, tuvalet sorunu, market sorunu her şey sorundu. Devletimizden yardım istedik. CİMER’e yazdık, Başkonsolosluğumuza haber verdik. Sağ olsunlar telefonla arayıp teker teker bilgi verdiler mail yoluyla da bilgi verdiler ve Başkonsolosumuz yanımıza kadar gelerek sıkıntılarımızı ve eksikliklerimizi dinledi. Sonrasında birkaç gün içerisinde uçak ayarlandı ve bize haber verildi” dedi.
“Burada gerçekten şaşırdık, her şey eksiksiz düşünülmüş”
Fransa’nın Marsilya kentindeki havaalanında görevliler tarafından hiçbir tedbir alınmadan bekletildiklerini belirten Öztan, “Marsilya’da kapalı bir alanda yaklaşık 140 kişi tedbir alınmadan bekledik. Ankara Esenboğa Havalimanı’na gelene kadar aradaki farkı o zaman anlayabildik. Daha uçaktan inmeden bizim Türkiye’nin sağlık personeli uçaklara geldi teker teker ateş ölçümü yapıldı. Termal kameralar ile bakıldı sonrasında maske dağıtıldı. Pasaport kontrollerimizden sonra uçağın yanına gelen 7 tane otobüse bindirildik. Yani 2 otobüs ile geldiğimiz uçaktan indik ve 7 otobüse bindik. İçeriye girdiğimizde ufak gruplar halinde bize seminer verildi.
Odalarımız biz gelmeden önce hazırlanılmış odalarımıza geldik ve gerçekten şaşırdık bütün her şey eksiksiz bir şekilde yani şöyle anlatabilirim iğneden ipliğe tırnak makasından diş fırçasına kadar havlusundan seccadesine kadar her şey eksiksiz bir şekilde hazırlanılmış ve odalara bırakılmıştı” dedi.
“Gerçekten vatanımla, ülkemle ve devletim ile gurur duydum”
Yurttaki şartlarından da bahseden Taner Öztan şunları dile getirdi:
“Odalar tertemiz, hijyen kesinlikle birinci sınıf. Günde üç öğün yemeğimiz kapımıza kadar geliyor. Koridorlara maskesiz çıkmamız yasak, çıkarsak sadece kapıdan alışveriş veya yemek alabilmek için çıkıyoruz. Günde iki defa ateş ölçümü yapılıyor. Ateş ölçümünde eksiklerimiz veya bir rahatsızlığımız olup olmadığını soruyorlar. Bu anlamda çok memnunuz. Her gün su getiriliyor kapımıza bırakılıyor, ekstra olarak herhangi bir isteğimiz için bir telefon açmamız yeterli oluyor. Bir telefon ile kapımıza getirip temin ediyorlar. Gerçekten vatanımla, ülkemle ve devletim ile gurur duydum. Sağ olun, var olun. Allah devletimize zeval vermesin. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.”
Kaynak: İHA
"Gerçekten çok zor günler geçirdik"
Karantinada üçüncü günü geride bıraktıklarını hatırlatan Öztan, “Fransa’da mahsur kalan tır şoförlerinden biri de bendim. Ondan öncesinde İspanya Madrid’teydim, Madrid’ten Barcelona’ya geldim ve 16 güne yakın süre bekledim. Fransa Sete’ye geldiğimizde orada bir iki hafta beklemek zorunda kaldık. Gerçekten çok zor günler geçirdik ekmek sorunu, su sorunu, tuvalet sorunu, market sorunu her şey sorundu. Devletimizden yardım istedik. CİMER’e yazdık, Başkonsolosluğumuza haber verdik. Sağ olsunlar telefonla arayıp teker teker bilgi verdiler mail yoluyla da bilgi verdiler ve Başkonsolosumuz yanımıza kadar gelerek sıkıntılarımızı ve eksikliklerimizi dinledi. Sonrasında birkaç gün içerisinde uçak ayarlandı ve bize haber verildi” dedi.
“Burada gerçekten şaşırdık, her şey eksiksiz düşünülmüş”
Fransa’nın Marsilya kentindeki havaalanında görevliler tarafından hiçbir tedbir alınmadan bekletildiklerini belirten Öztan, “Marsilya’da kapalı bir alanda yaklaşık 140 kişi tedbir alınmadan bekledik. Ankara Esenboğa Havalimanı’na gelene kadar aradaki farkı o zaman anlayabildik. Daha uçaktan inmeden bizim Türkiye’nin sağlık personeli uçaklara geldi teker teker ateş ölçümü yapıldı. Termal kameralar ile bakıldı sonrasında maske dağıtıldı. Pasaport kontrollerimizden sonra uçağın yanına gelen 7 tane otobüse bindirildik. Yani 2 otobüs ile geldiğimiz uçaktan indik ve 7 otobüse bindik. İçeriye girdiğimizde ufak gruplar halinde bize seminer verildi.
Odalarımız biz gelmeden önce hazırlanılmış odalarımıza geldik ve gerçekten şaşırdık bütün her şey eksiksiz bir şekilde yani şöyle anlatabilirim iğneden ipliğe tırnak makasından diş fırçasına kadar havlusundan seccadesine kadar her şey eksiksiz bir şekilde hazırlanılmış ve odalara bırakılmıştı” dedi.
“Gerçekten vatanımla, ülkemle ve devletim ile gurur duydum”
Yurttaki şartlarından da bahseden Taner Öztan şunları dile getirdi:
“Odalar tertemiz, hijyen kesinlikle birinci sınıf. Günde üç öğün yemeğimiz kapımıza kadar geliyor. Koridorlara maskesiz çıkmamız yasak, çıkarsak sadece kapıdan alışveriş veya yemek alabilmek için çıkıyoruz. Günde iki defa ateş ölçümü yapılıyor. Ateş ölçümünde eksiklerimiz veya bir rahatsızlığımız olup olmadığını soruyorlar. Bu anlamda çok memnunuz. Her gün su getiriliyor kapımıza bırakılıyor, ekstra olarak herhangi bir isteğimiz için bir telefon açmamız yeterli oluyor. Bir telefon ile kapımıza getirip temin ediyorlar. Gerçekten vatanımla, ülkemle ve devletim ile gurur duydum. Sağ olun, var olun. Allah devletimize zeval vermesin. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.”